
Bankacılık Suçları
1-Giriş
Günümüzde, mevduatların kabulü, tutulması, kredi verilmesi, katılım fonları aracılığı ile fon toplanması ve bu fonların tutulması alanlarında faaliyet gösteren ve ekonominin yapıtaşı olarak inşa edilmiş olan “bankalar”, ulusal ve uluslararası mevzuatlar ile sıkı düzenlemelere tabi tutulmuştur. (bankacılık suçları)
Bankaların kuruluşu, faaliyet yürütmesi ve bu süreçlerdeki denetimleri oldukça yüksek standartlara tabi olmakla birlikte, olağan olarak bankacılık üzerinden gerçekleşen hak ihlalleri de düzenlemelere tabi olmuştur. Bir kurum ya da kişinin bankacılık işlemlerine ve mevduat toplamaya ilişkin olarak gerçekleştirdiği her suç, bankacılık suçu sayılamaz. Burada ayırt edici husus, bu suçun yalnızca bankacılık işlemlerine ilişkin olarak düzenlenmiş bir suç tipi olmasıdır. [1]
Bu hak ihlalleri ile alakalı düzenlemeleri “idari yaptırımlar” ve “suç yaptırımları” olarak ayırabilmekle birlikte, bu yazının konusunu, “bankacılık suçları” oluşturacaktır.
Yazı konu başlıkları şu şekildedir:
- Giriş
- Bankacılık Suçları ve Mevzuatlardaki Yeri
- Doğrudan Bankacılık Suçları
- Günümüz ve Gelecek
- Sonuç
2-Bankacılık Suçları ve Mevzuatlardaki Yeri
Bankacılık suçlarının geçtiği mevzuatları, aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu m.150-167 arası
- 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu
- 1211 Sayılı T.C. Merkez Bankası Kanunu
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
Baktığımızda en temel olarak 4 kanunda bankacılık hakkındaki suçlara yer verildiğini görmekteyiz.
Bunun yanında, bankaların dışında birçok finans kurumları olmakla birlikte (elektronik para kuruluşları, finansal kiralama, faktöring ve leasing kuruluşları vb.) bu yazıda sadece 5411 Sayılı Kanun’da geçen “banka” tanımına uygun kuruluşlara ilişkin suçlara ve kovuşturma usullerine yer verilecektir.
3-Doğrudan Bankacılık Suçları [2]
Bankacılık Kanunu, 1/11/2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış, 5411 sayılı Kanundur. 171 Madde, 33 Ge çici Madde ve 1 Ek maddeden oluşmaktadır. Bu yazıda, “doğrudan bankacılık suçları”, yani 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda düzenlenen suçlara yer verilecektir.
Bankacılık Suçları ve Kovuşturma Usulleri, bu kanunda “İkinci Bölüm”, 150 ve 167. Maddeler arasında yer almaktadır. Suçlar şunlardır:
3.1. İzinsiz Faaliyette Bulunmak
Madde metni şu şekildedir:
“ m.150: Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın banka gibi faaliyet gösteren ya da mevduat kabul eden yahut katılım fonu toplayan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu suçun bir işyeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belge, ilân ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda banka adını ya da banka gibi faaliyet gösterdikleri ya da banka gibi mevduat veya katılım fonu topladıkları izlenimini uyandıracak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
(Değişik fıkra:20/2/2020-7222/17 md.)Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde Kurumun ilgili Cumhuriyet başsavcılığını muhatap talebi üzerine sulh ceza hâkimince, dava açılması hâlinde davaya bakan mahkemece iş yerlerinin faaliyetleri ve reklamlar geçici olarak durdurulur, ilânları toplatılır, bu aykırılıkların internet aracılığıyla işlendiğinin tespit edilmesi durumunda içerik ve yer sağlayıcıları yurt içinde ise internet sitelerine erişim engellenir. Bu tedbirler, hâkim kararıyla kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır.
(Ek fıkra:20/2/2020-7222/17 md.)Birinci ve ikinci fıkralardaki aykırılıkların içerik ve yer sağlayıcıları yurt dışında bulunan internet siteleri aracılığıyla gerçekleştirilmesi durumunda bu internet sitelerine erişim, Kurumun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından engellenir.”
3.1.1. Suçla Korunan Hukuksal Değer
Bu maddede, izinsiz faaliyet başlığında asıl olarak 2 suça yer verilmiştir. İlk olarak 1. Fıkrada “banka gibi faaliyet gösterme”, 2. Fıkrada ise “ticaret ünvanında banka izlenimi uyandırmak” suçları düzenlenmiştir. [3]
Bu suçla Kanun koyucu, devletin hukuk politikası, ekonomi, maliye ve diğer politikaları nedeniyle bankaların kuruluşu ve diğer faaliyetleri için izin sistemini öngörmüş ve izinsiz bankacılık faaliyetinde bulunulmasını suç olarak öngörmüştür. Bu suçla, “izinsiz banka gibi faaliyete geçme” ve “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatleri” hukuki değerleri korunmuştur.
3.1.2. Suçun Konusu:
İzinsiz faaliyette bulunmak suçunun konusu, “gerçek veya tüzel kişilerin, gerekli izinleri almaksızın banka gibi mevduat kabul etmek, katılım fonu toplamak veya banka gibi hareket etmek” tir.
Maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen suçun konusu ise, “gerekli izinlerin alınmadan, ticaret ünvanı, belge, reklam ve ilanlarda veya komuya yapılan açıklamalarda, banka gibi faaliyet gösterdikleri, mevduat veya katılım fonu topladıkları izlenimi uyandıracak açıklamaların barındırılması” dır.
3.1.3. Suçun Faili
Suçun faili, herkes olabilecektir. Kanun maddesinde bu suçlar, özgü suç olarak düzenlenmemiştir. Gerçek veya tüzel kişiler, bu suçları düzenleyebilecektir.
3.1.4. Suçun Maddi Unsuru
Kanun 150. Maddesinin 1 ve 2. Fıkralarında, bu suçlar seçimlik hareketli suçlar olarak düzenlenmiştir. [4]
Suçların oluşması bakımından bir zarar veya tehlike aranmadığından soyut tehlike suçu olduğu söylenebilecektir. Aynı zamanda, bu suçlar icrai şekilde işlenebilecektir.
Bununla birlikte, davranışın devamlılığı bakımından da suç kesintisiz (mütemadi) bir suçtur.Yani yasaklanan davranış gerçekleştirildiğinde suç oluşur; ancak hemen sona ermez. [5]
3.1.5. Suçun Manevi Unsuru
İzinsiz bankacılık faaliyeti suçu, suçun kanuni tanımında “taksirle işlenebileceğine dair ibare” bulunmadığından dolayı, “kasten işlenebilen” bir suçtur. Genel kastın varlığının yeterli olacağı görülmektedir. Özel bir kast kanuni tanımda aranmamaktadır.
3.1.6. Hukuka Aykırılık ve Hukuka Uygunluk
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin gerçekleştirilmesi halinde, suç hukuka uygun kabul edilecektir. Özel bir duruma yer verilmemiştir.
Hukuka aykırılık hallerine bakacak olur isek, “genel hukuka aykırılık” unsurlarından olan “kanun hükmüne uyma”(TCK m.24) ve”hakkın kullanılması” (TCK m.26) unsurlarının yeterli olacağı söylenebilecektir.
3.1.7. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.1.7.1. Teşebbüs
Teşebbüs, suçu işleme kararının mevcut olmasına rağmen elinde olmayan nedenler ile tamamlayamama olarak tanımlanabilecektir. Bu kapsamda, Birinci fıkrada düzenlenen suç değerlendirilir ise, icrai hareketle işlenebilecek bu suçun, bölünebilen hareketler ile işlenebileceği göz önüne alınır ise, teşebbüsün mümkün olacağı söylenebilecektir.
Aynı şekilde, İkinci Fıkrada düzenlenmiş suçun da icra hareketlerine başlanması, örneğin reklam afişinin asılma hareketlerine başlanmasına karşılık elinde olmayan sebepler ile tamamlanamaması durumunda, teşebbüsün gerçekleşmiş olacağı kabul edilebilecektir.[6]
3.1.7.2. İşrirak
İştirak, bir suçun birden fazla kişi tarafından aynı amaçlar işlenmesini ifade etmektedir. Bu kapsamda, maddede belirtilen iki suçun da iştirak çerçevesinde işlenebileceği ifade edilebilecektir.
3.1.7.3. İçtima
Bir hareket ile birden fazla suçun işlenmesi fikri içtima olarak Türk Ceza Kanunu m.44’te düzenlenmiştir. Aynı zamanda, TCK m.43/2’de ise “aynı neviden fikri içtima” olarak, “tek fiil ile aynı suçun birden fazla kişiye işlenmesi” düzenlenmiştir. Bu kapsamda, “izinsiz olarak bankacılık faaliyetinde” bulunma sonucu bu suçun ve “dolandırıcılık” suçunun maddi unsurlarının gerçekleşmesi halinde, TCK m.44 doğrultusunda “farklı neviden fikri içtima” hükümlerinin uygulanabileceği söylenebilecektir.
3.1.8. Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Bankacılık Kanunu m.150/3’te, bu maddede düzenlenen suçların, soruşturma ve kovuşturma usulleri düzenlenmiştir. Buna göre; suç hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu veya Fon/İlgililer tarafından başvuruya bağlanmış olup, ayrıca soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimince, kovuşturma aşamasında ise davanın görüldüğü Mahkemece “işyerlerinin faaliyetlerinin ve gerekli reklam veya afiş vb.’nin durdurulacağı/toplatılacağı belirtilmiştir. İnternet aracılığı ile bu hareketlerin gerçekleştirilmesi halinde se “erişim engeli” koruma tedbiri getirileceği belirtilmiştir. [7]
Aynı zamanda genel kurallar çerçevesinde, bu suçta görevli mahkeme “Asliye Ceza Mahkemeleri” olacaktır.
3.2. Mevduat veya Katılım Fonlarının Faaliyetlerini Engellemek
Bankacılık Kanunu m.151’de düzenlenen suç maddesi şu şekildedir:
“ Bu Kanunun 61 inci maddesi hükmüne aykırı davrananlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Bu kapsamda, aynı kanunun 61. Maddesinin de belirtilmesinde fayda vardır.
Bankacılık Kanunu m.61: “4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. “
3.2.1. Suçla Korunan Hukuksal Değer
Bu madde kapsamında korunan hukuksal değerin, bankacılık alanında birbirini tamamlayan önemli unsurlar olan güven ve mülkiyet olduğu söylenebilecektir.[8] Güven ile gerçekleştirilmeyen bankacılık işlemleri, asıl olarak amacına ulaşamayacaktır.
