
Deepfake ve Adli Bilişim
Giriş
Yapay zeka günümüzde hayatımızın her alanına girmiş bir kavram olmakla beraber 30 yıl önceki yapay zeka örnekleri ile günümüzdeki yapay zeka uygulamalarını aynı statüde kabul etmek mümkün değildir. Günümüzde yapay zeka suç işlerken kolaylıkla araç olarak kullanılabilecek durumdadır.
2017 yılında hayatımıza giren Deepfake teknolojisi temelde bir yapay zeka uygulamasıdır. Yapay sinir ağları ve GAN teknolojisini kullanan bu teknoloji, temelde sahte görüntü, ses veya video gibi çoklu ortam eserleri üretmektedir. Bu teknolojiyi bu kadar tehlikeli kılan özelliği, ürettiği çoklu ortam eserlerinin çıplak gözle gerçek bir çoklu ortam eserinden ayırt edilemeyecek derecede gerçekçi olmasıdır.
Bu çalışma kapsamında faydalı kullanımın yanında suç teşkil edecek faaliyetlerde de kullanılan Deepfake teknolojisi, Deepfake teknolojisi ile üretilen belgeleri ve bu belgelerin yine Deepfake teknolojisini kullanarak tespit uygulamalarına değinilecektir.
Yapay Zeka Teknolojisi ve Deepfake
Yapay zeka, “hangi problemlerin çözülebileceğinin, hangi görevlerin gerçekleştirilebileceğinin ve dünyanın hangi özelliklerinin hesaplamalı olarak anlaşılabileceğinin bilimsel olarak ortaya konulduğunu göstermek için algoritmaların kullanıldığı bilgisayar biliminin bir dalıdır” (Rapaport 2020: 54). Günümüzde yapay zeka neredeyse hayatımızın her alanına girmiş durumdadır. Yapay zekaya dayanan teknolojiler hayatımızı kolaylaştırsalar da özellikle suçlular için yeni imkanların kapısını açmıştır. Yapay zekanın siber suçlar için kullanıldığı alanlardan biri de teknolojiyi kullanarak imza, ses ve görüntü taklit edilmesidir.
Bir terim olarak “Deepfake” kavramı, 2017’de ABD’de popüler sosyal paylaşım sitesi olan Reddit platformunda Hollywood aktörlerinin gerçeğe çok yakın sahte pornografik videolarını paylaşan bir hesap yoluyla hayatımıza girmiştir (Negi-Javachandran-Upadhyay 2021: 183). Durumu fark eden Reddit platformu yetkilileri 2018 yılında bu paylaşım yapan kullanıcıyı banlamakla birlikte her türlü Deepfake teknolojisine dayanan resim ve videoların da paylaşılmasını yasaklamıştı (Pearson 2022). Genel kullanım alanı pornografik içerikler üretmek olmakla beraber finansal suçlardan siyasi itibar suikastına kadar birçok kullanım alanı mevcuttur. Bu yazı kapsamında ilgilenecek konu ise Deepfake teknolojisi kullanılarak yapılan belgede sahtecilik suçudur.
Belge Kavramı ve Elektronik Belge
Belge, doktrinde “olayları nakleden, içerdiği irade beyanları hukuken değer taşıyan ve muayyen kimse tarafından oluşturulan ve sağlam zemine yazılan her türlü bilgi” veya “bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika veya doküman” olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir objenin belge olabilmesi için yazılı olması, irade beyanı içermesi, zamana dayanıklı olması ve düzenleyicisinin belirli olması gerekmektedir (Gökcen 2018: 47-75; Güzel 2015: 145-154). HMK 199.maddesinde ise belge, “uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları” olarak yer almıştır.
Elektronik belge, HMK 199. madde kapsamında olmakla beraber Yargıtayın 11. Ceza Dairesi, Esas numarası 2021/3583, Karar numarası 2021/9860, 8.11.2021 tarihli kararında “elektronik ortamda sayısal olarak kodlanmış bulunan elektronik veriler” olarak ifade edilmiştir. Genel anlamda bakıldığında Deepfake teknolojisinin girdisi olan ses, resim ve videolar elektronik belge niteliği haiz olup yapay zeka teknolojisi kullanılarak yapılacak belgede sahteciliğinin konusunu oluşturabilmektedirler.
Yargı Sürecinde Deepfake Teknolojisi Temelli Manipülasyonlar
2020 yılında İngiltere’de bir velayet davasında delil olarak Deepfake teknolojisi kullanılarak üretilen sahte ses kaydı kullanılmış, Deepfake teknolojisinin yargı süreçlerini olumsuz yönde etkilemede ne kadar tehlikeli olduğu uygulamalı olarak kanıtlanmıştır (Abanoz Öztürk 2021: 68; Sarıgül Ata 2020: 5). İstatistiksel de bakacak olursak 2013-2019 yılları arasında sahte ses kaydı üretilmesinden kaynaklı suçlarda %350 artış görülmüştür (Adam 2022).
