
Bilişim Suçlarının Soruşturulmasında Yaşanan Güçlükler
1.Giriş
Teknolojik gelişmeler sebebiyle bilgi ve iletişim dünyası hız kazanmaktadır. Yenilikler sebebiyle insan ilişkileri, hukuk kuralları, yaşam düzeyi ve genel tabirle toplum hayatı da şekillenmektedir. Bu süreçte bilişim alanındaki hızlı gelişim yeni suçları beraberinde getirirken, diğer suçlarla da entegre olmaktadır. Hayatın pratik hal alması, gereksinimlere hızlı cevap vermesi durumları suçların kolay işlenebilmesine de kolaylık sağlamaktadır. Bu noktada birçok insan maddi-manevi mağduriyet yaşamaktadır. Ancak suç işleyişine kolaylık sağlayan bu durum, suçun tespiti noktasında aynı gereksinimi gidermekte yeterli değildir. Bu hususta yaşanılan güçlüklerden, suçlardan bahsedilmiş ve yer yer çözüm önerisinde bulunulmuştur.
2.Bilişim Suçu
Bilişim, genel olarak elektronik olmak üzere, dijital sanal vb. ortamlarda veri ya da bilgilerin belirli biçimlerde, belirli mantıklarla, sistemli ya da sistematik, belirli düzenlerde ve sıralarda otomatik olarak işlenmesidir. [s.53,Dr.Metin Turan, bilişim hukuku, seçkin yayınları]
Bilişim Hukuku ağırlıklı olarak dijitaldir. Elektronik ortamlarda, iletişim ile bilgi ve belge paylaşımının sağlanmasının hukuki çerçevesi ve sonuçları ile bu ortamlarda hukuka aykırı fiillere ilişkin yaptırımların öngörüldüğü ana ve alt mevzuatın oluşturduğu hukuk normları ve alanlarına denmektedir. [s.59,Dr.Metin Turan, bilişim hukuku, seçkin yayınları]
Bilişim Suçları kavramı bilimsel dergilerde “hacking”, “bilgisayar virüsleri” ve “Bilgisayar Kurtçukları” hakkında yazıların yazılmasıyla ortaya çıkmıştır. [Siber s.20] [sf:100, Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hakları, Seçkin Yayınları] Bilişim suçlarının büyük bir çoğunluğu internet aracılığıyla işlenmektedir. Geriye kalan küçük bir kısmı ise diğer ağlar aracılığıyla işlenmektedir. [s.32, Akbulut, Ceza Hukukunda Bilişim Suçları] Bilişim suçları hakkında yapılan yasalarda TCK önemli bir yere sahiptir. TCK’ de bilişim suçları çeşitli kategorilere ayrılmaktadır. [YGCK E.2009/11—193, K.2009/268, 17.11.2009] Doğrudan Bilişim suçları ve dolaylı Bilişim Suçları olmak üzere genel bir sınıflandırma yapılmaktadır. Ancak birçok suç fiilinde kişisel verilerin ihlal edilmesi söz konusu olsa da TCK’ nin 135-138 maddelerinin de Kişisel Verilerin Korunması alt başlığı altında sınıflandırılabilmesi mümkündür. Genel olarak işlenen bilişim suçlarının büyük bölümünde kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi ile gerçekleşen suçların oluşması öne çıkmakta olduğu ifade edilebilmektedir. [Turan,2019] Bilişim suçları yalnız hukuka aykırı menfaat sağlamak amacıyla işlenmediği, diğer başka menfaatler için de işlenebildiği anlaşılmıştır. [s.31, Akbulut, Ceza Hukukunda Bilişim Suçları] Aynı zamanda internetin bireysel kullanıcılara açılması ve yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması ile sanal alan insanlığa olan faydalarının yanında aynı zamanda hukuka aykırı içeriklerin dağıtılmaya başlandığı ve organize suç örgütleri için araç haline de gelmiştir. [Siber s:20; Çeken, Convention on Cyberccrimes, s.5.]
3.Suçların Soruşturulması
Bilişim hukuku alanındaki hukuka aykırı fillere yönelik ceza yargılamasında CMK belirleyici niteliği bulunmaktadır. Bu perspektifte soruşturma ve kovuşturmanın evreleri şöyledir.
