Dijital Dönüşümde Yeni Trendler
Konuk Yazar: Av. Burcu Tümer / TBL Legal
İçindekiler
Sandbox uygulamalarının etkisi 4
Giriş
Önde gelen danışmanlık şirketleri tarafından yayımlanan teknoloji trend raporlarını incelediğimizde yatırım ölçeklerinin ve popüler olan teknolojilerin yıldan yıla farklılaştığını gözlemliyoruz. Dijital dönüşüme ilişkin değerlendirme yaparken teknoloji alanında pazarların bir olgunlaşma sürecinin olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu olgunlaşma süreci, coğrafyaya göre değişebildiği gibi, son kullanıcı taleplerine; özel sektör büyüme hedeflerine ve kamu politikalarına göre de şekillenebilmektedir. Bu sebeple de yatırım alanları belirlenirken hukuki gelişmelerin neler olduğunun takip edilmesi hem şirketlerin stratejik planlarını belirleyebilmeleri hem de potansiyel şirket birleşme ya da devralma kararlarının verilmesi açısından önem arz etmektedir.
Her ne kadar hukuki düzenlemelerin yerleşik olması ortaya çıkan ihtilafların çözümlenmesi ve regüle bir pazar oluşturulması açısından belirleyici bir kriter olsa da “gri alanların” fazlaca olduğu yeni teknolojilerde fayda-zarar dengesinin de her zaman gözetilmesi taraftarı olduğumu belirtmek isteriz. Bu kapsamda, yatırım planları oluşturulurken ilerleyen yıllarda yürürlüğe girmesi beklenen yerel ve yabancı mevzuat gelişmelerinin belirleyici olacağını ifade edebiliriz. Nitekim, yeknesak bir kurallar bütünü oluşturmayı hedefleyen Avrupa Birliği (AB) mevzuat çalışmalarının büyük oranda ülkelerin hukuki düzenlemelerini etkilediğini göz önünde bulundurursak, AB çalışmalarının yerel düzenlemeler açısından belirleyici olduğunu, bu sebeple de söz konusu gelişmelerin takip edilmesinin şirketler açısından rekabet avantajı sağlayacağını ifade edebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken konu, yatırım süreçlerinde sadece “popüler” olduğu için yatırım yapılmaktan kaçınılması gerektiğidir. Nitekim, uzmanlar tarafından da bir yatırımın başarılı olmasının doğru zamanda olduğu kadar doğru coğrafyada ve doğru teknolojiyle yapılmış olmasına da bağlı olduğu ifade edilmektedir. Bu sebeple de şirketlerin faaliyet konusunu ve faaliyet gösterdiği coğrafyayı dikkate alarak trend teknolojilere ilişkin AR-GE çalışmalarını yürütmesi halinde yapılan yatırımın uzun vadede başarı sağlama ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtebiliriz.
Start-up’ların Rolü
Dijital dönüşümde, start-up’lara önemli roller düşmektedir. Büyük ölçekli şirketlerin, yeni bir ürünü ya da hizmeti sıfırdan oluşturmaktansa, tohum yatırımı sonrasında belli bir başarıya ulaşmış ve kendisini “ispatlamış” start-up’lara yatırım yaptığını gözlemliyoruz. Bu aşamada, tarafların karşılıklı menfaatlerinin korunması, taraflar arasında imzalanacak sözleşmelerin uzun vadeli ve farklı senaryoları projekte edecek şekilde düzenlenmesi piyasadaki dengenin korunmasına da yardımcı olmaktadır. Aynı şekilde, yatırım süreci sonrasında hissedarlık yapısının ne olacağı da şirketin uzun vadede başarılı olması açısından önem arz etmektedir.
