Telif Hakları İhlalinde Erişim Engellenmesi

Yazar: Av. İrem Deniz ENKÜR

  1.Giriş

 İnternetin hayatımızın vazgeçilemez bir şekilde merkezine yerleşmesi sonucu akla gelebilecek bir dolu etkinlik internete uyumlanmış, sanal ortamda kendine bir yer bulmuş oldu. Hayatımıza giriş amacı olan bilgi aktarımı, iletişim gibi görevlerini yerine getiren bir mecrada insanların eserlerini de paylaşmaları kaçınılmazdı. Ancak eser sahipleri haricindeki kişilerin başkalarına ait olan eserleri kime ait olduğunu belirtmeden paylaşarak suistimale yol açmaları uzun sürmedi. Gerçek dünyada var olan bir ihlalin, kasti bir insan davranışının sanal ortamda da gerçekleşmesi gerekli hukuki korumaların oluşturulması ihtiyacını doğurdu. Telif hakkı ihlaline maruz kalan hak sahiplerinin, eserlerine erişimi engellemelerine dair birden fazla hukuki yol bulunmaktadır. (telif hakları ihlali)

2.Telif Kavramı ve Telif Hakları İhlali

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu madde 1/B de Eser: ‘Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri’ şeklinde tanımlanmıştır. Eser; sahibinin bilgi, teknik veya yaratıcılığını barındırarak sahibine özgülük kazanmış bir fikir ürünü olmalıdır. Ayrıca kanunda sayılan eser türlerinden biri olmalıdır. Bu sayede 5846 sayılı kanun uyarınca telif hakkı, ilgili fikir ürününün tasarruf yetkilerini eser sahibi ya da eserin telifine sahip şirket, kurum, kuruluş ya da şahıslara verilebilir. Mülkiyet hakkının fikri tezahürünün oluşması, yaratıcılıktan geçimini sağlayan kişilerin bu seçimlerine ket vurulmasın, tescillensin, korunabilsin ve sonucunda kültürel gelişim devam edebilsin diye ilk defa 1709 yılında İngiliz Parlamentosu tarafından çıkartılan Kraliçe Anne Kanunu’na dayanır. Başlangıçta eserin 30 yıl sonra alenileşmesi öngörülmüşken şu an bu süre eser sahibinin ölümünden sonra 70 yıldır ve uzatılması tartışılmaktadır.

     İnternette telif hakkı ihlali, fikir ürününün telif hakkı sahibinden izinsiz değiştirilmesi, umuma sunulması, başkasına ait eseri şahsi eseri gibi paylaşma, esere dair eksik, aldatıcı bilgi verme, eseri satma, kiraya verme şeklinde gerçekleşebilir. Lisans sahibinden lisans satın almadan kopya yazılım kullanılması, telif hakkı ödenmeden müzik-film eserlerini izleme/umuma açma, kişinin çekip paylaştığı bir fotoğraftan başkasının ticari kazanç elde etmesi… 1999 yılında internet üzerinden müzik paylaşımı sağlayan Napster, telif hakları ödenmeden eserlerin yayılmasına neden olduğu için fiziki albüm satışlarının ciddi derecede düşüşüne ve sanatçıların zarara uğramasına neden olmuştur. 2000 yılında açılan davalar platformun sonu oldu. 2004 yılında ise Türkiye’de Mp3 siteleri üzerinden yapılan paylaşımlar albüm satışlarının düşüşüne sebep oldu ve MÜYAP sanatçıların haklarını korumak adına erişim engellemeleri yaptırmak durumunda kaldı. 2014 yılında Üsküdar’da yaşanan yoğun yağışı fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşan ve çektiği fotoğrafı gazetelerde gören Hüseyin Öztürk, paylaşımı ticari kullanım söz konusu olduğu için telif talebinde bulunmuş ve tartışmalara yol açmıştır. Hala devam etmekte olan karikatür davaları ise sosyal medyada kullanıcıların başka birinin eserini doğrudan paylaşmasının yol açabileceği sonuçların güncel bir örneğidir. Sosyal medyada karikatür paylaşan şahıs ve karikatür sitelerine dava açan karikatürist Erdil Yaşaroğlu ve Selçuk Erdem, eserleri ve emekleri üzerinden kazanç sağlayanlara karşı haklarını aradıklarını belirtiyorlar. Ancak ticari amaçla paylaşmadığı halde dava açıldığını ifade eden sosyal medya kullanıcıları da durumdan oldukça şikayetçi. Telif hakları söz konusu olduğunda mevzuatı bilmemek kişinin hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Telif haklarına getirilen sınırlama ve istisnalara bakıldığında alıntı yapma istisnası kullanılarak söz konusu telif hakkını ihlal etmeden paylaşımda bulunulabilmektedir. Kullanıcıların içeriğin işlenmesine, umuma yayılmasına, çoğaltılmasına telif hakkı ihlal etmediklerine emin olmadan müdahil olmamaları gerekmektedir.

