Metaverse Dünyasında Telif Hakları

Metaverse Dünyalarının FSEK Kapsamında İncelenmesi

Yazar: Av. Ali ERŞİN (LL.M.) / Hukuk ve Bilişim Dergisi Genel Koor.

1. Genel Olarak

Birçok kişi metaverse dünyalarına giriş yapmakta, içerisinde sanat eserleri sergilemekte, müzik konserleri vermektedir. Binlerce içeriğin yer aldığı bu platformlarda hak kayıplarının olmaması ve sağlıklı bir hukuki zeminin oluşması için metaverse dünyaları içerisindeki içeriklerin FSEK bakımından incelenmesi son derece önemlidir.

Çalışmamızda metaverse dünyaları içerisindeki ürünler iki yönden incelenecektir: 1) Metaverse dünyası içerisinde somutlaşan eserlerin metaverse içerisindeki ve dışarısındaki kullanımlara karşı korunması. 2) Fiziki dünyadaki içeriklerin metaverse içerisindeki kullanımlara karşı korunması.

İncelememize başlamadan önce belirtmek gerekir ki fikri ürünler Medeni Kanun uyarınca bir eşya olmayıp gayri maddi bir mal varlığı niteliğinde olduğundan bu ürünler üzerindeki haklar da ayni haklar değillerdir. Üzerinde somutlaştıkları eşyadan bağımsız ve soyut şekilde koruma altındadırlar.[1] Fikri ürünlerin FSEK kapsamında korunması için tescil şartı da bulunmamaktadır.[2] Hususiyet taşıyan eserin, eser kategorilerinden birisi altında somutlaşması yeterlidir.[3] Fikri ürünün hangi şekilde ve nerede somutlaştığı önemli olmayıp, metaverse dünyası içerisinde somutlaşması da mümkündür. Her durumda eşya üzerindeki mülkiyet hakkı ve zilyetliğe ilişkin hükümler fikri ürünler üzerinde uygulanmayacaktır.[4]

Sanal bir evren olan metaverse dünyalarına eser türlerinin yansımaları ve teknik olarak somutlaşma şekilleri de ayrıca incelenmesi gereken hususlardandır.  Aynı zamanda eser sahipliğinin belirlenmesi blokzincir sistemlerini barındıran metaverse platformları için uygulamada farklılıklar da arz edebilmektedir. Örneğin fiziki dünyamızdaki bir kabartma eserinin metaverse dünyasında üç boyutlu olarak yer alması farklı eser kategorisinde değerlendirilebilmektedir. Yine metaverse dünyaları içerisinde sinema eserinin tespit edilip edilemeyeceği veya metaverse platformlarının yapımcı haklarına sahip olup olamayacakları değerlendirilmesi gereken hususlardandır.

Eser sahipliğinden doğan hakların ihlali ve ihlal halinde öne sürülebilecek hukuki yolların metaverse platformları açısısından değerlendirilmesi de son derece önemlidir. Örneğin metaverse içerisinde yer alan bir mimari projenin fiziki dünyamızda uygulanması durumunda hangi hak ihlal edilmiş olacak ve hangi haklar ileri sürülebilecektir?

  Tüm bunların yanında metaverse dünyası dışında somutlaşan (fiziki dünyada veya diğer dijital ortamlarda) ürünlerin de metaverse dünyalarına yansımaları da hukuki açıdan değerlendirilmesi gereken hususlarandır. Örneğin bir müzik bestecisinin eseri metaverse içerisinde konser olarak yayınlandığında veya bir ressamın resmi metaverse içerisine NFT olarak eklendiğinde hangi haklar ihlal edilmiş olacaktır? İleri sürülebilecek hukuki talepler neler olacaktır, bu talepler nasıl uygulanacaktır? İşte FSEK açısından birçok incelenmesi gereken yer barındıran bu dünyaların FSEK açısından çalışmamızda değerlendirilmiştir.

2. Metaverse Dünyası Açısından Eser Türleri

FSEK kapsamında eser türlerinden ayrıntılı olarak yukarıda bahsetmiştik. Bu bölümde ise bu eser türlerinin metaverse dünyaları açısından değerlendirilecektir.

Fikri ürünler hangi ortamda somutlaştığı farketmeksizin[5] eser niteliğine hakkazanabilse de[6] özellikle ilk olarak metaverse dünyasında somutlaşan eserlerin metaverse dünyasında görünüm şekilleri ve uygulama açısından eser olabilirliğinin değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira metaverese teknolojisi teknik yönden bazı eserler açısından yetersiz kalabilecek, bazı eserlerin de metaverse açısından eser türü fiziki dünyamıza göre farklı değerlendirilebilecektir. Örneğin tiyatro eserinin metaverse içerisinde somutlaşmasıfarklı özellikler arz edecektir.

  Metaverse dünyasında somutlaşan eserlerin yanında metaverse dünyası dışarısında somutlaşan eserlerin FSEK açısından değerlendirilmesi, klasik eser türlerine göre değişiklik arz etmeyeceğinden eser türleri açısından değerlendirilmesi yapılmayacaktır.

  2.1. Metaverse Dünyasında Somutlaşan Eserlerin İncelenmesi

Başlığımız açısından eser türlerinden ilk olarak ilim ve edebiyat eserleri değerlendirilecektir. Yukarıda “Genel Olarak Fikri Mülkiyet Hukuku” başlığımızda belirttiğimiz üzere ilim ve edebiyat eserlerinin temel özelliği dilile ifade edilmeleridir. Hususiyetin bulunması eser olarak korunması için yeterli olup, ifadenin şekli yazılı veya sözlü olabilmektedir.[7] İlim ve edebiyat eserlerinin de Kanun’da sayılan birçok türü mevcuttur. Konumuz kapsamında bu eser türleri de değerlendirilecektir.

  Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve bilgisayar programları sahibinin hususiyetini taşıması şartı ile metaverse dünyalarında da korunabilecektir. Zira bir şiirin fiziki dünyada mevcut olması ile metaverse dünyasında olması arasında fark olmayacaktır. Herhangi şekilde dil veya yazı ile ifade olunabilmesi metaverse dünyasında da ilim ve edebiyat eseri olarak korunacaktır.

  Metaverse içerisinde bu nev eserler bir afiş üzerinde, bir tabela üzerinde veya avatarlar arasındaki konuşma olarak karşımıza çıkabilecektir. Örneğin metaverse içerisinde verilen bir konferans, söyleşi ve metaverse içerisindeki bir duvar üzerindeki grafiti eser olarak korunacaklardır. Yine metaverse içerisinde, çalışan bir bilgisayar program dizimi de eser korumasından faydalanabilecektir. Nitekim halihazırda metaverse üzerinde tiyatro icrası da gerçekleştirilmiş ve icra “metamodernizm” olarak sanat camiasında anılmıştır.[8]

Görüldüğü üzere aynen bir internet sitesinde yer alan şiir gibibu çeşit eserler metaversede de yer alabilmektedir.

  Rakıslar, kareografiler ve benzeri sözsüz sahne eserleri de metaverse dünyasında somutlaşabilmektedirler. Konuşma ve yazılı ifadeyi teknolojik olarak mümkün kılan[9] metaverse dünyaları, aynı zamanda görsel ve hareketsel anlamda da kullanıcılara büyük imkânlar tanımaktadır. Bu anlamda konuşma veya yazı mevcut olmayan kareografi veya pandomimam gibi sözsüz sahne eserleri de, metaverse platformlarında icra edilebilecektir. Sanal tiyatro sahnelerinde izleyici kişiler biletlerini alarak izleyici koltuklarında yerlerini alabilecek, sahnedeki kişiler de metaverse üzerinde bu sanatını icra edebilecektir.

Görüldüğü üzere metaverse platformlarında kullanıcılar avatarlara sahiptir ve bu avatarlar fiziki dünyadaki hallerimizin dijital halleri (bkz: Dijital İkiz) olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Nitekim yine yukarıda ifade ettiğimiz üzere metaverse içerisindeki avatarlarımıza hâkimiyetimizi ilerletme çalışmaları da gün geçtikçe artmaktadır. Bu kapsamda giyilebilir teknolojilerle metaverse üzerindeki bu eserlerin icra kabiliyeti de artmaktadır.

Yine teknik resim, fotoğraf, harita, proje, mimarlık projesi, mimarlık maketleri vb. eserlerden bedii vasfı bulunmayanlar metaverse içerisinde ilim ve edebiyat eseri olarak somutlaşabilecektir. Bu ürünlerden bedii vasfı bulunanlar ise güzel sanat eseri olarak da korunacaklardır.[10]

  Metaverse dünyalarında da bir mimari proje çizilebilecek, bir teknik resim oluşturulabilecektir. Örneğin bir mimar, bir müteahhite çizdiği projeyi metaverse üzerinden sunabilecektir. Üstelik bu proje fiziki dünyaya ait bir proje olabileceği gibimetaverse dünyasına ait bir proje de olabilecektir. Sonuç olarak ilim ve edebiyat eserlerininkullanıcıların da üretkenliğine ve kullanımına bağlı olarak metaverse platformlarındakolaylıkla somutlaşabildiğini söylenebilecektir.

FSEK m.3’te düzenlenmiş musiki eserler için ifade aracı sestir. Sesin kaynağı da önemli olmayıp enstrümanlar veya elektronik sesler de sahibinin husisiyetini taşıyan bir ürün olduğu takdirde eser sayılacaktır.[11]

Metaverse teknolojisi de müzik eserlerinin üretimine, sunumuna ve icrasına uygun olupbu dünyalarda da musiki eserler üretilebilecektir.[12] Kullanıcılar, metaverse teknolojisine gerçek enstrimanları da bağlantı yolları ile bağlayarak metaverse üzerinden beste yapabilecek, konser verebilecek, bu konserleri ve besteleri kaydedebilecektir. Hatta metaverse içerisinde konser veren sanatçılar mevcut olup Türk sanatçılar da dahil birçok sanatçı metaversede performans gerçekleştirmiştir.[13]Bu durumun da etkisi ile ünlü metaverse platformu “The Sandbox”, büyük bir müzik şirketi ile ortaklık kurarak konserleri daha sistemli şekilde sunmaya hazırlanmaktadır. [14]

Estetik değere sahip olan her türlü resimler, güzel yazılar, kabartmalar; mimarlık eserleri, fotoğraflar, grafik eserleri gibi ürünlergüzel sanat eseri sayılacak olup, bu fikri ürünlerin metaverse dünyasında somutlaşması fiziki dünyamızda somutlaşmasından hukuki anlamda bir fark doğurmayacaktır. Belirttiğimiz üzere metaverse, özellikle giyilebilir teknolojilerle birlikte, içerisinde hareket alanını fazlasıyla sağlayan bir teknolojidir.Pek tabi ki güzel sanat eserlerinin pek çoğu metaverse içerisinde oluşturulabilecek, saklanabilecek veya sergilenebilecektir.

Böyle olmakla beraber güzel sanat eserlerinin bazılarının metaverse içerisinde somutlaşması farklı özellikler arz etmektedir. Zira metaverse içerisinde resim çizilebilir, estetik değere sahip fotoğraf çekilebilir, kaligrafi sanatı icra edilebilirolsa da heykel, kabartma gibi ürünlerin yapılması mümkün olmayacaktır. Zira metaverse dünyaları her ne kadar birçok imkana sahip olsa da sanal bir dünya olup, heykel oluşturmaya imkan tanımamaktadır.

Yapılan “sanal heykel, kabartma” gibi mahsullerin maddede sayılan grafik eser mi yoksa heykel mi sayılacağı da ayrıca incelenmelidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki bu eserler her durumda FSEK m.4’teki güzel sanat eseri kategorisine girecektir. Zira m.4’te güzel sanat eserleri arasında grafik eserler de sayılmış olup, dijital eserler grafik eser olarak karşımıza çıkmaktadır. Metaverse dünyasındaki güzel sanat eserlerinin grafik eser sayılıp sayılamayacağı da eser türleri açısından değerlendirilmelidir. Örneğin heykel eserlerinin metaverse dünyalarında üç boyutlu şekilde oluşturulmuş halleri şu an ancak grafik eser olarak değerlendirilecektir. Bu ayrıntıların değerlendirilmesi FSEK’te eserler açısından getirilen istisnalarla daha da önem kazanmaktadır. FSEK m.57/2’de düzenlenen güzel sanat eserlerinde çoğaltma hakkına sahip kişilerden çoğaltma aletlerinin iktisap edilmesi bu duruma örnek olarak verilebilecektir.

Kişiler yine kendileri resim çizebilecekleri gibi çizilmiş resimleri de metaverse’e aktarabilecektir. Kişilerin eserlerini sergileyerek satışa da sunabildikleri NFT’ler bunun güzel bir örneğidir. Tüm bunların yanında kişiler metaverse dünyasında eğitim ve sunum gibi faaliyetlerde de bulunabilmekte ve metaverse içerisine kaydedebilmektedirler.

Güzel sanat eserlerinden mimari eserler açısından değerlendirme yapıldığında yukarıda da belirttiğimiz üzere metaverse dünyaları içerisinde sanal mimari yapılar inşa edilebilmekte ve kullanıcılar bu yapılara hem maddi hem manevi büyük değerler atfetmektedirler.[15] Acaba fiziki dünyada uygulanmasa da metaverse içerisinde uygulanan bir mimari yapı, mimari eser olarak sayılacak mıdır? Yoksa grafik eser olarak mı değerlendirilecektir? Bir mimari eseri mimari projeden ayıran en önemli özellik, mimari eserin estetik değere sahip olmasıdır. FSEK m.4’teki hususiyet unsuru, mimari eserler açısından estetik değerdir. Yine doktrinde mimari eserin estetik değerini gösteren taslakların, eser inşa edilmese de FSEK kapsamında mimari eser olarak sayılabileceğini belirten yazarlar da mevcuttur.[16]Fikri ürün FSEK’teki eser türlerinden birisine dahil olduğu ve hususiyet taşıyacak derecede şekillendiği sürece tamamlanmamış da olsa eser kabul edilmelidir.[17] Gökyayla da taslağın bütün olarak tatbikinin mümkün olması durumunda eser niteliği taşıyacağını belirtmektedir.[18] Metaverse dünyalarında da mimari eserlerin sanal görüntü şeklinde de olsa 3 boyutlu şekilde eser sahibinin hususiyetini aktarabilecek şekilde yayınlanabilmesi, kişiler üzerinde bir etki oluşturması ve kişilerin o ürünlere maddi değer biçmesi özellikleri incelendiğinde, doktrindeki bu görüşlerin metaverse dünyalarındaki mimari eserler hakkında da uygulanabileceği görüşündeyiz.