FinTech’ler açısından
FinTech açısından baktığımızda uygulamada artık bankaların FinTech, FinTech’lerin ise banka gibi hareket etmeye başladığını gözlemliyoruz. Özellikle açık bankacılık hizmetleri açısından altyapı gereksinimlerinin sağlanması ve mevzuat kapsamında istisnadan faydalanarak “ticari temsilci” sıfatıyla, lisanslı bir FinTech kuruluşu vasıtasıyla faaliyetini sürdüren start-up’ların gün geçtikçe daha da arttığını gözlemliyoruz. Bu noktada, diğer start-up’lardan ayrışmak ya da daha vizyoner bir yaklaşıma sahip olmak adına, açık bankacılıktan ziyade “açık finans” kavramına odaklanılmasının uzun vadede daha “karlı” bir stratejiye dönüşebileceğini belirtebiliriz. Nitekim, OECD tarafından yayımlanan raporlarda[1] da veri paylaşım uygulamalarının açık bankacılıktan açık finansa doğru yön değiştirmekte olduğu, söz konusu dönüşümün ise veriye erişim ve veri kaynak paylaşımına ilişkin çerçeveyi genişleterek sigortacılık gibi farklı finansal faaliyetleri de kapsamına aldığı ifade edilmiştir. Yalnızca FinTech sektörüyle sınırlı olmaksızın tüm yeni teknolojiler açısından ortak yaklaşıma bakıldığında hem AB’de hem de ABD’deki düzenlemelerde BigTech şirketlerinin hali hazırda sahip oldukları rekabet avantajının önüne geçilmesi ve piyasada dengenin korunması ve küçük ölçekli inovatif şirketlere yol açılabilmesi adına düzenlemelerin olduğunu dolayısıyla yeni düzende birbirinden “beslenen” bir düzenin oluşturulmasının hedeflendiğini görüyoruz. Nitekim, OECD raporlarında da farklı veri gruplarının paylaşıma açılması, veriye erişimin bazı ülkelerin tekelinden çıkarılması, bu sayede tüketici odaklı ve aynı zamanda sektörde inovasyonu teşvik edici eylemlerde bulunulmasının önemine değinilmektedir.
Bu minvalde FinTech sektöründe veri paylaşım standartlarına ilişkin olarak Avrupa Parlamentosu tarafından da çalışmalar yürütülmektedir. Avrupa Parlamentosu tarafından yayımlanan raporlarda[2] AB finans sektörü açısından veri paylaşımının faydalarının, maliyetlerinin ve risklerinin neler olabileceği değerlendirilerek hem tüketiciler hem de özel sektör açısından etkileri ele alınmaktadır. Dolayısıyla, yapılması planlanan yatırım süreçlerinde ilgili otoritelerin yaklaşımlarının da göz önünde bulundurularak hem hukuki hem de teknik altyapının doğru bir şekilde oluşturulmasının önemli olduğunu ifade etmek isteriz.
RegTech’ler
Bunun haricinde, FinTech sektör ihtiyaçlarına bütünsel olarak yaklaştığımızda, “RegTech” ürünlerinin de FinTech sektör gelişimini destekleyeceğini göz önünde bulundurmamız gerekir. Bilindiği üzere, eskiden RegTech çözümlerini FinTech kümesi altında değerlendiriyorduksa da şimdi özellikle banka ve FinTech kuruluşlarının tabi olduğu birçok yasal zorunluluk ve düzenlemenin çok ince ve detaylı denetlemeyi, takibi ve risk durumlarının tespitini gerektiğinden RegTech olarak yeni bir faaliyet alanı ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Tüketici verilerindeki artış, veri gizliliği endişesinin artması; hukuki düzenleme çeşitliliği ve düzenleyici ve denetleyici otoritelerin farklı olması sebebiyle RegTech çözümleri özellikle yapay zekâ teknolojilerinin de ilerlemesiyle beraber 2018 yılı itibariyle ivme kazanmış durumdadır. Çözümler arasında ise ülkemizde ilk defa 1 Nisan 2021 tarihinde yayımlanan “Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik” ile düzenlemeye konu olan ve ardından farklı regülasyonlarla desteklenen, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı suçları ile mücadelede önleyici tedbirlerin başında gelen “KYC” süreçleri yer aldığı gibi aynı zamanda MASAK vasıtasıyla yürütülen kara para aklama ve terör finansmanının desteklenmesi konu başlıklarına ilişkin olarak “AML” süreçleri de yer almaktadır. Bu sebeple de ülkemizde FinTech alanında 2019 senesinden itibaren art arda yapılan mevzuat değişikliklerinin sistemlere entegre edilmesi amacıyla, içinde bulunduğumuz “çoklu oyuncu düzeninde” RegTech çözümlerinin şirketler için uyum ve rekabet avantajı doğuracağı kanısındayız.
