Siber Güvenlik ve Uluslararası İlişkiler

Güvenlik kavramsal açıdan risk ve tehdit terimleri ile birlikte telaffuz edilirken strateji terimi de önemli oranda güvenlik kavramı kapsamında ele alınmaktadır (Dedeoğlu, 2003;56). Bu nedenle, tehdit, risk ve hedef kavramları “güvenlik stratejisinin ayrılmaz öğeleri” olarak nitelendirilebilir. Güvenlik stratejisi belgesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir başka önemli nokta ise tehdidi fark etme ve tehdit tespit etme sürecidir(Tarhan, 2018). (siber güvenlik)

İlk etapta siber güvenlik yalnızca teknik açılardan değerlendirilen bir durumken zaman içinde stratejik bir önem taşıyan önemli bir konu halini almıştır. Özellikle süreç olarak küreselleşme ve teknolojik çalışmaların süreğen şekilde gelişme göstermesi, yeni teknolojilerle beraber devlet ve devlet dışı etkenler bu teknik konuyu bir güç faktörüne çevirmiştir (Ünver, 2017: 108).

Siber uzay, yeni bir güç kaynağı olarak güvenlik politikalarından stratejik konulara dek varan büyük bir kapsam içerisinde kullanım alanı bulmuştur(Tarhan, 2018).

Hem devletler için hem de kişi ve devlet dışı unsurlar bu kapsamda kendileri adına bazı hedef ve stratejiler ortaya koymaya başlamıştır. Süreç içinde kavram internetten faydalanan herkes için büyük bir sorun halini almıştır. Ortamdaki tehdit ve risklerin gün geçtikçe artması güvenlik endişesini de bu doğrultuda artırmıştır (Akyeşilmen, 2016c: 51).

Özellikle son dönemlerde yaşanan küresel terör faaliyetlerinin siber ortamda yaşanmaya başlaması bu alana ilişkin faaliyetlerin önemini ortaya koymaktadır (Yiğittepe, 2017:76).

Söz konusu bütün bu olgular klasik güven algısının hızla siber güvenliğe doğru dönüşümünü sağlamıştır. Artık yalnızca milli savunma orduları güvenlik koşullarını sağlama noktasında yeterli gelmemeye başlamıştır. Bunun yerine pek çok ülke siber ordular hazırlamaya başlayarak, siber güvenlik bakanlıkları kurmaktadırlar. Güvenlik bir bakıma somuttan soyut olana doğru gerçekleşmektedir. Ayrıca bir başka öneme sahip bir konu olan siber güvenlik için ülkelerin işbirliğiyle siber yönetişimi sağlama kaygısıdır (Gücüyener, 2016a).

Kullanıcıların, internet platformlarının sunduğu iletişim kaynaklarından faydalanabilmeleri aynı zamanda etik yönden farklı ihlalleri de ortaya çıkarmıştır. İnternet kullanımı ve verilerin artması ile beraber bilgilerle ilgili mekân sınırlaması ortadan kalkarak, internet ortamında kişisel verileri izleyen bir kesim ortaya çıkmış ve sanal platformda kullanıcı kitlesine yönelik veriler farklı kurumlarda inceleme-eleme için kriter olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Kişilerin rahatsızlık verici mesajlar almaları, kişisel sayfalarının hacklenmesi, özel yaşama dair kişisel verilerinin çalınması ve uygunsuz sitelere aktarılması, gerçek olmayan hesaplarla kullanıcı kitlesinin kandırılması dijital platformdaki gizlilik ihlallerinden bazılarını meydana getirmektedir. Bu riskler beraberinde bir grup kullanıcı kitlesinin yaşamına kolaylık sunacak faaliyetlere şüphesiz şekilde yaklaşmasına da neden olmaktadır (Hansen ve Nissenbaum, 2009: 1169).

Siber Uzayda kişisel gizliliklerin korunabilmesinde teknolojik temel, sistem ve kullanıcılar gibi konuların önemi dikkat çekmektedir. Alanda profesyonel kişilerce, kullanıcı kesimini güvenliğine öncelik veren yapıların hazırlanması son derece önemlidir. Sistemlerin işleyişi, kullanıcı kitlesinin farklı yanılgılara düşmemeleri bakımından veri donanımlarının tam olmasını gerekli kılmaktadır (Uçkan, 2013:i).

Ülkelerin siber platformu, bir bakıma caydırıcı etkide bulunmak için tercih ettiği söylenebilir. Caydırıcılık temelde güvenlik ikilemi içindeki ülkelerin karşılaşabilecekleri saldırılara yönelik sınırlama getirmek için yararlanılan bir araçtır (Korhan, 2016:154). Ancak kimi durumlarda caydırıcılık yalnızca tehdidi engellemek anlamına gelmemektedir. Keza devletin menfaatleri ile uyumlu olmayan iktisadi gelişme ya da toplumsal alanda güçlenmenin önüne geçmek için yapılabilmektedir. Fiziksel açıdan hasarlara yol açan ve kişilere zarar vermeyen siber saldırılar, güç ya da silahlı saldırıların kullanımı şeklinde değerlendirilmemiştir. Ancak bir devletin mali yapısı gibi kritik öneme sahip temeli aşağı çekmek ve yaşamlara, işlere, ekonomiye ve ticarete önemli oranda zarar vermek, güç kullanımı şeklinde değerlendirilebilir. Bunun herhangi bir füze veya milli savunma bir saldırısından ayrı olduğu düşünülemez. Keza ikisinde de ciddi ekonomik problemler yaratarak ülkenin gelişimini önlemeye yöneliktir. Stuxnet saldırısı da çağdaş yönden caydırıcılığı en fazla saldırılardan biri olarak ifade edilebilir. Programın stratejik ve politik kapsamda ortaya çıkardığı etkiler özelde caydırıcılık kapsamında son derece önemlidir. Asıl önemli konu, devlet faaliyetleri ile siber suç arasındaki yakınlıktır; bu, devletin siber suçların yön verdiği teknolojik gelişimden faydalandığı alandır. Devletin söz konusu teknolojiyi kullanma becerisi olmasa dahi, siber saldırıları sürdürmek için üçüncü taraflara sözleşme yapma ihtimali her dair mevcuttur (Collins, McCombie, 2012,88).