Metaverse dünyaları açısından ayrıca değerlendirilmesi gereken eser türlerinden birisi de sinema eserleridir.Sinema eserlerinin tanımını incelediğimizde tespit edildiği materyale bakılmadan elektronik araçlarla da gösterilebilen ürünler olduğu söylenecektir.(FSEK m.5) Bunun yanında Bern Sözleşmesi’ne göre sinema eseri “sinema tekniğine benzer bir yöntemle elde edilen sinamotografik eserler”dir.[19] Yine Ateş de sinema eserlerini “tespit edildiği materyale bakılmaksızın elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen…görüntüler dizisi” şeklinde açıklamıştır.[20] Sinema eserlerinin sinematografik şekilde oluşturulması gerektiği görüşünü benimseyen yazarlar olsa da  gerek FSEK 5 gerekse genel görüş uyarınca animasyon filmlerinin sinema eseri olarak kabul edildiği şekilde metaverse içerisinde tespit edilecek filmlerin de diğer şartları taşıması halinde sinema eseri olarak sayılabileceği kanaatindeyiz.

Metaverse teknolojisi de grafiklerin yer aldığı bir teknoloji olup, platform içerisinde avatarlar vasıtası ile kullanıcılar fiziki dünyamıza benzer şekilde hareket ve konuşma kabiliyetine sahiptirler. Bu özellikleri metaverse içerisinde bir sinema filminin kolaylıkla tespit edilebilecektir. Peki bu sinema filmi FSEK m.5 anlamında bir sinema eseri olarak değerlendirilebilecek midir?[WK1] [WK1]

  Sinema eserlerinin FSEK’teki tanıma da baktığımızda filmin tespit edildiği materyalin önemli olmadığı sonucu görüldüğünden, metaverse’teki bir sinema filminin sinema eseri mahiyetini taşıması için birbiriyle ilişkili görüntüler dizisinin bir senaryo ve yönetmen ile sahibi olacak şekilde oluşturulması yeterli olacaktır.[21] Zira metaverse teknolojisi, avatarların hareket ve konuşma kabiliyetlerini sağladığından dolayıbu duruma oldukça elverişlidir. Platform içerisinde de senaryo oluşturup avatarlar ile bir akış çerçevesinde film çekimi gerçekleştirilebilecektir. Nitekim Hindistan merkezli film şirketi Pooja Entertainment de metaverse’te film çekmek ve yayınlamak için çalışmalara başlamış, arsa dahi satın almıştır.[22]

  Bunun yanında metaverse içerisinde tespit edilen filmlerin sinema eseri niteliği kazanabilmesi için hususiyet şart olup, eserin olduğu gibi kayda alınması hususiyeti sağlamayacaktır.[23]Ancak sinema tekniğine uygun şekilde görüntü alınması, yer seçimi, renk, ışık, kamera açısı gibi unsurların kullanıldığı ve bu görüntülerin sonradan seçilerek sonradan sinema sanatına özgü görüntüler dizisi haline getirilmesi sonucu sinema eseri vasfı[24] taşıyabileceklerdir.

  İşleme ve derleme eserlerin demetaverse içerisinde somutlaşması mümkündür. Bu kapsamda metaverse içerisinde de tercüme eser yapılabilecek, bir roman, sinema eserine dönüştürülebilecek veya güzel sanat eserleri metaverse platformunun izin vermesi halinde başka surete çevrilebilecektir. Bu maddede sayılan eser türlerinden bir bilgisayar programının dönüştürülmesi veya Veri tabanı oluşturulması ise ancak platformun izni çerçevesinde gerçekleşebilecektir. [WK2] [WK2](Dış dünyadaki bazı eserlerin metaverse dünyasına aktarılması, bazı durumlarda (başkasına ait ise) işleme eser veya çoğaltma olarak sayılacaktır. (2D’nin 3D’ye getirilmesi işleme – 3D nin 2D’ye getirilmesi çoğaltma da olabilir. Teknik üretimse çoğaltma, fikirsel eklemeler de varsa işleme.))

2.2.Metaverse Yapay Zekası Tarafından Oluşturulan Eserler

Bilindiği gibi günümüzde yapay zekalar da müzik üretebilmekte veya resim çizebilmektedir.[25] Bu düzeyde gelişen teknoloji, hukuki açıdan değerlendirme yapmayı da gerekli kılmaktadır. Metaverse dünyasında da yapay zeka teknolojisikullanılmaktadır.[26] Peki metaverse dünyasında yapay zekanın bir eser üretmesi halinde bu eserlerin hukuki durumu ne olacaktır?

Bu durumun doğrudan ve müdahale etmeden metaverse yapay zekasının eser oluşturması ve kullanıcının metaverse yapay zekasını aracı kılarak eserine katkı sunması olarak iki açıdan değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Doktrinde birçok yazar yapay zekanın eser sahipliği durumunu incelediğinden bu görüşlere başvurmak oldukça faydalı olacaktır. İlk olarak belirtmek gerekir ki, hukukumuzda eser olma şartlarının düzenlendiği FSEK m.1/B’de de belirtildiği üzereeserlerin sahibinin hususiyetinin taşınması gerekmekte olup, eser sahibinin gerçek kişi olması aranmaktadır.[27][WK3] [WK3]Bu anlamda yapay zekalar eser sahibi olarak belirlenemeyecektir. Bu durumda yapay zekanın oluşturduğu ürünler de telif korumasına tabi olmayacağından eser olarak nitelendirilemeyecektir. Çünkü hususiyete sahip olabilmenin bir şartı da kişiliğe sahip olmaktır. TMK m.8 gereğince de yapay zekalar insan olmadığından ve kişiliğe sahip olmanın gerektirdiği hak ve borçlara da sahip olmadığından kişi olarak da nitelendirilemeyecektir.[28] Bunun yanında doktrinde buna yönelik sui generis düzenlemenin olabileceği de belirtilmekte[29], ayrıca birçok çözüm önerileri de getirilmektedir.

Yapay zekanın oluşturduğu eserlere yönelik hak sahipliği görüşlerinden ilki kamunun hak sahibi olmasıdır. Bu görüş özellikle serbest piyasada üretim ve hak kayıplarına büyük imkân sağlanabileceği sebepleri ileisabetli olarak değerlendirilmemektedir. Zira şirketler ve kişiler bu görüşün benimsenmesi durumunda yapay zekayı bu amaçla kullanamayacaktır.[30]

  Bu konuda ikinci görüş ise yazılımcıların hak sahibi olması görüşüdür. Bilindiği gibi yapay zekayı oluşturan bir veya birkaç yazılımcı mevcuttur. Bu yazılımcılar kodlar ve algoritmalar ile yapay zekanın hareket esaslarını belirlemektedir.

Yapay zekanın meydana getirdiği eserlerde yapay zekayı oluşturan  “yazılımcıların eser sahibi” sayılması bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zekaların da gelişmesi ilebirlikte artıkyazılan kodların yapay zeka tarafından çok farklı kodlara dönüştürülebildiği için yazılımcıların bu eserlerde eser sahibi olmalarının mümkün gözükmediği doktrinde belirtilmektedir.[31] Bu anlamda bakıldığında metaverse’ü üreten yazılımcıların metaverse içerisindeki yapay zeka tarafından üretilen eserlerde hak sahibi olabileceğinin mümkün gözükmediğini söyleyebiliriz.

Bu konuda bir diğer görüş ise “yatırımcının hak sahibi olması” görüşüdür. Burada sinema eserlerinde mevcut korumalara benzer şekilde yatırımcının bağlantılı hak sahibi olması belirtilse de yatırımcının hak sahibi olması için öncelikle yapay zekanın meydana getirdiği ürünlerin eser sayılması gerektiğinden bağlantılı hak sahibi olarak yatırımcı belirtilemeyecektir. Bu sebeple yapay zekanın sui generis düzenleme ile eser sahibi olması ve yatırımcının da yine buna bağlı olarak bağlantılı hak sahibi sayılması halinde yatırımcı hak sahibi olabilecektir.[WK4] [WK4]

Yapay zekanın hukuki durumu hakkında bir diğer görüş de “elektronik kişilik” modelidir. Avrupa Komisyonu Yasal İşler Komitesi 31 Mayıs 2017’de yayınladığı raporda otonom sistemlere elektronik kişilik verilebileceği görüşünü paylaşmıştır.[32]Elektronik kişiliği savunan kişilere göre tüzel kişilerden elde edilen tecrübeler ile bu kişilik verilebilecektir. Bunun yanında elektronik kişilik verilmesi durumunda kişiliğin ne zaman başlayacağı, ne zaman sona ereceği ve hak ve sorumluluklarının nasıl olacağı da sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.[33] Bu kapsamda şu an hukukumuza göre yapay zeka sistemlerine elektronik kişilik verilmese de, bir kişiliğin verilmesi durumunda FSEK kapsamında eser sahibi olabileceklerini düşünmekteyiz.[WK5] [WK5]

Yukarıda yaptığımız açıklamalarla da birlikte yapay zekanın oluşturduğu ürünlerin şu an için eser olarak sayılması mümkün gözükmemektedir. Tüm bunların yanında, Uluslararası Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği’nin (AIPPI) Ülkemizin de dahil olduğu 30 ülke katılımının sonucu oluşturduğu önergede daha esnek bir kriter benimsenmiştir. Yapay zekanın oluşturduğu ürünlerde, insan müdahalesinin olması, örneğin metaverse’te kullanıcıların da müdahalesi ile bu eserin oluşturulması durumunda, hususiyet şartının gerçekleştiği ve müdahaleyi yapan gerçek kişi tarafından eserin oluşturulduğunun sayılabileceği belirtilmektedir.[34]

Sonuç olarak metaverse dünyalarında, yapay zekanın kendi oluşturduğu ürünler eser olarak sayılamayacak ise de, bir kullanıcının müdahalesi olması halinde, burada eser sahibinin o kullanıcı olduğu söylenebilecektir. Böylece eser sahipliğinin sağladığı korumalardan bu kullanıcı yararlanabilecektir. Bunun yanında eser sahipliğinin uygulanamayacağı durumda, bu ürünlerin ticari olarak kullanılması hakkında metaverse platformunun haklarının belirlenmesi ayrı bir çalışma konusudur.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere metaverse dışarısındaki eserler açısından eser türlerinin incelenmesi genel hükümlerden farklı özellikler içermeyeceğinden özel olarak incelenmeyecektir.

3. Metaverse Dünyası İçerikleri Açısından Eser Sahipliği

2.1. Metaverse Dünyasında Somutlaşan Eserlerde Eser Sahipliği

Şüphesiz ilim ve edebiyat eserlerinin metaversete somutlaşması ile fiziki dünyamızda somutlaşması açısından fark olmayacak, eseri meydana getiren eser sahibi olacaktır.

Metaverse dünyasında somutlaşan eserler de genel kurallar çerçevesinde eğer tek kişi tarafından meydana getirilmiş ise bu kişi eser sahibi olacak, birkaç kişi tarafından meydana getirilmiş ve kısımlara ayrılabiliyor ise ortak eser sahipliği (müşterek) söz konusu olacaktır.[35] Örneğin metaverse’de çıkacak ve kendi içerisinde bölümlere ayrılabilecek bir kitap kendi içerisinde bölümlere ayrılabilse de iştirak halinde de bir eserdir. Burada ortak eser sahipliği mevcut mevcuttur. Ayrıca bütün olarak değerlendirilmesi gereken konuda eseri meydana getirenlerin anlaşması da gerekmektedir. Eserin meydana getirilmesi için anlaşılmadığı takdirde ortak eserden söz edilemeyecektir.[36]

Meydana getirilen eser ayrılmaz bir bütün şeklindeyseFSEK m.10 çerçevesinde elbirliği halinde eserden söz edilecektir.[37]Örneğin metaverse içerisinde bir tiyatro gerçekleştirildiğinde, bu eser ayrılamayacağı için elbirliği halinde eser hükümleri uygulanacaktır.

Müzikeserlerinde eser sahipliği açısından daha önce de belirttiğimiz üzere metaverse teknolojisi, seslerin aktarılması ve sunulması için de elverişli bir teknolojidir. Bu sebeple burada eser sahipleri veya icra edenler, eserleri diğer kullanıcılara kolaylıkla aktarabilecek olup metaverse dünyalarında şu ana kadar birçok sanatçı ve müzik grubu eserlerini platform içerisinde icra etmiştir.[38] Metaverse içerisinde, fiziki enstrimanların metaverse platformuna bağlanması ile bir müzik eseri dahi bestelenebilmektedir. Bunun yanında doğrudan metaverse içerisindeki sanal enstrümanlar ile de sahibinin hususiyetini taşıması şartıyla müzik eserleri meydana getirilebilecektir.[39] Bu eserlerde tek başına meydana getirilmesi halinde tek eser sahipliğinden, birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi halinde ise elbirliği halinde eser sahipliğinden bahsedilecektir.