      Sosyal medyaya kullanıcılarının içerik ‘paylaşmaları’ sonucu konuya telif haklarının dahil olduğu durumlar; kişilerin sosyal medyada orijinal ve şahsi fikri ürünlerini paylaşmaları, başkasının eserinden esinlenerek/faydalanarak kendi eserini yaratıp paylaşmaları ve başkasının eserini direkt paylaşmış olmalarıdır. Sosyal medya kullanıcıyı tüketici konumuna ek olarak yaratıcı, yayımcı ve bazen hukuki şartlar da FSEK’’e dair oluşmuş ise eser sahibi haline getirmektedir. Güncel sistemde eserlerin çoğaltılması, işlenmesi, umuma iletilmesi lisanslanması yoluyla gerçekleştirilmektedir. İçerik sağlayıcıların eser sahibinin mali ve manevi hakları zedelemeden eserlerden faydalanabildiği bu sistemde ne yazık ki sosyal medyanın doğasıyla uyuşamadığı durumlarla karşılaşılmaktadır. Eser sahibi ya da orijinal kaynağın belirtilmediği paylaşımlar uygulamayı mevcut cezai düzenlemelere itmiştir.  Telif haklarına uygun bir şekilde fikri üretimin paylaşımı için Creative Commons (CC) lisansları dünya çapında tercih edilmektedir. Ancak FSEK md. 52 deki yazılılık şartı nedeniyle bu uygulamanın ülkemizde kullanılmasının önünde engeller bulunmaktadır. CC lisansları, dijital ortamda eser sahibinin kullanıcılara ilettiği kullanım şartlarının tek taraflı irade beyanıyla kullanıcılara iletilmesi şeklinde gerçekleşmektedir.

         Fiziki ve dijital telif hakları ihlalleri aynı sonuçları doğurmaktadır. Ancak asıl konumuz olan içeriğe erişimin engellenmesini açıklayabilmemiz için belirtmemiz gereken bazı kavramlar olacak.

     İçerik sağlayıcı, telif haklarına özen konusunda sorumluluğu en yüksek olan grup. İnternet aracılığıyla kullanıcılara sunulan her türlü bilgiyi, veriyi üreten, değiştiren, sağlayan gerçek ve tüzel kişiler. İnternete herhangi bir veri yükleyen herkes.

  Yer sağlayıcı, sosyal medya hesapları ve içerik barındıran Facebook, Instagram, Twitter vb platformlar, website sunucularını barındıran serverların bulunduğu ‘hosting’ adıyla anılan firmalar. İçerik sağlayıcılar sunucuları için yer sağlayıcılardan yardım alır.

   Erişim sağlayıcı, FSEK te servis sağlayıcı şeklinde geçmektedir. Kullanıcılara internet ortamına kablolu ya da kablosuz erişim olanağı sağlayan Turkcell, Superonline, TTNET, Kablonet vb. gibi her türlü gerçek veya tüzel kişiler.  

   Toplu kullanım sağlayıcı, kişilere belli bir yerde, belli bir süre internet kullanım olanağı sağlayan (örn. Internet kafeler, müşterilerine wi-fi hizmeti sunan kafe/otel/restaurant)

   Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB): 5651 sayılı kanunun suç işlenmesini düzenleyen 8. maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasını sağlamak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulmuştur. Birlik özel hukuk tüzel kişiliğini haizdir (5651 sayılı Kanun m.6/A). Erişimin engellenmesi kararları uygulanmak üzere Birliğe gönderilir.

