Türk Hukukunda Dijital Miras
Yazar: Av. Kanan İBRAHİMLİ
Giriş
Dijital dünyanın gün geçtikçe büyümesiyle birlikte bireylerin dijital dünyada sahibi olduğu varlıkları çeşitlendiği gibi sayısal olarak da artış göstermiştir. Dijital varlıklar hukuk dünyasında birçok ihtilaf doğurmakla beraber doktrinde ve uygulamada en büyük tartışmalara konu olan ihtilaflardan biri de kişinin dijital dünyada varlıkların ölümden sonra korunması hususudur.
Dijital Miras Kavramı
Dijital miras kavramı maliki olduğumuz dijital değerlerin ölümden sonra mirasa konu olmasını ifade etmektedir. Almanya Barolar Birliği (Deutscher Anwalt Verein) benzer bir tanım yapmak suretiyle “daha önce ölmüş birinin geriye bıraktığı elektronik veriler, telekomünikasyon şirketleriyle yapmış olduğu anlaşmalar ve daha nice benzeri veriler” olarak dijital miras tanımlanmıştır (Deutscher Anwalt Verein 2013).
Türk hukuku bakımından dijital miras ve dijital olmayan miras ayrımı yapılmamış olup “külli halefiyet ilkesi” kabul edilmektedir. Ancak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 13.11.2020 tarihli kararında vefat edenin Icloud hesabının “külli halefiyet ilkesi” kapsamında mirasa dahil olduğundan mirasçılara devredilmesi gerektiğine karar vermiştir. Böylelikle aslında Türk hukukunda da dijital mirasın terekeye dahil olduğunu üzerine emsal teşkil edecek bir karar alınmıştır.
Dijital miras konusu Amerikan hukukunda geniş bir uygulama alanı bulmuş olmasına rağmen Kıta Avrupası hukukunda oldukça yeni ve kısıtlı bir uygulama alanı bulmuştur. Türk Medeni Hukukuna model olan İsviçre hukukunda ise bu alanda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu bakımdan İsviçre hukukunda ölen kişinin yakınlarına (ortak yaşam sürdüğü kişi de dahil olmak üzere) ölen kişinin verilerine erişim hakkı tanınmış olup ilgili dijital varlıklara miras hukuku perspektifinden yaklaşılmıştır (Demir 2020: 168-170).
Son yıllarda kripto varlıklar gibi dijital değerler ön plana çıkmasına rağmen dijital miras kavramı klasik olarak sosyal medya hesapları üzerine inşa edilmiştir. Murisin mail adresleri, Facebook, İnstagram hesapları birçok yargı kararına konu olmasına karşın kanaatimce bu kararlarda kabul edilen temel ilkeler diğer dijital varlıklar için de uygulanması yerindedir.
Türk Doktrininde Dijital Miras
Türk doktrininde dijital mirasın çeşitli tanımları yapılmıştır. Akkurt’un tanımına göre dijital miras “intikale elverişli, kişiye sıkı sıkıya bağlı olmayan tüm dijital özel hukuk ilişkileri ile aynı nitelikteki dijital veriler” olarak ifade edilmiş olup (Akkurt 2022: 319) Gürbüz ise daha kapsamlı bir tanım yaparak dijital mirası “miras bırakana ait dijital varlıklardan miras yoluyla intikale elverişli bulunan dijital değerlerin bütünü” olarak tanımlamıştır (Gürbüz 2023: 848).
Mirasın kazanılması hususu TMK 599.maddede düzenleniş olup maddeye göre “mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar”. Mirasın bir bütün olarak devredilmesinin iki istisnası olup kişi hallerine ilişkin bir kısım haklar ile miras bırakanın kişiliğine bağlı bazı hukuki ilişkiler de sona ermektedir. Bu bakımından kişiye ait olan dijital verilerin hukuki niteliği bu bakımdan tartışmalıdır (Aslan Bingöl 2022; 279-280; Demir 2020: 170-172).
