Uluslararası Hukukta Siber Uzay

Giriş  

İnternet ve bilişim dünyasında yaşanan gelişmeler sonucu toplumun bilgisayar ve teknolojilerini kullanım amaçları çeşitlenmiş ve kullanım oranı artmıştır. İnternetin ve teknolojik gelişmelerin sunmuş olduğu imkânlar doğrultusunda oluşmuş olan sanal dünyaya siber uzay adı verilmektedir. Siber uzay kavramı “siber alan” olarak bilinmektedir. Siber uzay bu anlamda önemlidir.

   Siber uzay kavramı ilk olarak William Gibson tarafından 1984 yılında yazılan “Neuromancer” adlı romanda kullanılmıştır. Kitapta hırsız karakterinde olan Case’in bir jak aracılığıyla siber uzayda bulunan büyük işverenlerin sistemlerine bağlanması anlatılmaktadır (Gibson, 2016). Yakın zaman itibariyle uluslararası alandaki tüm ilişkiler elbette çatışma veya savaş bağlamında gelişmemiştir fakat yaklaşım oluşturma zorluğu ya da siber güvenlik alanında sadece çatışmacı bir yaklaşımla uluslararası ilişkiler disiplininde bir arayış içerisinde olmak da mantıklı gözükmemektedir.

Siber Kavramı

  Siber, bilgisayar ve ağlarını içeren kavram ya da varlıkları tanımlamak için kullanılır. Siber alan (cyber space) kelimesi de birbiriyle bağlantılı system, yazılım, donanım ve insanların iletişim ve/veya etkileşimde bulundukları soyut veya somut alanı tarif etmek için kullanılmaktadır.(NATO 2012)

Siber Güvenlik

  Siber güvenlik, siber uzay ve siber güç unsurları, uluslararası ilişkiler bağlamında özellikle geçtiğimiz yirmi yıla kadar “low politics” yani özellikle realist bakış açısına göre “ikincil derecede önemli” politikalar olarak yer buldu. Ancak, bir gecede sessizce açığa vurduğu kimi gizli belgelerle tüm dünyayı yerinden oynatan Wikileaks skandalı, , siber uzayın, ulusal güvenliğin ayrılamaz bir parçası olduğunu kanıtlamış ve karar alıcıları bu yeni alan karşısında pozisyon almaya itmiştir (Clark ve Choucri, 2013: 21).

  Siber uzay; ulusal strateji dokümanında “tüm dünyaya ve uzaya yayılmış durumda bulunan bilişim sistemlerinden ve bunları birbirine bağlayan ağlardan veya bağımsız bilgi sistemlerinden oluşan sayısal ortam” (Sağıroğlu, 2018, s. 25) olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla siber uzay kavramı ile internet aracılığıyla kurulan iletişim sayesinde gerçek olmayan (sanal gerçeklik) ortamı açıklanmaktadır. Siber uzay kavramında sıklıkla internete atıf yapılmaktadır ancak kavram internet dışında telefon, telex, radyo ve televizyon gibi kumanda ile kullanılabilen; kaydedilebilen ses ve görüntüleri, filmleri, fotoğrafları, grafikleri ve kitapları da kapsamaktadır.

Sonuç

  Siber uzayla ilgili tartışma konularından biri  savaş bir  olarak değişmekle birlikte bir konsept olarak sabit bazı unsurlar içermektedir. Bu sabit unsurlar zaman ve mekana göre farklılık gösteren farklı savaş tipleri için ortak yanları ifade eder. Bu ortak yanların bir tartışması olarak Clausewitz’in çalışması günümüz siber savaş tartışmasına da uygulanabilecek bir takım teorik temeller içermektedir.  Bu çerçevede söylenebilir ki siber savaş iddia edilenin aksine Clausewitz’in teorisi içerisinde değerlendirilebilecek bir kanıdır. Savaş eylemi olarak kolektif ve askeri boyutu içerebilir veya politik bir amaçla düzenlenebilir. Clausewitz şiddet unsurunu savaşın derecesini belirleyen bir olgu olarak ortaya koymuştur. Savaş bu yüzden bir bukalemun gibi değişkendir(Clausewitz 1989, 121).

Siber Saldırılar ve Ceza Hukuku İçerisindeki Yeri isimli yazımızı ve Çağın Sorunu: Siber Güvenlik isimli yazılarımızı bağlantılardan okuyabilirsiniz.

Yazar: Av. Yasemin ARSLAN IŞIK

KAYNAKÇA

NATO 2012. National Cyber Security Framework Manual. NATO CCDCOE. https://ccdcoe.org/multimedia/national-cyber-securityframework-manual.html (Access Date: 12.08.2017)

NATO. (2016). Varşova Zirvesi Sonuç Bildirgesi. Brussel: NATO. 7 4, 2018 tarihinde, http://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_133169.htm adresinden alındı

Clark, D. and Choucri, N. (2013). Who Controls the Cyberspace? Bulltein of the Atomic Scientists, 21.

M. Alkan,” Siber Güvenlik ve Siber Savaşlar” , Siber Güvenlik Siber Savaşlar TBMM Internet Komisyonu, Mayıs 2012.

(Sağıroğlu, 2018, s. 25)