- Ceza Yargılamasının nasıl yapılacağı
- Muhakeme sürecine katılanların hak ve yetkileri ile yükümlülükleri
- Korumaya ilişkin tedbirleri
- Mahkeme kararlarına karşı denetim yolları tanınmakta ve belirlenmektedir.
CMK 134 maddesinde “Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma” düzenlenmiştir. Bu madde büyük önem taşımaktadır. Keza bu madde ülkemizde aynı zamanda bilişim suçları nedeniyle dijital delil elde edilmesinin ve kanıt olarak sunulmasında büyük rol oynamaktadır. Suç ve suçluların ortaya çıkartılabilmesi ve bunların ceza muhakemesin de delil olarak kullanılabilmesi belli kurallara uygun davranılmasına bağlıdır. Bunların hukuk ile ilgili olanları CMK’ nda yer alırken, teknik kısmı ilişkin kurallar kriminalistik biliminin içinde yer almaktadır. [s.666 ,Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hakları, Seçkin Yayınları]
Adli bilişim, soruşturma sürecinde elde edilen delilerin ceza yargılamasına intikal etmesinin hukuksal ve teknik temelini oluşturmaktadır. [CMK 2004] CMK 135 maddesinde Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi başlığı altında iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması düzenlenmektedir. Elektronik sistemlerdeki bulguların, bunlardan ayrıştırılarak birer hukuki delile dönüştürülme süreci, oldukça zahmetli, son derece teknik bilgi gerektiren ve uzmanlık isteyen bir iş görünümündedir. [Aydoğan Tan, Adli Bilişim (Computer Forensic), 2009, https://hukuksokagi. com/kaynak/adli-bilisim-computer-forensic/Erişim Tarihi: 19 Şubat 2019.]
Adli bilişim, suçun aydınlatılabilmesi için bilimsel yöntemler kullanılarak, çeşitli varyasyonlardaki elektronik medyalar üzerinde bulunan, suçla ilgili elektronik delilin değişmeden ve zarar görmeden anlaşılabilir bir şekilde yargı makamları önüne sunulmaya hazır hale getirilmesini sağlayan ve başlı başına bilimsel teknik prensiplerin uygulandığı bir delil inceleme sürecinin bütünüdür. [A. Hakan Ekizer, Adli Bilişim (Computer Forensics), 2014, http://www.ekizer. net/adli-bilisim-computer-forensics Erişim Tarihi: 12 Şubat 2020.] Adli bilişim kısaca hukuka uygun şekilde delillerin elde edilmesi amacıyla bilgisayar inceleme ve analiz teknikleri kullanılarak yapılan uygulamalar şeklinde tanımlanmaktadır. [s.666 ,Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hakları, Seçkin Yayınları]
Adli bilişim dört aşamada tamamlanmaktadır. Suça ilişkin kanıtların;
- Tanımlama
- Kanıtların Toplanması ve korunması
- Bilgi Teknolojileri ile elde edilen dijital kanıtların analiz edilmesi
- Dijital kanıtların rapor formunda yargı sürecine teslim edilmesidir.
Böylelikle bir hukuksal sorunun çözümlenme sürecinin aydınlığa kavuşturulmasıyla tamamlanmaktadır. [Gercke, 2014, s.240; McKemmish,1999, ss.1-2] Adli Bilim kavramının içerdiği ve yasal düzenleme haline getirilmesi gereken en önemli kavram ise elektronik delillerdir. Bilişim suçları ve daha pek çok suçun aydınlatılmasında elektronik deliller kullanılacaktır. Bu sebeple elektronik delilin düzgün ve hukuka uygun elde edilmesi gerekmektedir. Soruşturma sürecini yürüten görevli kişilerin belli bir role sahip olması gereklidir. Keza suçla mücadele yolunda yeterli sayı ve düzeyde bilgiye sahip adli ve idari birim, kolluk görevlisi ve adli bilişim uzmanı bulunmaması da önemli bir sorun olarak karşımızdadır. Çünkü her zaman birkaç adım önde giden hackerler/sanal suçlularla mücadele önemli bir hal almaktadır. .(s.38,Ahmet Gül, Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları) Bu süreci yürüten adli bilişim uzmanı, elektronik delilleri ele alma açısından yeterli eğitime ve tecrübeye sahip olmalıdır. Her sorumlunun elektronik delillerin hassas yapısını ve bu delilleri toplanması ve muhafazası ile ilgili ilkeleri ve kuralları bilmesi zorunludur. [s.689 ,Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hakları, Seçkin Yayınları]
3.1.Bankacılık Sisteminin İşleyişinden Kaynaklı
Teknolojik gelişmeleri, bankacılık sistemlerini/yeniliklerini yakından takip eden, bilgisayar ve internet dünyasında ileri düzeyde bilgiye sahip olan siber teröristler her geçen gün yeni yöntemler geliştirmektedir. (s.39, Ahmet Gül, Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları] Yeni uygulamalar, kişilerin yeterince bilgi sahibi olmamaları, bankaların sistem güvenliklerindeki zafiyetler karşımıza her gün yeni bir suç türü çıkarmaktadır. Bunlar; cebe havale yöntemi, western union yöntemi, internet dolandırıcılarının sıklıkla kullandıkları yöntemlerdendir.