Sandbox uygulamalarının etkisi
Yukarıda ifade edilen çözümlerin sektör ihtiyaçlarına uygun olarak entegre edilmesi adına geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gereken bir diğer konu ise “sandbox” uygulamalarıdır. Sandbox uygulamaları, FinTech ve RegTech şirketlerinin yenilikçi teknolojilerini test etmek ve gelişimini izlemek için belirli bir süre ve belirli bir deneme ortamında izin aldıkları regülatörlerin denetim ve gözetiminde yürütülen programlar olarak ifade edilmektedir. Genellikle finansal düzenleyici kurumlar veya ilgili bakanlıklar tarafından yürütülen inisiyatifler vasıtasıyla yeni FinTech ürün ve hizmetlerinin regülatörlerin denetim ve gözetiminde test edilmesi imkânı ortaya çıktığından inovasyonların kontrollü bir şekilde geliştirilmesi sağlanmaktadır. Sandbox uygulamalarının farklı teknolojilerin entegre edilmesi amacıyla iş birliklerine de konu olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, Avrupa Komisyonu’nun bir girişimi olarak 14 Şubat 2023 tarihinde kurulan Avrupa Blockchain Düzenleyici Sandbox Uygulaması’nın[3] AB Yapay Zekâ Yasası kapsamında kurulacak olan AB Dijital Finans Platformu ve Yapay Zeka Sandbox Platformu ile işbirliği yapacağı ifade edilmiştir[4]. İngiltere’ye baktığımızda, UK Finance üyeleri tarafından dokuz ilkenin benimsendiği görülmektedir. Söz konusu ilkeler arasında, öğrenimlerin düzenleyici otoriteler ve kamuoyu ile paylaşılması, AB dışındaki düzenleyiciler ile sandbox inisiyatifleri ile ilişki kurulması, veri koruma otoriteleri ile yakın çalışılması, eşit erişim ilkesine göre işletilmesi gibi prensipler yer almaktadır[5]. Ülkemizde de 12 Mart 2021 tarihinde yayımlanan Ekonomi Reformları Kitapçığı’nda[6] sandbox kurulumuna ilişkin hedef yer almakta olup, Sermaye Piyasası Kurulu 2022-2026 Stratejik Planı’na da konu olmuştur. Aynı zamanda özel sektör şirketleri tarafından da Fintech ve RegTech alanlarında inovasyonun teşvik edilmesi amacıyla programlar başlatılmıştır. Yatırımların sağlıklı bir şekilde mevcut finansal hizmetleri geliştiren ve finansal tüketiciye uygun hizmetler sunan FinTech şirketlerine yönlendirilmesi adına sandbox uygulamalarının önemli olduğunun altı çizilmelidir.
Sonuç
2023 senesine baktığımızda yükselişte olan ve hukuki düzenlemelere konu olan trend teknolojiler arasında FinTech, dijital varlıklar, RegTech, sürdürülebilirlik ve yapay zekanın yer aldığını söyleyebiliriz. Belirttiğim örneklerin bile aslında birbiriyle ilişkili ve birlikte işleyen kavramlar olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, dijital dönüşüm süreçlerine bütünsel bir bakış açısıyla bakılmasının önemli olduğunu gözlemliyoruz.
Soner Canko ve Av. Burcu TÜMER’in “Açık Bankacılık Uygulamaları; Dünyada ve Türkiye’de Mevzuat Gelişmeleri” isimli yazısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yazar: Av. Burcu Tümer / TBL Legal
[1]https://www.oecd-ilibrary.org/docserver/9f881c0c-en.pdf?expires=1718810900&id=id&accname=guest&checksum=A8DF4B2D29DBA5DC115E4CCD2D881B0D
[2] https://www.europarl.europa.eu/RegData/etudes/STUD/2023/754188/IPOL_STU(2023)754188_EN.pdf
[3] https://digital-finance-platform.ec.europa.eu/cross-border-services/ebsi
[4]https://eufordigital.eu/wp-content/uploads/2023/04/Tonia-Damvakeraki-Overview-of-the-EU-blockchain-strategy.pdf
[5] https://www.fca.org.uk/firms/innovation/regulatory-sandbox
[6] https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2021/03/Ekonomik-Reformlar-Kitapcigi.pdf