Patentte Yenilik Unsuru
Yazar: Av. Kanan İBRAHİMLİ (LL.M.)
İçindekiler
PATENT HUKUKUNDA YENİLİK UNSURU.. 1
BULUŞ KAPSAMINDA YAPILAN AÇIKLAMALAR. 2
Giriş
Patent verilebilirlik şartlarına bakıldığında yenilik şartı ilk incelenen şart olması sebebiyle ön şart olarak değerlendirilebilir (Saraç, 2001, s. 190). Yenilik şartı, “tekniğin bilinen durumuna dahil olmaması” olarak da ifade edilmektedir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 213; Güneş, 2021, s. 88; Sarı, 2019, s. 239).
Bu çalışma ele alınırken ilaç patentlerindeki yeniliğin tespiti kapsam dışında bırakılmıştır.
Patent Hukukunda Yenilik Unsuru
Patent hukukunda yenilik maddi veya şekli; objektif veya subjektif; basit veya nitelikli ve mutlak veya nispi olmak üzere çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır.
Maddi veya şekli yenlik ayrımı temelde yeniliğin meydana getirildiği ürünün buluş veya patent olmasıyla ilişkilidir. Bu bakımdan buluşta yenilik maddi yenilik olarak adlandırılırken patentte yenilik şekli yenilik olarak değerlendirilmektedir. Bir buluşun patent olarak koruma altına alınabilmesi için maddi yeniliğin yanında şekli yeniliğin de sağlanması gerekmektedir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 214; Saraç, 2001, s. 194-195).
Bir yeniliğin subjektif veya objektif olması buluş sahibine göre belirlenmektedir. Eğer buluş sadece buluş sahibi için yeniyse subjektif yenilik, ilgili yenilik diğer kişilerce bilinmiyorsa objektif yenilikten bahsedilmektedir. Patent korumasından söz edebilmek için yeniliğin objektif olması gerekmektedir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 214; Güneş, 2021, s. 96; Saraç, 2001, s. 196-198).
Yenilik kavramında bir diğer ayrım basit ve nitelikli yenilik ayrımıdır. Basit yenilik, mevcut bir patente yapılan küçük değişikliğin konu olduğun yeniliktir. İlgili küçük değişiklikler “çifte patentleme yasağı”’na takılacaktır. Bu bakımdan mevcut bir patente kıyasla anlamlı ve nitelikli yapılan değişiklik nitelikli yenilik olup; sadece nitelikli yenilik patent verilebilirlik bakımından yenilik olarak kabul edilecektir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 214; Saraç, 2001, s. 199-200).
Değineceğimiz son ayrım ise mutlak ve nispi yenilik ayrımıdır. Mutlak yenilik, dünyada ilk kez ortaya çıkmış veya kamu ile ilk kez paylaşılmış yenilik olup nispi yenilik ise dünyada farklı yerlerde ortaya çıkmasına karşın ilgili ülkede ilk kez ortaya çıkan yeniliktir. ABD Patent Kanunu’na[1] bakıldığında nispi yeniliğin kabul edildiğini görebiliriz. Buna karşın Türk hukukunda[2] mutlak yenilik kabul edilmiştir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 214; Saraç, 2001, s. 200-203; Sarı, 2019, s. 38-39; Yedek, 2023, s. 109). Yeniliğin mutlak niteliği, kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden değerlendirilmesi gerekmektedir[3]. Aksi yönde iddialar yazılı belgelere dayanılması zorunlu olup yabancı patentlerden doğan iddialara ilişkin belgelerin Türkçe çevirisinin eklenmesi mecburidir (Güneş, 2021, s. 87).
Özetleyecek olursak Türk hukukunda şekli, objektif, nitelikli ve mutlak yenilik kabul edilmektedir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 213; Saraç, 2001, s. 203). İlgili başvuruya konu buluşun ilgili niteliklere sahip bir yenilik içerdiğinin ispatı yükü başvurucu buluş sahibine aittir (Sarı, 2019, s. 39).
