E-Ticaret ve Mesafeli Satış Sözleşmesi

E-Ticaret

            Ülkemizde, teknolojinin artması ile e-ticaret hızla gelişim göstermiş, buna paralel olarak alışverişler de online ortama taşınmaya başlanmıştır. Giderek yaygınlaşmış olan bu uygulama bir yandan işimizi kolaylaştırmış olsa da, diğer bir yandan kötü niyetli kullanımlara ve vatandaşın dolandırılmasına da zemin sağlamıştır. Bir yanda uluslararası çapta alışverişlere imkan sağlayan dünya devi e-ticaret siteleri sayesinde dünyanın diğer ucundan her türlü ürüne sahip olma imkanı sunulmuş, öte yanda Instagram gibi farklı amaçlarla kurulmuş uygulamalarda da satışlar yapılmaya başlanmıştır. Bu yazımızda ise, e-ticaret sitelerinde bulunması gereken zorunlu bölümler, hangi satış sitelerinin güvenli olduğu, söz konusu satış sitelerinde yapılan alışverişlerde yaşanabilecek mağduriyetler için başvurulabilecek yöntemlere değinilecektir.

            Öncelikle belirtmek gerekir ki, bir e-ticaret sitesinde bulunması gereken zorunlu bölümler olup, bu bölümlerin içerikleri kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Tüketicinin korunması amacı ile zorunlu kılınmış bu bölümlerde, söz konusu zorunluluklara uyulmadığı takdirde ise idari para cezaları öngörülmüştür.

E-Ticaret Sitelerine Ait Yükümlülükler

– İletişim Bilgileri

            E-ticaret sitesinin ana sayfasında veya iletişim başlıklı bölümde, satıcının (e-ticaret şirketinin); e-posta adresi, telefon numarası, varsa işletme adı veya tescilli marka, ticaret unvanı, MERSIS numarası ve merkez adresi bilgilerine muhakkak yer verilmelidir. Bu bilgilere yer vermeyen e-ticaret şirketleri için ise 1.000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası öngörülmüştür.

– Ön Bilgilendirme Formu

            E-ticaret sitelerinde bulunması zorunlu bir diğer husus ise “Ön Bilgilendirme” bölümüdür. Mesafeli Satış Sözleşmesi’nin kurulmasından önce tüketicinin bilgilendirilmesi gerekli hususlar Mesafeli Satış Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde tahdidi olarak sayılmıştır. Yönetmeliğin zorunlu kıldığı hususlar ile ilgili tüketiciyi aydınlatma ise “Ön Bilgilendirme Formu” ile yapılmaktadır. Bu bilgiler ise özetle;

  • Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri, mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı,
  • Niteliği itibariyle önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü,
  • Varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi,
  • Sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanamadığı durumlarda, tüketicilere yüklenen ilave maliyet,
  • Ödeme,
  • Teslimat,
  • İfaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler,
  • Satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri,
  • Cayma hakkının olduğu durumlarda bu hakkın kullanımına ilişkin ayrıntılı bilgiler,
  • Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine dair bilgi.

            Yönetmelikte tahdidi olarak sayılan bilgiler, Mesafeli Satış Sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olup, taraflar aksini açıkça kararlaştırmadıkça bu bilgiler değiştirilemez. Ön Bilgilendirme Formu en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde satıcı tarafından tüketiciyi yazılı olarak bilgilendirecek şekilde oluşturulmak zorundadır. Bu hükme uyulmadığı takdirde de yine idari para cezası öngörülmüştür.  Satıcı,Yönetmelikte yer alan bilgileri bir bütün olarak, tüketicinin ödeme yükümlülüğü altına girmesinden hemen önce açık bir şekilde ayrıca göstermek, herhangi bir gönderim kısıtlamasının uygulanıp uygulanmadığını ve hangi ödeme araçlarının kabul edildiğini, en geç tüketici siparişini vermeden önce, açık ve anlaşılabilir bir şekilde belirtmek zorundadır. Yine satıcı, tüketici siparişi onaylamadan hemen önce, verilen siparişin ödeme yükümlülüğü anlamına geldiği hususunda tüketiciyi açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirmek zorundadır.  Satıcı, söz konusu satışa ait ek masraflara ilişkin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmezse, tüketici bu masrafları karşılamakla yükümlü olmayacaktır.