3.2.1. Suçun Konusu
Bu madde kapsamında suçun konusu, yine Bankacılık Kanunu m.61’de düzenlenen “mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarların geri alma hakkı” düzenlemesidir. Bir anlamda mevduat ve katılım fonlarıdır.
3.2.2. Suçun Faili ve Mağduru
Kanun m.61’e bakıldığında, bankacılık görevlilerinin gerçekleştirebileceği bir suç olduğundan özgü suç kategorisine alınabileceği söylenebilir.
Suçun mağdurunun ise “herkes” olabileceği, maddede görülmektedir.
3.2.3. Suçun Maddi Unsuru
Suçu gerçekleştirecek hareket, mevduat ve katılım fonu sahiplerinin geri alma haklarının sınırlandırılması olduğundan, icrai veya ihmali şekilde işlenebilecektir.
Sınırlandırma farklı şekillerde gerçekleşe-bilir. Örneğin, yapılacak ödeme karşılığında gereksiz evrak istenmesi, ödemenin makul sayılamayacak derecede uzun süre sonra yapılacağının bildirilmesi, he-sap sahibine elektronik cihazlar üzerinden işlem yapması için verilen kartların iptal edilmesi vb. biçimde olabilir. [9]
3.2.4. Suçun Manevi Unsuru
TCK m.5 ve 21/1’e göre, suçun kasten işlenebileceği, taksire dair bir düzenleme olmadığından da açıkça belli olmakta, doğrudan veya olası kast ile işlenebileceği söylenebilecektir.
3.2.5. Hukuka Aykırılık Unsuru
Bankacılık Kanunu m.61’e bakıldığında, hukuka uygunluk halleri olarak sayılabilecek saymalar yapılmıştır. Bakıldığında, “ Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla…” düzenlemesi ile, “rehin ve hapis hakkı, alacağın devri ve temlikine ile takasa dair hükümler” i ve diğer kanunların verdiği yetkileri” de belirterek, bunları hukuka uygunluk nedenleri olarak düzenlemiştir.
3.2.6. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.2.6.1. Teşebbüs
Bu suça teşebbüs, suçun hareketlerinin bölünebildiği oranda mümkün olacaktır.
3.2.6.2. İştirak
Özgü suçlardan olduğunu ifade ettiğimiz bu suçun, TCK m.40 “ özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer ki-şiler ise, azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.” Gereğince, ancak özel faillerin iştirak edebileceği sonucu çıkarılabilecektir.
3.2.6.3. İçtima
Yukarıda bahsedilen İzinsiz Faaliyette Bulunma suçunun içtima hükümleri, aynı şekilde bu suçta da geçerli olacaktır.
3.2.6.4. Soruşturma ve Kovuşturma Usulleri
Genel soruşturma ve kovuşturma usullerinin burada da uygulanavileceği söylenebilecek olup, Fon veya BDDK’nın başvurusu ile C.Savcılığnın soruşturması şeklinde bir usul uygulanacaktır.
3.3. Düzeltici, İyileştirici ve Kısıtlayıcı Önlemleri Almamak
Bankacilik Kanunu m.152’de düzenlenen bu suçun kanun maddesi şu şekildedir: “ Madde 152 —Bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddelerine ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesine göre, Kurul veya Kurumca alınması istenen önlemleri almayan bankaların bu önlemleri almakla yükümlü olan mensupları, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin günden beşbingüne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılırlar. Birinci fıkrada belirtilen önlemleri almamak, bankanın nitelikli paya sahip ortaklarına veya bunların iştirak ve kuruluşlarına yarar sağlamak amacıyla yapıldığı takdirde dört yıldan altı yıla kadar hapiscezasına ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmedilir.”
3.3.1. Suçla Korunan Hukuksal Değer
Bu suçta, bankacılık sektöründe önemli güvencelerden olan “gözetim ve denetim düzeni” nin korunduğu söylenebilir. [10]
3.3.2. Suçun Konusu
Bu suçun konusunun, maddede sayılan Bank. Kan. M.68 (düzeltici önlemler), m.69(iyileştirici önlemler) ve m.70’teki (kısıtlayıcı önlemler) olduğu söylenebilecektir.
3.3.3. Suçun Faili
Madde metninde, suçun faili olabilecek kişiler, “bankaların bu önlemleri almakla yükümlü mensupları…” şeklindeki ifade ile belirlenmiş olup, özgü suçlardandır. Bu kapsamda, bankalarda “iç kontrol, risk, bilgi sistemleri denetimi gibi görevlerde bulunan” ve bunların takibini yapan kişilerin fail olabileceği söylenebilecektir.
Ayrıca, Banka Genel Kurulu, Yönetim Kurulu ve üyeleri de fail olabilecektir.
3.3.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru, madde metninde sayılan maddelerin, Kurul veya Kurum’ca alınması gerekli görülen önlemleri almamak fiilidir. Bu kapsamda, bir somut tehlikeye veya zarara bağlanmadığından, soyut tehlike suçu olduğundan bahsedilebilecektir. Madde metninden anlaşılacağı üzere, suç “ihmali hareketlerle” işlenebilen bir suçtur.
3.3.5. Suçun Manevi Unsuru
Genel kuralların bu suçta da uygulanabileceği ve bu kapsamda yukarıda bahsedilen suçlarda mevcut unsurların burada da geçerli olduğundan bahsedilebilecektir.
3.3.6. Suçun Nitelikli Hali
Bankacılık Kanunu m.152/2’de suçun nitelikli hali düzenlenmiştir.