Dijital varlıkların ölümden sonra terekeye konu olması bakımından doktrinde üç görüş mevcuttur. Doktrinde ağırlıklı görüş olan ilk görüşe göre tereke dijital varlıkları da ihtiva etmekte olup dijital miras küllü halefiyet kapsamında kabul edilmektedir (Taksi Deveciyan, Koray Alay 2022: 118; Gürbüz 2023: 871; Yılmaz, Erkan 2020: 581). Aksini savunan doktrindeki azınlık görüş ise dijital varlıkları maddi değer noktasında ikili bir ayrıma tabi tutarak sadece maddi değere sahip olan dijital varlıkların terekeye dahil edilebileceğini savunmaktadır (Akkurt 2022: 325; Demir 2020: 176)
İkinci görüşü savunan yazarlar sosyal medya hesaplarının ticari kazanç sağlama amacı bakımından iki gruba ayırmaktadırlar. Bu bakımdan ticari kazanç sağlama amacı olmayan sosyal medya hesapları dijital miras kapsamında terekeye dahil edilmez ticari kazanç sağlama amacı olan sosyal medya hesapları terekeye dahil edilmelidir (Demir 2020: 177-179)
Son olarak doktrinde birtakım yazarlar özel hayatın gizliliği başta olmak üzere kişinin mahremiyetini koruyan birçok hakkı dayanak göstererek dijital mirası reddetmek suretiyle ilgili hesapların kişiye intikal etmemesi gerektiğini savunmaktadır (Aslan Bingöl 2022; 295-296; İnce Akman 2018: 556-557).
Türk Yargısında Dijital Miras
Türk yargısında dijital mirasa ilişkin bir Yargıtay kararı mevcut olmamasına rağmen dijital mirasa ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1149 esas, 2020/905 karar numaralı, 13.11.2020 tarihli kararı mevcuttur.
İlgili uyuşmazlık mirasbırakanın Icloud hesabına ulaşmak için mirasçılarının yetkili şirkete başvurması üzerine yetkili şirket tarafından murisin Apple kimliği ile ilişkili hesapların sahibi olduğuna; müvekkilin, murisin mirasçısı olduğuna; müvekkilinin murisin temsilcisi olduğuna ve mahkemece verilecek yetkilerinin, Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanunu’nda kullanıldığı şekliyle “yasal rıza” teşkil ettiğine ve müvekkilin murise ait Apple hesaplarından kişisel tanımlama bilgi ve verileri içerecek şekilde kişisel verilerin alınabileceği hususunda mahkeme kararı istenmesi üzerine uyuşmazlık yargıya taşınmıştır.
İlk derece mahkemesinin Icloud hesabının mirasa konu edilemeyeceğine hükmederek davayı reddetmesi üzerine davacı uyuşmazlığı istinafa götürmüştür. Davacı istinaf talebinde “yerel mahkemenin gerekçesinin eksik ve yanlış olduğunu, icloud hesabına ve dolayısıyla yukarıda sayılan maddi ve manevi varlıklara mahkeme kararı olmadan erişilmesinin mümkün olmayacağını, bunun yanı sıra; özel hayatın gizliliği hakkı gerçek kişinin maddi ve manevi gelişimini koruyan bir hak olması sebebiyle önemli olduğunu ancak vasfını yitirmiş bir hakkın olamayacağını, dolayısıyla da salt ölmüş kişilere yönelik eylemlerin özel hayatlarının gizliliğine aykırılık oluşturamayacağını, vefat itibariyle kişiliğin sona ermesi sebebiyle yerel mahkemenin “özel hayatın gizliliğini ihlal” tespitinin hukuktan yoksun olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını” talep etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise verdiği kararda “Apple İCloud” kimliğinin terekenin aktifinde olduğunun da tespit etmiş olup gelişen teknolojilerin mülkiyet kavramını da başkalaştırdığına vurgu yapmıştır. Bu tespitlerin yanında mahkeme “çağımızın kaçınılmaz şekilde dijitalleşen hayat tarzı karşısında dijital mal varlığına dair dijital mülkiyet ile ilgili henüz yasal bir düzenleme yapılmadığı” hususunu da belirtmiştir. Ayrıca mahkeme verdiği kararda “yakın zamana kadar elektronik posta hesapları, sosyal medya hesapları ve benzeri dijital uygulamalar yalnızca kişisel kullanıma yönelik olup maddi bir değer taşımazken günümüzde bu hesapların reklam gelirleri elde edilen maddi bir karşılığı olan hesaplar halini alabildiği gibi, yine sosyal medya hesaplarının ve dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı” hususunun altını çizmiş olup ilgili hesapların ticari kazanç niteliğine de vurgu yapmıştır.