   3. Uyar-Kaldır ve  5651 Sayılı Kanun Uygulamaları

Telif hakkı korunan bir içerik, hak sahibinden izninin dışında internet ortamında kullanılıyorsa ‘Uyar-Kaldır’ sistemi (Notice and Takedown) olarak da anılan FSEK ek madde 4 uygulanmaktadır. Bu madde uyarınca “dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlali halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlale konu eserler içerikten çıkarılır. Bunun için hakları haleldar olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle bilgi içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlalin durdurulmasını ister. İhlalin devamı halinde bu defa, Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlale devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir.’’  Hüküm uyarınca önce hak sahibinin içerik sağlayıcıya ulaşması ve içeriğin kaldırılması yönünde uyarması, sonrasında ihlalin devam etmesi halinde Cumhuriyet Savcılığına başvurarak içerik sağlayıcıya erişim sağlayıcı tarafından verilen hizmetin durdurulması olarak iki adım şeklinde düzenlenmiştir. İhlalin durdurulmasının akabinde içerik sağlayıcıya yeniden servis bağlanır.

    Uyar-Kaldır sistemi, içerisinde savcılık kanalı bulundurmasına rağmen yargısal bir denetim içermediği ve ihtiyati tedbir niteliğinde olması sebepleriyle idari nitelikte olduğu savunulmaktadır.

       Facebook, Google, Yandex, Twitter, vb. bazı sitelerde, telif hakkı ihlallerinin bildirimine ilişkin ayrı bir prosedür vardır. Telif hakkı ihlalleriyle karşılaşıldığında ihlalin önüne en kısa sürede geçilmesi adına söz konusu yer sağlayıcının bir telif ihlali ihbar sistemi olup olmadığı kontrol edilmelidir. Facebook ve Instagram, Rights Manager Tool ile içeriklerin kopyalandığını saptayabilen bir platform oluşturmuştur. Sistem hak sahibine ihlali tespit edip haber veriyor ve sayfa sahibine uyarı gönderilerek izinsiz içeriğin kaldırılması sağlanıyor. Youtube 90 gün içerisinde tekrar telif hakkı ihlali konusunda ihtar alan içerik sağlayıcının kanalını kapatıyor. Youtube da içerikte hak sahibi olan kişiler belirtilmediyse, kullanımdan haberdar edilmediyse videolar ihlal düzeltilene kadar kaldırılmasa da platform kullanıcıları tarafından görüntülenemiyor. Videonun tamamen kopyalandığına dair bir Content ID hak talebi bulunuyorsa hak sahibi istatistikleri takip edebiliyor, reklam yerleştirip gelir elde edebiliyor, elde edilmiş geliri tamamen alabiliyor ya da gelire ortak olabiliyor, video tamamen engellenebiliyor. Normal bir telif hakkı talebi bulunmaktaysa ( müzik kullanımı, videonun bir kısmındaki içeriğe dair telif hakkı talebi) video izlenebilir şekilde kalmasına rağmen içerik sağlayıcı bundan gelir elde edemiyor, gelir eseri sahibine gidiyor. Ancak içerik sağlayıcı bu durumda videoyu telif hakkı ihlaline yol açmayacak şekilde düzenleyerek içeriğini temizleyebiliyor ve hak sahibine karşı olan sorumluluklarından kurtulabiliyor.

   Telif hakları, internet ortamındaki yayınlar vasıtasıyla ihlal ediliyorsa hukuki sorumluluğunun da 5651 sayılı Kanun ile FSEK Ek m. 4 birlikte değerlendirilerek tespit edilmesi gerekmektedir.  5651 Sayılı Kanunun içeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkıyla ilgili hükmü şu şekildedir:

             MADDE 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.

             (2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.

             (3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.

             (4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.

   5651 sayılı Kanuna göre Uyar- Kaldır sisteminden sonuç alınamadıysa Sulh Ceza Hâkimliğine başvurularak içeriğin kaldırılması/erişimin engellenmesini de isteyebilir. Sulh ceza hakimliği bu nedenle yapılan başvuruları 24 saat içerisinde karara bağlamakla yükümlüdür. Bu karar Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilir. Erişim sağlayıcısı, içerikten haberdar edilir ve akabinde erişim engellenir. İçerik sağlayıcının internette kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olması sebebiyle içerik engellenene kadar hak sahibinin uğradığı zararın tazmini için hukuki yollara başvurulabilir. İçeriği kaldırmayan yer sağlayıcısına karşı da dava açılabilmektedir. Telif hakkı ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölümle ilgili erişimin engellenmesi sağlanmaktadır. Zorunlu olmadıkça tamamen bir engel kararı alınmamaktadır. Gerekçesiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirildiği belirtiliyorsa sitedeki tüm yayına yönelik erişim engeline karar verilebilmektedir. Hakim bu kararı doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderir ve gereği en kısa sürede yerine getirilir.