Buluş Kapsamında Yapılan Açıklamalar
Yenilik bakımından önemli bir kavram olan kamuya sunma, ilgili kişilerin sınırlama olmadan sır saklama yükümlüğü olmayan kişilere yönelik yaptığı açıklama durumudur (Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 239). Yenilik kavramı hassas bir kavram olduğundan belirli açıklamalar ilgili yeniliğin niteliği etkilemektedir. Bu bakımdan ilgili yeniliğin içeriğini etkileyen ve etkilemeyen açıklamaları irdelemek gerekmektedir.
İlgili açıklamalara ilişkin SMK 83. maddenin 2. fıkrası bir düzenleme getirmiş olup ilgili fıkraya göre, “Tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar”. İlgili hallerde patent başvurusuna konu olan buluşun yeni olmadığı kabul edilmektedir.
İlgili hükmün yanında ilgili yenilik toplumca kullanılan veya erişebilir bir yenilik ise patentlenebilirlik şartını karşılamadığı kabul edilmektedir. Bu bakımdan patente konu buluş, bilinen bir durum olarak kabul edilip ilgili başvuru reddedilecektir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 215; Güneş, 2021, s. 100-102; Yedek, 2023, s. 110). Burada toplumdan kastedilen ilgili patentin muhteviyatını anlayamayacak kitleler değil ilgili teknik bilgiyi haiz kişiler olup ilgili yeterlilikleri olmayan kişilere yapılan açıklamalar yeniliği bozucu nitelikte değerlendirilmeyecektir (Güneş, 2021, s. 102). İlgili açıklamaların yeniliği bozucu nitelikte olması için sır saklama yükümlülüğü altında olmayan kişilere yönelik yapmış olması gerekli olup kişinin ailesi, çalışanları ve yasal işlemleri yürüten kamu görevlilerinin sır saklama yükümlülüğü altında olduğu kabul edilmektedir (Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 239).
Buluş sahibi açıklama yaptığı kişilere gizlilik kaydı da koyabilmekle beraber sır saklama yükümlülüğünün doğması için sıkı usuli şartlar mevcut olmayıp taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa bile her somut olayın niteliğine göre gizlilik kaydının mevcut olup olmadığı tartışılmalıdır (Güneş, 2021, s. 105; Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 239).
İlgili açıklamalarda dikkate alınacak bir diğer husus ise umumun niteliğidir. Bu bakımdan ilgili açıklamaların ne kadar yayıldığı veya hangi sürelerde yayıldığı dikkate alınmamaktadır. Ayrıca ilgili kişilerin de ulaşması gerekmez; ilgili açıklamaların ulaşılabilir olması bu bakımdan yeterlidir (Yedek, 2023, s. 111). Amerikan Federal Mahkemesi vermiş olduğu “Voter Verified, Inc. v. Premier Election Solutions” kararında online yayınlanan bir makalenin hiçbir endekste endekslenmemesine rağmen ulaşılabilir olduğu gerekçesiyle ilgili makale kapsamındaki açıklamaları yeniliği bozucu olarak nitelendirmiştir[4].
Yeniliğin içeriğini etkileyen bir diğer husus, başvuru tarihi veya sonrasında yayınlanmasına rağmen önceki tarihli patent başvuruları (ulusal veya Avrupa fark etmeksizin) önce başvuranın korunması ilkesi gereğince korunarak sonraki tarihli başvuruya konu buluş yeni olarak kabul edilmeyecektir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 215; Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 240).
İlgili yeniliğin aksini ispata elverişli nitelikte olduğu iddia edilen delilin değerlendirmeye alınabilmesi için ilgili belgenin tarihinin de kesin olarak yer alması zorunludur (Güneş, 2021, s. 101; Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 240). Yargıtay vermiş olduğu bir kararda internet sitesinden alınan ekran görüntüsünün delil niteliğinde olması için üzerinde tarihinin de belirtilmesinin zorunlu olduğuna hükmetmiştir[5].
