Dijital Dünya ve Çocuk Hakları
Topluluk Köşesi: YBÜ Hür Fikirler Kulübü – Sümeyye YILDIRIM
Çocuk ve Dijital
Çocuk; günlük yaşamda aşağılayıcı ve zayıf görülen için kullanılan bir ifade olsa da hukukta çocuk anne ve babadan türeyen 18 yaşının altında ergin olmayan olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda çocuk hakları, çocukların insan haklarını ifade etmektedir.
Dünya; dünden bugüne bir değişim, gelişim ve dönüşüm içinde olmuştur. Bu dönüşümde dijital başrolü oynamıştır. Hayatın en ücra köşelerine dokunan dijital, bittabi çocuklarla birlikte onların sahip oldukları hakları da etkilemiştir. Bu etki çocukların haklarını korumayı kolaylaştırıcı enerjiye sahip olsa da çoğu zaman hak ihlallerini beraberinde getirmiştir.
Dijital Mecralarda Hak İhlalleri
Hayatımızın günlük bir gerçekliği haline gelen sosyal medya sadece ilgi, bilgi, etkileşim ve iletişimin olduğu bir dünyadan ibaret olarak kalmayıp aynı zamanda çocuklar için ebeveynlerinin yanında adeta ikinci bir öğretici olmuştur.
Dijital mecraların çocuklar üzerindeki büyük etkisi öğreticiliğinin yanında hak ihlalleriyle,
- Güvenlik sorunlarına,
- İstismara
- Siber zorbalığa
- Ve pedofiliye varabilmektedir. Bu durum kimi zaman farkında olmadan ebeveynler eliyle gerçekleşip çocukları savunmasız bırakmaktadır.
Çocukların görüntü ve seslerinin paylaşılması çocuğun mahremiyetini yok saymakta ve görünmeme hakkının ihlal etmektedir. Bununla birlikte dijital mecrada kaybolmadığı bilinen ve yabancı kişilerce zaman sınırı olmaksızın erişilen görüntüler şüphesiz unutulma hakkını çiğnemektedir.
Çocuklarının fotoğraflarını sosyal mecralarda paylaşan anne-babaların çocukların kişisel haklarını ihlal ettikleri bilinen bir gerçekken, hak ihlallerinin bununla sınırlı kalmayıp çocukları için hesaplar oluşturan ebeveynlerin onlar üzerinden etkileşim sağlayıp reklam almaları da bu istismarın bir diğer yüzünü oluşturmuştur.
Bununla birlikte sosyal ağlar üzerinde paylaşılan bir görüntü ve ses kaydı kolaylıkla başka ortamlara aktarılabiliyor olması paylaşılan çocuk fotoğraflarının ne amaçla ve nerelerde kullanılabileceği sorusunu gündeme getiriyor. Çocuk fotoğraflarını dijital ortamlardan kopyalamak suretiyle ele geçirdikleri ve bunlar üzerinde yapılan oynamalarla pedofili hastalarının paylaşım yaptıkları tespit edilen bir gerçektir. Dolayısıyla ebeveynler çocukları için güzel anlar biriktirmek isterken farkında olmadan onları tehlikeye atmaktadır.
Öte yandan çocukların görüntü ve sesleri paylaşılmasa dahi çocuklar internet ortamında ve televizyonda kontrolsüzce izledikleri video ve görüntülerle de istismara uğramaktadırlar.
Bunlara binaen: “Hiç kimse, çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz. Devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.” Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19.maddesinde ifade edildiği gibi anılan hak ihlallerinde gerek devlete gerekse aileye yüklenen sorumluluklar vardır. Söz konusu yükümlülükler yerine getirilmediği taktirde yaşanılan ihlallere karşı çocuk ergin olduğunda haklarını korumak gayesiyle; yayınlanan ses görüntüler için hukuki yollara başvurabilir.
Bir örnek olarak; 2018 yılında İtalya’da yaşanan bir olayda 16 yaşındaki çocuk, rızası olmaksızın kendi fotoğraflarını internet ortamında paylaşan ailesine karşı açmış olduğu devayı kazanmış ve ailenin fotoğrafları paylaşılan mecralardan kaldırmasına ve mahkeme kararına uymaması durumunda da çocuklarına, on bin euro tazminat ödemesine karar verilmiştir. (BBC, 2018)
Önem arz eden bir diğer noktayı ise; mağdur olmuş çocuk için hak arayışı esnasında paylaşılan görüntü, ses ve anlatılarla gerçekleşen ve pek farkında olunmayan hak ihlalleri oluşturuyor. Şöyle ki; mağdurun yaşadıkları, olaya ilişkin görüntüler, çocukların ifadeleri özellikle sosyal medyada paylaşılarak yaşanan mağduriyetin izleri kalıcı hale getiriliyor. Bu paylaşımların ileride çocuklar için örseleyici olabileceği ve çocuğun gözetilmesi gereken üstün yararıyla uyuşmadığı aşikardır.
Sonuç
Bugün dijital, medya ve bilişim hayatı oluşturan parçalardır. Yaşamın bir bölümü dijital içerisinde var olmaktadır. İnsanlar medya ve dijitali etkiledikleri gibi bunlardan etkilenmeleri de kaçınılmaz olmuştur. Bireylerin çocukluk dönemlerinde uğradıkları hak ihlallerinin azımsanmayacak kısmı sosyal medyada meydana gelmektedir. Bu ihlalleri en aza indirmek için çocukların görüntü ve seslerinin herkese açık hesaplar üzerinden paylaşılmaması gerekmektedir ayrıca ebeveynler aracılığıyla internet ortamında ziyaret edilen ağların kontrol edilmesi çocuğun yararını korumaya yönelik olacaktır. Unutulmamalıdır ki devlet ve anne-baba çocuğu korumakla yükümlüdür.
Sosyal Medya’da Kişilik Hakları İhlalleri isimli yazıyı okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
KAYNAKÇA
- SERİN, Hüseyin (2019). “Sosyal Medyada Çocuk Hakkı İhlalleri: Ebeveynler ve Öğretmenler Farkında Mı?”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20:1
- AKSOY GÜLSEN, İpek- ZEYNEP, Uğurlu (2014). “Çocuk Hakları ve Hukuki Bağlamda Çocuğun İhmal ve İstismardan Korunması”, Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 1:1
- GÖNAL, Seray- ÖMER ALİ, Girgin (2020). “Çocuğun Kişisel Verilerinin Ebeveyn Tarafından Sosyal Medyada Paylaşılmasının Sonuçları”