3.3.7. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
TCK’da öngörülen genel hukuka aykırılık nedenlerinin burada da uygulanabileceği görülmektedir.
3.3.8. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.3.8.1. Teşebbüs
Kural olarak ihmali suçlara teşebbüs mümkün olmasa da, bu hareketlerin bölünebildiği durumlarda teşebbüs oluşabilecektir. Aynı zamanda, mevzu bahis suçun oluşmaması için gerekli önlemlerin alınması durumu ile alakalı bir YK kararının uygulanmama durumunun teşebbüs aşamasında kalması durumunun, bu suça teşebbüs olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. [11]
3.3.8.2. İştirak
Özgü faillerin, beraber ihmali hareketi gerçekeltirmeleri sonucu, iştirakten söz edilebilecektir.
3.3.8.3. İçtima
Suçun hareketi mevzu ihmali hareketin, birden fazla suça imkan vermesi durumunda, içtima’dan da söz edilebilecektir.
3.3.8.4. Soruşturma ve Kovuşturma
Yine bu suça ilişkin soruşmturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından C.Savcılığı’na başvuruda bulunulmasına bağlıdır.
3.4. Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını engellemek
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu m.153’te düzenlenmiş bu suçun madde metni aşağıdaki şekildedir:
“ Madde 153 —Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeler ile bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, konsolide finansal tabloların hazırlanmasını teminen 38 inci madde kapsamında istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden binbeşyüz günekadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu Kanunla yetkilendirilen denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Anlaşıldığı üzere madde metninde 2 ayrı suç düzenlenmiştir: 1- İstenilen bilgi ve belgelerin verilmemesi 2- Denetim görevlilerinin engellenmesi
3.4.1. Suçla Korunan Hukuksal Değer
İki ayrı suçta da “etkin denetim ve gözetim mekanizmasının korunması” hukuksal değerinin korunduğu söylenebilecektir.
3.4.2. Suçun Konusu
Maddede sayılan 1. Suçun konusunun, “denetim görevlilerinin ve mevzu kanun m.38 kapsamındaki bilgi ve belgelerin yetkili kişi ve kuruluşlara verilmemesi” olduğu söylenebilecektir.
3.4.3. Suçun Faili
Bu suç, özgür bir suç olduğundan, ancak Bankalarda yetkili kişiler tarafından işlenebilecektir. [12]
3.4.4. Suçun Maddi Unsuru
3.4.4.1. İstenilen Bilgi ve Belgelerin Verilmemesi Suçu
Bu suçun ön şartı, Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin veya kosolide finansal rapor hazırlamakla yükümlü ana ortaklıklığın istediği bilgi ve belgeleri vermemektir. Eksik veya zamanında verilmemesi halinde de bu suç oluşmaktadır. [13]
3.4.4.2. Denetim Görevlilerinin Engellenmesi Suçu
Bu suçun ön koşulu ise, kendisine engel olunan kişinin “denetim görevlisi” olması koşuludur. Gerçekte bu sıfatı taşımayan veya görevi kapsamında yer almayan bir işe yönelik engelleme, bu kapsam dışındadır.
3.4.5. Suçun Manevi Unsuru
Bu suçlar, ancak kasten işlenebilecektir. Suç tanımında yer almadığından taksirle işlenmeleri söz konusu değildir. Genel kast da yeterlidir.
3.4.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Genel hukuka uygunluk nedenleri yeterli olacaktır.
3.4.7. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.4.7.1. Teşebbüs
Suçlar, neticesi harekete bitişik suç olduğundan, teşebbüse elverişli değildir. Farklı görüşler doktrinde mevcuttur.
3.4.7.2. İştirak
Bu suçlar, iştirak halinde işlenebilecektir.
3.4.7.3. İçtima
Bu hareketlerin gerçekleştirilmesi halinde iki farklı suçun meydana gelmesi sonucu, farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulanabilecektir.
3.4.8. Soruşturma ve Kovuşturma
Bu Kanun’da mevcut suçlarda uygulanan genel soruşturma ve kovuşturma usulleri, bu suçta da uygulanacaktır.
3.5. Belgelerin Saklanması Yükümlülüğüne Uyulmaması
Bu Kanun m.154’de düzenlenen bu suçun kanun metni aşağıdaki şekildedir:
“ m. 154: Bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen belgelerin saklanması yükümlülüğüne uymayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. “
Kanun maddesinde belirtilen “belgelerin saklanması başlıklı” 42. Madde ise şu şekildedir:
“ m.42: Madde 42 —Alınan yazılar ve faaliyetler ile ilgili belgelerin asılları veya bunun mümkün olmadığı hâllerde sıhhatlerinden şüpheye mahal vermeyecek kopyaları ve yazılan yazıların makine ile alınmış, tarih ve numara sırası verilerek düzenlenecek suretleri, usûlleri çerçevesinde ilgili banka nezdinde on yıl süreyle saklanır. Bu belgelerin mikrofilm, mikrofiş şeklinde veya elektronik, manyetik veya benzeri ortamlarda saklanmaları mümkündür. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir. “
3.5.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Bu suç ile, bankacılıkta ana unsurlardan olan “kayıt”, “düzenlilik” ve “bilgi ve denetim” unsurlarının korunduğundan söz edilebilecektir.
3.5.2. Suçun Konusu
Bu suçun konusu, bu Kanun m.42’de yer alan Bankaların “belgeleri saklaması” yükümlülükleridir.