Yine metaverse içerisinde eserler icra da edilebildiğinden icracı sanatçılardan da bahsedilebilecektir. Birkaç şekilde gerçekleşebilecek bu icralar, yukarıdakilere ek olarak, fiziki dünyadaki icraların (canlı veya kayıt) metaverse içerisinde yayınlanması şeklinde de olabilmektedir. Nitekim “Grup Gündoğarken”  isimli Türk bir grup bu şekilde eserlerini icra etmiştir.[40]

Yine güzel sanat eserlerinde de tek başına veya elbirliği ile eser sahibi olunması mümkündür. Çoğunlukla platform içerisinde bu eserler tek başına meydana getirilebilecek olsa da, birden fazla kişinin aynı ürüne müdahalesi de mümkündür.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere, metaverse dünyası içerisindeki mimari bir yapı grafik eser sayılacaksa da,bu eserlerde dahi elbirliği ile eser sahipliği durumları oluşabilecektir.

  Metaverse dünyalarında somutlaşan eser türlerinden üzerinde durulması gerekenlerden birisi de şüphesiz sinema eserleridir. Zira m.5’te düzenlenmiş bu eserlerin hususiyeti Kanun’da yazılsa da, eserin sinema eseri sayılabilmesi için m.5’teki eser türleri de tahdidi değildir.[41]Bu kapsamda metaverse üzerinde sinema eserinin oluşturulabileceği konusunda olumlu görüşümüzütekrar etmek isteriz.

Sinema eserlerinde eser sahipliği konusundaöncelikle FSEK m.8/3’e göre yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarının birlikteeser sahipliğinin gerçekleşeceğini belirtmek isteriz.[42]Zira ana unsurları senaryo, yönetmen ve görüntü dizisinin mevcut olduğu bu eser türlerinde, bu kişiler eseri birlikte oluşturacaktır.

İkinci olarak metaverse dünyasının sinema eserleri üzerindeki eser sahipliği durumlarını incelediğimizde, tüzel kişiler eserin sahibi olamayacağı ancak FSEK m.18/2 ve 3’ye göre düzenleyecekleri sözleşmeler ileüzerindeki mali hakları kullanabileceklerini söyleyebiliriz.[43]Buna göreçalıştıranlar, çalışanlarının meydana getirdiği eser üzerindeki haklarını kullanabilecektir.

Bu başlığımız uyarınca değerlendirilmesi gereken bir husus da metaverse içerisinde meydana getirilen sinema eserlerinde, metaverse platformu sahiplerinin yapımcı olup olmayacağıdır. Yapımcıların mevzuatımızdaki tanımına baktığımızda, “Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkındaki Yönetmelik” m.4/1-m uyarınca “Bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren”lerin yapımcı olarak sayılacağı görülmektedir. Bu anlamda sinema eseri metaverse plaatformu içerisinde tespit edilse deyapımcıların filmin ilk tespitini gerçekleştirmesi gerekliliğinin tanımdan anlaşıldığı ve metaverse platformlarının sinema eserine katkılarının ortam sağlamaktan ileri gitmediğinden metaverse platformlarının yapımcı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz.

İşlemeler ve derlemeler de yine metaverse dünyalarında uygun düştüğü ölçüde uygulanacak ve eser sahiplikleri işleme ve derleme yapan kişilere göre belirlenecektir.

2.2.             Metaverse Yapay Zekasının Eser Sahibi Olması

Yukarıda ayrıntılı açıkladığımız üzere yapay zeka bir ürüne hususiyet aktarabilecek varlık olmadığından dolayıeser sahibi sayılamayacaktır. Bu sebeple salt yapay zekanın oluşturduğu bir eser de eser sayılamayacaktır.[44]Bunun yanında hususiyet arz edecek derecedebir insan müdahalesi olması durumunda, müdahaleyi gerçekleştiren kişi, eser sahibi sayılacaktır.

Burada değerlendirilmesi gereken bir nokta da, metaverse platformlarının bu durumlarda FSEK m.18/2’e göre işçi – işveren ilişkisi uyarınca mali hakları kullanıp kullanamayacağıdır. İş Kanunu m.8’e göre işçi işveren ilişkisindeki unsurların birisi de, bir tarafın işçi (bağımlı) olarak iş görmeyi üstlenmesidir. Bu açıdan metaverse platformu ile yapay zeka veya yapay zekayı kullanan kullanıcı arasında bir işçi – işveren ilişkisi kurulamayacağından, FSEK kapsamında da m.18/2’e göre bir yorum yapılamayacaktır. Bu durum özel düzenlemelerle belirlenecektir.

2.3.             Eser Sahipliğinin Belirlenmesi

            Çalışmamızda çeşitli yerlerde belirttiğimiz üzere FSEK’te eser sahipliği için tescil zorunlu tutulmamıştır. Bunun yanında FSEK m.13/3’te bazı eser türlerinin tescil edilebileceği belirtilmiştir.[45] Biz de metaverse dünyalarında yer alan eserlere özgü tescil sisteminin olabileceğini önermekle birlikte, şu an için metaverse dünyalarında eser sahipliğinin belirlenmesinde tescilin olduğunu söylemek mümkün değildir.

FSEK m.11 ve 12’de eser sahipliği karineleri belirtilmiştir. Bu anlamda m.11’e göre sahibinin adı belirtilen eserlerde isim veya müstear adını yayınlayan kimse eser sahibi olacaktır. Sahibinin adınınbelirtilmediği eserlerde ise yayınlayan, o da belirli değil ise çoğaltan eser sahibinin haklarını kullanabilecektir. İkinci durumda da m.12/3’e göre adi vekalet hükümlerinin uygulanacaktır. Buna göre:

m.11/1:“Yayımlanmış eser nüshalarında ve ya bir güzel sanat eserlerinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimseler, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.”

m.12/1:“Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci maddeye göre belli olmadıkça, yayımlayan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir.”

Peki metaverse’te eser sahipliği nasıl belirlenecektir? Bu hükümler nasıl uygulanacaktır? Yukarıda belirtildiği üzere, metaverse’te kullanıcılar avatarlara sahiptir. Bu avatarlar, kişilerin metaverse dünyasındaki temsili sanal karakterleri olup, kişilerin “metaverse kimlikleri” dir.[46]Kişiler avatarlarında her zaman gerçek isimlerini kullanmamaktadırlar. Bu sebeple eser sahibinin belirlenmesi de güçleşmektedir. Örneğin gerçek ismi “Mehmet YILMAZ” olan bir kullanıcı, metaverse dünyasında eserlerinde, avatarının ismi olan “Sanatçı” ismini kullanarak, bir sanat sergisi açtığında, eser sahibi nasıl belirlenecektir?

Kanımızca m.11’de belirtilen müstear adı ile eseri yayınlayanın eser sahibi sayılacağı karinesi burada da uygulanacaktır. Zira avatarlarda da kişiler kendilerini bir şekilde temsil eden isimler seçmektedirler. Zaten kişiler sergilerinde gerçek isimlerini belirtmeleri halinde yine m.11 uyarınca o kişiler eser sahibi olacaktır.

Pekikişiler isimlerini veya müstear adlarının hiçbirini belirtmemesi durumunda eser sahibi nası belirlenecektir? Zira bu durumda yayınlanan eserde eser sahibi ismi veya müstear isim yayınlanmamış olsa daeserin avatara bağlı olduğu belirli olacağından, o eserin o avatarın eseri olduğu anlaşılabilecektir.

Burada kanımızca metaverse platformlarının yapısına göre değerlendirme yapmak uygun olacaktır. Bazı metaverse platformlarında eserdeotomatik şekilde eser sahibinin veya müstear isminin yer almasışeklinde yapı oluşturulabilecekken, bazılarında ise bu yapı yer almayacaktır. İlk durumda m.11’deki eser sahipliği karinesinin uygulanabileceğidüşüncesindeyiz. İkinci durumda ise avatar üzerindeki ismin tanınmış olup olmamasına bakılacaktır. Eğer avatar üzerindeki isim tanınıyor ise, m.11 hükümlerine göre, tanınmıyor ise, m.12 hükümlerine göre eser sahipliği belirlenecektir.[47]

Belirttiğimiz gibi kural olarak telif koruması tescile bağlı değildir.(FSEK m.8/1)FSEK m. 81’de isesinema ve müzik eserlerinde ispat kolaylığı açısından bandrol uygulamasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Buna göre sinema ve müzik eserlerinin çoğaltılmış nüshaları bandrol zorunluluğuna tabidir.Peki bu zorunluluklar metaverse dünyalarında nasıl uygulanacaktır?

İlk olarak belirtmek gerekir ki metaverse dünyası içerisindeki ürünler deFSEK’e uygun düştüğü ölçüde eser sayıldığından vemadde metninde “…gibi taşıyıcı materyaller” ifadesi kullanılarak bandrol yükümlülüğüne tabi materyallerin sayma yoluyla sınırlı tutulmadığındanmetaverse içerisinde bestelenmiş bir müzik veya sinema eserleri de bandrol zorunluluğu tabi olacaktır.Bu kapsamda metaverse dünyalarına özel bandrol yöntemleri de geliştirilebilecek olup,bu yöntemlerin uygulanma şekillerinebu çalışmanın konusunun fazla genişletilmemesi amacıyla yer verilmemiştir.

3.                 Metaverse Dünyası Açısından Eser Sahibinin Hakları ve Bağlantılı Haklar

  3.2. Metaverse Dünyasında Somutlaşan Eserler Açısından Eser Sahibinin Hakları

  3.2.1. Manevi Haklar

Metaverse dünyalarında somutlaşan eserler üzerindeki eser sahibinin manevi haklar incelenirken hakların kullanılması halinde eser sahiplerinin karşılacağı durumlar ve metaverse dünyalarına ilişkin çözüm önerilerine de değinilecektir.

Tüm bunların yanında şunu da belirtmek gerekir ki manevi hakların devri FSEK uyarınca mümkün değildir ve işverenin çalışan üzerindeki kanundan veya yapımcının eser sahibi üzerindeki sözleşmeden kaynaklanan hakları kullanma yetkisi manevi haklarda kullanılamayacaktır. Bu sebeple her durumda manevi hakların sahibi eser sahibi olacaktır.

FSEK m. 14’te düzenlenmiş umuma arz salahiyetini incelendiğinde ilk olarak metaverse dünyaları umum kavramına girip girmediğinin ve giriyor ise umuma arzınteknik olarak ne şekilde gerçekleşeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Umuma arz eserin mahiyetine göre değişmekle birlikte asıl olarak eserin aleniyet kazanmasıdır. Bu kapsamda eserin eser sahibinin şahsi kullanımının dışına çıkarak kamuya sunulması umuma arz olarak değerlendirilecektir.[48]Metaverse dünyasında da şüphesiz eser, eser sahibinin şahsi dünyasından çıkmaktadır. Bu platformlar ücretli veya ücretsiz üyelik ile kayıt alan platformlar olup, belirli bir sınır olmaksızın eserler diğer kullanıcılara ulaşabilmektedir. Bu sebeple metaverse dünyalarında umuma arzın gerçekleştiğini söylemek mümkündür.

  Umuma arzın gerçekleşmesi açısından ise bir şekil şartı hukukumuzda mevcut değildir.[49] Bu sebeple metaverse dünyalarında da umuma arz herhangi bir şekilde gerçekleşebilecektir. Doğrudan metaverse dünyasındaki diğer kullanıcılara karşı olabileceği gibi metaverse dünyasında oluşturulan eserin, video vb. yöntemlerle fiziki dünyamıza sunulmasışeklinde de olabilecektir.

Metaverse dünyası içerisinde umuma arzın gerçekleşebilme şekilleri açısından, bir ortak alanda kullanıcılara gösterilmesi ile veya özel bir sergi ile sergilenmesi yöntemlerini örnek verebiliriz. Örneğin bir resim, metaverse’e özel sanat galerisinde sergilenebilecek iken, bir müzik eseri de bir metaverse konseri içerisindekullanıcılar ile paylaşılabilecektir. Mimari ürün olan bir grafik eser de, doğrudan eserin metaverse dünyasına eklenmesi ile umuma arz edilmiş sayılacaktır.

  Eser sahibi metaverse dünyasında da eseri umuma arz edilip edilmeyeceğine ve umuma arzın sınırlarına karar verecek kişi olacağından, metaverse dünyaları içerisinde yer alacak özel seçenekler ilekişilerin eserlerini umuma arz ederkenotomatik arz etmesi için takvimini ve saatini ayarlayabilmesi de mümkündür. Yine umuma arzın belli şartlara bağlanabildiği bir akıllı sözleşme de bu platformlarda kolaylıkla olabilecektir.[50]Bunun yanında metaverse platformunda da eseri umuma arz eden kişinin ismi veya müstear adı kolaylıkla belirlenebilmektedir.

Eserler üzerinde eser sahibi ismi ve soyismi veya müstear adını kullanma yetkisi eser sahibine olacaktır(FSEK m.15). Adın belirtilmesi hakkının kullanılması anlamında da metaverse içerisinde belirli seçenekler ile hakkın kullanılıp kullanılmayacağı belirlenebilecektir. Kullanıcılar zaten avatar üzerindeki isimlerini kendileri belirleyebilmektedirler. Bunun yanında eserleri arz ederken örneğin resim sergisinde kişiler serginin kime ait olduğu hususunda da adlarını belirtme veya belirtmeme haklarına sahip olabileceklerdir.

  m.15’in 4. fıkrasında yer alan mimari eserlerde eser sahibinin isminin yazılması düzenlemesinin ise ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Madde metni şu şekildedir: “Eser niteliğindeki mimari yapılarda, yazılı istem üzerine eserin görülen bir yerine eser sahibinin uygun göreceği malzeme ile silinmeyecek biçimde eser sahibinin adı yazılır.”

