Sosyal Medya ve Ebeveynler

Topluluk Köşesi: İlknur BEKEN / İTİCÜ Hukuki Düşünce Topluluğu

Sosyal Medya ve KVKK

6698 sayılı KVKK, kişisel verilerin korunması kapsamındaki hukuki güvenceyi tüm gerçek kişilere tanımıştır. Buna göre TMK md.28 uyarınca da ergin olmayan kişiler de bu “gerçek kişi” kapsamında korunmaktadır. Ancak ergin olmayan kişiler henüz fiil ehliyetine sahip olmadıkları için işlemleri veli ya da vasi tarafından gerçekleştirilebilir. Kişisel Verilerin Korunması Kurulu kişisel verilerin paylaşılmasıyla ilgili verdiği bir kararında[1] kişisel verilerin korunmasını nispi kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olarak nitelendirmiş ve küçüklerin de ayırt etme gücüne sahip olması, veli/vasisi ile iradelerinin örtüşmesi şartıyla hem çocuk hem de veli/vasi çocuğun hakları kullanmada yetkili olduğu yönünde karar vermiştir. Görüldüğü üzere Kişisel Verilerin Korunması Kurulu çocukların kişisel verilerini, mahremiyet hakkını tamamen velisinin/vasisinin onayına bırakmış değildir.

Mahremiyet hakkı; kişilerin kendilerini ilgilendiren bilgilerin dolaşımına denetleme hakkına sahip olmasıdır[2] ve diğer kişilik hakları gibi herkesin eşit olarak sahip olduğu bir haktır. BM Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesi de 16. maddesinde bu yönde bir düzenleme yapmıştır. İlgili düzenlemeye göre hiçbir çocuğun özel yaşantısına haksız bir müdahale yapılamaz, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz. Herhangi bir müdahale durumunda yasa tarafından korunacaktır. Ayrıca Sözleşmenin md.6/1-f göre de çocukların kişisel verilerinin korunmasına ilişkin menfaatin ağır basması hali de saklı tutulmuştur.[3] Çocuğun verisinin işlemeye ilişkin menfaati ağır basması halinde işleme yapılacak aksi halde çocuğun kişisel verisinin işlenmesi hukuka uygun kabul edilmeyecektir. Söz konusu korunmalar sadece üçüncü kişilere karşı bir koruma değil ebeveynlerine karşı da bir korumadır zira çocukların mahremiyet hakkı en çok ebeveynleri tarafından ihlal edilmektedir.

Sosyal Medya ve Çocuklar

Gelişen teknoloji ile günümüzde çocuk veya yetişkin fark etmeksizin herkes sosyal medya kullanmaktadır. Sosyal medya sayesinde; blog yazarlığı, sosyal medya fenomenliği, youtuberlık gibi yeni meslek grupları ortaya çıkmış ve sadece yetişkinler değil, çocuklar da kendilerini bu mecralarda göstermek istemektedirler. Diğer yandan çocuklar henüz bunun farkında dahi değilken ebeveynleri tarafından fotoğrafları, görüntüleri paylaşılmakta ve hatta çok sayıda takipçi sayısına ulaşmış olan kişiler firmalarla anlaşarak çocukları üzerinden ürün reklamlarını yaparak para kazanmakta veyahut çocuğunun bir rahatsızlığı, hastalığı üzerinden diğer ailelere yol gösterici olmak adına bilgiler paylaşmaktadır. Bu şekilde çocuk ilk adımlarını dahi atmaya başlamadan kişisel verileri internet ortamında dolaşmaya başlamaktadır. Bu gibi durumlarda her ne kadar ebeveyn iyi niyetli olsa da çocuğun mahremiyeti, özel hayatı, kişisel bilgileri ihlal edilerek kamuya sunulmaktadır. Zaman zaman bu paylaşımlar yalnızca görüntü olmaktan çıkıp konum bilgisi, isim/soyisim bilgisi, kimlik bilgisi gibi paylaşımlar çocuğu istismara da açık hale getirebilir. Bunun yanı sıra çocukla ilgili herhangi bir sağlık veya sosyal durumunun paylaşılması o an için olmasa dahi daha sonrası için sorun teşkil edebilir, çocuk için tehdit konusu olabilir. Zira sosyal medyada paylaşılan içerikler çevrimiçi ortamda paylaşıldığı için hiçbir zaman kaybolmaz ve bu durum çocuğun manevi bütünlüğünü de zedeleyebilir.[4]  