Kısacası gerçekleştirilen saldırının çıkış noktası tam olarak tespit edilmemiş olarak nitelendirilse de programın kişiler temelinde yapılamayacağı, arkasında devlet gibi büyük bir gücün olduğu aşikârdır. ABD tarafı suçlamaları kabullenme de durum, ciddi bir hâkimiyet ihlalini doğurmuştur. Uluslararası yapının anarşik tabiatı içerisinde klasik açıdan devletler saldırı kaynaklarının bilincinde hareket ederken, günümüzde sistem dâhilinden gelen saldırılar belirsizdir. Bu da ülkelerin tedbir alma ve yaptırımda bulunma ya da saldırı şeklinde yanıt vermesini önlemektedir. Zaten siber alanın en önemli sorunu, yapılan saldırının temelinin nereden geldiği ve kimler tarafından yapıldığının farkında olunmamasıdır (Can, 2014). Bu durumda ülkelerin daha çok güvenlik ikilemi sorunu yaşamasına yol açarken, diğer tüm ülkelerin menfaatlerine aykırı tehdit ve risk olarak algılanmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla da güvensiz bir dünya sistemi kurulmaya başlamıştır(Tarhan, 2018).

Siber saldırılar ülkelerin güvenlik dâhilinde interneti önemli bir nokta olarak nitelendirmesinde bazı nedenler bulunmaktadır. Hepsinden önce siber saldırılar başta caydırıcılık açısından dikkat çekici etkileri ortaya çıkarmıştır.

Siber güvenliğin tüm ülkeler içerisinde önemli bir konu olması ve çalışmaların hızla devam ettiği dikkati çekmektedir. Ancak gelişen teknoloji kapsamında değerlendirildiğinde çalışmaların eksik ve yavaş olduğu da açıktır. Yapılan ilk siber saldırılardan bugüne dek geçen zaman ele alındığında saldırıların boyutu ve etkisinin oldukça büyüdüğü görülmektedir. Hizmet reddi ile başlayan saldırılar, Stuxnet saldırısı ile bir dönüşüme uğramış ve fiziksel tahribata yol açabilecek güce ulaşmıştır. Yani siber alan bünyesinde de güvenlik koşulları artık klasikleşmeye başlayarak, yeni güvenlik olgularının gelişmesi gerekli bir durum olarak görülebilir(Tarhan, 2018).

SİBER DİPLOMASİ ve SİBER TERÖRİZM

Dijital sosyal medya teknolojileri, insanların günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Ayrıca diplomatik uygulama ve hükümetlerin yabancı halklarla etkileşim kurma şekli üzerinde de etkileri vardır. Diplomasi yönetimi, her zamankinden daha kamusal ve küreseldir.
Diplomasinin temel amacı aynı kalırken, bu yeni ve ortaya çıkan iletişim platformları yönetimleri diplomatik çalışmanın yapılarını ve süreçlerini yeniden düşünmeye zorlamaktadır.

Hükümetlerin geniş bir uluslararası kitleye doğrudan ulaşması giderek daha kolay hale gelirken, sivil toplum aktörleri ve hatta bireyler etkileşimli ve anlık iletişimle güçlendirilmektedir. Denilebilir ki Dijital Diplomasi, küresel angajman için muazzam fırsatlar sunar, ancak aynı zamanda yeni sorunlar ve zorluklar da üretir.

İnternetin ve siber teknolojilerin yükselişi, 21. yüzyılın temel dış politika sorunlarından birini oluşturmaktadır. Elbette İnternet ve ağ teknolojileri, küresel boyutta sosyal ve ekonomik ilerlemeler de sağlamıştır. Yeni akıllı teknolojiler çevrimiçi hale geldikçe ve dünya çapında daha fazla insan birbirine bağlandıkça, siber uzayın potansiyel faydaları ve zararları sınırsız hale gelmektedir.

Bilinen şu ki, siber uzayda devlet ve devlet dışı aktörlerin oluşturduğu teknik tehditler hem karmaşıklık hem de sayı bakımından çarpıcı bir şekilde artacağı ve bu tehditlerin potansiyel ve fiili etkisi katlanarak artmayı sürdüreceği açıktır. (Ateş, 2013: 387).

Demokratik süreçleri işlevsiz hale getirmeye yönelik eşi görülmemiş girişimler ve baskıcı rejimlerin çevrimiçi söylemi bastırma ve kontrol etme ve internet özgürlüğünü baltalamaya yönelik artan girişimleri dâhil, bilinen şekliyle internetin doğasına, yapısına ve yönetişimine yönelik ciddi politika tehditleri de bulunmaktadır.(Cavelty, 2008: 91-121).

Siber uzay tehditleri neredeyse her zaman uluslararası olduğundan, teknolojinin kendisi gibi, hem tehditlere karşı koymak hem de siber uzayın sunduğu ekonomik ve sosyal fırsatları kucaklamak ve yönlendirmek için benzeri görülmemiş düzeyde uluslararası koordinasyon, katılım ve işbirliği gereklidir.

Bu diplomatik çaba aynı zamanda kesişen olmalıdır, çünkü siber uzaydaki güvenlik, ekonomik ve insan hakları sorunları genellikle birbirine bağlıdır.