Bu kapsamda, Bankaların belgeleri 10 yıl süre ile saklaması yükümlülüğüne uyulmaması, suçun konusunu oluşturmaktadır.
3.5.3. Suçun Faili
Bu suçun faili, ancak Bankalarda bu belgeleri saklamakla görevli ve yükümlü kişiler olabilecektir. Bu durumda bu suç, özgü bir suçtur.
3.5.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru, m.42’de yer alan “belgelerin saklanması” yükümlülüğüne uyulmamasıdır. Bu suç, icrai veya ihmali şekilde işlenebilecektir.
3.5.5. Suçun Manevi Unsuru
Taksir hükümlerine yer verilmediği için, bu suç ancak genel kast hükümlerine göre işlenebilecektir.
3.5.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Genel hukuka aykırılık ve uygunluk nedenleri, bu suç açısından da geçerli olacaktır. Bu kapsamda, 42. Maddede sayılan şekilde, bazı belgelerin “kopyalarının” saklanması da hukuka aykırı olmayacaktır. [14]
3.5.7. Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Bu kanunda yer alan usuller bu suçta da uygulanabilecektir.
3.6. Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunmak
m.155’te düzenlenmiş bir suçtur.
“m.155: Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri veya yayımladıkları belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. “
3.6.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Bu suçta da bankaların “güvenilir” olma özelliklerinin korunduğu söylenebilecektir.
3.6.2. Suçun Konusu
Bu suçun konusu, söz konusu düzenlenen “gerçeğe aykırı belge” dir. [15]
3.6.3. Suçun Faili
Özgü suç olmasından dolayı, ancak bu belgeleri imza yetkisine haiz kişiler bu suçun faili olabilecek olup, diğer kişiler ancak azmettiren veya yardım eden olabileceklerdir.
3.6.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru, gerçeğe aykırı düzenlenmiş belgeleri “imzalamak”tır. Suç bir tehlike suçu olup, zararın gerçekleşmesi aranmamaktadır.
3.6.5. Suçun Manevi Unsuru
TCK m.5 ve 21/2 gereğince genel kast yeterlidir.
3.6.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Genel hukuka uygunluk ve aykırılık sebepleri bu suçta da geçerli olacaktır.
3.6.7. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.6.7.1. Teşebbüs
Sırf hareket suçu olsa da, imza için gerekli hareketlerin başlaması durumunda, elde olmayan sebepler ile gerçekleştirilemez ise, teşebbüs oluşmuş olacaktır. Fakat genel kural olarak, teşebbüse mümkün olmadığı söylenebilecektir.
3.6.7.2. İştirak
İmza yetkililerinin birden fazla olması durumunda müşterek faillik gündeme gelebilecek olup, diğer kişiler ancak şerik veya azmettiren olabilecektir.
3.6.7.3. İçtima
İmzalanan belgenin niteliğine ve içeriğine göre, tüm içtima hükümleri uygulanabilecektir.
3.6.8. Soruşturma ve Kovuşturma
Bu kanunda yer alan genel soruşturma ve kovuşturma hükümleri bu suç açısından da geçerli olacaktır.
3.7. İşlemlerin Kayıt Dışı Bırakılması ve Gerçeğe Aykırı Muhasebeleştirme
Bankacılık Kanunu m.156’da yer alan bir suçtur:
“ m.156: Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların işlemlerinin kayıt dışı bırakılmasından, gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen bir şekilde muhasebeleştirilmesinden, kanunî ve yardımcı defter ve kayıtları, şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlanmadan yıl sonu bilançolarını kapatmalarından dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas olan her türlü belgeleri imza edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini bildiği halde bu belgeleri onaylayan bağımsız denetim kuruluşu görevlileri de aynı şekilde cezalandırılır.”
Bu madde kapsamında da dört suç bulunmaktadır:
1- Kuruluşların işlemlerinin kayıt dışı bırakılması,
2- Gerçek mahiyete aykırı muhasebeleştirme
- Hesap uygunluğu sağlanmadan yıl sonu bilançolarının kapatılması
4- Bu belgelerin gerçeğe aykırı olduğunu bildiği halde onaylayan bağımsız denetim firmalarının fiileri
3.7.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Bu suçta, yine “bankalara duyulan güven” ve “denetim mekanizması”nın korunduğu söylenebilecektir.
3.7.2. Suçun Konusu
Bu suçun konusu, bu Kanun kapsamındaki kuruluşların muhasebeleştirilme işlemlerine konu belgelerdir.
3.7.3. Suçun Faili
Suçların failleri, özgü suç kurallarına göre sayılan hareketleri gerçekleştirebilecek kişilerdir.
3.7.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçların maddi unsurları aşağıdaki şekillerdedir:
Bu madde kapsamında da dört suç bulunmaktadır:
- Kuruluşların işlemlerinin kayıt dışı bırakılması,
- Gerçek mahiyete aykırı muhasebeleştirme
- Hesap uygunluğu sağlanmadan yıl sonu bilançolarının kapatılması
- Bu belgelerin gerçeğe aykırı olduğunu bildiği halde onaylayan bağımsız denetim firmalarının fiileri
3.7.5. Suçun Manevi Unsuru
Bu suçlar, ancak kasten işlenebilir.
3.7.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
TCK’da öngörülen genel hukuka uygunluk halleri bu suçlarda da uygulanacaktır.