Paylaşılan bilgilerle ilgili yapılan bir araştırmaya göre, Amerika’da iki yaşındaki çocukların %92’si, çoktan internette mevcuttur.[5] Buna göre, bu çocukların üçte biri daha yeni doğduğu andan itibaren sosyal medyada yer almaktadır. Çocukların Facebook’ta fotoğrafları paylaşıldığında bunların %45,2’sinde çocukların isimleri zikredilmektedir, %6,2’sinde çocukların doğum tarihlerine yer verilmektedir. Instagram’da paylaşım yapıldığında da ebeveynlerin %63’ü hesaplarında en az bir kere çocuklarının fotoğrafını paylaşmakta iken, %27’si de çocuklarının doğum tarihi bilgisine yer vermektedir. Son olarak %19’u da çocuklarının hem isimlerine hem de doğum tarihi bilgisine yer vermektedir.[6]

Bu tarz bilgilerin paylaşılması halinde çocuğun kişisel verileri KVKK md.3/1-e uyarınca işlenir. Kişisel veriler üzerindeki haklar aynı zamanda kişilik haklarından olduğu için henüz öz bilinci oluşmamış, tam olarak olası sonuçları bilmeden, iradesi ile karar verme yetisi gelişmemiş olan çocuğun herhangi bir özel bilgisinin, kişisel verisinin yayılması halinde hem kişilik haklarının hem de çocuğun özel hayatının gizliliği ihlali gündeme gelecektir. İster ergin olsun ister olmasın kişinin kendisiyle ilgili paylaşımlara rızası yoksa o paylaşım hem özel hayata hem de mahremiyet alanına müdahaledir. Özellikle çocukların ebeveynlerinin paylaşımları üzerinde kontrolleri olmadığı için, olsa dahi sonuçları hakkında sağlıklı bir çıkarım yapamayacakları için anne ve babanın egemenlik hakkını çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurarak kullanması gerekmektedir. Aksi halde hâkim TMK md.346 uyarınca çocuğun korunması için önlemler alabilir. Hatta TMK md.348 uyarınca anne ve babanın velayet hakkı bile kaldırılabilir.[7] Örneğin ünlü bloggerlardan Nihan Kayalıoğlu’nun iki çocuğu üzerinden yaptığı paylaşımlarla çocuklarını reklam malzemesi yaparak maddi kazanç elde ettiği gerekçesiyle çocukların babaları tarafından açılan velayet davasında, velayet hakkı anneden alınarak babalarına verilmiştir.[8]

Sosyal Medyada Çocuk İstismarı

Michigan Üniversitesi’nin de ebeveynlerin çocukları hakkında yaptıkları paylaşımlara ilişkin bir araştırmada ebeveynlerin çocukları hakkındaki paylaşımlarını çocukları uyutma, beslenme ve yeme, disipline etme, günlük bakımı ve davranışları olmak üzere 5 kategoriden oluştuğu ifade edilmiştir. Buna göre, çocukları uyutma (%28), beslenme ve yeme ile ilgili ipuçları (%26), çocukları disipline etme (%19), çocukların günlük bakımı (%17) ve davranışlarına ilişkin (%13) hususlar paylaşılmaktadır. Ayrıca çocukları hakkında paylaşım yapan ebeveynlerin %56’sı çocuklarını utandıracak paylaşımlar yaparken, %51’i de çocuklarının konumları hakkında bilgi sağlayacak paylaşım yapmakta ve %27’si de çocuklarının uygunsuz fotoğrafını paylaşmaktadır.[9] Görüldüğü üzere günümüz teknolojisi ile birlikle paylaşımları seçme şansı olmayan, olsa bile sonuçlarını anlayacak idrak gücüne sahip olmayan çocukların birçok alanda hakları ihlal edilmekte, istismara açık hale getirilmektedir.