Diğer tüm diplomatik çabalarda olduğu gibi, siber diplomasi, paylaşılan tehditlere karşı toplu eylem ve işbirliğini geliştirmek için dünyanın dört bir yanındaki diğer ülkelerle stratejik ortaklıklar kurarak, hayati politika konularında benzer fikirlere sahip koalisyonları bir araya getirerek, bilgi ve ulusal girişimleri paylaşarak ve kötü aktörlerle yüzleşerek çalıştıkları bilinmektedir.

Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler gelişirken ve bazı durumlarda saldırgan ve diğer siber yetenekleri kullanırken, siber uzayda kabul edilebilir devlet davranışı konusunda net bir fikir birliğinin olmaması önemli riskler ortaya çıkarmaktadır.(Henderson,2010: 20,21).

2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya da dâhil olmak üzere birçok ülke, BM Şartı da dâhil olmak üzere uluslararası hukukun siber uzayda geçerli olduğu konusunda önemli bir fikir birliğine varmıştır. Bu, siber uzayın hiçbir kuralın geçerli olmadığı bir “serbest atış” bölgesi olmadığı anlamına gelir; daha ziyade, fiziksel dünya ile aynı kurallara dayanmaktadır. (DOD, 2013).

Devletler ayrıca belirli siber saldırılarda yardım taleplerinde işbirliği yapmalıdır. ABD ve Çin, daha sonra G-20 ve Çin ile diğer ülke ikili anlaşmaları tarafından kabul edilen bir ‘Ticari Sır Hırsızlığı’’ normu üzerinde anlaşmaya varmışlardır.

Tüm bunlar, küresel siber istikrarı sağlamaya yönelik önemli ilerlemeyi temsil etse de, yapılacak çok şey olduğu görülmektedir. 2016 United Nations Group of GovernmentalExperts (UN GGE), bazı otoriter rejimlerin açıklığı kısıtlayan kendi siber uzay vizyonlarını agresif bir şekilde teşvik etmeleriyle bir çıkmaza girmiş ve bazı rejimler uluslararası hukukun siber uzay için tam olarak nasıl geçerli olduğunu değerlendirmek için gerekli çabalara direniş göstermektedirler. (UNGA 56/19, 2001).

Davranış normları konusunda ülkeler arasında daha geniş bir fikir birliği oluşturmaya acil ihtiyaç vardır; bu tür normları uygulamak için çok çalışma gerekmekte ve buna ek olarak, uluslararası hukukun siber uzay için nasıl geçerli olduğunu daha fazla ifade etmek için ileride daha fazla çaba gerektirecek gibi görünmektedir.

Diplomasi bu çabada hayati bir rol oynayabilir ve oynamalıdır – kanun yaptırım eylemlerini, ekonomik yaptırımları ve siber ve kinetik tepkileri de içeren müdahale seçenekleri araç setindeki anahtar araçlardan biridir denilebilir. (Heywood, 2014: 28-31).

Siber diplomasi,  insan hakları, güvenlik ve ekonomi politikasını kapsayan, 21. yüzyılın en önemli meselesidir. Diplomasi çok önemli bir role sahip ve oynamaya devam etmelidir – çevreyi şekillendirme, işbirliği kurma ve paylaşılan tehditlere yanıt vermek için koalisyonlar kurma – ve uluslararası toplumun dayanışması kolaylaştırılmalıdır. İstikrarı ve normları ilerletmek, caydırıcılığı desteklemek, tehditlere yanıt vermek, ortaklıklar kurmak, çevrimiçi insan haklarını desteklemek ve adil ekonomik erişimi ilerletmek için çok şey yapılması gerektiği açıktır.

Demokrasiyi zayıflatmaya çalışan birleşik siber etkin tehditler de dâhil olmak üzere, mevcut ve gelecekteki hibrit tehditlerle başa çıkmak için çok daha fazlası gerekmektedir. (Denning, 1999: 9-12).

Dijital çağda diplomasi hakkındaki tartışma, terminoloji açısından pervasızca çılgınca olmuştur.
E-diplomasi, siber diplomasi veya dijital diplomasi gibi terimler neredeyse birbirinin yerine kullanılmıştır ve her yazar kendi favorisine sadık kalmıştır.

Son bir yıldır yaşanan Korona pandemi süreci hem benzersiz hem de geneldir. Covid-19 yüzyılı aşkın bir süredir ilk küresel salgın olduğu için benzersizdir. Yine de, çoğu ülke benzer taktikler uyguladığı için geneldir.

Genel duruma bakıldığında; Çin ve Güney Kore örneğini takiben, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler sınırlarını kapattılar, karantina koydular ve tıbbi ekipmanı güvence altına almaya çalıştılar. Bu arada vatandaşlar, kendi uluslarının krizi nasıl ele aldığını diğer uluslarınkiyle karşılaştırmaktadırlar.

Bu süreçte aynı zamanda bir fırsatta ortaya çıkmıştır; nitekim diplomatlar artık ulusal değerlere sadık kalarak kendi uluslarının koronavirüs salgınını kontrol altına alma konusundaki başarılı çabalarını belgelemek için sosyal medyayı kullanabilmişlerdir.

Ö; Çin, 2019 yılının Aralık ayında gazeteler ilk olarak Çin’de ölümcül bir virüsten haber vermiş. Gelen raporlarda Çin’i yalnızca bir “gribi” engellemekte başarısız olarak ilan etme eğilimindeydi. Ardından, haberler Çin’i halkların kapılarını kapatan baskıcı bir devlet olarak söz etmiştir. Şimdi Çin’den giden doktorlar, İtalya ve İspanya’ya kendi ürettikleri aşıları yaptığında koronavirüsün galibi olarak ilan edilmektedir. Çin, ayrıca AB’ye tıbbi malzeme ve donanım göndermiştir. Dünyada birçok ülkenin, Çin’in sosyal uzaklaşma önlemlerini taklit etmesi, uluslararası imajını güçlendirmiştir.(amerikaninsesi.com https://www.amerikaninsesi.com/a/kronoloji-dunya-2020ye-corona-virusuyle-girdi/5314885.html Erişim Tarihi:04.03.2020).