            Bu bilgilendirmenin yapıldığına ilişkin ispat yükü ise satıcıya aittir. Bu sebeple, e-ticaret şirketleri tüketicilerin ön bilgilendirme edindiklerini teyit ettirecek şekilde ara yüzlerini tasarlamak durumundadırlar. Nitekim tüketicinin “ön bilgilendirmeyi okudum, ön bilgilendirme edindim” yönündeki teyitlerinin bulunmaması halinde mevzuata uygun bir bilgilendirme yapıldığı kabul edilmeyecektir.  

– Cayma Hakkı

            Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, cayma hakkına ilişkin maddeler hem Ön Bilgilendirme Formu’nda hem de Mesafeli Satış Sözleşmesi’nde tüketicinin bilgisine sunulmak zorundadır. Ön bilgilendirme formunun 12 punto olarak düzenleneceği Yönetmelik’te belirlenmişse de sadece cayma hakkına ilişkin maddeler 16 punto olarak düzenlenmek zorundadır. Aynı yönetmelik, cayma hakkı ile ilgili de zorunlu olarak belirtilmesi gereken hususları düzenlemiştir. Bunlar;

  • Cayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgiler, cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası veya elektronik posta bilgileri, cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgilerdir.

            Tüketici, Yönetmelik’te sayılan istisnalar hariç, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanılmasında tüketici, e-ticaret sitelerinde bulundurulması zorunlu cayma formunu kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir. Satıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Burada önemli olan husus, cayma hakkı konusunda yapılması gereken bilgilendirmenin bir yıllık süre içinde yapılması halinde, on dört günlük cayma hakkı süresi, bu bilgilendirmenin gereği gibi yapıldığı günden itibaren işlemeye başladığıdır. Satıcı ise, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür.

-Sipariş Özeti

            Tüketici alışveriş sepetine gittiğinde, aldığı ürün, vergi ve benzeri ek masraflar dahil toplam bedeli gösterir sipariş özetinin gösterilmesi zorunludur. Sipariş özetinin bulunduğu bölümde, siparişi değiştirme ve geri alma olanaklarının sağlanmaması halinde e-ticaret şirketine 1.000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası öngörülmüştür.

– Siparişin Teyidi ve Mesafeli Satış Sözleşmesi

            Tüketici, siparişini tamamladıktan sonra, siparişin alındığı bilgisi e-ticaret sitesinde veya kullanım durumuna bağlı mobil ara yüzde tüketiciye verilmelidir. Bununla birlikte tüketiciye, taraflar arasında imzalanmış olan Mesafeli Satış Sözleşmesi de elektronik ortamda veyahut fiziken mutlaka gönderilmelidir. Bu hükümlere aykırılık halinde de e-ticaret şirketine 1.000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası öngörülmüştür.

            Sipariş tamamlandıktan sonra satışa konu ürün veya hizmet, sözleşmede süre belirlenmiş ise taahhüt edilen süre içerisinde, aksi takdirde sipariş e-ticaret şirketine ulaştığı tarihten itibaren en geç 30 gün içerisinde teslim edilmeli veya hizmet sağlanmalıdır. Belirlenmiş süre içerisinde teslimat gerçekleşmezse, tüketici sözleşmeyi feshedebilir ve faizi ile birlikte ödediği ücretin iadesini talep edebilir. Bunun dışında, her türlü kanuna aykırılık halinde Tüketici Hakem Heyetleri’ne de başvurulabilmektedir.

Sonuç

            Görüldüğü üzere, online alışveriş veya e-ticaret sitelerinden yapılacak alışverişler için kanun ve yönetmelikler tüketiciyi koruyucu şekilde düzenlemeler yapılmasını hükmetmiştir. Söz konusu düzenlemelere aykırılık halinde ise idari para cezaları öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ışığında, Instagram gibi uygulamalar üzerinden satış yapılmasının yasal bir dayanağı olmadığı ortadadır. Dolayısıyla, tüketicilerin olası bir mağduriyet durumunda yasal haklarını en iyi şekilde elde edebilmesi için, kanunun belirlediği şartlarla kurulmuş sitelerden alışveriş yapmaları faydalı olacaktır. Aksi takdirde, mağduriyetin giderilmesi bir hayli zor olmakta ve çoğu zaman da satıcıya ulaşılamamaktadır. Yine, e-ticaret şirketlerinin de idari para cezaları ile karşılaşmamaları için kanunda ve yönetmelikte belirtilen şartlara uygun bir site kurmaları gerekmektedir.

E-Ticaret Hukuku kategorisine ait tüm Blog yazılarımızı bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayısı’nı okumak için bağlantıya tıklayınız.

Yazar: Av. Lidya ÖZTÜRK