3.2.Toplu İnternet Kullanım Alanları
Toplu internet kullanım alanları suç merkezi olup, alınan tedbirler yeterli değildir. Kablosuz internet kullanımından dolayı abone harici kişilerle ortak kullanım oldukça yaygındır. Yine yeterli IP numarası bulunmadığından NAT uygulaması yapılmaktadır. Bu sebepten dolayı faillerin IP adresleri tespiti imkansızlaşmaktadır. [s.42, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları) IP bilgilerinden yararlanılamadığı için CMK madde 134 uyarınca dijital deliller üzerinde başvurması noktasında sıkıntılar meydana gelmektedir. Keza bu süreç külfetli ve zaman almaktadır. Bu durum sonucu olarak da mağduriyetler yaşanmaktadır. [s.42, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları) Gerekli tedbirlerin artırılması ekonomik yükü de artırdığı için zordur.
3.3.Başkası Adına Telefon Numarası Kullanılmakta Sahte Hatlar
Genel itibariyle başkası adına telefon numarası kullanılmaktadır. Böylelikle sahte hatlar kolaylıkla açılmaktadır. Bu hatların kısa süre içerinsinde GSM şirketleri arasında birçok defa taşındığı, numara değişikliği yapılmaktadır. Böylece cep telefonu bilgileriyle işlem yapılması kolaylaşmaktadır. [s.42, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları] Yine özel şirketler tarafında tahsis edilen sabit hatların hacklenmek suretiyle suçta kullanabilmektedir. [s.43, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları)
3.4.Call Center Adı Altında Sanal Şirketler
Call Center adı altında sanal şirketler kurulmaktadır. Yani bir çağrı merkezleri kurulmaktadır. Call center pek çok sayıdaki soruşturmayı telefonla almak veya iletmek için kullanılan bir hizmettir. Call center genellikle, gelen ürün, hizmet desteğini veya tüketicilerden gelen bilgi taleplerini yönetmek için şirket tarafından işletilmektedir. Ancak sabit hatlar ve sahte çıkarılmış GSM hatları yoluyla dolandırıcılık yapılmaktadır. Bu noktada denetimler yetersiz kalmaktadır. [s.42, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları)
3.5.İnternet Satış Şirketleri
E-Ticaret alanında büyük öneme sahip olan web siteler, internetteki kolaylıkla erişim sağlayan dijital vitrindir. İnternetten satış siteleri suçlular için çok cazip bir alan oluşturmaktadır. Sahte telefon hatları ve e-posta hesapları ile kolaylıkla üye olunmaktadır. Başkalarına ait TC kimlik numaraları bir şekilde temin edilmektedir. Başkalarına ait olan TC kimlik numaraları ile “kargo şubesinde teslim” şeklinde siparişler verilmektedir. Hukuka aykırı şekilde elde edilen kart bilgileri ile alışveriş yapılmaktadır. [s.42, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları]
3.6.Kargo Şirketleri
Kargo şirketleri ürün teslim ettikleri muhatap kişi olup olmadığını kontrol etmeden ürünü teslim etmektedir. Akabinde düzenlenen teslim evraklarını da usulünce muhafaza etmemektedirler. Bu husus suç işleyemeye çok müsait bir durum oluşturmaktadır. Keza kargodan teslim yazılı bir siparişin şubeden teslim edilmesi suçlular için kolaylık sağlamaktadır. Yine kargo elemanlarının suçlularla birlikte hareket edip etmediği bilinememektedir. Çoğu zaman eylemi birlikte gerçekleştirdikleri izlenimi edinilmektedir. [s.43, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları)