Mahkeme dijital mal varlığı ve miras ile ilgili yasal düzenleme bulunmaması suretiyle yasal boşluk olduğuna hükmetmiş olup TMK 1.madde kapsamında hakimin somut olaydaki gibi yasal boşluk bulunduğu durumlardaki hukuk yaratma yetkisine atıf yapmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında mahkeme “murisin e posta hesabı ve buna bağlı olarak kullanılan sosyal medya hesapları, dijital cüzdan hesapları vb maddi değer ifade eden ve TMK’nun 599.maddesi kapsamında terekesine dahil olup mirasçılarına intikali gereken dijital mal varlığının da tespitinin gerekeceği kanaatine varılmıştır”. Sonuç olarak mahkeme “murisin ölüm tarihi itibariyle tüm aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve bu minvalde dijital mal varlığının terekesine dahil olması gerektiği nazara alınarak dijital terekesinin de tespiti yapılarak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, ölü kişinin e posta hesabının özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş olması hatalı” olduğuna hükmetmiştir.
Amerikan Hukukunda Dijital Miras
Amerikan hukukunda federal seviyede dijital miras ile ilgili bir kanun bulunmamaktadır ancak bazı eyaletlerde çeşitli kanunlar mevcuttur. Amerikan hukukunda bu alandaki ilk yasa Connecticut eyaletinde 2005 yılında kabul edilmiştir. Oldukça erken bir tarihte çıkan bu yasa sadece e-postaları kapsamaktayken 2007 yılında Rhode Island eyaletinde kabul edilen yasanın kapsamı da aynıydı. Diğer dijital varlıkları da kapsayan ilk kanun 2007 tarihli olan Indiana’da kabul edilmiştir. Benzer kanunlar Oklahoma, Idaho ve diğer birçok eyalette kabul edilmesiyle birlikte günümüzde ABD’nin eyaletlerinin büyük çoğunluğunda dijital mirası kabul eden kanunlar karşımıza çıkmaktadır (Sarlis 2012: 8).
Yahoo! kullanıcının Irak’ta öldürülen bir askerin ölümü üzerine e-posta hesabını kapatmasına rağmen mirasçıları bu işlemi yargıyı taşımıştır. 2005 yılında Irak’ta öldürülen 20 yaşındaki Deniz Piyadesi Justin Ellsworth’ün mirasçıları bir anı defteri oluşturmak için şirketten onun e-posta hesabına erişim talep ettiler. Yahoo! ise aile tarafından açılan davayı kaybetmesi üzerine erişime izin vermek zorunda kalmıştır ancak Yahoo! mahkeme kararında hesabın teslim edilmesini öngörmesine karşın Ellsworth’ün e-postalarını babası John Ellsworth’a CD formatında teslim ederek hesaba dijital erişime karşı olan tutumunda ısrar etmiştir (Sarlis 2012: 8). Bu karar Amerikan yargısında dijital miras tartışmalarını başlatan karar olarak da bilinir özellikle yeni tarihli de birçok karar olmasına karşın çalışmanın konusunun kapsamında çıkmamak için sadece örnek ve emsal mahiyette bu karara yer verilmiştir.
Alman Hukukunda Dijital Miras
2012 yılında Berlin metrosunda meydana gelen bir kaza sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki bir kızın annesi, Facebook üzerinden kızının hesap bilgilerini talep etmiştir. Ancak Facebook, telekomünikasyon gizliliği nedeniyle annenin talebini reddetmiştir. Annenin bu reddi kabul etmemesi üzerine yasal yollara başvurmuştur. İlk mahkeme, 2015 yılında davacı annenin lehine sonuçlanmıştır. Mahkeme, Facebook’a 10.000 euro tazminat ödemesi ve davalı kadının kızının kişisel verilerini annesine vermesi yönünde karar vermiştir. Ancak Facebook, bu karara itiraz ederek Berlin Eyalet Mahkemesine başvurmuş ve burada lehine bir karar almıştır. Daha sonra dava, kızı hayatını kaybeden kadın tarafından temyiz edilerek Alman Federal Mahkemesine taşınmıştır. Federal Mahkeme, taraflar arasındaki anlaşmazlığı çözmek üzere dava dosyasını incelemiştir (Bundesgerıchtshof 2020).