Diğer ülkeler de çevrimiçi olarak paylaşılabilecek benzersiz önlemler almaktadırlar. Başarı öykülerini, dış yardım projelerini ve hatta teknolojik yenilikleri paylaşarak ülkeler, pandemi süreci geçtiğinde önemli bir varlık gösterecek yeni bir ulusal imaj yaratmak gayretinde oldukları gözlenmektedir. Koronavirüs krizi, aynı zamanda dijital bir bilgi çarpıtma krizidir. Komplo teorileri vb. dijital olarak uluslararası toplumda paylaşılarak bilgi kirliliği yaratmaya devam etmektedir.

Araştırmalar, komplo teorilerinin kriz zamanlarında geliştiğini göstermektedir, çünkü pek çok insan, özellikle resmi bilgiler eksik veya güvenilir değilse, neler olup bittiğini anlamak için onları bilişsel bir mercek olarak kullanmaya çalışmaktadırlar.

Zaman zaman doğru olmayan bu söylemler, stratejik nedenlerle devlet aktörleri tarafından kasıtlı olarak yayılır. Ulusal ve Avrupa otoriteleri ve sağlık sistemleri ile uluslararası kurumlarda güvensizlik yaratmak amacıyla, Rus kanallarının “küresel seçkinler” tarafından kasıtlı olarak virüsü kendi amaçları için silahlandırmaları veya istismar etmeleri üzerine yayılan komplo teorilerinde de durum böyledir. .

Diğer zamanlarda, komplo teorileri WhatsApp gibi uygulamalar aracılığıyla kitleler tarafından paylaşıldığı bilinmektedir. İsrail’de WhatsApp mesajları, Çin’in tıbbi araştırma tesisinin virüsün başladığı Wuhan’da olduğunu veya virüsün Rus yapımı olduğunu ve yeni bir dünya savaşı başlatmak için kullanıldığını öne sürülmüştür. Komplo teorileri, hükümete olan güveni aşındırdığı, meşru medyaya olan inancı azalttığı ve diğer uluslardan şüphe ve korkuyu beslediği için dezenformasyonla mücadele çok önemlidir. Dolayısıyla diplomasinin tamamen rafa kalkmasına sebebiyet verebilir.(tuba.gov.tr Erişim Tarihi: 08.04.2020).

Uluslararası ilişkilerde (IR) ve güvenlik çalışmalarında yapay zekâ (AI) ile ilgili artan ilginin dalgaları sürerken, AI’nın diplomasideki rolü hakkındaki tartışma da ivme kazanmaktadır. Ancak akademik tartışmalar net bir analitik odak olmaksızın oldukça yavaş ilerlemekte ve gündemde, politika yapıcıların kafasındaki temel soru, yapay zekânın başka bir şüphecilik ve durgunluk sezonuna girmek yerine vaatlerini yerine getirip getiremeyeceğidir.

Yapay zekâ açısından konsolosluk hizmetleri dijitalleşmeye uygun olduğundan, analitik katkı makul ölçüde alakalı olduğundan ve teknoloji, kullanıcılar ve makine arasındaki işbirliğini desteklediğinden, diplomaside AI entegrasyonu mümkün olarak görülebilir. Dijital platformlar, dijital çağda ve iyi nedenlerle diplomatik krizleri yönetmek için vazgeçilmez araçlar olarak da ortaya çıkabilir.

Büyükelçiliklerin ve Dışişleri Bakanlarının olayların doğasını ve ciddiyetini gerçek zamanlı olarak anlamalarına, karar verme sürecini düzene koymalarına, halkın beklentilerini yönetmelerine ve krizin sona ermesini kolaylaştırmalarına yardımcı olabilirler.

Aynı zamanda, olgusal yanlışlıklar, koordinasyon boşlukları, uyumsuz ifşa seviyesi ve zayıf sembolik sinyalizasyon, kriz yönetiminin dijital çabalarını kolayca rayından çıkarabileceğinden, büyük bir dikkatle kullanılmaları gerekir. Yapay zekâ sistemleri, kriz zamanlarında diplomatlara neler olup bittiğini anlamalarına (açıklayıcı analitik) ve olası eğilimleri (tahmine dayalı analitik) belirlemelerine yardımcı olarak büyük yardım sağlayabilir.

Yapay zekâ için temel zorluk, alınacak kararların yarı yapılandırılmış doğasıdır. Pek çok Dışişleri Bakanlığının bir kriz durumunda harekete geçmek için önceden tasarlanmış planları olsa da, gerçekliğin genellikle en iyi hazırlanmış planlara meydan okuduğunu varsaymak güvenlidir. Kriz kararlarının işlediği yüksek düzeyde belirsizlik ve bir şeyler ters gittiğinde kaçınılmaz inceleme ve hesap verebilirlik talebi göz önüne alındığında, AI entegrasyonu yalnızca insanlar süreç üzerinde kontrolü elinde tutarsa ​​işe yarayabilmektedir.

Siber terörizm, siber uzayda devlet güvenliğine, bireylere, topluma ve küresel tüm unsurlara yönelik tehdit oluşturan bir yasa dışı eylemler kompleksidir. Siber terörizmin temel amacı sosyal, ekonomik ve politik sorunların çözümünü etkilemektir.(Çitlioğlu, 2008: 14-15).

Siber suçlular, toplumları terörize etmek için onları provoke edebilir.: örneğin, bir atölyenin hizmetten çıkarılmasını veya hatta bir nükleer santralin patlamasını organize edebilir.