3.7.Bilişim Suçlarında Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Mahkeme Arası Yetki Sorunu
Bilişim suçlarında Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Mahkemeler arası yetki sorunu; suçlarla mücadele, faillerin tespiti ve cezalandırılması açısından karşımıza önemli bir engel olarak çıkmaktadır. Dosyaların bir nedenle başka yer mercilerine gönderilmesi gecikmelere ve doğal olarak faillerin sorumluluktan kurtulmalarına yol açmaktadır. [s.44, Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları)
3.8.Soruşturma Sürecinde Delil Toplama İşlemleri
Devlet işlendiği iddia edilen suç sebebiyle faillere ve delillere ulaşmalıdır. Bu husus maddi hakikatin ortaya çıkması ve adaletin yerini bulması için bir hayli önem arz etmektedir. Bir suçun internet ortamında işlendiğinden bahisle takipsizlik bırakılmamalıdır. Takipsiz bırakılması durumunda başta devletin aczi yetine sebebiyet verebileceği gibi, gerçeklerin karanlıkta kalmasına neden olacaktır. Soruşturmanın etkin yürütülmemesi durumun hak arama hürriyetini zedelemektedir. [s.44, Ahmet Gül, Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları] Hukuksal sorunun çözümlenmesi ve aydınlığa kovuşturulması gerekmektedir. Soruşturma süreci, adli bilişim adı altında adli bilim uzmanları tarafından yürütülmektedir.
Adli bilişim süreci sonucunda bilişim sistemlerinden veya veri depolama birimlerinden elde edilen elektronik veriler, çözümlenerek anlaşılır vaziyette elektronik delil haline getirilmektedir. Elektronik delilin tanımı öğretide “Bir elektronik araç üzerinde saklanan veya bu araçlar aracılığıyla iletilen soruşturma açısından değeri olan bilgi ve verilerdir. Parmak izi veya DNA delili gibi çoğu kez gizili, görünmeyen bir yapıya sahiptir. Sınırları Kolayca ve hızlı bir şekilde geçebilir. Hassastır ve kolayca değiştirilebilir, tahrip edilebilir veya yok edilebilir. Bazen zamana karşı hassastır. Elektronik deliller söz konusu olduğunda; genel forensip ve usuli ilkelerin bu alanda da uygulanması söz konusu olmaktadır.” şekilde tanımlanmaktadır. [Leyla Keser Berber, Adli Bilişim:Computer Forensic, Ankara Yetkin Yayınları, 2004, s.46] Dijital delil olarak elektronik aygıtlardan elde edilebilecek ve delil oluşturabilecek bulgular şunlardır: Video görüntüleri, fotoğraflar, yazı dosyaları (MS, Word, MS Excel, Open Office vb. dosyalar) çeşitli bilgisayar programları, iletişim kayıtları (SMS, MSN Messenger, Gtalk, Skype vb. kayıtlar), gizli ve şifreli dosyalar/klasörler, dosyaların oluşturulma, değiştirilme ve erişim tarih kayıtları, son girilen ve sık kullanılan internet siteleri, internet ortamında indirilen dosyalar, silinmiş dosya ve klasörler, haritalar/GPS cihazları [günal]
Adli Bilişim kavramının içerdiği ve yasal düzenleme haline getirilmesi gereken en önemli kavram elektronik delillerdir. Bilişim suçları ve daha pek çok suçun aydınlatılmasında elektronik deliller önem arz etmektedir. Adli bilişim sürecinde çeşitli sorulara cevap arayarak ilerletilmektedir. Tespitler için kullandıkları çeşitli sorulardan bazıları;
-Elektronik verilerin kaynağının ne olduğu?
-Ne zamandan beri bilişim cihazlarında bulunduğu?
-Bu verilerde değişiklik yapılıp yapılmadığı?
-Yapılmış ise nasıl? ve ne zaman yapıldığı?