2015 yılındaki mahkeme kararı sonrasında davacı kadın, Facebook’un sağladığı verilerin yetersiz olduğunu düşünerek, verilerin düzeltilerek elektronik ortamda daha erişilebilir hale getirilmesini ve ayrıca verilerin İngilizce olduğu için kendi dilinde erişim sağlanmasını talep etmiştir. Ancak Facebook, verilerin usule uygun olduğunu ve davacının taleplerinin gereksiz olduğunu savunmuştur. Alman Federal Mahkemesi, 2018 tarihli Berlin Eyalet Mahkemesi kararını bozarak, davacı kadını haklı bulmuş ve Facebook’un yargılama giderlerini karşılamıştır. Bu karar, dijital miras kavramını kabul eden bir döneme işaret etmiştir. Ancak bu durum, kişisel verilerin korunması açısından bazı sorunları beraberinde getirmiştir. 2020 tarihli kararda, dijital miras kavramı ele alındıktan sonra, telekomünikasyon kanunuyla ilişkilendirilmiştir. Davacının haklı bulunması, ölen kişinin bilişim sistemlerindeki kişisel verilerin elektronik ortamda erişilebilir olmasının önünü açmıştır. Mahkeme, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili mevzuatın, ölenin kişisel verilerinin mirasçılara devrine engel olmadığına karar vermiştir. Ancak Federal Mahkeme, mirasçıların sadece hesaplara ve kişisel bilgilere erişebileceğini, ancak hesabı aktif olarak çevrimiçi kullanamayacaklarını belirlemiştir (Bundesgerıchtshof 2020).
Sonuç
Sonuç olarak bakıldığında oldukça güncel bir tartışma konusu olan dijital miras bakımından oldukça farklı fikirler ve öneriler mevcuttur. Kanaatimizce ticari veya ekonomik bir değer taşıyıp taşımaması fark etmeksizin her türlü dijital varlık terekeye dahildir ancak özellikle Deepfake veya benzeri uygulamalara konu olması bakımından aradaki duygusal ve hukuki bağın da belirli düzeyde tutulması gerekmektedir. Bu sebeple murisin (A) dijital varlıkları mirasçılarına geçmeli ancak murisin (A) mirasçısının (B) ölmesi durumunda murisin (A) ticari veya ekonomik bir değer taşımayan dijital varlıkları (B)’nin mirasçısına (C) geçmemesi gerekmekte ancak güncel Türk mevzuatı bakımından böyle bir tasnifin yapılması mümkün değildir.
Kanan İbrahimli’nin 15. Sayı’mızdaki “Deepfake ve Adli Bilişim” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazarın tüm blog yazılarını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazar: Av. Kanan İBRAHİMLİ
Kaynakça
Akkurt, S. S. (2022) Dijital Varlıkların Miras Yoluyla Bırakılması. Seçkin Yayıncılık: Ankara;
Bundesgerıchtshof. (2020) Bundesgerıchtshof Beschluss Iıı Zb 30/20 Vom 27. August 2020 İn Dem Zwangsvollstreckungsverfahren. Erişim tarihi: 04.02.2024.
Demir, Z.R. (2020). Sosyal Medya Hesaplarının Miras Yoluyla Geçişi Mümkün müdür?, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Armağanlar Dizisi: Prof. Dr. Feyzi Necmeddin Feyzioğlu’nun Anısına Armağan. İstanbul. On İki Levha Yayınları: 161-186.
Deutscher Anwalt Verein. (2013). Stellungnahme des Deutschen Anwaltvereins durch die Ausschüsse Erbrecht, Informationsrecht und Verfassungsrecht zum Digitalen Nachlass. Erişim tarihi: 04.02.2024. https://anwaltverein.de/files/anwaltverein.de/downloads/newsroom/stellungnahmen/2013/SN-DAV34-13.pdf;
Gürbüz, E.C. (2023) Dijital Varlıkların Miras Yoluyla İntikali, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 29(1): 840-875;
İnce Akman, N. (2018) Mirasbırakanın Dijital Bilgilerinin Mirasçılara Geçişi (Dijital Tereke), İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 9(2): 527-560;
Sarlis, J.D. (2012). Your Online Afterlife: Digital Estate Planning in the Facebook Age, New York State Bar Association Elder and Special Needs Law Journal, 22(4): 7-11;
Taksi Deveciyan, M. & Koray Alay, H. (2022). Sürdürülebilirlik Bağlamında Dijital Miras Kavramı, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 13(30): 114-125;
Yılmaz, E. & Erkan, V. U. (2020). Sosyal Medya Hesaplarının Miras Yoluyla İntikal Edip Edemeyeceği Sorusunun Kişisel Verileri Koruma Hukuku Kapsamında İncelenmesi, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 11(2): 567-586.