Bu konudaki diğer bir istismarda ekonomik istismardır.[10] Artık markalar yalnızca kanalları ya da reklam panolarını değil sosyal medyayı da tanıtım ve kazanç için kullanmaktadırlar. Bu noktada özellikle bebek ve çocuklarla ilgili ürünlerin tanıtımında, reklamında ebeveyn olan sosyal medya fenomenleri tercih edilmektedir. Bu yolla çocuğun saflığı kullanılarak iki yönlü bir kazanç sağlanmaktadır.[11] Ürün veya faaliyetin reklamının yapılması karşılığında ebeveyn kazanç elde ederken, reklamı yapılan firma da bilinirliğini ve dolayısıyla satışını artırarak menfaatini sağlar. Bu şekilde çocukları üzerinden hem popülarite hem de ekonomik kazanç elde eden ebeveynler, çocukların mahremiyet hakkını, kişilik haklarını ihlal ederek çocuğun üstün yararını zedeliyor ve ekonomik istismara uğramasına sebep oluyor.

Bu gibi durumlarda ebeveynin elde ettiği kazancın çocuğa iadesi söz konusu olabilir ve hukuka aykırı bir saldırı dolayısıyla kazanıldığı tespit edilirse TMK md.25/3 uyarınca haksız kazancın iadesi davası açılabilir. Bu dava vekaletsiz iş görme hükümlerine göre gerçekleştirilir ve kusur aranmaz. İlgili madde uyarınca tazminat davası açılabilmesi için zararın meydana gelmiş olması yani saldırının bitmiş olması gerekir. Örneğin İtalya’da 16 yaşındaki bir çocuğun rızası olmadan ebeveynin yapmış olduğu paylaşım nedeniyle çocuk şikâyette bulunmuş ve mahkeme söz konusu paylaşımların kaldırılmasına karar vermiştir. Bunun yanı sıra ebeveynin gelecekte de yeni fotoğraf yayımlaması halinde çocuğa 10 bin Euro tazminat ödenmesine hükmedilmiştir.[12] Bu şekilde çocuğu kullanarak menfaat elde etmek TMK m.345’e de aykırılık teşkil eder. Hükme göre ebeveynin menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak hukuki işlemle çocuğun borç altına girebilmesi için ya kayyımın katılması ya da hâkimin onayı gerekmektedir. İade davası dışında, çocuğun kişisel verilerini yayma suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulması TMK md.23 ve 24 ile TBK md.58’e de aykırıdır ve çocuğun üstün yararı gereği velayetin kaldırılması, tazminat gibi hukuki tedbirlere başvurulabilir. Ayrıca çocuk bakımından henüz haksız fiil gerçekleşmemiş ancak gerçekleşmesi yönünde ciddi ve yakın bir tehlike varsa saldırı tehlikesinin önlenmesi davası açılabilir. Haksız fiil teşkil eden saldırı başlamış ve devam ediyorsa son verilmesi için, sona ermiş ise etkileri devam eden hukuka aykırılığının tespiti davaları açılabilir.