3.7.7. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
3.7.7.1. Teşebbüs
İhmali suç niteliğinde olmalarından dolayı, ancak belirli bir zaman sürecini gerektirmesi halinde bu suçlara teşebbüs söz konusu olabilecektir. [16]
3.7.7.2. İştirak
Birden fazla yetkili tarafından işlenmesi halinde iştirak olabilecektir.
3.7.7.3. İçtima
Suçta aynı neviden ve farklı neviden içtima türleri de mümkün olacaktır.
3.7.8. Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Bu kanunda yer alan genel soruşturma ve kovuşturma hükümleri bu suç açısından da geçerli olacaktır.
3.8. Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme
Bankacılık Kanunu m.157’de düzenlenmiş bir suçtur. Kanun maddesi bu şekildedir:
“ m.157 : Bu Kanuna tâbi kuruluşlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 244 üncümaddesinde tanımlanan sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu açısından banka veya kredi kurumu olarak kabul edilir. “
Maddede, TCK m.244 bağlamında gerçekleşen bilişim suçlarında, “sistem” tanımının içerisine, bu kanun kapsamında mevcut “banka” ve “kredi” kurumlarının da geçerli olduğundan bahsedilmiştir. Bu kapsamda dah ayrıntılı bilgi için, Hukuk ve Bilişim Blog’ta mevcut “Bilişim Suçları ve Cezaları” isimli yazımız okunabilecektir. [17]
3.9. İtibarın Zedelenmesi
Bankacılık Kanunu m.158’de düzenlenmiş bir suçtur. Madde metni aşağıdaki şekildedir:
“ m.158: Madde 158 —Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur. “
Suç tanımında, aynı Kanun m.74’de düzenlenen hükme atıf yapılmıştır:
“ m.74: Madde 74 —5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz. “
3.9.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Bu suçla, m.74’ten de yola çıkılabileceği üzere, “bankaların olması gereken güven özelliği” nin korunduğu söylenebilecektir.
3.9.2. Suçun Konusu
Suçun konusu, bankaların itibarı, şöhreti ve servetidir.
3.9.3. Suçun Faili
Suçun faili hakkında özel bir belirti olmadığı için, herkes bu suçun faili olabilecektir.
3.9.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru, “m.74’te belirtilen araçlar ile, bankaların itibarını, şöhretini veya servetini zedeleme veya bu konuda asılsız haber yapılması seçimlik” hareketleridir. [18]Asıl olarak suçu düzenleyen 158. Madde olmasına karşılık, 74. Maddeye yapılan atıf, 158. Maddenin bir çerçeve madde olduğunu ortaya koymaktadır. [19]
3.9.5. Suçun Manevi Unsuru
Banka itibarının zedelenmesi suçunun her iki seçimlik hareketi açısından da manevi unsur kasttır [20].
3.9.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Bu suçta, genel hukuka aykırılık unsurları uygulanabilecektir.
3.9.7. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
3.9.7.1. Teşebbüs
Bu suç, soyut bir tehlike suçu olsa da, bu suçlara da belli durumlarda teşebbüs mümkün olabileceğini kabul etmek gerekecektir.
3.9.7.2. İştirak
Suç, bir tek kişi tarafından işlenebileceği gibi, kanuni tipteki hareketleri birden fazla kişi, birlikte suç işleme kararı ile, fiil üzerinde ortaklaşa hakimiyet kurarak, yani müşterek faillik şeklinde de gerçekleştirebilir.
3.9.7.3. İçtima
Bir kimse banka itibarının zedelenmesi suçunu tek bir yayınla birden fazla bankaya karşı işlerse aynı neviden fikri içtima hükmü uygulanacaktır. [21]
3.9.10. Soruşturma ve Kovuşturma Usulleri
Bu kanunda uygulanan genel soruşturma ve kovuşturma usulleri, bu suçta da uygulanacaktır.
3.10. Sırların Açıklanması
“Sırların açıklanması” suçu, m.159’da düzenlenmiştir. Bu kapsamda madde metni aşağıdaki şekildedir:
“m. 159: Bu Kanunun 73 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen yükümlülüğe uymayanlar için bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası hükmolunur. Banka ve müşterilere ait sırları açıklayan üçüncü kişiler hakkında da aynı cezalar uygulanır.Yukarıdaki fıkrada belirtilen kimseler sırları kendileri ya da başkaları için yarar sağlamak amacıyla açıklamış olursa verilecek cezalar altıda bir oranında artırılır. Ayrıca, fiilin önemine göre sorumluların bu Kanun kapsamına giren kuruluşlarda görev yapmaları, iki yıldan aşağı olmamak üzere geçici veya sürekli olarak yasaklanır.”
Madde metninde, aynı Kanun m.73/1-3’e atıf yapıldığı için, bu fıkraların da açıklanmasında fayda vardır:
“ m.73: (1): Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.
(3) Sıfat ve görevleri dolayısıyla bankalara veya müşterilerine ait sırları öğrenenler, söz konusu sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder. (Ek cümleler:20/2/2020-7222/10 md.)Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek ve tüzel kişilere ait veriler, müşteri sırrı hâline gelir. Diğer kanunların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müşteri sırrı niteliğindeki bilgiler, bu maddede belirtilen sırsaklama yükümlülüğünden istisna tutulan hâller haricinde,24/3/2016tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca müşterinin açık rızası alınsa dahi, müşteriden gelen bir talep ya da talimat olmaksızın yurt içindeki ve yurt dışındaki üçüncü kişilerle paylaşılamaz ve bunlara aktarılamaz… Bu maddede belirtilen sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan hâllerde yapılacak paylaşımlar da dâhil olmak üzere, müşteri sırrı ve banka sırrı niteliğindeki bilgiler, sadece belirtilen amaçlarla sınırlı olmak ve ölçülülük ilkesine uygun olarak bu amaçların gerektirdiği kadar veriyi içermek kaydıyla paylaşılabilir. “
3.10.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Bu suç ile, “bankalara duyulması gereken güven ve itibar” hukuki değerinin korunduğu söylenebilir.