Keza soruşturma için hayati öneme sahip bilgiler adli bilişim sürecinde tespit edilmektedir. Soruşturma sürecinde delil toplama işlemleri zincirleme olarak yürütülmektedir. Bu süreçte deliller ve faillerin tespitinde gecikmeler yaşanmaktadır. İnternet üzerinden dolandırılan bir kişinin görüşme kaydı, arayan numaranın tespiti ve GSM hattı gerçek abonesi tarafından kullanılıyorsa kullanıcısının tespiti gerekir. [Yargıtay 11. CD. 2014/17835 E.2015/16181 K.]Bununla birlikte bu süreçte ortaya çıkan birçok sorun, elektronik delilin kaybolmasına ve/veya kullanılamaz hale gelmesine neden olabilmektedir. [Yusuf Başlar, Adli Bilişim Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri]
3.9.Bilgi Verme Yükümlülüğünü İhlal (Yargıtay Yorumu)
Yargıtay Ceza Dairelerinin bilgi verem yükümlülüğünü ihlal durumunda yaptırımın ne olacağı yolundaki yorumunun uygulamada yanlış değerlendirilmesi de ayrı bir sorundur. Ceza yargılamasının süjeleri olan Cumhuriyet savcıları, hâkim veya mahkeme tarafından yazılı olarak istenen bilgiler konusunda özensiz davranmanın soruşturmanın ve yargılamanın uzamasına, delillerin kaybolmasına, kamu zararına, mağduriyetlere yol açacağı kuşkusuzdur. Bu davranışın yaptırımı CMK 332 maddesinde açıkça TCK 257 maddesi olarak belirtildiği halde uygulamada 5326 s Kabahatler Kanununun 32. Maddesinde Yazılı emre aykırı davranış olarak değerlendirildiği görülmekte, dolayısıyla soruşturmanın ve yargılamanın etkinliği, hızlılığı engellenmektedir.
3.10.Facebook, Twitter, İnstagram, Google gibi şirketlere ait Siteler Üzerinden Suç İşlenmeleri
Sosyal medya, zaman ve mekân sınırlaması olmadan, mobil tabanlı olarak, paylaşımın ve tartışmanın esas olduğu bir insani iletişim şekli olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla insanlar kendilerine ya da çevrelerine ait öykülerini ve deneyimlerini bu alanda kolaylıkla paylaşabilmektedir. Böylece hiç tanımadığımız kişiler ve bilgi sahibi olmadığımız olaylar hakkında kolaylıkla haberdar olabilmekteyiz. Teknolojinin ilerlemesi ve mahremiyet artırıcı teknolojilerin ortaya çıkması ile kişisel mahrem ve gizli bilgilerin korunması zorlaşmıştır. Suçların yoğun olarak işlenmesi ve tespiti zor olması sebebiyle çoğu suç soruşturma için yeterli görülmemektedir. Aşağıda belirtilen örneklerdeki suçlar hafif suç kapsamında görülmektedir. İstinabe talepleri bu sebeple yerine getirilmemektedir.
- Başkalarına ait facebook hesabının şifresi kırılarak hesabın ele geçirilmesi, akabinde hesabın duvarına çeşitli yazılar yazılması, çeşitli fotoğraflar eklenmesi
- Başkasına ait bir e-mail hesabı ya da sosyal paylaşım hesabı kullanılarak o kişinin arkadaş çevresinden borç para, kontör vb. istenmesi
- Başkasına ait banak hesap veya kredi kartı bilgileri ele geçirilerek internet üzerinden harcama yapılması (bu suçlarda zarara çoğunlukla banka tarafından karşılandığından)
- İnternet üzerinden işlenen basit tehdit
- Basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralama
- Değeri az olan eşyanın çalınması
CMK 172/1 maddesi uyarınca cumhuriyet savcısı soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılması için,
- Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya
- Kovuşturma olanağının bulunamaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verecektir.
Kovuşturma olanağının bulunamaması hallerinde maksat şüphelinin ölümü af, zamanaşımı gibi hallerdir.