Belgede sahtecilik suçları, TCK 204-212. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Deepfake teknolojili ile üretilen mültimedya ürünlerinin niteliğini tespit edildiği durumda hangi suç tipinin duruma uygulanacağını tespit etmek mümkün olacaktır. Bu bakımdan Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Siber Suçlar Sözleşmesi’nin 7.maddesinde elektronik belgelerdeki sahtecilik suçlarının fiziki belgelerdeki sahtecilik suçlarıyla paralel düzenlemeye gidilmesi konusunu düzenlemesine rağmen mevzuatımızda bu hususa dair açık bir hüküm yer almamaktadır. Doktrinde bu konu ile ilgili tartışma mevcut olup açık düzenlemenin olmaması ve TCK ve HMK’da belge tanımı yapmadığı nedenleriyle bir taraf kanunilik ilkesi gereğince elektronik verilerin suçun konusunu teşkil etmediğini savunurken diğer görüş ise bu suç tiplerinin sadece fiziki belgeler için düzenlendiğinden ancak ayrı bir suç tipi olarak düzenlenebileceği görüşündedir. Bu bakımdan elektronik verilerde yapılan sahtecilik suçları belgede sahtecilik suçlarının konusunu oluşturmamakla beraber TCK 244.maddesindeki verileri yok etme veya değiştirme suçunu oluşturacaktır (Güzel 2015: 187-191).
Deepfake Ürünlerinin Tespiti
Google, Meta, Microsoft gibi teknoloji devleri, Deepfake tespit uygulamaları geliştirme alanında büyük bir rekabet içinde olmalarının yanında ilgili projelerin kaynak kodlarını paylaşarak bu alanın gelişmesini de teşvik etmektedirler. Belirtilmesi gereken bir diğer nokta da bu tespit uygulamaları, Deepfake teknolojisine doğrudan bağlıdır. Bunun anlamı, tespit uygulamalar temelde Deepfake teknolojisinin açıklarına dayanmaktadır. Bu bakımdan bir tespit uygulaması geliştirildiğinde kısa sürede Deepfake yazılımcıları bu açıkları kapatarak tespit uygulamalarını devre dışı bırakmaktadır (İlhan-Karaköse 2021: 47-48).
Parmak izleri, renk tutarsızlıkları, doku bozulmaları, optik akış analizi ve kameranın fiziksel özellikleri, tespit sürecinde en önemli karşılaştırma noktalarıdır. Bazı tespit tekniklerinde ise doğrudan karşılaştırma kıstası, insanın kafa hareketleri, göz hareketleri ve benzeri bedensel dürtülerdeki anomaliler olduğundan tespit mekanizmaları teknolojik açıklardan ziyade teknolojinin genel yapısındaki zayıflıklara dayandığından bu açıkların Deepfake geliştiricileri tarafından kapatılması neredeyse imkansızdır. Tespit uygulamalarındaki yapay sinir ağları, bu parametreler üzerinde çalışması sağlanacak şekilde geliştirilebilir olup bu açıdan tespit uygulamalarının yetersizliğinden bahsetmek mümkün değildir (İlhan-Karaköse 2021: 49).
Adli bilişim sürecinde bu hususların tespiti oldukça maliyetli olup ülkemizde şuan için böyle bir sistem kurulu değildir. Bu bakımdan Deepfake ürünlerinin Türk yargısına konu olması durumunda bilirkişi ve adli bilişim raporlarının nasıl ortaya çıkacağı muammalı bir husustur.
Sonuç
Deepfake teknoloji gelecek yıllarda hukuk aleminin her alanında sıkça duyacağımız bir teknoloji olmak yolunda koşar adımlarla ilerlemektedir, ancak günümüzde bile kişisel verilerin korunması hukuku, fikri mülkiyet hukuku, ceza hukuku başta olmakla birçok hukuk alanında yeni sorunlara gebe olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Deepfake teknoloji özelinde yasa çalışmaları ancak ABD’nin bazı eyaletlerinde olduğu görülmektedir ve tüm dünyada olduğu gibi Türk hukukunda da bu konuda ciddi yasa çalışmaları yapılması gerekmektedir.
14. Sayı’mızdaki Av. Ali ERŞİN’in “Yapay Zeka ve Telif Hakları” isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yapay zeka hukuku alanındaki tüm Blog yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazar: Kanan İBRAHİMLİ
Kaynakça
ABANOZ ÖZTÜRK, Buket (2021). “Derin Sahte (Deepfake) Teknolojisi Karşısında Türk Ceza Hukuku” İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Yapay Zeka Çalışma Grupu Yapay Zeka Çağında Hukuk: Yapay Zeka Temelli Teknolojiler ve Ceza Hukuku: 68
GÖKÇEN, Ahmet (2018). Belgede Sahtecilik Suçları, Adalet Yayınevi: Ankara;
GÜZEL, Arif (2015). “Belgede Sahtecilik Suçlarının Konusu Olarak Belge ve Elektronik Belge”. Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5(1): 143-201;
İLHAN, İsmail-KARAKÖSE, Mehmet (2021). “Derin Sahte Videoların Tespiti ve Uygulamaları için Bir Karşılaştırma Çalışması”, Adıyaman Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 8 (14): 47-60;
NEGİ, Shweta-JAYACHANDRAN, Mydhili-UPADHYAY, Shikha (2021). “Deep Fake : An Understanding of Fake Images and Videos”, International Journal of Scientific Research in Computer Science, Engineering and Information Technology7 (3): 183-189;
RARAPORT, William (2020). “What is Artificial Intelligence?”, Journal of Artificial General Intelligance 11 (2): 52-56;
SARIGÜL ATA, Bersun (2020). “Belge ve Belgenin Delil Kuvveti”, Ankara Barosu Dergisi 78(1): 1-41.
Elektronik Kaynakça
ADAM, Cansu (2022) “Yapay Zeka ile Klonlanan Sesler: Deepfake ve Siber Suçlar”, Hukuki Haber, https://www.hukukihaber.net/yapay-zek-ile-klonlanan-sesler-deepfake-ve-siber-suclar-makale,7771.html, [21.10.2022].
deepfake ve adli bilişim yapay zeka hukuku anlamında faydalandık