 4. Sonuç

İnternet hayatımıza dahil olduğu günden beri yaşantımızı değiştiriyor ve görünen o ki değiştirmeye devam edecek. Yüzyıllarca elle tutulup gözle görülen eserler meydana getiren insanoğlu artık bunları sanal ortamda oluşturuyor, insanlara sunuyor, satıyor. İnsanın olduğu her alanı düzenlemek, kurallar ve müeyyideler koymak durumunda olan hukukun internet dünyasını da düzenlemesi kaçınılmazdı. Kişilerin fikri çabalarıyla oluşturdukları eserlerin korunması hususunda teknoloji geliştikçe daha çok düzenleme yapılması gerekecek olsa da hukuk, teknolojiye yetişmeye çalışıyor. Eserlerin hak sahibinin izninin dışında kullanılması ve emeğinin hiçe sayılması; yaratıcılığın korunmamasına, eser üretilmesine dair hevesin yok edilmesine, sonuç olarak da kültürün gerilemesine yol açabilecek bir durumdur. Ücretsiz erişilen her film, müzik, pdf kitap vb. Içerikler, geçim kaynağı bundan ibaret olan kişilerin telif hakkının ihlalidir. Stock image siteleri, fotoğrafçılara-FSEK te de belirtildiği üzere telif hakkına sahip olabilecek eserlerden olan fotoğrafların- emeğinin karşılığı verilerek internette kullanılmasını sağlayan platformlardır. İnternetten ulaşabildiğimiz eserler ücretsiz değildir ve hak sahiplerine eserlerinin karşılığı verilmeden kullanılan, umuma yayılan, ticari kazanç elde edilen durumlarda ihlal edilen mali ve manevi haklar için açılacak davalar haricinde karşı karşıya kalınacak ilk uygulamadır erişim engeli. İnternet dünyasında fikri mülkiyetin ihlaline dair yaptırımlar ve sosyal medyada içerik kullanımı konusunda toplumun daha çok bilinçlenmesiyle yaratıcılığın, emeğin, eserlerin korunabileceği bir dünya mümkün.

Markanın Kullanılmaması Nedeniyle Hak Kaybı isimli yazıya bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Fikri Mülkiyet Hukuku alanındaki tüm yazıları bağlantıda bulabilirsiniz.

4.Kaynakça

Çelik, A. . Fikir ve Sanat Eserleri Üzerindeki Çoğaltma ve Yayma Haklarının İhlali – İhlalin Sonuçları. Ankara: Seçkin Yayıncılık 2011

Güneş, İ.  Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku. İstanbul: Seçkin Yayıncılık.2008

Haas, R. . Twitter: New Challenges to Copyright Law in the İnternet Age. The John Marshall Review of Intellectual Property Law, 10. 2010

Metin Turan, Çağlar Boyu Düşünce Özgürlüğü: Türkiye’de ve Dünyada Telif Haklarının Tarihsel Gelişiminin Değerlendirilmesi

Murat Can Pehlivanoğlu, Kişilik Haklarının İnternet Ortamında Telif Haklarına Dair Tedbir Kararı Vasıtasıyla Korunması, Yeditepe Üniv. Dergisi Cilt: XVII Sayı:1 (2020)

Memiş, T.  Fikri Hukuk Bakımından İnternet Ortamında Müzik Sunumu. Ankara: Seçkin Yayınları. (2002)

Oğuz, H .  İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali ve Korunması. Ankara: Adalet Yayınevi. (2012)

 Öngören, G.  Türk Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku Açısından Müzik Eserleri. Öngören Yayınları. (2010)

Parlak Börü, Ş.  Fotoğraf Üzerindeki Haklar. Ankara: Turhan Kitabevi.( 2003)

Selva Kaynak, Serhat Koç, Telif Hakları Hukuku’nun Yeni Macerası: Sosyal Medya, folklor/edebiyat, cilt:21, sayı:83, 2015/3

https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/internetten-icerik-kaldirma-ve-erisimin-engellenmesi-haber-video-fotograf-silme.html

https://www.telifhaklari.gov.tr/