Yargıtay 15. Ceza Dairesi konuya ilişkin vermiş olduğu 18.06.2019 tarihli ve 2019/4623 E., 2019/6805 K. sayılı kararında; “Sosyal medya platformlarında ismi ve fotoğrafları kullanılarak müşteki adına sahte hesaplar açılıp 3. kişilerin bu hesaplar kanalıyla dolandırıldığının iddia edildiği anlaşılmış ise de; sosyal paylaşım ağlarını yöneten şirket merkezinin Amerika Birleşik Devletlerinde bulunması nedeniyle adı geçen ülke adli makamları ile yazışma yapılması gerektiği, ancak benzer soruşturmalar için yapılan yazışmalarda ABD’deki yasal düzenlemelerin şüphelinin tespitine yönelik işlemlerin yapılmasına uygun olmadığı, bu husustaki taleplerin olumsuz karşılandığı bilgisine yer verildiği, e-iletilerin gönderilmesinde kullanılan ve yurt dışında bulunan serverler’ den söz konusu ülkelerdeki ‘Kişisel Verilerin Korunması Yasaları’ nedeniyle gönderen kişilerin kimliklerinin belirlenmesine yarayacak bilgiler almanın mümkün bulunmadığı, soruşturmanın devamı halinde yeni delillere ulaşmanın teknik ve hukuki açıdan mümkün bulunmadığı, yeni delil elde edilmesi durumda soruşturmanın yeniden ele alınmasının her zaman olanaklı bulunduğu nazara alındığında itirazın reddi yönündeki kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 07/02/2019 tarihli ve 2019/994 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin reddine” hükmetmiştir. (https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ Erişim Tarihi: 12 Şubat 2020.)
4.İspat Sorunu
Ceza yargılaması usulünde “delil serbestisi” ilkesi bulunmaktadır. Bir suçun aydınlatılmasındaki en önemli husus ise olay yerinden alınan ve elde edilen delillerdir. İkrar, tanık, müştekinin sunduğu veriler, internet çıktıları, telefon görüşme kayıtları, yer sağlayıcılar, servis sağlayıcılar, alışveriş siteleri, banka ya da finans kurumundan temin edilen bilgiler ya da bu bilgilerden yola çıkılarak ilgili diğer şirket ve kişilerden elde edilebilecek bilgiler, temin edilecek bilgiler çerçevesinde alınacak bilirkişi raporu elbette delil olarak kullanılacaktır. Ancak delillerin tutarlılığı ve şüpheye yer vermeyecek şekilde maddi hakikati ortaya çıkardığı anlaşıldığında itibar edilecektir. Bilişim suçları bağlamında ise dijital delil kavramı vardır.
Dijital deliller, üzerinde çok kolay bir şekilde oynanabildiği için, oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla bilişim suçlarında delillerin standartlara uygun bir şekilde toplanması ve korunması çok büyük önem arz etmektedir. Bu işlemler mutlaka konusunda uzman kişilerce yapılmalıdır. Dijital deliller konusunda en çok tartışılan noktalardan bir tanesi de, bu delillerin mahkeme esnasında nereden, kimlerden, ne zaman alındığını ve ilk alındığı andan itibaren bütünlüğünün bozulmadığının nasıl ispat edileceğidir. Bu durumu somutlaştırarak örnekler verelim. Alışveriş sitelerine verilen; üyelik bilgileri, bildirilen cep telefonu, mail adresi, ıp ve port bilgileri, TC kimlik numarası, cep telefonu imei numarası-markası gibi ürün özelliği, teslim bilgileri, siparişin iptal edilip-edilmediğidir. Bir başka örnek olarak da banka ya da finans kurumundan temin edilen bilgilerden; işlemin ne suretle yapıldığı, güvenlik şifresi kullanıp-kullanmadığı, havalenin hangi hesaba ne şekilde yapıldığı, işlem sırasında sisteme düşen IP adresi bilgileri, alışveriş yapılan site-işyeri var ise bu konudaki bilgiler, ATM’ den ya da banka şubesinden işlem yapılmış ise kamera görüntüleri, kart bilgileri ve hesap özeti şeklinde dijital deliller elde edilebilir. Bu hususları elde ederken yaşanılan zorluklarla birlikte tespitindeki değişkenlikler de bulunmaktadır.Günümüzde bu tip sorunlara değişik kriptografik çözümler getirilmiştir. Fakat dijital delillerin ispatında bu sistemlerin yalnız başına kullanılması yetmemektedir.