Maddenin uygulanması açısından ilk olarak şu sorunun cevaplandırılması gerekmektedir: Acaba metaverse dünyası içerisindeki bir mimari ürün FSEK anlamında bir mimari eser sayılacak mıdır? Bu sorunun cevabı m.15/4 anlamında talebe göre adın belirtilmesinin gerekliliğinin doğup doğmayacağını da belirleyecektir. Doktrinde mimari ürünün eser kapsamında olması için uygulanmasının zorunlu olmadığı, taslak halindeki eserlerin dahi FSEK kapsamında eser korunmasından yararlanacağını belirten görüşler mevcuttur.[51] Fikri ürün FSEK’teki eser türlerinden birisine dahil olduğu ve hususiyet taşıyacak derecede şekillendiği sürece tamamlanmamış da olsa eser kabul edilmelidir.[52]Gökyayla da taslağın bütün olarak tatbikinin mümkün olması durumunda eser niteliği taşıyacağını belirtmektedir.[53] Metaverse dünyalarında da mimari eserlerin sanal görüntü şeklinde de olsa 3 boyutlu şekilde eser sahibinin hususiyetini aktarabilecek şekilde yayınlanabilmesi, kişiler üzerinde bir etki oluşturması ve kişilerin o ürünlere maddi değer biçmesi özellikleri incelendiğinde, doktrindeki bu görüşlerin metaverse dünyalarındaki mimari eserler hakkında da uygulanabileceği görüşündeyiz. Bu kapsamda FSEK m.15/4 anlamında mimari eserler üzerindeki adın belirtilmesini talep hakkının metaverse dünyalarında da uygulanabileceğini düşünmekteyiz.

  Eserin bütünlüğü eser sahibi için çok önemlidir. Eser sahibi de bu bütünlük açısından çeşitli yetkilere sahiptir.[54] Şu ana kadarki en güvenli teknolojilerden birisi olan blockchain teknolojisini kullanan bu platformlarda eser sahibinin izni olmadan ismin değişmesi imkansıza yakın olduğundan eserde değişiklik yapılmasını men hakkının uygulaması da bu platformlarda kolay olacaktır. Ortak veya elbirliği halinde oluşturulan eserlerde metaverse içerisinde ortak karar verme zor olacaksa da metaverse içerisindeki akıllı sözleşmelere getirilen ek özellik ile bu eserlerde FSEK’e uygun olarak değişiklik yapmak söz konusu olabilecektir.

FSEK m.17’de düzenlenen eser sahibinin zilyede ve malike karşı hakları da metaverse platformunda kolaylıklar uygulanacaktır. Madde metni şu şekildedir: “Eser sahibi, gerekli durumlarda, aslın maliki ve zilyedinden, koruma şartlarını yerine getirmek kaydıyla, 4 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde sayılan güzel sanat eserlerinin ve 2 nci maddenin 1 inci bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserlerinin asıllarından geçici bir süre için yararlanmayı talep etme hakkına sahiptir.”

FSEK m.4/1 ve 2. fıkralardaki eserler şunlardır: “Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar.“

  FSEK m.2’nin 1. bendinde herhangi şekilde dil veya yazı ile ifade olunabilen ilim ve edebiyat eserleri ile bilgisayar programları, 3. maddede ise müsiki eserleri düzenlenmiştir.

  Metaverse platformları içerisindeki akıllı sözleşmeler ile bu eserlerden eser sahibi aslı veya zilyetliği devretmişse bile geri isteyebilecektir. Zira çalışan işçi ilişkisi olsa da, eser üzerindeki manevi hakların kullanılma yetkisi, her zaman eser sahibi üzerinde olacaktır.[55]

Yine 17. maddenin 2. fıkrasında“aslın sahibinin eser üzerinde, eser sahibi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde tasarruf edebileceği” düzenlenmiş olup, bu uygulama da sadece kişisel kullanılması kapsadığından, metaverse içerisindeki bir eserin metaverse içerisindeki veya başka metaverse platformlarındaki bir kişiye devredilmesi durumunda devralan kişiler sadece kişisel kullanım imkânına sahip olabilecektir.

3.2.2. Mali Haklar

Eser sahibinin mali haklarından da yukarıda bahsetmiştik. Bu başlıkta ise bu hakların metaverse dünyasında somutlaşan eserlere yansımalarına değinilecektir.

FSEK, alenileşmiş eserler ve alenileşmemiş eserler arasında bir ayrım yapmıştır.[56] m.20/1’e göre henüz alenileşmemiş bir eserden, eser sahibi her durumda münhasıran faydalanma hakkına sahiptir. Alenileşmiş eserlerden ise eser sahibinin faydalanma hakkı mali haklardan ibarettir.[57] Bu açıdan mali hakların değerlendirilmesi de alenileşmiş eserler üzerinde söz konusu olacaktır.

Başlığımızda metaverse platformları açısından her bir mali hak incelenecektir.

FSEK m. 21’de düzenlenen işleme hakkı açısından ilk dikkat edilmesi gerekilen nokta bu işlemenin şahsi kullanım amacıyla olması durumunda eser sahibinin münhasırlığının olmamasıdır.[58]

Metaverse platformlarında da yukarıda bahsettiğimiz gibi birçok eser meydana getirilmektedir. Bu eserler ise eser sahibinden izinsiz olarak işlemeye tabi tutulabilecektir. Örneğin metaverse üzerinde yazılan bir hikaye kitabı izinsiz şekilde işlenerek tiyatro eserine dönüştürülebilecektir. Bu kapsamda hukuka aykırı bir işleme olacaktır.

Maddedeki hüküm sınırlı sayıda sayılmamış olup eserlerin başka şekillere dönüştürülmesi de işleme sayılacaktır.[59] Bu kapsamda metaverse içerisindeki bir mimari güzel sanat eserinin fiziki hayatımızda inşa edilmesi de işleme sayılacaktır. Zira ana esere nispetle müstakil olmayan bir şekilde yararlanmaya yahut kullanılmaya uygun yeni bir ürün meydana getirilmiş olmaktadır.[60] Benzer konuda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin verdiği karar oldukça önemlidir. Buna göre “Bir mimari projenin uygulanması sonucu ortaya çıkması umulan toplu konutların tamamlanmış durumlarını gösteren 3 boyutlu ilim eseri vasfındaki maketlerden oluşan tasarımların, fotoğraflarının çekilerek, başka prıjeye göre inşa edilmiş toplu konutların tanıtımına ilişkin gazete ilanlarına konularak dağıtılmasının eser sahibine ait işleme… haklarının ihlaline sebebiyet vereceği…” [61]

İşlenen eserin takibi metaverse dünyası açısından zor olsa da, bunun tespiti durumunda izinsiz işlenen eserin kaldırılmasının sağlanabileceği bir sistem metaverse içerisinde kurulabilecektir.

FSEK m.22’de düzenlenen “çoğaltma hakkı” da metaverse dünyaları açısından değerlendirilmesi gerekilen haklardandır. Çoğaltma, aslın aynen kopyalanmasıdır.[62]Aynı zamanda eserin ses, görüntü veya görüntü nakline yarayan herhangi bir cihaza kaydedilmesi de çoğaltma sayılacaktır.

Metaverse dünyaları sanal dünya olmalarından dolayıplatform içerisindeki eserler kolaylıkla kaydedilebilecektir. Burada ise birkaç sorunun cevaplandırılması gerekmektedir. Acaba metaverse üzerindeki bir güzel sanat eserinin diğer kullanıcılar tarafından ekran kaydı yöntemi ile kaydedilmesi çoğaltma sayılacak mıdır? Yine metaverse içerisinde yer alan bir müzik eserinin, yine ekran videosu ile kaydı çoğaltma olacak mıdır?

FSEK’e göre çoğaltmanın unsurları şunlardır[63]: Bir eserin fiziksel bir ortama tespiti(Eserin CD, flash bellek veya benzer taşıyıcı materyallere tespiti.) ve eserin herhangi şekilde algılanabilir olması.

Kaydedilme ile o eser algılanabilir olmalıdır. Tamamının algılanabilir olması elzem olmamakla birlikte bir kısmının algılanabilmesi yeterlidir. Aynı zamanda dolaylı yoldan dahi bu tespit kaydedilmiş ise, sonradan eseri algılanabilir kılacak ise, yine ortada çoğaltma olduğu kabul edilecektir.

  En başta belirtmek gerekir ki fiziki bir eserin dijital hale dönüştürülmesi çoğaltma hakkının, hiç olmazsa işleme hakkının ihlali sayılacaktır.[64] Bunun yanında bilgisayar programlarının internet üzerinden olsa bile aynen kopyalanması da çoğaltma hakkının ihlali niteliğinde olacaktır.[65]Bu bilgiler uyarınca metaverse dünyalarında icra edilen bir eserin, başka bir kullanıcı tarafından algılanabilir şekilde kaydedilmesi durumunda da çoğaltma gerçekleşmiş kabul edilecektir. Zira kaydedilen ortam da bir harddisk (telefon hafızası, bilgisayar hafızası vb.)olacağından, tespit gerçekleşmiş sayılacaktır. Yine bir resmin kaydedilmesi veya bir mimari projenin kaydı da çoğaltma sayılacaktır.

Çoğaltma hakkı açısından mimarlık eserleri için Kanunu’muzdaki özel bir durumun belirtilmesi gerekmektedir. FSEK m.22/2’e göre, “mimarlık eserlerine ait plan, proje, ve krokilerin uygulanmasının” da çoğaltma sayılacağından, metaverse içerisindeki mimari eserlerin fiziki dünyamızda uygulanması durumunda[66] da çoğaltma gerçekleşecektir.[67]

Tabi ki metaverse içerisindeki bir eserin yine metaverse dünyası içerisinde çoğaltılması da çoğaltma sayılacaktır. Zira metaverse platformları da verilerini büyük harddisklerde (server) tutmaktadırlar.

Yayma hakkının konusu olan yayma eylemi ise yukarıda bahsettiğimiz üzere satış veya kiralama gibi eylemler ile oluşmaktadır. Eser, fiziksel olarak piyasaya sürüldüğünde yayma eylemi gerçekleşecektir. Gösterim veya sahneleme gibi durumlarda ise yayma eyleminden söz etmek mümkün olmayacaktır.[68]

  Peki metaverse dünyasında yayma eylemi nasıl oluşacaktır? Metaverse açısından yayma hakkının incelenmesi için doktrindeki görüşlerin incelenmesi gerekmektedir. Bu anlamda doktrinde genellikle yayma hakkının fiziki eserler üzerinde gerçekleşebileceği kabul edildiğini[69] belirtmekte fayda vardır. Bunun yanında fiziki olmayan eserlerin satışa sunulmasıyla da yayma hakkının gerçekleşebileceğini belirten yazarlar da mevcuttur.[70] Bu sebeplerle yayma hakkı bakımından 2 açıdan da değerlendirme yapmanın doğru olduğunu düşünmekteyiz.

Yayma hakkının eserlerin fiziki halleri açısından zorunlu olmadığı görüşüne göre değerlendirme yapar isek eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının metaverse dünyasında satılması, kiralanması, satışa çıkarılması, kamuya ödünç verilmesi de yayma olarak kabul edilecektir. Zira metaverse dünyasındaki bir eserin metaverse dünyasında çoğaltılmasının mümkün olduğu konusunda görüşlerimizi paylaşmış idik. İşte bu çoğaltılmış eserlerin metaverse içerisinde satılması, satışa çıkartılması vb. eylemler de yayma hakkının ihlali sayılacaktır. Bir tuvalin ekran fotoğrafı alınarak metaverse içerisinde sergilenmesi çoğaltma hakkının ihlali olacakken, eserin sergilenirken satışa da çıkarılması durumunda ise yayma hakkı ihlal edilmiş olacaktır.

Bunun yanında yayma hakkının sadece fiziki eserler üzerinde gerçekleşebileceği görüşüne göre değerlendirme yapıldığında metaverse platformunun da sanal bir dünya olmasından dolayı metaverse içerisindeki eserler üzerinde yayma hakkının gerçekleşeceği söylenemeyecektir. Bu durumda metaverse içerisinde çoğaltılmış eserlerin satışa konu olması halinde yayma hakkının ihlali değil, doktrindeki yine baskın görüşe göre m.25’te düzenlenen “umuma iletim hakkının” ihlali söz konusu olacaktır.[71] Bu konuda önemli kararlardan olan olan Avrupa Adalet Divanı Used Soft kararı bu görüşün temelini oluşturan kararlardandır.[72]

Temsilin en önemli özelliğinin eserden kullanıcının yararlanması durumunun anlık ve geçici olmasından dolayı[73] temsil doğrudan (nakil aracı olmadan) veya dolaylı olarak da gerçekleşebilecektir.[74] Temsilin yapıldığı yerin de elverişli olması gerekmektedir.[75]Zira yukarıda da belirttiğimiz gibi metaverse platformları umum kavramını karşılamasından dolayı, bu platformlarda da temsilin gerçekleşebileceğini kabul etmek gerekmektedir.

  Temsil doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleşebileceğinden başkasının izni olmadan doğrudan metaverse içerisinde bir konserin avatarlar ile verilmesi de, fiziki dünyamızdaki bir konserin metaverse’de canlı yayınlanarak metaverse platformundaki kullanıcılara gösterimi de temsil olarak değerlendirilecektir. Nitekim m. 24/2’de de teknik vasıtayla nakilden bahsedilmiştir. İlk durum doğrudan temsile, ikinci durum ise dolaylı temsile örnek olacaktır. Ayrı bir başlığın konusu olmakla birliktesözleşmede açık hüküm konulmaması durumunda devredilen temsil hakkı, doğrudan temsil olacaktır.[76]

  Peki 24. maddenin 2. fıkrasında yer alan, teknik vasıtayla nakil, farklı metaverse dünyaları arasındaki geçişte de uygulanacak mıdır? Zira bir metaverse dünyasında gerçekleşen doğrudan temsil, teknik araçlarla başka bir metaverse dünyasına nakledilebilecektir. Bu kapsamda Kanun’da herhangi bir sınırlama yapılmadığından, bir metaverse tiyatrosunun, başka bir metaverse dünyasındanakil aracılığıyla gösterimi de temsil eylemi olacaktır.

“İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim” hakkıda eserin aslı veya çoğaltılmış nüshalarının telli ve telsiz araçlarla yayınlanması veya yeniden yayınlanmasıdır. Umuma iletimin temsilden farkı, belirsiz sayıda kişiye ulaştırma[77] ve yayındır.[78] Zira madde metnine göre umuma iletim birçok araçla yayınlanmak suretiyle olabilecektir ve bu yayında kişi sayısı hesaplanamayacak durumdadır.

