
Röportaj: Nanex, NFT Pazaryeri
Röportaj Veren: Av. Zeynep BOZKAYA

Nanex, ülkemizde bu alanda özellikle kendi teknolojisini kullanması bakımından ilklerden ve takdir edilesi bir platform. Bu anlamda bu platformun oluşturucuları olarak kısaca hayat hikayenizden ve özellikle üniversite yıllarınızdan bahseder misiniz?
Merhaba, Ben Zeynep Bozkaya. 93 İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunlarındanım. Lisans eğitimim boyunca birçok toplulukta ve STK’ların projelerinde aktif görev aldım. Çocuk Esirgeme kurumunda gönüllü olarak çalıştım. TLÇK’da Hukuk alanında akademik yayın yaptım. Lisansa başladığım yıldan itibaren mesleği ve meslektaşlarımı anlamak ve neler yapmak istediğimi daha iyi tahlil etmek amacıyla stajlar yaptım. Eğitim ve stajların çoğunda geleceğe yön vereceğine inandığım Dijital hukuk alanında araştırmalar ve çalışmalarda bulundum. Resmi stajımı İstanbul’da Kurumsal bir firmada tamamladım ve ardından yine bu firmada yönetici olarak çalıştım. Türkiye genelinde 100 kadar avukat, stajyer avukat ve çağrı merkezi personeline istihdam sağladık. Servünenime Dijital Hukuk, Fikri ve Sinai Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmak amacıyla TRT’de ve önde gelen üniversitelerden birinde yüksek lisans programına devam etmekteyim.
Nanex’i ise 2021 yılının başlarında pandeminin etkisiyle sanatın dijitalleşmesinin ardından adını duymaya başladığımız NFT’ye ilişkin yaptığımız çalışmalar sonunda ortağımız Can Bey ve Fatma Hanım ile kurduk. Şuan yazılımcı ortağımız ve mühendislerden oluşan kalabalık ve güçlü ekibimizle faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Nanex’i kısaca tanımlarsanız nasıl tanımlarsınız? Nanex’in fonksiyonları ve diğer platformlardan öne çıkan özellikleri nelerdir?
Nanex’i ilk yerli ve milli NFT Marketplace olarak tanıtmaktan gurur duyuyoruz. Global pazara baktığımız zaman tüm Marketplace’lerin yabancı menşeili olduğunu ve ulusal tüm sanatçılarımızın sanat eserlerini mintlerken malesef bu platformları kullanmak zorunda olduğunun farkındayız. Bu amaçla teknolojiyi ve yenilikleri sürekli kopyalayarak ülkemize getirmektense; kendi milli birimlerimizle ve bilgimizle alt yapı geliştirerek bu alanı geliştirmek hem de kendi vizyonumuzu dahil etmek istiyoruz.
Nanex projesinde bizler Türkiye’nin bu alana sonradan dahil olan değil teknolojiyi eşzamanlı takip edip, bu teknolojinin geliştirilmesine katkı sağlamak istiyoruz. Dünya devleriyle teknolojinin bu alanında senkronize hareket ederek takip eden değil öncü olan bir politika izliyoruz. Biliyoruz ki, Kural koyanlar teknolojiye yön veren ve geliştirenlerdir; takip ve taklit edenler değil! Nanex ile NFT’nin kartlarını yeniden dağıtarak kuralları koymayı hedefliyoruz.
Bunun için kolay ara yüz, kolay kullanım, kolay kurulum, uygun komisyon oranlı gelir politaları, takip ve devam hizmetlerimiz ile Global piyasayada rakiplerimizin önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Teknolojisi ile ilgilenen birisi olarak Blockchain’in bir devrim olduğunu düşünüyor musunuz, en çok hangi alanlarda kullanılacak?
Blockchain teknolojisinin devrim niteliğinde olduğu teknolojinin geldiği yer itibariyle dünya genelinde ön kabul halini almış durumda. Buradan baktığımda teknolojinin bu hızla ilerlemesi sonrasında şuan yaptığımız her faaliyetin yeniden yorumlanması ve yeni teknolojiye ayak uydurması gerekiyor diyebilirim. Özetle eğitimden, alışverişe, sosyal medyanın kullanım tarzından hukuki süreçlerin takip edilmesine kadar her alanda kullanım alanı bulacağını düşünüyorum.
Blockchain teknolojisinin doğru kullanıldığını düşünüyor musunuz? Yeterince verimli şekilde gerek son kullanıcı gerek sektörde sizce kullanılıyor mu?
Henüz gelişmekte olan bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu süre içerisinde doğru kullanım alanları bulunsa da halkın kabullenmesi adapte olması zaman alacaktır. Sektör verimli bir şekilde kullanmaya başlasa bile son kullanıcının değişikliğe alışması zaman alacaktır. Bir anda her şeyin değişmesini beklememiz hayatın olağan akışına pek de uygun olmaz 🙂 bu sebeple henüz tam verimle kullanılmaya başlanmamış bile olsa zamanla bu verimliliğe ulaşacağımızı düşünüyorum.
Ekibinizden ve ortamınızdan bahseder misiniz? Ne kadar çalışıyorsunuz günde?
Teknoparkta bize tahsis edilmiş bir ofisimiz mevcut bunun yanında genel olarak hybrit çalışma modeline sahibiz. Çalıştığımız alan sürekli gelişen değişen ve globali yakından takip etmeyi gerektiren bir alan olduğu için her an ve sürekli iş geliştirme yapmamız, okumamız ve araştırma yapmamız gerekiyor. İşbirliklerimiz için de her an toplantı yapmamız gerekebiliyor. Uyumadığımız her an Nanex içi çalışıyoruz diyebilirim 🙂
Daha önce başka projeleriniz ve girişimleriniz oldu mu? Özel değilse isimleri ve konuları nelerdir?