Siber terörizmin hedefleri Siber teröristlerin eylemleri şunlara yöneliktir: Bilgisayar sistemlerini hacklemek ve kişisel ve banka bilgilerine, askeri ve devlet gizli verilerine erişim sağlamak; ekipman ve yazılım arızası, parazit, güç kaynağı ağlarının bozulması; veri hırsızlığı ile bilgisayar sistemlerini hack, virüs saldırıları, yazılım imlerini; gizli bilgilerin kamuya açık alana sızması; özellikle sosyal medya kanalları aracılığıyla dezenformasyonu yaymak; iletişim kanallarının bozulması ve nihayetinde kargaşa.(Colarik, 2006,45-47)

İstenilen hedeflere ulaşmak için siber teröristler, şirketlerin ve kuruluşların bilgisayar sistemlerini hacklemek için kullanılan özel yazılımları kullanır, şirket ve kuruluşların uzak sunucularına saldırılar gerçekleştirir. Devletler, uluslararası kuruluşlar, büyük şirketler ve nispeten küçük şirketler, politikacılar ve diğer ünlü şahsiyetlerin yanı sıra rastgele seçilmiş kişiler de çevrimiçi teröristler tarafından eşit şekilde saldırıya uğrayabilir. (Güneştaş ve diğerleri, 2015: 88,89).

Siber teröristler sivil altyapıyı ve askeri tesisleri hedef alabilir. Bazı uzmanlar, terörist siber saldırılara en duyarlı olanın enerji ve telekomünikasyon endüstrileri, havacılık sevk merkezleri, finans kurumları, savunma işletmeleri ve diğer önemli tesisler olduğuna inanma eğilimindedir. Saldırganlar, daha sonra devre dışı bırakmak için savunma sistemlerinin kontrolünü ele geçirebilir. İkinci senaryo çoğu durumda ortaya çıkar ve bireysel hizmetlerin işleyişi genellikle kesintiye uğrar. (Hatipoğlu,2017: 165).

Genellikle bu tür eylemler, teröristlerin görüşlerini paylaşan ve suç ortağı olan kişi veya şirketler tarafından gerçekleştirilir. Radikaller, esas olarak iletişimi bozma, bilgi ve ulaşım kanallarına zarar verme amaçlı eylemler gerçekleştirmektedirler. Saldırıya uğrayan nesneler kritik yaşam destek sistemlerinin bir parçasıysa, çalışmalarına üçüncü şahısların müdahalesi, sıradan terörist saldırılarda olduğu gibi büyük ölçekli yıkımlara ve insan kayıplarına yol açabilir.

Siber terörizm doğası gereği sınır ötesi olduğundan, tezahürleri devletlerarasındaki ilişkilerde bir bozulmaya yol açabilir, ekonomik ve diplomatik bağları bozabilir ve eyaletler arası örgütlerin çalışmalarını engelleyebilir. Bu durum, yerleşik uluslararası ilişkiler sistemini tamamen yok edebilir, toplumda paniğe neden olabilir ve fiziksel suça karşı organize bir şekilde örgütlenmeyi zorlaştırabilir.

Terörist gruplar iletişimi sürdürmek, organizasyonel ve mali sorunları çözmek, operasyonları planlamak ve bunların uygulanmasını izlemek için bilgi teknolojisi alanındaki en son gelişmeleri aktif olarak kullanmaktadırlar. Tek tek devletler tarafından finanse edilebilir veya hatta kontrol edilebilirler. Teknolojinin gelişmesiyle bağlantılı olarak, siber terörizm tehdidi yavaş yavaş diğer tezahürleriyle önem açısından karşılaştırılmaktadır. Yüksek teknoloji gelişimi nedeniyle, internete bağlı bir bilgisayar kullanan bir terörist, çeşitli patlayıcı cihazlardan daha fazla zarar verebilmektedir.

Yeni araçlar suçlular tarafından genellikle genel kabul görmüş ahlaki ve etik standartlarla çelişen hedeflere ulaşmanın bir yolu olarak görülüyor. Birçok aşırılık yanlısı örgüt, bilgisayar terörü eylemlerinde bulunma yeteneğine sahiptir: IŞİD, El Kaide, IRA, ETA, çeşitli dini hareketler ve diğer yasadışı silahlı gruplar gibi.(Mele, 2013: 13).

Saldırıları birçok bölgede uluslararası gerilimi sürdürmekte ve ekonomide küresel krizlere ve birçok ülke arasındaki diplomatik ilişkilere neden olmaktadır. Bu olguyla mücadele etmek, tüm dünya toplumunun çabalarının seferber edilmesini gerektirir.

BM, Avrupa Konseyi, Interpol ve diğer uluslararası kuruluşlar bu sorunla yakından ilgilenmesi, ortak tehlike karşısında, uzlaşı sağlanması bu durumun bir sonucudur.

SONUÇ

Mevcut çevresel, sosyoekonomik ve sağlık krizlerinin ortasında, insanlığın varoluşsal tehditleri ile ilgili çok şey söylemiştir. Son olarak COVID-19 tekraren gerçeği en çıplak haliyle ifşa ettiğini söylemek mümkündür.

Salgın, toplumların kırılganlığını ve birbirine bağımlılığın ne kadar kaçınılmaz ve vazgeçilmez olduğunu ortaya çıkarmıştır. Söylendiği gibi: ‘Herkes güvende olana kadar kimse güvende değildir!’

Çağımızda siber uzay olarak adlandırılan bölge uzay, hava, deniz ve karadan sonra beşinci bir savaş bölgesi olarak hızla dönüşmektedir (Murphy 2010).

Bilindiği gibi kimyasal maddelerden neredeyse herkesçe gündelik yaşamda yararlanırken aslında bu maddeler oldukça kötü ve zararlı amaçlar çerçevesinde kullanılabilirler. Fakat ülkelerin iç düzenlemeleri bu alanı güvenlikli hale getirmez ve özel alan olarak değerlendirilip o şekilde düzenlemeler kapsamına alınır. Benzer bir durum siber alan içinde geçerlidir (O’Connell 2012). 