İletim, eserin tv, radyo gibi telli veya telsiz araçlarla kamuya iletilmesi, yeniden iletim ise bu iletimin ikinci el iletim olarak kamuya iletilmesidir. Bu iletimlerin analog veya dijital olması arasında fark olmayacaktır.[79]Ayrıca dijital iletimler de umuma iletim olacaktır. Örneğin bir TV programında milyonlarca kişi bir yayını izleyebilse de, kesin bir kişi sayısı hesabı yapılamayacaktır.

Bu kapsamda metaverse dünyaları açısından da umuma iletimin gerçekleşebileceği kanaatindeyiz. Bu ise iki şekilde de olabilecektir. Meteverse içerisindekieserler yine metaverse içerisinde yayınlanarak umuma iletilebilecek veya metaverse içerisindeki eserlerfiziki dünyamızdaki diğer araçlarla (tv, radyo vb.) umuma iletilebilecektir. Gerçekten de Traviss Scott isimli sanatçı, metaversede verdiği konseri, Youtube platformunda yayınlayarak umuma iletmiştir.[80]

FSEK bu hakların yanında “pay ve takip hakkı(m.45), cayma hakkı(m.58) ve vazgeçme hakkı(m.60)” olarak birtakım haklar da düzenlemiştir.

  Güzel sanat eserlerinde meslek birliği aracılığı ile bir ispat kolaylığı bulunmadığından, eser sahipleri açısından çeşitli dezavantajlar olabilmektedir. Bunun önüne geçmek için Kanun koyucu FSEK m.45’te pay ve takip hakkını düzenlemiştir.[81]Buna görebir güzel sanat eseri eser sahibinden sonraki satışta, ilk satışa nispeten açık oransızlık içeriyor ise, belli bir yüzde pay vermek zorundadır. İşte bu hak pay ve takip hakkı olarak nitelendirilmektedir.

  Gerçekten deyeni teknolojilerden olan NFT şeklinde sanat eserlerinde dahi buna sıklıkla karşılaşmaktayız. Zira kişiler NFT sanat eserlerini, genellikle yatırım amacı ile satın almakta ve ikinci satışları çok daha yüksek fiyatlara yapmaktadırlar. İşte FSEK bu gibi durumlarda eser sahibinin hakkını korumak için bu hakkı düzenlemiştir.

Pay ve takip hakkını NFT pazaryerleri de düzenleyerek, royalty rights dediğimiz akıllı sözleşme ile bu ikinci satışlarda eser sahibine oran belirleme hakkı tanınmıştır. İşte bu hak da metaverse dünyalarında dakolaylıkla uygulanabilecektir. Zira metaverse platformlarında bir NFT eser satışa sunduğumuzda, blockchain ağının türüne de bağlı olarak, o NFT eser başka NFT pazaryerlerinde de eşzamanlı sergilenebileceğinden, hatta ki daha çok NFT pazaryerlerindeki sanat eserlerinin metaverse platformlarında satışa sunulması ihtimalleri olduğundan, pay ve takip hakkı da kolaylıklı metaverse dünyalarında uygulanabilecektir.

  Yine blockchain ağının yukarıda bahsettiğimiz özellikleri gereği, ağ içindeki varlıkların takibi de kolay olduğundan ve akıllı sözleşmeler de içerdiğinden, pay ve takip, otomatik olarak gerçekleşebilecektir. Metaverse platformundaki bir sanat eserinin, fiziki dünyada satışa sunulması halinde ise, eserin kendisinin satışa sunulmadığından dolayı, çoğaltma hakkının ihlali hükümlerinin uygulanması gerektiğini düşünmekteyiz.

FSEK m.58’de düzenlenen cayma hakkının ise eser sahibinden lisansı veya mali bir hakkı alanın bu hakkı hiç veya gereği gibi kullanmamış olması, kararlaştırılan sürenin veya uygun sürenin geçmiş olması ve kullanmama nedeni ile eser sahibinin haklarının esaslı olarak ihlal edilmiş olması olmak üzere 3 unsuru mevcuttur. Bu 3 şart birlikte gerçekleştiğinde noter kanalı ile uygun bir süre vererek eser sahibi sözleşmeden cayabilecektir[82].

Bir mali hakkın veya lisansın eser sahibinden alındığı durumda bu hakkın gereği gibi kullanılmaması cayma hakkını kullanmanın unsurlarından birisidir. Örneğin metaverse dünyası içerisinde sadece mevzubahis metaverse platormunda kullanmak üzere bir mali hakkın devredilmesine rağmen hakkı devralanın bu hakkı başka bir metaverse dünyasında veya fiziki dünyada kullanması cayma hakkının bir unsurunu teşkil edecektir.

Caymanın metaverse üzerinde öne sürülebilmesi de mümkündür. Bununla birlikte, noter kanalı ile ihtar için kişinin gerçek iletişim bilgilerinin bilinmesi gerektiği için, uygulama burada aksamalara neden olabilecektir. Bu da metaverse platformunun yapısına göre değişebilecektir. Bunun yanında m.58/2’de Kanun koyucu ihtar çekilmesine gerek olmayan durumları da düzenlemiştir. Hakkın kullanılması imkansız olur ise veya süre verilmesi eser sahibinin menfaatlerini tehlikeye düşürecek ise ihtar çekilmesi zorunlu olmayacaktır. Bu anlamda metaverse dünyasında da bu hakkın kullanılmasının imkansız olması görüşü benimsendiği durumda ihtar çekilmesi zorunluluğu da olmayacaktır.

  Cayma hakkı ise metaverse platformunun çalışma prensibine göre farklı şekillerde uygulanabilecektir. Bahsettiğimiz üzere çoğu metaverse platformlarının çoğu merkeziyetsiz yapıdadır.[83] Bu platformlarda doğrudan akıllı sözleşme vasıtası ile cayma hakkının kullanılabileceği bir sistem oluşturulabileceği gibi bazı platformlarda eser sahibine de bu yetki verilebilecektir.

FSEK m. 60’a göre ise eser sahibi veya mirasçıları, resmi bir senet ile mali haklarından vazgeçebileceklerdir. Resmi Gazete’de yayın ile vazgeçme işlemi gerçekleşecektir. Metaverse platformlarında da vazgeçmeye yönelik uygulamaların oluşturulması da pek tabi ki mümkündür.

Bağlantılı haklar ve komşu haklar ile de metaverse dünyalarında sıklıkla karşılaşabilinecektir. Zira daha önce ifade ettiğimiz üzere metaverse dünyasında da bir eseri icra etmek mümkündür.

Komşu haklardan eser sahibinin izni ile bir eseri özgün şekilde yorumlamak, çalmak, söylemek ve diğer şekillerde icra etmek de metaverse dünyalarında sıklıkla gerçekleştirilebilecektir. Zira bir müzik grubu, başkasının sahip olduğu bir eseri, pek tabi ki metaverse konserlerinde de icra etmek isteyebilecektir. Bu anlamda metaverse dünyasında da bu hakkın kullanılabilecektir.

Yine film yapımcıları dabağlantılı hakları metaverse dünyasında kullanabilecektir. Ayrıca metaverse dünyasında tespit edilen filmler açısından da film yapımcıları bağlantılı haklara sahip olabilecektir.

3.3. Metaverse Dünyası Dışında Somutlaşan Eserler Açısından Eser Sahibinin Hakları ve Bağlantılı Haklar

  3.3.1. Genel Olarak

Metaverse dünyasında somutlaşan eserlerin yanında, metaverse dışarısında somutlaşan eserler üzerindeki eser sahipliğinden doğan hakların ve bağlantılı hakların metaverse dünyalarına yansımalarının incelenmesi de önemlidir, zira metaverse dışarısında somutlaşan eserler metaverse dünyalarında da kullanılma alanı bulmaktadır. Örneğin tuval üzerine çizilmiş bir yağlı boya, fotoğraf ile kayıt altına alınmak suretiyle metaverse dünyasına aktarılabilecektir. Yine bir mimari eser, kopya çekilerek metaverse dünyasında inşa edilebilecektir.

Bu başlığımız açısından da ilk olarak manevi hakların incelenmesi, daha sonra mali hakların incelenmesi, daha sonra ise pay ve takip hakkı, vazgeçme hakkı ve bağlantılı hakların incelenmesi gerçekleştirilecektir.

  3.3.2. Manevi Haklar Bakımından

  Fiziki dünyamızdaki eserlerin manevi hakları da metaverse dünyasında ihlal edilebilecektir. Bu ihlaller manevi hak ve eser çeşidine göre farklı şekillerde olabilecek olup, bu başlığımızda hem hukuki hem teknik hem de sektörel açıdan değerlendirmeler yapılmaya çalışılacaktır.

Umuma arz salahiyeti bakımından metaverse dünyalarının da umum kavramını karşıladıkları konusundaki görüşlerimizi yukarıda belirtmiş idik. Bu kapsamda fiziki eserlerin metaverse dünyası içerisindeki umuma arzı çeşitli şekillerde gerçekleşebilecektir.

İlk olarak belirtmek gerekir ki umuma arz, eserin kamuya ilk sunumudur.[84] Fiziki dünyada somutlaşıp fiziki dünyada kamuya sunulan eserlerin metaverse dünyalarında tekrar umuma sunulmaları ise umuma arz değil, umuma iletim olacaktır. Çalışmamızda da bu kapsamda bir değerlendirilme yapılacaktır.

Bunun yanında gerek Ülkemizde gerekse Uluslararası alanda tartışılan “yeni umum” kavramını da belirtmekte fayda vardır. Özellikle ABAD’ın “Cordoba Kararı”nda gündeme [WK6] [WK9]gelmiş bu kavram, eserin umuma sunulduğu çevresinden farklı bir çevrede tekrar umuma sunulması durumunda yeni bir umumun gündeme gelip gelmeyeceğini belirtmektedir.[85] ABAD bu durumda yeni umum kavramının gündeme gelebileceğini belirtmiştir. Bu karardan daha da öncesinde gündeme gelmiş bir durum da yine ABAD Stevenson davasında gündeme gelmiştir.[86] Burada aynı görüşü paylaşmamış olan ABAD, daha sonra gerçekleşmiş “Cordoba Davası”nda yeni umum kavramının olabileceğini belirtmiştir. Çalışmamızda genel görüş üzerinden değerlendirme yapılacak olunacaksa da, metaverse dünyalarının “yeni umum” olarak değerlendirilip değerlendirilememesinin de büyük önem arz ettiğini düşünmekteyiz. Zira metaverse dünyaları fiziki dünyaların yanında yeni umum olarak değerlendildiği durumda, ilk olarak fiziki dünyada umuma arz edilmiş bir eserin izinsiz şekilde metaverse dünyasında da umuma arz edilmesi, FSEK m.14 bakımından umuma arz hakkının ihlali olarak değerlendirilecektir.

İlk olarak metaverse dünyası dışarısında somutlaşan ilim ve edebiyat eserleri, metaverse dünyasında izinsiz şekilde, yazılı olarak veya görsel olarak “umuma arz” edilebilecektir. Örneğin bir şiir, bir edebiyat eseri, metaverse’te izinsiz olarak kolaylıkla umuma arz edilebilecektir. Yine fiziki dünyada umuma arz edilmemiş bir şehir planı üzerindeki umuma arz salahiyeti de metaverse dünyasında plan veya inşa edilerek ihlal edilebilecektir. Zira FSEK m.4’e göre krokiler ve benzeri eserlerin de endüstriyel tasarım veya resim olarak kullanılması eser niteliklerini etkilemeyecektir. Bu kapsamda yine mimarlık tasarımları açısından da bu durum geçerlidir. Mimari eserler açısından bu durum ise aynı zamanda FSEK m.22/2’e göre çoğaltma teşkil edecektir.[87] [88]

Yine musiki eserler üzerindeki umuma arz salahiyetinin ihlali de eserlerin kayıtlarının kamuya sunulması veya metaverse dünyasında tekrar icra edilmesi ile gerçekleşebilecektir. Bunun yanında son yıllarda popülerliğini artıran NFT eserler ile de metaverse dışarısındaki bir güzel sanat eserinin metaverse dünyasında umuma arzı gerçekleştirilebilecektir.

Sinema eserleri üzerindeki umuma arz salahiyetinin ihlali iki şekilde gerçekleşebilecektir, Birincisi sinema eserin kaydının metaverse dünyasında doğrudan gösterimi olarak; ikincisi ise sinema eserinin metaverse dünyasında, aynı senaryo ile tekrar tespit edilmesi olarak. İkinci umuma arz şeklinde eserin umuma arz edilmemiş hali ile metaverse dünyasındaki halinin aynı diyaloglara, aynı çekim tekniklerine ve senaryoya sahip olması aranacaktır.[89]

Sahibinin ismi ile umuma arz edilmiş bir eser, metaverse dünyası içerisinde izinsiz şekilde, eser sahibinin ismiyle veya müstear ismiyle veya isimsiz şekilde umuma arz edilebilecek veya yayınlanabilecektir. Bu da eser sahibinin “adın belirtilmesi salahiyetini” ihlal olarak değerlendirilecektir.

Eser sahibinin ismi dışında, kendi ismi ile eseri yayınlamak ise, FSEK m.71/2 uyarınca suç da teşkil edecek olup, ayrı başlıkta değerlendirmelere yer verilmiştir.

FSEK m.15/4’teyer alan mimari yapılarda eser sahibinin isminin yazılmasının metaverse’te uygulanması hakkındaki görüşlerimizden yukarıda bahsettiğimizden burada tekrar bahsetmeyeceğiz.

FSEK m.16’da düzenlenen “eserde değişiklik yapılmasını men hakkı” da metaverse dünyaları açısından incelenmesi önemli manevi haklardan olup, madde metni şu şekildedir: “Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz.

Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işliyen, umuma arzeden, çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilir.

Eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri menedebilir. Menetme yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.”     