Sonuç

Sonuç olarak çocukların kişisel verilerinin paylaşılmasıyla ilgili irade tamamen ebeveynlerine bırakılmamıştır. Ancak çocuğun yüksek menfaati olması halinde verinin işlenmesi hukuka uygun olabilir. Çocuk henüz internet ortamında yapılan paylaşımın sonuçlarını sağlıklı olarak idrak edebilme gücüne sahip olmadığı için ebeveynlerinin daha dikkatli davranması gerekmektedir. Diğer ebeveynlere yardımcı olmak adına yapılan paylaşımlar, mutlu olunan anları paylaşmak, sevimli olduğunu düşünerek yapılan iyi niyetli paylaşımlar çocuğun kişilik haklarına, mahremiyet hakkına, özel hayatının gizliliğine saldırıdır. Herhangi bir sağlık problemi ile ilgili yapılan paylaşım daha sonra çocuk için hatırlanmak istenmeyen günlerin hatırlatıcısı, onur kırıcı, küçük düşürücü bir paylaşım haline gelebilir ve bu durumda çocuğun manevi bütünlüğüne zarar verebilir. Aynı şey yapılan diğer paylaşımlar için de geçerlidir. Bunun yanı sıra internet oramdaki profilleri takip etmek imkânsız olduğu için çocuğu her türlü olası bir istismara da daha açık hale getirmektedir. Bu durumların yaptırımları da gerek hukuk gerekse ceza davalarında ağırdır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili yaptıkları paylaşımlarda çocuklarının üstün yarınını tam anlamıyla göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

KAYNAKÇA

1)   Arş. Gör. Ömer Ali GİRGİN- Seray GÖNAL, ÇOCUĞUN KİŞİSEL VERİLERİNİN SOSYAL MEDYADA EBEVEYN TARAFINDAN PAYLAŞILMASININ HUKUKİ SONUÇLARI, TAAD, Yıl: 11, Sayı: 44 (Ekim 2020),sy.99-127, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1555610

2) Arş. Gör. Dr. Canan ERDOĞAN, ÇOCUKLARIN KİŞİSEL VERİLERİNİN KORUNMASI (SOSYAL MEDYA ÖRNEĞİ KAPSAMINDA), D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2445-2467, https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/CANAN ERDOGAN.pdf

3) Murat Volkan Dülger, Cansu Ceren Kahraman, Simay Yalçın, GDPR ve KVKK BAKIMINDAN ÇOCUKLARIN KİŞİSEL VERİLERİNİN KORUNMASI VE KONUYA İLİŞKİN KURUL KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ, Hukuki Haber, Yayın Tarihi: 22 Şubat 2021, Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2021, https://www.hukukihaber.net/gdpr-ve-kvkk-bakimindan-cocuklarin-kisisel-verilerinin-korunmasi-ve-konuya-iliskin-kurul-kararinin-degerlendirilmesi-makale,8753.html


[1] Kurul’un 11/ 08/ 2020 Tarihli 2020/ 622 Sayılı Kararı

[2] Karagülle, s. 5.

[3] Arş. Gör. Dr. Canan ERDOĞAN, ÇOCUKLARIN KİŞİSEL VERİLERİNİN KORUNMASI (SOSYAL MEDYA ÖRNEĞİ KAPSAMINDA), D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2445-2467, https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/CANAN ERDOGAN.pdf

[4] Atalay, s. 199.

[5] Araştırma için bkz. Steinberg, s.849; Bartels, s.52

[6] Steinberg, s. 849; Bkz. https://www.businesswire.com/news/home/20101006006722/en/ Digital-Birth-Online-World

[7] Erdoğan, s. 2461

[8] Çağdaş Ulus, “‘Blogger’ Anneye Çocuk Istismarı Suçlaması!,” Vatan Gazetesi, 2017, http:// www.gazetevatan.com/-blogger-anneye-cocuk-istismari-suclamasi–1080670-gundem/.

[9] Araştırma hakkında bkz. https://www.mottchildren.org/news/archive/201503/%E2%80%9Csharenting%E2%80%9D-trends-do-parents-share-too-much-about-their

[10] Arş. Gör. Ömer Ali GİRGİN- Seray GÖNAL, ÇOCUĞUN KİŞİSEL VERİLERİNİN SOSYAL MEDYADA EBEVEYN TARAFINDAN PAYLAŞILMASININ HUKUKİ SONUÇLARI, TAAD, Yıl: 11, Sayı: 44 (Ekim 2020),sy.99-127, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1555610

[11] Schimke, s. 854; Steinberg, s. 840; Parsa, s. 169

[12] Övgü Pınar, “BBC,” BBC Türkçe, 2018, https://www.bbc.com/turkce/haberlerdunya-42604622.