Son olarak şiddet açığa çıkarma potansiyeli minimum kinetik savaş enstrümanları kadar mevcut olmasının yanı sıra günümüze dek meydana gelen olaylarda bu şiddet faktörünün bulunmaması bu açıdan savaş olmadığı tezini doğrulamaz. Çünkü Clausewitz şiddet öğesini savaşın düzeyini belirleyen bir olgu şeklinde ortaya koymuştur. Bu nedenle savaş bir bukalemun gibi nitelendirilebilir (Clausewitz 1989, 121).

Hiç şüphesiz bu yeni ve hızla gelişim sergileyen uluslararası ilişkiler açısından ne kadar çok kuramsal ve terimsel açıdan incelenirse bu alanın kavranması ve gelişmesi o kadar sağlıklı olacaktır(kureselcalismalar.com).

KISALTMALAR

ABD Amerika Birleşik Devletleri-ABD-

AB Avrupa Birliği

APT Advanced PersistentThreat

ARPA Advanced ResearchProjectsAgency

ARPANET Advanced ResearchProjectsAgency Network

BM Birleşmiş Milletler

CERNAvrupa Nükleer Araştırma Merkezi

CERT ComputerEmergency Readiness Team

CERT/CC ComputerEmergency Readiness Team Coordination Center

COPRI CopenhagenPeaceResearchInstitute

DDos Distributed Denial of Service

DOS Disk Operating System

ENISA European Network and Information Security Agency

IAEA International AtomicEnergyAgency

NATO North AtlanticTreatyOrganization

NIST NationalInstitute of StandartsandTechnology

NIS Network and Information Security

PLC ProgrammableLogic Controller

SCADA Supervisory Control And Data Acquisition

SGE Siber Güvenlik Enstitüsü

TCP/IP Transmission Control Protocol/Internet Protocol

TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu

UNIX Unix, çok kullanıcılı ve aynı anda birçok işi yapabilen bir işletim sistemidir. Daha çok program geliştiren kişiler için düşünülmüş bir sistemdir.

Yazar: Dr. Bilal TANRIVERDİ

Hukuk ve Bilişim Platformundaki Siber Güvenlik Hukuku alanı Blog Yazılarına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Ayrıca 8. Sayımızdaki “Çağın Sorunu Siber Güvenlik” isimli yazımızı okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

KAYNAKÇA

Alexander, D2008,‘CyberwarComes of Age’,MilitaryTechnology, Vol. 32, no. 3, pp. 78–85.

Arquilla, J. 2012, ‘Cyberwar Is AlreadyUpon Us’, ForeignPolicy, April 2012. http://www.foreignpolicy.com/articles/2012/02/27/cyberwar_is_already_upon_us.

Arquilla, J & David R1993, ‘Cyberwar Is Coming!’, Santa Monica, CA: Rand Corporation. 3 April 2021http://www.rand.org/pubs/reprints/RP223

Beer, FA 2001,‘Meanings of WarandPeace’, Texas A&M UniversityPress.

Bull, H 2002,‘TheAnarchicalSociety’, Columbia: UniversityPress.

Buzan, B, Wæver, O, Wæver, O, &De Wilde, J 1998,‘Security: A New Framework for Analysis’, Lynne Rienner Publishers.

Clausewitz, CV 1989,‘On War: Translatedby Michael Eliot Howardand Peter Paret’, Reprint. Princeton UniversityPress.

Echevarria, AJ 2007,‘Clausewitz and Contemporary War’,USA: Oxford University Press on Demand.

Fritz, J2012, ‘Hacking NuclearCommandand Control’, 2012. http://icnnd.org/Documents/Jason_Fritz_Hacking_NC2.pdf.

Holsti, KJ. 1996,‘The State, War, and the State of War’, Cambridge UniversityPress.

Kelly, RC 2000,‘Warless Societies and The Origin of War’, University of Michigan Press.

Levy, JS 1983,‘War in the Modern Great Power System 1495-1975’, Illustratededition. Univ Pr of Kentucky.

Levy, JS, & William RT 2011,‘The Arc of War: Origins, Escalation, and Transformation’, University Of Chicago Press.

Libicki, MC. 2007, Conquest in Cyberspace: National Security and Information Warfare. 1st ed. Cambridge UniversityPress.

Lider, J1977,‘On the Nature of War’, GowerPubCo.

Malinowski, B 1941,‘An Anthropological Analysis of War’,American Journal of Sociology, Vol 46, no 4, pp. 521-550.

Murphy, M 2010, ‘War in the Fifth Domain; Cyberwar’. The Economist.

O’Connell, ME 2012, ‘Cyber Security WithoutCyberwar’. Journal of Conflict & Security Law, no17, 187–209.

Ranum, M2003,‘The Myth of Homeland Security’, John Wiley & Sons.

Rid, T2012a. ‘Cyber War Will Not Take Place’,Journal of Strategic Studies, Vol. 35, no 1, pp. 5-32.

Arquilla, J 2012, ‘Cyberwar Is Already Upon Us’, 02 April 2021, https://foreignpolicy.com/2012/02/27/cyberwar-is-already-upon-us/

Schneier, B2010, ‘Threat of “cyberwar” Has Been Hugely Hyped’, CNN, 2010. 4 April 2021, http://edition.cnn.com/2010/OPINION/07/07/schneier.cyberwar.hyped/index.html?iref=allsearch.

Valeriano, B &RyanM2012, ‘The Fog of Cyberwar: Why the Threat Does Not Live up to The Hype’,Foreign Affairs.