Madde açısından ilk olarak belirtmemiz gerekir ki, eserde yapılan değişiklikler eser sahibinin onur ve saygınlığını zedeleyen veya eserin mahiyetini değiştiren değişiklikler olmalıdır.[90] Bu mahiyetleri taşımayan değişiklikler ise işleme hakkı olarak değerlendirilecektir.

İlk olarak ilim ve edebiyat eserleri açısından değerlendirme yapmak gerekmektedir. Şöyle ki ilim ve edebiyat eserlerinde hususiyet unsuru dil ile ifade edilmeleridir.[91] Bu anlamda fiziki dünyada meydana getirilen bir ilim ve edebiyat eserinin, metaverse içerisinde değiştirilmesi de mümkündür. Zira bir şiir kolaylıkla metaverse içerisinde değiştirilerek bir reklam panosuna asılabilecektir. Yine planlar, projeler, krokiler de metaverse içerisinde eser sahibinin izni olmaksızın kolaylıklar değiştirilebilecektir.

  Müzik eserlerinin eserde değişiklik yapılmasını men hakkı açısından değerlendirilmesine geldiğimizde ise yine eserlerin farklı hallerde metaverse içerisinde icra veya tespit edilebilecektir. Zira eserin aslına uygun olmayan şekilde temsili veya icrası da manevi hak ihlali sayılacaktır.[92]

  Bunun yanında tüm güzel sanat eser türleri açısından ise aynı değerlendirme yapılamayacaktır. Zira bir tuval üzerine yağlı boyanın sanal bir dünyada değiştirilmesi mümkün gözükmemekle birlikte bu ihlal ancak işleme hakkının ihlali sayılabilecektir. Aynı şekilde mimari eserler hakkında da aynı değerlendirmenin yapılabileceği düşüncesindeyiz.

  Yukarıda bahsettiğimiz gibi, eserin uygun olmayan temsili ve icrası da manevi hak ihlali olacağından[93], sinema eserlerinin metaverse içerisinde değiştirilerek icrasının da eserde değişiklik yapılmasını men hakkının ihlali olacağı düşüncesindeyiz.

  Tüm bu sayılan manevi hakların yanında, eser sahibinin aslın malikine ve zilyede karşı kullanabileceği diğer bir takım haklar da mevcuttur. Bu haklar “eser sahibinin eserin aslına ulaşma hakkı, sergileme hakkı ve eseri tahrip etmeyi önleme hakları” olup m.17’de düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir:

  “Eser sahibi, gerekli durumlarda, aslın maliki ve zilyedinden, koruma şartlarını yerine getirmek kaydıyla, 4 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde sayılan güzel sanat eserlerinin ve 2 nci maddenin 1 inci bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserlerinin asıllarından geçici bir süre için yararlanmayı talep etme hakkına sahiptir. Eser sahibinin bu hakkı, bu eserlerin ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan veya elde eden kişilere müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanır.

  Aslın maliki, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilir. Ancak eseri bozamaz ve yok edemez ve eser sahibinin haklarına zarar veremez.

  Eserin tek ve özgün olması durumunda eser sahibi, kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilir.”

Bu başlıkta genel hükümlere atıf yapılmış olmakla birlikte yine eserin türüne göre eser sahibinin eser üzerinde aslın maliki veya zilyedinden 17. maddede sayılan talepleri yerine getirebileceği düzenlenmiştir. Yine eser üzerindeki aslın malikliğini veya zilyetlik yetkisini alan bir kişi, metaverse içerisinde bu haklarından doğan yetkilerini, yetkisi çerçevesinde kullanabilecektir. Ayrıca eser sahibi ile eseri devralan kişi arasındaki ilişkiler de metaverse içerisindeki akıllı sözleşmeler ile düzenlenebilecektir. Örneğin bir müzik eserini metaverse içerisindeki bir kafe’de icra etme yetkisine sahip olan bir kişi, bu eseri eser sahibi ile arasındaki sözleşme şartlarına göre kullanabilecektir.

  Asıl eserin dijital olduğu eserler hakkında ise bu hak güzel sanat eserleri açısından da uygulanabilecektir. Gerçekten de tamamen dijital olarak çizilmiş, metadatası da ağa yüklenmiş bir NFT eser, metaverse içerisinde asıl olarak yer alabilecektir. Peki eser sahibi, 17. maddenin 4. fıkrası uyarınca bu eseri iade etmek üzere isteyebilecek midir? Zira eser, metaverse dışarısında dijital olarak meydana getirilmiş, fakat metaverse içerisinde aslın malikine teslim edilmiştir. NFT varlıkların da metaverse içerisinde devir ve teslimi mümkün olması sebebi ile, bu durumun mümkün olduğunu düşünmekteyiz.

3.3.3. Mali Haklar Bakımından

Metaverse dışarısındaki eserler üzerindeki mali haklar da metaverse dünyalarında ciddi şekilde ihlal edilebilecektir. Örneğin fiziki dünyadaki bir mimari proje, metaverse dünyasında izinsiz olarak oluşturulabilecektir. Bu sebeple hem sanatçıların haklarının korunması, hem de metaverse dünyalarındaki eser kullanımlarının hukuka uygun olmasının sağlanması için bu değerlendirmelerin önemli olduğunu düşünmekteyiz.

  Bu başlıkta, bu kullanımların her bir mali hak açısından hem hukuki yönünü, hem teknik yönünü hem de gerçekleşen ve gerçekleşebilecek farklı varyasyonları incelenecektir.

  FSEK m21’de düzenlenmiş “işleme hakkı” bu ihlallerin en çok gerçekleştiği haklardan birisi olacaktır. Fiziki dünyadaki eserler, sanal şekle dönüştürülerek metaverse dünyasında kişilerle buluşturulabilecektir.

  Eser türlerinden ilim ve edebiyat eserleri metaverse dünyasında işlenerek kullanıcılara sunulabilecektir. Örneğin bir roman, metaverse’te sinemaya dönüştürülerek izinsiz şekilde izleyicilerle buluştuğunda, işleme hakkı ihlal edilmiş sayılacaktır. Yine ilim ve edebiyat eserlerinden olan harita, plan, proje gibi eserlerin, metaverse dünyasına işlenmesi de mümkündür.

Mimarlık projeleri hakkında özel olarak belirtmek gerekir ki, bu eserlerdeki değişikliğin işleme sayılabilmesi için proje üzerinde değişiklik yapılması gerekmektedir.[94]Metaverse içerisinde de mimari proje üzerinde işleme gerçekleşmesi için projenin kendisinin işleme şartlarını taşıyacak şekilde tekrar yayınlanması gerekmektedir. Yani bir güzel sanat eseri tasvir etmeyen mimari projeler üzerindeki iki boyutlu değişiklikler de işleme sayılacaktır.[95]

  Musiki eserler açısından da benzer şekilde fiziki dünyadaki bir eserinişleme sonucu doğuracak şekildemetaverse dünyasında icra veya tespiti gerçekleşebilecektir. Bu durum da işleme hakkının ihlali sayılacaktır.

  Güzel sanat eserleri açısından ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekmektedir. İlk olarak güzel sanat eserlerinin de metaverse dünyasında işleme olarak karşımıza çıkabileceğini belirtmek gerekmektedir. Tablolar, resimler vb. güzel sanat eserlerinin esinlenme sınırının aşılarak yeniden metaverse dünyasında yayınlanması güzel sanat eserlerinin işlenmesine örnek olacaktır. Zira bir güzel sanat eserinin başka bir sanat yöntemi kullanılarak ve ya hatta ebadının değiştirilerek tekrarı da işleme sayılmaktadır.[96]

  Mimari eserlerin işlenmiş sayılması için ise proje değil eser üzerinde değişiklik yapılması gerekmektedir.[97]Mimari projeler üzerindeki değişikliklerin işleme sayılması için de projenin teknik ve bilimsel niteliğinde değişikliğin gerçekleşmesi gerekmekte ve değişikliğin bizzat proje üzerinde yapılması gerekmektedir.[98] Projeye yapılan ilaveler de işleme olarak sayılacaktır. [99]Bunun yanında FSEK m.40’ta mimari eserleri de kapsayan özel bir düzenleme mevcuttur. Madde metni şu şekildedir: “Umumi yollar, caddeler ve meydanlara, temelli kalmak üzere konulan güzel sanat eserlerini, grafik, resim, fotoğraf vesaire ile çoğaltma, yayma, umumi mahallerde projeksiyonla gösterme, radyo ve benzeri vasıtalarla yayımlama caizdir. Bu salahiyet mimarlık eserlerinde yalnız dış şekle münhasırdır.”Mimari eserlerin metaverse dünyasında doğrudan video ile yayınlanması umuma iletim, fiziki bir mimari eserin metaverse içerisinde tekrar inşa edilmesi de işleme hakkı kapsamında yer alacaktır.

Bunun yanında bir mimari projenin metaverse dünyasında uygulanmasının hangi mali hakkın kapsamında girdiği de tartışmalıdır. Zira FSEK m.22/2’e göre “…mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır.” Bu madde uyarınca hangi mali hakkın ihlal edildiğini belirlemek için iki farklı yoruma göre ilerlemek gerekmektedir. Eğer metaverse dünyalarında inşa edilen mimari ürünler, gerçek anlamda mimari eser kabul edilirse, bir mimari projenin metaverse dünyasında uygulanması çoğaltma hakkının ihlali sayılacaktır. Bu konu hakkındaki görüşlerimizi yukarıda da belirtmiştik. Bunun yanında sanal bir alem olan metaverse içerisinde inşa edilen mimari eserlerin grafik eser olarak kabul edilmesi durumunda ise projelerin metaverse içerisinde uygulanmasının “işleme hakkı” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Zira bir mimari eser veya projenin fotografik veya grafik eser haline getirilmesi “işleme” sayılacaktır.[100] Bu kapsamda çalışmamızda ikinci görüşü benimsediğimizi belirtmek isteriz.

Bir caddedeki veya sokaktaki mimari eserin, metaverse üzerinde tekrar inşa edilip yayınlanması işleme olmakla birlikte, bu eylem FSEK m. 40 kapsamında serbest olacaktır. Bunun yanında mimari eserin iç şeklinin metaverse dünyasına eklenmesi ise bu serbestiyetin dışında olacaktır. Bu eylemin gerçekleştirilmesi ise işleme hakkının ihlali sayılacaktır. Zira eserin aslı baz alınarak metaverse dünyasında grafik eser olarak yeniden yayınlanması durumu gerçekleşmiştir. Bu durumda da esere kıyasla müstakil olmayan fakat farklı bir eser meydana getirilmektedir.[101]

  Nihayet grafik eserlerin de metaverse dünyasında işlenerek tekrar yayınlanması mümkündür. Zira sanal bir eserin sanal bir şekilde değiştirilmesi de işleme sayılacaktır.

  Sinema eserlerinde ise daha önceki değerlendirmelerimizde belirttiğimiz üzere metaverse dünyasında da sinema eseri tespit edilebileceğinden, metaverse dışarısındaki bir sinema eseri de metaverse içerisinde işlenebilecektir.

Daha önce belirttiğimiz gibi çoğaltma, aslın aynen kopyalanmasıdır.[102] Yine eserin ses, görüntü veya görüntü nakline yarayan araçlarla herhangi bir cihaza kaydedilmesi de çoğaltma sayılacaktır. FSEK m.22’de düzenlenen çoğaltma hakkının metaverse dünyasındaki yansımasına baktığımızda iki farklı durumla karşılaşmaktayız. Birincisi, metaverse içerisine görüntü nakline yarayan araçlarla dış dünyanın doğrudan kaydının yansıması, ikincisi ise eserlerin metaverse içerisinde tekrar meydana getirilmesidir. Çoğaltma aslın aynen kopyalanması olduğundan bu kopyalanma metaverse içerisinde de meydana getirilebilecektir.

  İlk durumda şüphesiz bir bilgisayara kayıt etme durumunda olduğu gibi çoğaltma gerçekleşmiş sayılacaktır. Zira yukarıda da bahsettiğimiz üzere metaverse içerisinde de aynen kayıt mümkün olup çoğaltma gerçekleşmiş sayılacaktır.[103]

  İkinci seçenek açısından değerlendirme yapıldığında ise metaverse teknolojisi dış dünyadaki eserlerin metaverse dünyasında tekrar oluşturulmasına imkan tanımakta olduğundan genel olarak metaverse dünyasında fiziki dünyadaki eserlerin çoğaltılabileceği de söylenebilecektir.  Zira çoğaltma için alışılagelmiş şekillerle ifade zorunlu değildir.[104] Eserin bir cisim üzerine tespit edilmesi şartı ile duyu organlarıyla algılanabilecek şekilde ifadesi de çoğaltma için yeterlidir.[105] Bunun yanında çoğaltma için eserin maddi varlık ile birleştirilmesi gerekse de[106], metaverse içerisindeki ürünlerin de metaverse platformunun harddisklerine kaydedilmesi ve halihazırda da “gayrimaddi varlık” sayılmaları sebepleri ile çoğaltmanın bu unsurunu da metaverse dünyası karşılamaktadır.

Bir roman veya mimari proje, kolaylıkla metaverse dünyasına aktarılabilecektir. Bunun yanında yukarıda açıkladığımız görüşler çerçevesinde mimari bir projenin metaverse’te inşa edilmesi eyleminin de çoğaltma olarak nitelendirilmesi mümkündür. Zira duyu organları ile algılanabilecek şekilde bir tespit işlemi gerçekleşmiş sayılmaktadır. Aynı zamanda FSEK m.22/2’ye göre de mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılmaktadır. Mimari projelerin uygulanması durumunun çoğaltma sayılması için bu projenin FSEK m.4/3 anlamında bir mimari eser olması gerekmektedir.[107]  Metaverse dünyasında inşa edilen mimari eserleri yukarıdaki değerlendirmelerimiz çerçevesinde FSEK kapsamında eser kabul edersek, metaverse dünyasında tekrar uygulanan mimari eserlerin çoğaltıldığını kabul etmek durumunda olunacaktır. Yine aynı kuralın kabartma ve desenler açısından geçerli olduğunu da FSEK belirtmiştir. Yine mimari projeler olduğu şekliyle metaverse dünyasına aktarılması veya görüntüsünün eklenmesi de suretiyle de çoğaltılabilecektir.