SMK 84. maddesinde ilgili başvuruyu etkilemeyecek açıklamalara yer verilmiş olup maddeye göre, “a) açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmış olması. b) açıklamanın patent başvurusu yapılan bir merci tarafından yapılmış olması ve bu merci tarafından açıklanan bilginin…. c) açıklamanın buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgi elde eden üçüncü kişi tarafından yapılmış olması” başvuruyu etkilemeyecektir. Maddenin ilk fıkrasına göre ilgili açıklamaların kabul edildiği tarih 12 ayla sınırlı olup ilgili süre öğretide hoşgörü süresi (grace periot) olarak kabul edilmektedir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 216; Güneş, 2021, s. 91; Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 240). Yargıtay verdiği bir kararında, “patente konu elektrikli kuru meyve kavurma fırınının 12 aylık süre aşılarak piyasaya ve ticaretinin yapıldığı, bunun sonucu olarak sahip olduğu buluşun fonksiyonel özellikleri itibariyle yenilik özelliğini kaybettiği” şeklinde hüküm tesis ederek 12 aylık süre geçtikten sonra yapılan başvuruya konu buluşun yenilik vasfını kaybettiğine hükmetmiştir[6].
Önceki tarihli yapılan başvurunun yeni başvuru için yeniliği bozucu olup olmadığına ilişkin mevzuatta açık bir hüküm bulunmamakla birlikte bu konuya ilişkin Avrupa Patent Ofisinin G 1/3 ve G 2/3 kararları mevcut olup ilgili kararlar uyarınca 12 aylık süre içinde yapılan yeni başvuruda yenilik unsurun zedelenmediğine karar verilmiştir (Güneş, 2021, s. 93; Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 240).
İlgili açıklamalar buluş sahibinin buluş üzerinde farklılıklara gitmesini engellemeyeceği gibi buluş sahibi yeniliği bozucu nitelikli olmayan açıklamalardan sonra buluşunu kamuya sunmaktan da vazgeçebilir (Suluk, Karasu, & Nal, 2022, s. 240).
Yenilik Araştırması
Yeniliğin mevcudiyetine yönelik kamuya açıklanmış bilgiler çerçevesinde yapılan teknik uzman araştırmasına yenilik araştırması denir (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 216; Güneş, 2021, s. 87; Saraç, 2001, s. 205).
Kural olarak ilgili araştırması patent başvurusunda patent verilebilirlik şartları yönünden yapılan değerlendirme kapsamında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılmaktadır. İlgili süreçte olası bir ret sonucuna karşın başvurucular için öğretide ön yenilik araştırması yapılması tavsiye edilmektedir (Saraç, 2001, s. 205-206).
Yenilik araştırmasında temel kıstas başvuruya konu buluşla buluşa konu tekniğin mevcut durumu arasındaki farktır. Diğer bir unsur ise ilgili buluşa konu tekniğin mevcut durumunda yapılan öngörülebilir ve beklenebilir değişiklikler yenilik kapsamında değerlendirilmeyecektir (Güneş, 2021, s. 115; Saraç, 2001, s. 207).
Yenilik başvurusunda dikkate alınacak tarih kural olarak ilgili patent başvurusunun yapıldığı tarih olup ilgili tarihten sonraki hususlar dikkate alınmayacaktır (Ayhan, Hayrettin , Yılmaz, İmirlioğlu, & Güneş, 2021, s. 216; Güneş, 2021, s. 87; Saraç, 2001, s. 210).
Sonuç
Sonuç olarak bakıldığında patentlenebilirlik şartlarından en önemlisi yenilik unsurudur. Uygulamada da en fazla tartışma konusu olan husus bir buluşun yenilik içerip içermediği hususudur. Bu bakımdan bir buluşun patenti alınmadan önce ön yenilik araştırması yapılarak yenilik unsurunun sağlanıp sağlanmadığı ortaya konulmalıdır. Aksi durumda masraflı bir sürecin sonunda yenilik unsuru sebebiyle bir buluşun patent alamaması buluş sahibi için ciddi bir maliyettir. Son olarak belirtmek gerekir ki buluşçu yenilik unsurunu dikkatlice incelemeli, ilgili farklılıkları uluslararası uygulamalarla karşılaştırdıktan sonra patent sürecine girişmelidir.