Vasquez, JA. 2009,‘The War Puzzle Revisited’, Cambridge University Press.

YAZI – 2

Walt, SM 2010, ‘WhatDoesStuxnetTell Us abouttheFuture of Cyber-Warfare?’ Foreign Policy Blogs (blog). 7 October 2010. http://walt.foreignpolicy.com/posts/2010/10/07/what_does_stuxnet_tell_us_about_the_future_of_cyber_warfare.

Wright, Q 1965,‘Study of War. 2nd Revised edition’, University of Chicago Press.

Castells, M 2010,‘The Rise of the Network Society’;Cambridge, M.A: Wiley-Blackwell.

Klimburg, A 2012,‘National Cyber Security Framework Manual’, Tallinn: NATO CCD COE.

Zetter, K2014,‘Countdown To Zero Day’, New York: Crown.

Baldwin, DA 1997,‘TheConcept Of Security’,Review of International Studies, 23, 5-26.

Bate, LK 2015, ‘In Search Of Cyber Deterrence’,02 April 2021, https://warontherocks.com/2015/09/in-search-of-cyber-deterrence/

Baylis, J2008,‘Uluslararası İlişkilerde Güvenlik Kavramı’,Uluslararası İlişkiler, Vol. 5, no 18, ss.69-85.

BBC News 2010, ‘Stuxnet Worm Hits Iran Nuclear Plant Staff Computers’,02 Nisan 2021,https://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-11414483

BBC Türkçe 2007, ‘17 Mayıs Estonya’ya Siber Saldırı’,02 Nisan 2021http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2007/05/070517_estonia_cyber.shtml

Beıdleman, L&ColonelSW 2009, ‘DefiningAndDeterringCyberWar’, UsawcStrategyResearch Project, 02 April 2021http://www.dtic.mil/dtic/tr/fulltext/u2/a500795.pdf

Bıçakcı, S2012,‘Yeni Savaş ve Siber Güvenlik Arasında NATO’nun Yeniden Doğuşu’,Uluslararası İlişkiler, Cilt. 9, Sayı 34, ss. 205-226.

Blanchard, EM 2003,‘Gender, International Relations, andthe Development of Feminist Security Theory’,Signs, Vol 28, no 4, pp.1289-1312.

Booth, K 2007,‘Theory of World Security’, UK: Cambridge UniversityPress.

De Borchgrave, A, Cilluffo, FJ, Cardash, SL,& Ledgerwood, MM 2001, ‘Cyber Threats and Information Security: Meeting the 21st Century Challenge’, Center for Strategic & International Studies,

Brauch, HG2008, ‘Güvenliğin Yeniden Kavramsallaştırılması: Barış, Güvenlik, Kalkınma ve Çevre Kavramsal Dörtlüsü’,Uluslararası İlişkiler, Cilt 5, Sayı 18, ss.1-47.

Buzan, B 2008,‘Askeri Güvenliğin Değişen Gündemi’,Uluslararası İlişkiler, Cilt 5, Sayı 18, ss. 107-123.

Buzan, B& Hansen, L 2009,‘The Evolution of Internatıonal Security Studies’, New York: Cambridge UniversityPress.

Buzan, B 1983,‘People, States and Fear: The National Security Problem in İnternational Relations’, Brighton: HarvesterWheatsheaf.

Buzan, B 2015,Uluslararası İlişkilerde İngiliz Okulu. (Çeviren: Haluk Özdemir),  İstanbul: Röle Akademik Yayıncılık.

Choucri, N2012,‘Cyberpolitics in International Relations’, England: The MIT Press Cambridge, Massachusetts.

Choucri, N& Reardon, R 2012,‘The Role of Cyberspace in International Relations: A View of theLiterature. PaperPreparedforthe 2012 ISA AnnualConvention San Diego, CA April 1.

Clark, I2014,‘Güvenlik Devleti’, (Çevirenler: Ali Rıza Güngen vd.), (Derleyenler: DavıdHeld, AnthonyMcgrew), Küresel Dönüşümler Büyük Küreselleşme Tartışması (2.Baskı). Ankara: Phoenix Yayınevi.

Clarke, RA &Kanke, RK 2011,‘Siber Savaş’, (Çeviren: Murat Erduran), İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi.

Cohen-Almagor, R 2011,‘Internet History’, International Journal of Technoethics, Vol 2, No 2, pp.45-64.

Collins, S, &McCombie, S2012,‘Stuxnet: TheEmergence of A New CyberWeapon and itsİmplications’, Journal of Policing, Intelligenceand Counter Terrorism, Vol 7, No 1, pp. 80-91.

Council of Europe2001, 23 Kasım, Conventıon on Cybercrıme. Erişim tarihi: 04 April 2021 Adresi:http://www.europarl.europa.eu/meetdocs/2014_2019/documents/libe/dv/7_conv_budapest_/7_conv_budapest_en.pdf

Çelik, Ş2014,‘Stuxnet Saldırısı ve ABD’nin Siber Savaş Stratejisi: Uluslararası Hukukta Kuvvet Kullanmaktan ‘Kaçınma İlkesi Çerçevesinde Bir Değerlendirme’,Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 15, Sayı 1, ss. 137-175.

Daban, C2016,‘Siber Güvenlik ve Uluslararası Güvenlik İlişkisi’, Cyber politik Journal, Vol 1, No 1, ss. 78-94.

Dedeoğlu, B2003,‘Uluslararası Güvenlik ve Strateji’, İstanbul: Derin Yayınları.

Dedeoğlu, B2004,‘Yeniden Güvenlik Topluluğu: Benzerliklerin Karşılıklı Bağımlılığından Farklılıkların Birlikteliğine’, Uluslararası İlişkiler, Cilt 1, Sayı 4, ss.1-21.