Güzel sanat eserlerinden resimler, desenler vb. fotoğraflarının metaverse’te yayınlaması ile çoğaltılabilecek, ayrıca metaverse platformunda tekrar çizilerek de çoğaltılabilecektir. çoğaltma sayılacaktır.

Yukarıda “yayma hakkının” hukuki unsurlarını açıklamış idik. Bu kapsamda eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının satılması, kiralanması, satışa çıkarılması, kamuya ödünç verilmesi ise yayma olarak nitelendirilecek olup(FSEK m.23/1), doktrindeki genel görüşe göre yayma fiziki eserler üzerinde gerçekleşebilecektir.[108] Bu kapsamda yayma hakkının metaverse dünyasında gerçekleşemeyeceği söylenebilir. Dijital dünyada bir eserin bu şekilde yayınlanması yayma hakkının değil umuma iletim hakkının ihlali olarak değerlendirilecektir.

Bunun yanında madde metninde “…bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını…” ifadesinin yer aldığını ele aldığımızda metaverse dünyalarının teknik yapısına göre ayrı bir değerlendirme yapılabileceğini düşünmekteyiz. Şöyle ki daha önce de belirttiğimiz gibi dijital eserlerin aslı metaverse dünyasına yüklenebileceği gibi, bu eserlerin çoğaltılmış nüshaları da yüklenebilmektedir. Bu kapsamda yeni teknolojilerin de değerlendirilmesi ile Kanun’un lafzi yorumu yapılarak metaverse dünyalarında yayma hakkının ihlalinin gerçekleşebileceği de söylenebilir. Bu görüş benimsendiğinde metaverse içerisinde satılması, satışa çıkartılması vb. eylemler ise yayma hakkının ihlali olacaktır. Örneğin bir resmin ekran kaydı alınarak metaverse içerisinde sergilenmesi çoğaltma hakkının ihlali olacakken, eserin sergilenirken satışa da çıkarılması durumunda ise yayma hakkı da ihlal edilmiş olacaktır. Tüm bunların yanında yayma hakkının dijital ürünler hakkında uygulanabileceği ile alakalı ABAD’ın UsedSoft v.[109] Oracle kararı da son derece önemlidir. Karar bir bilgisayar programının CD-Rom vs. araçlar olmadan doğrudan internet üzerinden indirilmesi durumunda yayma sonucu tükenmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkindir. ABAD kararında bilgisayar programının indirilmesi ile lisans verilmesinin süresiz olması durumunda mal satışını içeren bir durum olduğunu ve bu durumda yayma hakkının ve bunun sonucu olarak tükenmenin gerçekleşeceğini belirtmiştir.[110]Metaverse dünyasındaki eylemleriABAD’ın UsedSoft v. Oracle kararı açısından da değerlendirdiğimizde FSEK m.23 uyarınca yaymanın gerçekleşeceği sonucu da çıkarılabilecektir.

Tüm bunların yanında, yayma için eser üzerinde aslın maliki veya zilyet olmak gerekmemekte, icabın gerçekleşmesi yeterli olmaktadır.[111]Bu kapsamda metaverse dünyası içerisinde, metaverse dünyası dışarısından bir eser hakkında madde metnindeki eylemlere dair icaplarda bulunmak da yayma hakkının ihlali sonucunu doğuracaktır.

  Ayrıca şunu da belirtmek gerekmektedir ki, yayma hakkında “tükenme ilkesi” mevcuttur. Zira bir eser üzerinde yayma hakkı kullanıldığında, diğer nüshaları üzerinde yayma eylemleri gerçekleştirilebilecektir(FSEK m.23/2). Bunun yanında kiraya verme ve kamuya ödünç verme hakkında tükenme ilkesi gerçekleşmemektedir.[112] Tükenme ilkesi eser sahibi veya onun izniyle yapılmış aslın veya çoğaltılmış nüshaların devredilmesi açısından geçerli olacaktır.[113] Bu bilgiler ışığında tükenme ilkesinin metaverse dünyaları içerisindeki uygulamalarını değerlendirmek çok önemlidir.

  İlim ve edebiyat eserleri açısından baktığımızda, eser sahibinin izni ve bilgisi dahilinde bir ilim ve edebiyat eserinin metaverse dünyası içerisinde çoğaltılması durumunda, bu çoğaltmalar üzerinde tükenme ilkesi geçerli olacaktır. Zira Avrupa Adalet Divanı da, Oracle kararında eserin maddi olması veya olmaması arasında bir ayrım yapmamıştır.[114] Bu kapsamda metaverse içerisinde de ilim ve edebiyat eserleri de yer alabilecektir. Burada şunu da belirtmek gerekir ki, bunun uygulanması, metaverse içerisinde yapılan satış veya kiraya vermenin çoğaltma hakkının ihlal edilmeden yapılabilmesine bağlı olacaktır. Şöyle ki, eserin devri ardından, devredende hala eser kalmakta ise, bu durum tükenme ilkesi dışında olacaktır. Pek tabi ki bu teknik imkânın sağlanmasında da en başta metaverse içerisindeki NFT teknolojisi önemini korumakta olup, günümüzde eserler üzerinde çoğunlukla NFT teknolojisi de uygulandığından, bu şekilde çoğaltılan veya üretilen eserler üzerinde tükenme ilkesi uygulanabilecektir.

Güzel sanat eserleri üzerinde tükenme ilkesinin uygulanabilirliği açısındanABAD’ın da görüşü çerçevesinde, tükenme ilkesi için eserin maddi olup olmamasının önemsiz olduğu görüşünü savunduğumuzda tükenme ilkesi uygulanabileceği söylenebilecektir. Yukarıda da pek çok defa bahsettiğimiz gibi güzel sanat eserleri metaverse içerisinde çoğaltılabilecek olup, ayrıca dijital eserlerin aslı dahi metaverse içerisinde yer alabilecektir.

Şunu da belirtmek gerekir ki m.23/2’e göre tükenme ilkesi yurtiçinde geçerliliğe sahiptir. Bu anlamda metaverse dünyalarında uygulanacak hukukun belirlenmesi ayrı bir çalışmanın konusu olmakla birlikte yurtdışı olarak sayılacak yayma eylemlerinde tükenme ilkesi de geçerli olamayacaktır.

Metaverse içerisinde mali haklardan ihlali en kolay gerçekleşebilecek haklardan birisi de m.23’te düzenlenmiş temsil hakkıdır. Madde metni şu şekildedir: “Bir eserden, (…) (1) doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarıyan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkı munhasıran eser sahibine aittir.”

Bir eserin metaverse içerisindeumuma okunması, gösterilmesimetaverse dünyasında kolaylıkla gerçekleşebilecektir. Örneğin bir müzik eserinin metaverse dünyasındaki bir konserde çalınması temsil hakkının ihlali olacaktır. Yine bir sinema eserinin metaverse dünyasında umuma gösterimi de temsil hakkının ihlali olarak karşımıza çıkacaktır.

  Temsil, eserin umum tarafından algılanabilmesine imkân tanırken umuma iletim de umuma ulaşmasını sağladığından[115], metaverse’ün tümüne yönelik bir iletim olmadığı sürece, bu eylem temsil olarak kalacaktır. Ayrıca temsilin en önemli özelliği de anlık ve geçici oluşudur.[116]

FSEK m.25’te düzenlenen “umuma iletim hakkıyla” ilgili olarak ise ilk olarak belirtmek gerekir ki burada fiziki dünyadaki eserlerin metaverse içerisinde kişi sayısı hesaplanamayacak[117] ve kalıcı olarak yer alacak şekilde iletildiği durumlarda umuma iletim gerçekleşmiş sayılacaktır. İletimin analog veya djital oluşu da farketmeyeyeceğinden[118], metaverse dünyasındaki bu şartları sağlayan iletimler FSEK m.25 bağlamında umuma iletim olarak değerlendirilebilecektir.

  Metaverse içerisinde umuma iletim şekillerine gelecek olursak fiziki dünyamızdaki araçların benzerlerinin metaverse içerisinde de uygulanabileceğini söyleyebiliriz. Nasıl ki fiziki dünyamızda radyolar, televizyonlar mevcuttur; metaverse dünyaları içerisinde de radyo ve televizyonlar yer alabilecektir. İşte bu radyo ve televizyonlarda doğrudan veya dolaylı şekilde bir müzik eserinin çalınması, bir sinema eserinin gösterimi, bir mimari eserin gösterilmesi, umuma iletim olarak karşımıza çıkacaktır. Yeni bir teknoloji olan metaverse içerisinde gerek metaverse kullanıcıları, gerekse eser sahipleri, oluşabilecek bu durumlara son derece dikkat etmelidirler. Bu platformlarda gerçekleştirilen bu eylemler de FSEK kapsamında mali hakların ihlali sayılacaktır.

  Tüm bunların yanında umuma iletim hakkının FSEK m.43’teki “eser, fonogram, yapım veya icraların yayınlanmasına ve/ ve ya iletilmesi hakkındaki esaslar” açısından da değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira burada Kanun koyucu özel düzenleme yapmıştır. Buna göre şimdiki radyo ve TV gibi umuma iletim kuruluşları ile her türlü teknik imkan ile bunu yapabilecek kuruluşlar, yayınlarında opera, tiyatro gibi sahne eserlerinden yararlanır iken, önceden izin almak zorunda kalmıştır. Yine bu eserlerin dışındaki eserlerde de bu kişiler meslek birliklerinden sözleşme yaparak izin almak zorundadırlar.

Metaverse dünyasındaki umuma iletim araçlarının 43. madde açısından değerlendirilmesi yapılacak olunursa, bu umuma iletimlerde de metaverse platformlarının veya platformun işleyişine göre platform içerisinde yayını yapan kişinin maddeye göre gerekli izinleri ve antlaşmaları yapma zorunluluğunun olduğu görülecektir. Zira madde metninde şu anki kuruluşların veya ileride bulunacak araçların bu zorunluluğa tabi olduğu belirtilmiştir.[119]

FSEK m.45’te düzenlenen“pay ve takip hakkı” bakımından güzel sanat eserlerinin veya özgün eser kopyalarının metaverse dünyalarında takibinin aksine, dış dünyadaki eserlerin metaverse’te takibi kolay olmayacaktır. Bu anlamda eser sahibinin aslın malikine satışı ile 3. kişiye satışı arasında açık nispetsizlik bulunması halinde, eser sahibinin bunu özel olarak takip etmesi gerekebilecektir. Böyle olmakla beraber pay ve takip hakının güzel sanat eserlerinin asılları ve eser sahibinin gözetimindeki özgün eser kopyaları üzerinde de uygulanabilmesinden dolayı, eser sahibi metaverse platformuna yüklediği aslının veya özgün kopyasının anahtar adreslerini bileceğinden ötürü yine daha önce bahsettiğimiz metaverse içerisindeki eserlerin metaverse platformunda pay ve takibi hakkındaki esaslara göre takibini gerçekleştirebilecektir. Bunun yanında özellikle NFT platformlarda olduğu şekliyle[120] metaverse dünyalarında da açık anahtarlar vasıtası ile eserin takibi yapılabileceğinden, metaverse dünyalarına eklenecek akıllı sözleşme maddeleri ile pay ve takibin otomatik gerçekleşebilmesi de sağlanabilecektir.

Yazarın “Metaverse Dünyalarının Hukuki Niteliği” isimli yazısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazarın tüm Blog yazılarına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazar: Av. Ali ERŞİN (LL.M.) / Hukuk ve Bilişim Dergisi Genel Koor.


[1]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 48

[2] Tescil ile ilgili ayrıntılı incelememiz için bkz Tezimiz: “2.3. Eser Sahipliğinin Belirlenmesi.”