3.10.2. Suçun Konusu
Bu suçun konusu, “bankalar ile bunları nbağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ile müşterilerine ait sırlar” olarak söylenebilecektir.
3.10.3. Suçun Faili
Burada iki farklı suç düzenlenmiştir. Suçun failleri, ilk suç açısından, özgü fail niteliğinde banka çalışanları, ikinci suçun failleri ise, 3. Kişilerdir.
İlk suçun faili olarak, 73. Maddeye bakar isek, “Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli…” ifadesinden, görev sırasında ve görev sonrasında özgü fail olabilecekleri söylenmektedir. 73. Maddenin 3. Fıkrası uyarınca ise suçun failleri, sıfat veya görevleri dolayısıyla öğrendikleri bankalara veya müşterilere ait sırları, görevden ayrıldıktan da başkasına açıklayan bankaların ortakları, yönetim kurulu üyeleri, mensupları, bunlar adına hareket eden kişiler ve görevlileri, bankaların destek hizmeti aldığı kuruluş ve çalışanlardır. [22]
3.10.4. Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareket, banka ve müşteri sırlarının açıklanması, sözlü veya yazılı şekilde çoğaltılması, kopyalanması ya da başka şekilde yetkisiz kişi veya kişilere aktarılması şeklinde icrai bir hareketle işlenebileceği gibi sır niteliğindeki belgelerin tedbirlerinin kasten almamak şeklinde de işlenebilecektir. [23]
3.10.5. Suçun Manevi Unsuru
Suçun basit şekli m.159/1 de mevcut olup, bu suçu ngenel kastla işlenmesi yeterlidir.
Suçun nitelikli hali ise, m.159/2 de düzenlenmiş olup, failin bu sırları kendisi ya da başkaları için yarar sağlamak amacıyla, yani özel kastla açıklaması aranmıştır.
3.10.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Suçta genel hukuka uygunluk nedenlerinin yanında, 73. Maddede diğer hukuka uygunluk nedenleri de bu suç için sayılmıştır. “Bu maddede belirtilen sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan hâllerde yapılacak paylaşımlar da dâhil olmak üzere, müşteri sırrı ve banka sırrı niteliğindeki bilgiler, sadece belirtilen amaçlarla sınırlı olmak ve ölçülülük ilkesine uygun olarak bu amaçların gerektirdiği kadar veriyi içermek kaydıyla paylaşılabilir.” Ifadesi ile, sınırlılık ve ölçülülük ilkesi ile amaçların gerektirmesi halleri, hukuka uygunluk nedenleri olarak ifade edilebilecektir.
3.10.7. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
3.10.7.1. Teşebbüs
Neticesi harekete bitişik suç olmasına rağmen, icra hareketlerinin bölünebileceği durumda teşebbüsü kabul etmek lazımdır. [24]
3.10.7.2. İştirak
Suça iştirak mümkündür. Faillerinin özgü olabileceği hallerde ise, diğer kişiler anacak azmettiren veya yardım eden olabilecektir.
3.10.7.3. İçtima
Bu suçta aynı neviden fikri içtima ve farklı neviden fikri içtima hükümleri de uygulanabilecektir.
3.11. Zimmet
5411 Sayılı Kanun m.160’ta düzenlenmiştir.
3.11.1. Suçla Korunan Hukuki Değer
Suçla korunan hukuki değerin, en başta “bankaların güven kurumu olması gerektiği nedeniyle bunlara duyulan güvenin korunması” ve “bankaların ceza hukuku araçlarıyla korunması” değerleri korunuyor denilebilir. [25]
3.11.2. Suçun Konusu
Suçun konusu, bankaların maddi değerleri olarak ifade edilebilecektir.
3.11.3. Suçun Faili ve Mağduru
Bu suç, özgü suçlardandır. 160. Maddenin 1 ve 2. Fıkralarında bu kişiler sayılmıştır.
3.11.4. Suçun Maddi Unsuru
160. maddenin birinci fıkrasında “basit zimmet suçu”, üçüncü fıkrasında ise “varsayımsal zimmet suçu” düzenlenmiştir.
3.11.2.1. Basit Zimmet Suçunun Maddi Unsuru
Basit zimmet suçunun oluşabilmesi için, suç konusu mal, para, evrak ve senedin, failin “görevi nedeniyle zilyetliğinin devredilmiş olması” veya failin bunların “koruma gözetimiyle yükümlü olması” ön koşulunun gerçekleşmiş olması gerekir. [26] Suçun maddi unsuru bu konuların, failin veya başkasının “zimmetine” geçirmesidir.
3.11.2.2. Varsayımsal Zimmet Suçunun Maddi Unsuru
Burada banka parasının dolaylı olarak edinilmesi söz konusu olduğundan, varsayımsal bir zimmet suçu söz konusudur. Burada “faaliyet izni kaldırılan veya fona devredilen bir bankanın” bulunması gerekir.