Ekip olarak ilk projemiz Nanex. Ancak ayrı ayrı bugüne kadar hepimiz birçok proje geliştirdik. Ben daha çok hukuk alanında çalışmalarda bulundum. Konu itibariyle değinecek olursam; KVKK ve İnsureLaw proje geliştirdiğim alanlardan bazıları.
Nanex’i tasarlarken motivasyon noktanız ne oldu? Hangi zorluklar ile karşılaştıniz ve nasıl çözdünüz?
Nanex projesine başlarken en zorlandığımız şey insanlara NFT’yi anlatmak oldu 🙂 şuan birçok insanın aşina olduğu bu terim biz serüvenimize başladığımızda çok az insan tarafından biliniyordu. Hala daha insanlara NFT’nin ne olduğu ve hangi konularda kullanabileceğimizi anlatmak en zorlandığımız konu diyebilirim. Son tüketiciye projeyi anlatmakta zorlandığımızı ifade edebilirim. Hatta çoğu zaman ortak çalışma yapmak isteyen sanatçılara dahi ne olduğunu anlatmamız gerektiği oldu 🙂 Bu zorluklar karşısında hiçbir şekilde yılmadık. Çünkü biliyoruz ki, bu değişim zamanla herkese sirayet edecek ve biz ülke olarak diğerlerini takip eden değil öncü olması gereken bir milletiz. Bu bizim en büyük motivasyon kaynağımız.
Girişimcilik yapmak isteyen kişilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Gençler hangi yaşlarında proje tasarlamaya başlamalilar?
Projeler genellikle bir sorunla karşılaşıp onu çözmek istediğimizde karşımıza çıkan çözümlerdir aslında. Hangi yaşta olursak olalım karşımıza birçok problem çıkar ve bu problemleri çözmek isteriz.
Çoğu zaman aklımıza insanların anlamadığı projeler, çözümler gelebilir. Bizi destekleyen birilerini bulmakta zorlanabiliriz. Ama bu çözümlerimizin kıymetsiz olduğu anlamına gelmez. Hayal etmekten ve çözüm üretmekten vazgeçmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Proje geliştirmenin ise elbette ki yaşı yoktur. Sanırım çözüm üretmek isteyen insanların daha çok iletişim kurması gerekiyor. Bu şekilde dünyayı daha yaşanabilir ve huzur dolu bir yer haline getirebiliriz.
Blockchain ve NFT alanında hukuki bilginin önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yukarıda da bahsettiğim gibi tüm çözümlerin başlangıç noktası aslında bir sorunun doğduğu yerdir. Bugüne kadar geliştirilen tüm hukuk normlarında da olduğu gibi; önce sorun meydana gelir daha sonra kanun koyucuların insanların temek hak ve özgürlüklerini koruyacak çerçevede gerekli düzenlemeleri yaparak tabiri caizse oyunun kurallarını belirler. Bu sebeple geleceğin çok önemli iki kavramlarından olan Blockchain ve NFT’nin kullanım alanlarında da uyuşmazlıklar çıkmayacağını iddia etmek çok ütopik olacaktır. Tüm bu uyuşmazlıkların çözümünün de kuralların belirlenmesi ile olacaktır ki; dünya düzeninde buna HUKUK diyoruz. Hukuku ve hukuk metodolojisini bilmeden bu alanda da kural koymak mümkün olmayacaktır. Bu sebeple bu alanın ilerlemesinde ve gelişmesinde hukukun hayati bir önem taşıdığını düşünüyorum.
Okuyucularımıza son tavsiye ve önerileriniz nelerdir?
Dünya akıl almaz hızda değişiyor, gelişiyor ve ilerliyor. Bundan 15 yıl önce telefonumdan mesaj yazarken tuş seslerinden çok rahatsız olduklarını ve rahatsız etmemek için yavaş yavaş mesaj yazdığımı hatırlıyorum 🙂 arkadaşıma aramızda ne zaman sessiz ya da sadece ekrana basarak mesaj yazabileceğimiz telefonlar çıkaracaklar diye sorduğumu onun da bunun imkansız olduğunu böyle bir şey yapabilirlerse bile çok pahalı olacağını ve çok az insanın sahip olabileceğini söylediğini hatırlıyorum. Şimdi ise neredeyse herkesin elinde dokunmatik telefonlar var 🙂 Yani, uzak sandığımız gelecek aslında hiç de o kadar uzak değil. Hayallerimiz ise sadece hayal değil. Hayallerimiz ile geleceği inşa ediyoruz. Bu sebeple hayal kurmaktan; dünyayı iyi ve güzelle inşa etmeye çalışmaktan hiç vazgeçmemeliyiz.
Bunun yanında biz millet olarak tarihsel bir okuma yapacak olursak; her zaman içimizde bilgeler alimler barındırdık. Gerek teknolojide gerek tıpta gerek sosyal bilimlerde gerekse sanat alanlarımda daima öncülerden olduk. Kendi ürettiklerimizle ve değerlerimizle birçok ülkeye örnek olduk. Bu bilinç ile yeniden kuralları koymak için gerekli iç motivasyona sahip olduğumuzda şüphe etmiyorum.
Denemekten, bazen yanılmaktan, hayal kurmaktan vazgeçmeden kuralları bizim koyabileceğimizi sürekli hatırlayarak kendimize ve milletimize faydalı olabileceğimizden eminim. Buna dair inançlarını sürekli diri tutmalarını ve denemekten yılmamalarını tavsiye ederim. Ayrıca bazen kaybetmekten de korkmamamız gerektiğini düşünüyorum. Hayatın bize ne zaman nasıl bir sürpriz yapacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. 🙂