[3]Karasu R., Suluk C., Nal T.(Ankara 2022), Fikri Mülkiyet Hukuku(6. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık, s.41-45

[4]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 48

[5]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 48

[6]Karasu R., Suluk C., Nal T.(Ankara 2022), Fikri Mülkiyet Hukuku(6. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık, s.41-45

[7] Karasu R., Suluk C., Nal T.(Ankara 2019), Fikri Mülkiyet Hukuku(3. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık, s.61

[8]Ekim Neslihan, NFT, Metaverse ve Metamodernizm, Haziran 2022, Erişim Adresi: https://tiyatrodergisi.com.tr/neslihan-ekim-yazdi-nft-metaverse-ve-metamodernizm/, Erişim Tarihi: 28.08.2022

[9] Ayrıntılı bilgi için bkz tezimizin: “C. Teknik Özellikler ve Çalışma Sistemi”

[10] Erel Şafak N., Prof. Dr., Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Yetkin Yayınları İstanbul 2009, s.61

[11] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.59

[12] Sheridan E., Ng M. Vd., Framing the Future of Web 3.0, Goldman Sachs,  Equity Research, December             10 2021, s. 18

[13] Aydemir Ali, Metaverse Konserleri Hız Kesmeden Devam Ediyor! Justin Bieber Metaverse Evreninde Konser Verdi, 26.12.2021, Erişim Adresi: https://onedio.com/haber/metaverse-konserleri-hiz-kesmeden-devam-ediyor-justin-bieber-metaverse-evreninde-konser-verdi-1028897, Erişim Tarihi: 29.08.2022

[14] Uyan Gökay, Metaverse Platformu The Sandbox, Dünyanın En Büyük Müzik Şirketlerinden Biri ile Ortaklık Kurdu: Birçok Ünlü Sanatçı Sanal Konserler Verecek, Erişim Adresi: https://www.webtekno.com/metaverse-canli-konserler-geliyor-the-sandbox-warner-music-ortaklik-h120145.html, Erişim Tarihi: 28.08.2022

[15] Bkz: https://www.zingat.com/blog/metaversede-10-milyon-konut-satisi-bekleniyor/ , Erişim Tarihi:26.10.2022

[16] Bozgeyik Hayri, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Mimari Eserlerin Korunması, Ankara 2010, s.80; Bozbel Savaş, Fikri Mülkiyet Hukuku, On İki Levha Yayınları, Ankara 2015, s.35; Gökyayla Emre, Eser Sözleşmesinde Ek İş ve İş Değişikliği, İstanbul, 2009, s.86

[17] Bozbel Savaş, Fikri Mülkiyet Hukuku, On İki Levha Yayınları, Ankara 2015, s.35

[18] Gökyayla Emre, Eser Sözleşmesinde Ek İş ve İş Değişikliği, İstanbul, 2009, s.86

[19] https://www.telifhaklari.gov.tr/resources/uploads/2012/03/18/2012_03_18_349175.pdf , Erişim Tarihi: 17.12.2022

[20] Ateş Mustafa, Fikri Hukukta Eser Sahipliği, Adalet Yayınevi, Ankara 2012

[21]Tekinalp Ünal, Fikri Mülkiyet Hukuku, 5. Bası, İstanbul 2012, s.128

[22] Ekmekçi Deniz Reglman, Metaverse Sinemanın Geleceğini Değiştirecek mi?, Nisan 2022, Erişim Adresi: https://www.filmarasidergisi.com/metaverse-sinemanin-gelecegini-degistirecek-mi/ , Erişim Tarihi: 29.08.2022

[23]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 157

[24]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 157

[25] Balta Kaynak Büşra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Eser Kavramı ve Yapay Zeka Türleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2021, s.87

[26] Sheridan E., Ng M. Vd., Framing the Future of Web 3.0, Goldman Sachs,  Equity Research, December             10 2021, s. 4

[27] Balta Kaynak Büşra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Eser Kavramı ve Yapay Zeka Türleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2021, s.95

[28] Balta Kaynak Büşra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Eser Kavramı ve Yapay Zeka Türleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2021, s.95-96

[29] Gözübüyük Barış, Dr., Yapay Zekanın Meydana Getirdiği Fikri Ürünlere İlişkin 5846 Sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunundaki Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, Kırıkkale Hukuk Mecmuası, C: 1, S:1, 2021,  s. 68

[30] Gözübüyük Barış, Dr., Yapay Zekanın Meydana Getirdiği Fikri Ürünlere İlişkin 5846 Sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunundaki Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, Kırıkkale Hukuk Mecmuası, C: 1, S:1, 2021,  s. 69

[31] Ersoy Çağlar, Robotlar, Yapay Zeka ve Hukuk, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, Mayıs 2019, s. 67

[32] Balta Kaynak Büşra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Eser Kavramı ve Yapay Zeka Türleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2021, s.102

[33] Balta Kaynak Büşra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Eser Kavramı ve Yapay Zeka Türleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2021, s.104

[34] Resolution 2019 – Study Question Copyright in artificially generated Works, AIPPI, 2019, 2019 AIPPI World Congress – London, Erişim Adresi: https://aippi.org/wp-content/uploads/2020/05/Resolution_Copyright_in_artificially_generated_works_English.pdf

[35] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 74

[36] Sami Karahan, Cahit Suluk, Tahir Saraç, Temel Nal, Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, 4.Baskı, Ankara Eylül 2015, s. 83

[37]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.75

[38] LedgerInsights.com, January 2022. ‘Warner Music partners with Sandbox blockchain game for music events.’ Available at: https://www.ledgerinsights.com/warner-music-partners-with-sandbox-blockchain-game-for-music-events/. Accessed January 2022.

[39]Opportunuties of Metaverse, JP Morgan(2022), s.9

[40] Bkz: Grup Gündoğarken, https://www.youtube.com/watch?v=73XetZPyfms , Erişim Tarihi: 02.09.2022

[41] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 66

[42]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 156

[43]Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 158

[44] Resolution 2019 – Study Question Copyright in artificially generated Works, AIPPI, 2019, 2019 AIPPI World Congress – London, Erişim Adresi: https://aippi.org/wpcontent/uploads/2020/05/Resolution_Copyright_in_artificially_generated_works_English.pdf

[45] FSEK m.13/3: “Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla, eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt ve tescili yapılabilir, malî haklara ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt altına alınabilir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil işlemlerine esas teşkil edecek işlemlerde, mevcut olmadığını bildiği veya bilmesi icap ettiği veya kendisine ait olmayan malî ve manevî haklara ilişkin yanlış beyanda bulunanlar, bu Kanunda öngörülen hukukî ve cezaî müeyyidelere tâbidirler. Bu Kanun kapsamında yapılan tüm kayıt ve tescil işlemlerine ilişkin ücretler Bakanlık tarafından belirlenir. Kayıt ve tescilin usul ve esasları, ücretlerinin belirlenmesi ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

[46] Web3 Studios, Digital İdentities, Market Report, s.10

[47] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 77

[48] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 139

[49] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 139

[50] Araalan Cemal, Metaverse Teknolojisi’nin Sözleşmeler Hukuku’nda Sebep Olacağı Değişimlere İlişkin Değerlendirmeler, Terazi Hukuk Dergisi, s.193, Eylül 2022, s.22

[51] Hamamcıoğlu Esra, Karamanlıoğlu Argun, Kazmacı Özge Uzun, İnşaat Sektöründe Mimari Haklar, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2015, s.37

[52] Bozbel Savaş, Fikri Mülkiyet Hukuku, On İki Levha Yayınları, Ankara 2015, s.35

[53] Gökyayla Emre, Eser Sözleşmesinde Ek İş ve İş Değişikliği, İstanbul, 2009, s.86

[54] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 190

[55] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 191

[56] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 83

[57] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 83

[58] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 84

[59] Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 736

[60] Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 739

[61] Yargıtay 11. HD T.05.03.2022, E. 2010/11802, K.2012/3233

[62] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 85

[63] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 85

[64] Topaloğlu Mustafa, Bilişim Hukuku, Karahan Kitabevi, Adana 2005, s.145

[65] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 377

[66] Örneğin bu eserler, fiziki dünyada 3D yazıcılar ile çıkarılabilecektir.

[67] Karaaslan Pelin, Doç. Dr., Üç Boyutlu Yazıcıların Uygulamalı Sanat Eseri Üretmek Amacıyla Kullanılması – Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku Kapsamında Bir İnceleme, s.8

[68] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 88

[69] Aksu Mustafa, Doç. Dr., Bilgisayar Programları Açısından Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tükenmesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Verisil Versus Microsoft Kararı, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, İstanbul 2016, C:15, Sayı 2-1, s.137; Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 952; ÖZTAN, Fırat, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Ankara  2008, s. 364, 374; Aksi yönde görüşler için: Bilgisayar Programları Açısından Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tükenmesi ve Avrupa Adalet Divanının 3 Temmuz 2012 Tarihli Usedsoft/Oracle Kararının Hukukumuza Bu Açıdan Etkisi Bağlamında Değerlendirilmesi, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi(TFM) 2015, Sayı 1, s. 1, 15 vd.

[70]  ; Eroğlu Sevilay, Rekabet hukukunda bilgisayar programlarının korunması, Beta, İstanbul 2000, s.104 – 105

[71] Aksu Mustafa, Doç. Dr., Bilgisayar Programları Açısından Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tükenmesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Verisil Versus Microsoft Kararı, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, İstanbul 2016, C:15, Sayı 2-1, s.134

[72] AB Adalet Divanı, 03.07.2012, C-128/11; Used Soft GMBH / Oracle Int. Corp.; Kararın metni için: https://curia.europa.eu/juris/liste.jsf?num=C-128/11

[73] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 168

[74] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 167

[75] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 168

[76] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 167

[77] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 169

[78] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 93

[79] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 170

[80] Bkz: https://www.youtube.com/watch?v=wYeFAlVC8qU , Erişim Tarihi: 03.09.2022

[81] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 96

[82]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 98

[83]Haihan Duan, Jiaye Li, Sizheng Fan, Metaverse for Social Good: A University Campus Prototype, 20 August 2021, arXiv:2108.08985v1 [cs.MM, s. 1

[84]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 79

[85] Bkz: ABAD Cordoba Kararı, Söz konusu kararda Alman bir fotoğraf paylaşım sitesinde umuma paylaşılan bir fotoğrafın izinsiz olarak bir okul internet sitesinde de paylaşılması sonrasında, okulun internet sitesinin “yeni umum” olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ilişkindir. Daha ayrıntılı bilgi için bkz: https://iprgezgini.org/2019/06/19/cordoba-davasi-uzerine-inceleme-umuma-iletim-hakki-ve-yeni-umum-kriterinin-yerindeligi/, Erişim Tarihi: 28.10.2022

[86] Svensson and others v Retrierver Sverige AB (Case C-466/12), Söz konusu kararda ABAD hyperlink’in de bir umuma iletim olduğunu belirtmiş fakat bu iletimin yeni umum olarak değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir.

[87] Karaaslan Pelin, Doç. Dr., Üç Boyutlu Yazıcıların Uygulamalı Sanat Eseri Üretmek Amacıyla Kullanılması – Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku Kapsamında Bir İnceleme, s.8

[88] Mimari eserlerin uygulaması hakkındaki görüşler için bkz: Bozgeyik Hayri, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Mimari Eserlerin Korunması, Ankara 2010

[89]Kadıgil S. S.(2010),  Sinema Eserleri ve Sinema Eserlerinde Hak Sahipleri, İstanbul, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, s.21

[90] Karasu R., Suluk C., Nal T.(Ankara 2019), Fikri Mülkiyet Hukuku(3. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık, s.81

[91] Karasu R., Suluk C., Nal T.(Ankara 2019), Fikri Mülkiyet Hukuku(3. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık, s.61

[92] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 147

[93] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2015, s. 147

[94] Tunç Yücel Müjgan, Doç. Dr., Mimarlık Projeleri ile Mimarlık Eserleri ve Bunlar Üzerinde Değişiklik Yapılması, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2 (2), Güz 2015; s.194

[95] Bozgeyik Hayri, Prof. Dr., Mimaride Telif Hakları, Seçkin Yayınları, Seçkin Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2019, s.94

[96] Tekinalp Ünal, Fikri Mülkiyet Hukuku, 4. Baskı, İstanbul, Şubat 2006, s.135

[97] Hamamcıoğlu Esra, Karamanlıoğlu Argun, Kazmacı Özge Uzun, İnşaat Sektöründe Mimari Haklar, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2015, s.62

[98] Bozgeyik Hayri, Prof. Dr., Mimaride Telif Hakları, Seçkin Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2019, s.150

[99] Hamamcıoğlu Esra, Karamanlıoğlu Argun, Kazmacı Özge Uzun, İnşaat Sektöründe Mimari Haklar, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2015, s. 62

[100] Bozgeyik Hayri, Prof. Dr., Mimaride Telif Hakları, Seçkin Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2019, s.95; Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 739

[101] Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 739

[102] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 85

[103] Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 818

[104] Çelik, Abdullah, Fikir Ve Sanat Eserleri Üzerindeki Çoğaltma Ve Yayma Haklarının İhlali, İhlalin Sonuçları, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Doktora Tezi, İzmir, 2010, s.19

[105] İlk Eser: Çelik, Abdullah, Fikir Ve Sanat Eserleri Üzerindeki Çoğaltma ve Yayma Haklarının İhlali, İhlalin Sonuçları, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Doktora Tezi, İzmir, 2010, s.19, Asıl Eser: Arslanlı Halil; Fikrî Hukuk Dersleri II Fikir ve Sanat Eserleri, İstanbul 1954, s. 98

[106] Yavuz Levent, Alıca Türkay, Merdivan Fatih, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, C:1, s. 819

[107] Bozgeyik Hayri, Prof. Dr., Mimaride Telif Hakları, Seçkin Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2019, s.102

[108] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 87

[109]AB Adalet Divanı, 03.07.2012, C-128/11; Used Soft GMBH / Oracle Int. Corp.; Kararın metni için: https://curia.europa.eu/juris/liste.jsf?num=C-128/11

[110] Yazıcı Sena Emine, Bilgisayar Programlarının Fikri Mülkiyet Hukuku Çerçevesinde Korunması, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2019, s.101-102

[111]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 87

[112]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 88

[113]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 13

[114] Karar metni kn. 48.

[115] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 92

[116] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2022, s. 168; Ayiter Nurşin, Hukukta Fikir ve Sanat Ürünleri, Ankara 1981, s.136

[117] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2022, s. 169

[118] Güneş İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2022, s. 169

[119] Bu kapsamda metaverse içerisinde umuma iletim yapan kişiler de m.43 kapsamında tiyatro gibi sahne eserlerinde eser sahibinden, müzik eseri gibi diğer eserlerde meslek kuruluşlarının prosedürüne göre kuruluşlardan izin almak ve tarifeye veya sözleşmeye göre gerekli ödemeleri gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

[120] Bkz: Opensea    Developer Documentation, https://docs.opensea.io/ (Erişim Tarihi: 31.10.2022)


 [WK1]Atıfları çoğalt ve düzelt.

(Dış dünyadaki bazı eserlerin metaverse dünyasına aktarılması, bazı durumlarda (başkasına ait ise) işleme eser veya çoğaltma olarak sayılacaktır. (2D’nin 3D’ye getirilmesi işleme – 3D nin 2D’ye getirilmesi çoğaltma da olabilir. Teknik üretimse çoğaltma, fikirsel eklemeler de varsa işleme.))

 [WK3]2004’te gerçek kişi aransa da şu an da hususiyet şartı gerçek kişiyi zorunlu kılıyor.

 [WK4]İç atıflarla kanunlarla vs. doldur.

 [WK5]Kişi olmak yetmez, hususiyet gerçek kişilere özgü olduğu için gerçek kişi olması gerekmektedir.

 [WK6]Karar numarası bulunamadı.

Ayrıca Yargıtay kararı de bulunabilir.