5.Sonuç
Bilişim ve İletişim teknolojileri sürekli geliştiği ve evrim göstermektedir. Bilişim suçları, şu anda klasik suçlarla paralel ya da birlikte değerlendirilmektedir. Gelecekte bilişim suçları, suçlu davranışlarının bütün türlerini ihtiva eden bir yapıya bürünecektir. Geleceğin en büyük tehditlerinden biri olarak görülen bilişim suçlarıyla mücadele kaçınılmazdır. Özellikle emniyet güçlerinin konuya daha hâkim olmaları ve kendilerini bu suçlarla mücadele edebilmek için en iyi şekilde yetiştirmeleri gerekmektedir. Keza gelecekte bilişim suçları; uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, terörizm ve suç gelirlerinin aklanması suçlarını daha çok içerisine alacak ve ayrılmaz bir bütün olacaktır. [karagülmez s.70] Bilişim suçları ile ilgili düzenlemelerin süratli bir şekilde uygulanması ve hukuksal açıdan denetlenmesi zorunluluk oluşturmaktadır.[ Serkan Gönen1 , Halil İbrahim Ulus1 , Ercan Nurcan Yılmaz, Bilişim Alanında İşlenen Suçlar Üzerine Bir İnceleme] Sürekli değişen ve gelişen teknolojik imkanların ortaya çıkardığı yeni suçlarla mücadele için, belirli aralıklarla eğitimler verilerek güncellenmelidir. Böylelikle adli makamın uzmanlaşması sağlanmalıdır. Keza günden güne geleneksel suçların yapısı değişmekte ve bilişim ortamlarında işlenmektedir. Sonuç olarak da suç miktarı artmaktadır. [M. Zekeriya Gündüz, Bilişim Suçlarına Yönelik IP Tabanlı Delil Tespiti, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012, s. 23.] Çünkü bilişim sistemleri vasıtasıyla işlenen bu suçların diğer suçlara göre daha kolay ve ucuz işlenebilmesi faillerin ilgisini çekmektedir. [Serkan Gönen1, Halil İbrahim Ulus1, Ercan Nurcan Yılmaz, Bilişim Alanında İşlenen Suçlar Üzerine Bir İnceleme] Yine başka suçların artmasındaki diğer husus da şudur. Gerçek hayatta suç işlemekten çekinen insanlar, bilişim suçlarının kaynağının tespitinin zor hatta imkânsız olabilmesi, anonim oluşu, inkâr edebilirlik gibi özelliklerinden dolayı bilişim teknolojileri söz konusu olduğunda çok rahat suç işleyebilmektedirler. [ Serkan Gönen1 , Halil İbrahim Ulus1 , Ercan Nurcan Yılmaz, Bilişim Alanında İşlenen Suçlar Üzerine Bir İnceleme] Bu sebeplerle bilişim suçları ile ilgili düzenlemelerin süratli bir şekilde uygulanmalıdır. Hukuksal açıdan denetlenmesi için alanında bilgi sahibi uzmanlaşmış kişiler görevlendirilip söz konusu ihtiyaç giderilmelidir. Kısaca suçluların soruşturulması sırasında özel birimler oluşturulmalıdır. Şehirler ve ülkeler arası işlenen sanal suçlarla mücadele edebilmesi için ciddi anlamda bu birimler arasındaki koordinasyon ve iş birliğine ihtiyaç vardır. [s.43, Ahmet Gül, Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları]
Yazarın “ABD Etik Ajansı NFT Kuralları” isimli Gündem Yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Av. Merve Nur GÜNDAY’ın 8. Sayı’mızdaki “Marka Hukukunda Tazminat” isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazar: Av. Merve Nur GÜNDAY
6.Kaynakça
Ahmet Gül,Doğrudan-Dolaylı Bilişim Suçları, seçkin yayınları
Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hakları, Seçkin Yayınları
Ş.Cankat Taşkın, İnternete Erişim Yasakları, Seçkin Yayınları
A. Hakan Ekizer, Adli Bilişim (Computer Forensics), 2014, http://www.ekizer. net/adli-bilisim-computer-forensics Erişim Tarihi: 12 Şubat 2020.
Akbulut, Ceza Hukukunda Bilişim Suçları
Yusuf Başlar, Adli Bilişim Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri)
Aydoğan Tan, Adli Bilişim (Computer Forensic), 2009, https://hukuksokagi. com/ kaynak/adli-bilisim-computer-forensic/Erişim Tarihi: 19 Şubat 2019.
M. Zekeriya Gündüz, Bilişim Suçlarına Yönelik IP Tabanlı Delil Tespiti, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012, s. 23.
https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ Erişim Tarihi: 12 Şubat 2020.