3.11.5. Suçun Manevi Unsuru
Bu suçlarda genel kast hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
3.11.6. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Tipik eylemlerin gerçekleşmesi, bu suçun hukuka aykırılık unsurunu da gerçekleştirmiş sayacaktır. Özel hukuka uygunluk hallerine de yer verilmemiştir.
3.11.7. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
3.11.7.1. Teşebbüs
İcrai veya ihmali davranışla işlenebilecektir. İcra hareketlerinin bölünebildiği durumlarda da bu suça teşebbüs mümkündür.
Basit zimmet suçu, zimmete geçirme ile yani failin malı mülkiyetine, egemenliğine geçirme anında, varsayımsal zimmet suçu ise, banka kaynaklarının kullandırılması suretiyle bankanın zarara uğratılması anında tamamlanmaktadır. [27]
3.11.7.2. İştirak
Bankacılık zimmeti suçu, özgü suçlardandır ve bu suçu işlemek için banka mensubu olmak şarttır.
3.11.7.3. İçtima
Genel içtima hükümleri bu suçlarda da uygulanabilecektir.
3.11.7. Soruşturma ve Kovuşturma
Bankacılık Kanunu m.162’ye göre bu suçlarda mevcut soruşturma ve kovuşturma usulü, bu suçta da uygulanacaktır.
4. Bankacılık Suçları, Günümüz ve Gelecek
Finans sektörünün en başı çeken kurumu olan Bankalar, finansların günümüzde de merkezi olmasından dolayı, Bankacılık suçlarının doğru düzenlenmesi ve soruşturulması ve kovuşturulması, ülke finansının da güvenli ilerlemesi için gereklidir.
Bunun yanında, günümüzde de bankacılık suçlarının işlenmemesi, banka ve veri güvenliğinin sağlanması için önlemler ve denetlemeler gittikçe artmaktadır. Banka kartları anlamında da gün geçtikçe yönetmelikler değişmekte, teknolojinin ve hukukun da gelişmesi ile olumlu gleişmeler yaşanmaktadır.(Bkz: https://hukukvebilisim.org/banka-kartlari-ve-kredi-kartlari-yonetmeliginde-degisiklik/ )
Bankaların da yanında, son yıllarda ortaya çıkmaya başlayan “finansal teknolojiler”(Fintech), bankalara göre şu an çok az bir yer kaplasa da, gittikçe kullanıcıların da dikkatini çekmekte ve güvenini kazanmaktadır. Ayrıca buna uygun düzenlemeler de Avrupa Birliği başta olmak üzere ülkemizde ve Dünya’da da ortaya çıkmaktadır.
5. Sonuç
Gün geçtikçe önemini artıran finans sektörü, ve buna bağlı olarak önemini artıran finans ve teknoloji hukuku, klasik bankacılık hukukunu da şekillendirmiştir. Bu makalede de “doğrudan bankacılık suçları”nı konu edindik. Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuatta düzenlenen bankacılık suçlarına da ileriki yazılarımızda değinmeyi planlamaktayız.
Yazarım tüm Blog Yazıları için bağlantıya tıklayınız.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Özel Sayısına da bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yazar: Av. Ali ERŞİN / Hukuk ve Bilişim Dergisi Genel Koor.
Kaynakça
[1] Karekehya Hakan, İzinsiz Bankacılık Faaliyetinde Bulunma Suçu, s.68
[2] 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu
[3] Akın Hatipoğlu, Bankacılık Ceza Hukuku, 2010, Ankara, s.147
[4] Akın Hatipoğlu, s.148
[5] Karekahya Hakan, s. 73
[6] Karekahya Hakan, s. 82
[7] Bankacılık Kanunu, 5411, m.150/3
[8] Akın Hatipoğlu, s.153
[9] Kartal Melik, Mevduat ve Katılım Fonu Sahiplerinin Geri Alma Haklarının Engellenmesi Suçu, 2013, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, c. 71, s.746
[10] Akın Hatipoğlu, s.157
[11] Akın Hatipoğlu, s.166
[12] Akın Hatipoğlu, s.169
[13] Akın Hatipoğlu, s.169
[13] Akın Hatipoğlu, s.176
[14] Akın Hatipoğlu, s.176
[15] Akın Hatipoğlu, s.180
[16] Akın Hatipoğlu, s.183
[17] Topal Sıla Cansel, Hukuk ve Bilişim Dergisi, https://hukukvebilisim.org/bilisimsuclarivecezalari/ ,(Erişim Tarihi: 17.02.2021)
[18] Sarıtaş Erkan, Banka İtibarının Zedelenmesi Suçu, ÜHFM C. LXVIII , S.1L2, s.125
[19] Sarıtaş Erkan, Banka İtibarının Zedelenmesi Suçu, ÜHFM C. LXVIII , S.1L2, s.126
[20] Sözüer, HPD, s.188; S.Erman, Bankacılık Suçları,s.326; Donay, a.g.e.,s.91; Aytekin İnceoğlu, a.g.e. s.328; Alıcı, a.g.e., s.1269, Yiğit, a.g.e. s.397, Reisoğlu, a.g.e., s.1702, Krş. Battal, a.g.e.,s.419.
[21] Erman, Bankacılık Suçları, s.327.
[22] Akın Hatipoğlu, s.199
[23] Akın Hatipoğlu, s.200
[24] Akın Hatipoğlu, s.202
[25] Akın Hatipoğlu, s.204
[26] Akın Hatipoğlu, s.208
[27] Akın Hatipoğlu, s.212