Evans, G& Nenham, J2007,‘Uluslararası İlişkiler Sözlüğü’, (Çeviren: Ahsen Utku), İstanbul: Gökkubbe Yayınları.

Farwell, JP&Rohozinski, R 2011,‘StuxnetandtheFuture of CyberWar’, Survival, Vol. 53, no. 1 pp. 23-40.

Gıbson, W2016,‘Neuromancer’, (Çeviren: SergülOğur), İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları.

Giddens, A2016,‘Modernliğin Sonuçları’, (7.Baskı). (Çeviren: Ersin Kuşdil). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Goodman, W2010, Cyber ‘Deterrence: Tougher in Theorythan in Practice?’,Strategic StudiesQuarterly, Vol 4, no. 3, pp.102-135.

Gray, CS 2013,‘Making Strategic Sense of CyberPower: Why The Sky Is Not Falling’, Strategic StudiesInstituteand U.S. ArmyWarCollegePress.

Hoogensen, G&Rottem, SV 2004 ‘Gender Identity andtheSubject of Security’,Security Dialogue, Cilt 35, Sayı 2, s. 155–171.

Hughes, CW 2009,‘Küreselleşme, Güvenlik ve 9/11 Üzerine Düşünceler’, (Çevirenler: Yavuz-İklime Çakır), (Editör: Kudret Bülbül), Küreselleşme Temel Metinler, Ankara: Orion.

Jane, M &Yılmaz, S2016,‘Richard Rosecrance’in Sistem Yaklaşımı Temelinde Soğuk Savaş Sonrası Dönem ve Uluslararası Sistemde İstikrar’,International Journal of Social Sciences and Education Research, Vol. 2, no. 1, ss. 131-143.

Jorgensen, F&Aslı, E2016,‘İngiliz Okulu’, (5.Baskı). (Editörler: Şaban Kardaş, Ali Balcı), Uluslararası İlişkilere Giriş, İstanbul: Küre Yayınları.

Kara, M2013,‘Siber Saldırılar-Siber Savaşlar ve Etkileri’, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, Türkiye.

Leiner, BM, Cerf, VG, Clark, DD, Kahn, RE, Kleinrock, L, Lynch, DC & Wolff, S 2009,‘A Brief History of The Internet’,ACM SIGCOMM Computer Communication Review,Vol. 39, no. 5, 22-31.

Yiğittepe, L 2017,‘Avrupa Birliği’nde Güvenlik Politikaları ve Arayışları, Kavram, Kuram ve Uygulama’, İstanbul: Cinius Yayınları.

Linklater, A2013,‘İngiliz Okulu’, (Çevirenler: Muhammed Ağcan, Ali Aslan), (Editörler: ScottBurchıll vd.), Uluslararası İlişkiler Teorileri(4.Baskı). İstanbul: Küre Yayınları.

Machıavellı, N2011 ‘Prens’, (Çeviren: Murat Satıcı), İzmir: İlya Yayınevi.

Michael, B1985,‘The Inter-Paradigm Debate’,Der: M. Light, A. J. R. Groom, International Relations: A Handbook of CurrentTheory, London: PinterPublishers.

Newsweek 2008, ‘How Russia May Have Attacked Georgia’s’, Erişim Traihi: 4 April 2021, https://www.newsweek.com/how-russia-may-have-attacked-georgias-internet-88111

Nye, JS 2008, ‘Cyber Insecurity, Project Syndicate’, 4 April 2021,ErişimAdresi:https://www.projectsyndicate.org/commentary/cyberinsecurity?a_la=nglish&a_d=5366089a1a91c10c78bfed32&a_m=&a_a=click&a_s=&a_p=%2Farhive&a_li=cyber-insecurity&a_pa=&a_ps=&barrier=accesspaylog

Nye, JS 2010,‘CyberPower’,Belfer Center forScienceand International Affairs.

Nye, JS 2011,‘Nuclear Lessons for Cyber Security?’, Strategic StudiesQuarterly, pp. 18-38.

Snowden, E2013, ‘The NSA andItsWillingHelpers’,Spiegel Online. Erişim Tarihi: 4 April 2021, http://www.spiegel.de/international/world/interview-with-whistleblower-edward-snowden-on-global-spying-a-910006.html

Sönmezoğlu, F 2002,‘Uluslararası İlişkilere Giriş’, İstanbul: Der Yayınları.

Sönmezoğlu, F 2010,‘Uluslararası İlişkiler Sözlüğü’, İstanbul: Der Yayınları.

Sönmezoğlu, F 2010, ‘Uluslararası Politika ve Dış Politika Analizi’, İstanbul: Filiz Kitabevi.

Starr, SH. 2006 ‘Towards an Evolvingtheory of Cyberpower’, (Editörler: Czosseck, C.Geers, K.), The Virtual Battlefield: Perspectives on Cyber-Warfare, pp. 18–52. Amsterdam: IOS Press.

Traynor, I 2007,‘Russia Accused of Unleashing Cyberwar to Disable Estonia’,The Guardian, Vol. 17, no. 5.

Markoff, J 2008,‘Before the gunfire, cyberattacks’, New York Times, no. 12, pp. 27-28.

Leyden, J 2009,‘Russian spy agencies linked to Georgian cyberattacks’,The Register,no. 23,4 April 2021, https://www.theregister.co.uk/2009/03/23/georgia_russia_cyberwar_analysis/

The Sydney MorningHerhald 2008, ‘Georgian Web sites Forced Offline İn ‘CyberWar’’, Erişim Tarihi: 4 April 2021, https://www.smh.com.au/technology/georgian-websites-forced-offline-in-cyber-war-20080812-gdsqac.html

Türk Dil Kurumu, 4 Nisan 2021, http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b3df6be141d72.60530541

Ullman, RH1983,‘Redefining Security’,İnternational Security, Vol. 8, no. 1, pp. 129-153.