Ayrıca “E-Spor Hukukunda Telif Hakları”nı buradan öğrenebilirsiniz.
Kanan İbrahimli’nin 15. Sayı’mızdaki “Deepfake ve Adli Bilişim” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazar: Av. Kanan İBRAHİMLİ (LL.M.)
Kaynakça
Ayhan, R., Hayrettin , Ç., Yılmaz, B., İmirlioğlu, D., & Güneş, İ. (2021). Sınai Mülkiyet Hukuku . Ankara: Adalet Yayınevi.
Güneş, İ. (2021). Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Patent ve Faydalı Model Hukuku (4 b.). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Saraç, T. (2001). Patent Hukukunda Yenilik Kavramı ve Yeniliğin Belirlenmesi. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 9(1-2), s. 189-212.
Sarı, O. (2019). Patent Lisans Sözleşmeleri . Ankara : Seçkin Yayıncılık.
Suluk, C., Karasu, R., & Nal, T. (2022). Fikri Mülkiyet Hukuku (6 b.). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Yedek, B. (2023). Patent Hukuku Açısından Yapay Zeka. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
[1] 102 (a): A person shall be entitled to a patent unless— (1)the claimed invention was patented, described in a printed publication, or in public use, on sale, or otherwise available to the public before the effective filing date of the claimed invention (Bir kişi aşağıdaki durumlar haricinde patent alma hakkına sahip olacaktır: (1) talep edilen buluşun patentli olduğu, basılı bir yayında açıklandığı veya kamu kullanımında olduğu, satışta olduğu veya talep edilen buluşun yürürlüğe giriş tarihinden önce başka bir şekilde kamuya açık olduğu)
[2] SMK 83/2’de “başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde” şeklinde ifade edilmektedir.
[3] Y. 11. HD.’nin 24.01.2008 tarih ve 2007-14398/1304 sayılı kararı.
[4] https://law.justia.com/cases/federal/appellate-courts/cafc/11-1553/11-1553-2012-11-05.html, (Çevrimiçi) E.T. 19.06.2024.
[5] “Davacı-karşı davalı vekili tarafından yenilik giderici olduğundan bahisle dava dışı A. Çelik Firması’nın tarihsiz kataloğunda M10 ile gösterilen ve 2010 yılına ait satış faturalarında M10 K. K. olarak isimlendiren ürün ile http://parkinglotstore.com isimli internet sitesinin 28 Şubat 2009 tarihli internet sitesi görüntüsü dosyaya sunulmuş; bilirkişi raporunda incelenen her iki delilin de davaya konu faydalı modelin başvuru tarihinden önceki bir tarihe ait oldukları, dolayısıyla tasarımın yenilik vasfını ortadan kaldırıcı niteliklerinin bulunduğu belirtilmiş ve bu rapor doğrultusunda karşı davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmiş ise de, yenilik giderici olarak ibraz edilen delillerden faturanın dava dışı firmaya ait tarihsiz katalogda yer alan ürün ile bağlantısı kurulamadığı gibi, kataloğun baskı tarihinin faydalı model başvuru tarihinden önceki bir tarihe ait olup olmadığı da belirlenememekte; internet sitesi ekran görüntüsü delili yönünden ise görüntünün internet sitesine hangi tarihte yüklendiği belli olmadığı gibi, görüntü içeriğinin ayrıntılı teknik özellikleri de bulunmamaktadır. Bu itibarla, sunulan deliller üzerinde yetersiz ve eksik inceleme yapılarak hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı-karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir”. Y. 11. HD’nin 06.05.2015 tarih ve 1314/6450 sayılı kararı
[6] Y. 11. HD’nin 09.12.2019 tarih ve 1416/7912 sayılı kararı