İnternet Üzerinden İşlenen Şantaj Suçu
Yazar: Z. Ebrar Kaya
Giriş
Günümüzde internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, özellikle genç ve orta yaşlı insanlar arasında yeni bir siber suç türü hızla yayılmaya başladı: Sextortion. İnternet üzerinden işlenen bu şantaj suçu, mağdurun rızası olmadan cinsel içerikli görüntülerin kaydedilmesi ve bu görüntülerin paylaşılması tehdidiyle, mağdurlardan para veya başka taleplerin yerine getirilmesinin istenmesiyle gerçekleştirilir. Bu tür suçlar, failin anonim olması ve suçun dijital ortamda işlenmesi sebebiyle tespiti ve takibi oldukça zordur.
1. İnternet Üzerinden İşlenen Şantaj Suçu Nasıl Gerçekleşir?
Sextortion genellikle mağdura sosyal medya platformları üzerinden gönderilen bir arkadaşlık isteğiyle başlar. Çoğunlukla, failler son derece çekici bir kadın (ya da yakışıklı bir erkek) profili kullanarak mağdurla iletişime geçer. Sohbetin ilerleyen aşamalarında, fail görüntülü konuşma talep eder. Bu görüntülü görüşme sırasında fail mağduru cinsel içerikli eylemlerde bulunmaya teşvik ederken bilgisayar kamerası aracılığıyla mağdurun görüntülerini kaydeder.
Şantaj aşamasında ise fail, gerçek kimliğini açıklayarak mağdura bu görüntüleri yakınlarına ve arkadaşlarına göndermekle tehdit eder. Fail genellikle belirli bir miktar parayı uluslararası para transfer sistemleri üzerinden talep eder. Mağdurun, bu tehdidin ailesi ve sosyal çevresi tarafından öğrenilmesi korkusu, genellikle mağduru talep edilen parayı ödemeye iter. Ancak bu, genellikle sorunların sonu olmaz; fail kısa bir süre sonra yeni taleplerle geri dönebilir.
Benzer şekilde aynı sonuca, mağdurun e-mail şifresini ele geçirerek şantaj yapmak suretiyle de ulaşan suçlular olduğu bilgisi haberlere ve savcılık kayıtlarına yansımaktadır. Bunun benzeri bir diğer şantaj türü ise e-postanıza gönderilen bir posta vasıtasıyla bilgisayarınızda yer alan bir takım gizlilik içeren hesap, bilgi, belge ve görüntüye (genellikle cinsel içerikli) ulaşılması durumudur (Sextortion).
Bir başka örnek ise uluslararası ortamda iş arayan kişilere “iş bulma vaadiyle” internet ortamında gönderilen ve gerçeğinden ayırt edilemeyecek belgeler sayesinde inandırıcılık sağlamak suretiyle para sızdırma suçu işleyen kafatası avcılarının (head hunter) yaptığı dolandırıcılık-belgede sahtecilik suçlarıdır. Dolandırıcılar tarafından elde edilen belgelerin mahiyetinin farklı olmasıyla beraber süreç aynı düzlem içerisinde ilerlemekte ve sonuç olarak mağdurdan yine para gönderilmesi veya benzeri bir talepte bulunulmaktadır.
2. Suçun Küresel Boyutu
Sextortion suçu, sadece bireysel failler tarafından değil organize suç çeteleri tarafından da sıklıkla işlenmektedir. Örneğin Fas’ın Qued Zem kasabası, bu tür suçların merkezi haline gelmiş, dünyanın dört bir yanındaki mağdurlardan para sızdıran bir endüstri ortaya çıkmıştır. Özellikle Ortadoğu ve Arap ülkelerinden gelen mağdurlar, evlilik ya da cinsel içerikli sohbetlerin tuzağına düşürülerek bu suçun kurbanı olmaktadır.
Yapılan araştırmalar, mağdurların büyük bir kısmının talep edilen parayı ödemeyi kabul ettiğini, reddedenlerin ise uzun süre korku ve stres içinde yaşamak zorunda kaldığını göstermektedir. Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaklaşık 30.000 kişinin bu şekilde şantaja maruz kaldığı ve aralarından en az bir kişinin intihar ettiği rapor edilmiştir.
3. Türkiye’de Durum ve Hukuki Boyutlar
Türkiye’de de benzer şantaj suçlarına maruz kalanların sayısı azımsanamayacak düzeydedir. Ancak mağdurların çoğu, yaşadıkları utanç ve toplumsal baskı korkusuyla bu durumu polise veya bir avukata bildirmekten kaçınmaktadır. Bu sebeple olaylar genellikle mağdur ile fail arasında pazarlıkla sonuçlanmakta, şantajcıya belli bir miktar para ödenmektedir.
Bu tür bir suçun Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı TCK 107. maddede düzenlenen şantaj suçudur. Bu maddeye göre failin bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılması mümkündür. Ancak suçun bilişim sistemleri üzerinden işlenmesi, failin yurt dışında olması gibi sebeplerle suçun takibi ve cezalandırılması çoğu zaman zorlaşmakta, cezasızlık durumu ortaya çıkabilmektedir.
2.1. Sextortion Mağdurlarının Yapması Gerekenler
Bu tür bir şantaja maruz kalan mağdurların yapması gereken en önemli adımlar şunlardır: Öncelikle kesinlikle talep edilen parayı ödememek çünkü bu talebin tek seferde kalma ihtimali oldukça düşük olup tekrarlanma olasılığı fazlasıyla yüksektir. Eğer para gönderildiyse dekont ve makbuz gibi tüm bilgi ve belgelerin saklanması gerekmektedir. Sonrasında failin silmesini veya ulaşılamaz kılmasını engellemek için faille gerçekleştirilen tüm konuşma ve görüşmeleri kayda almak. Ve en kısa süre içerisinde adli makamlara başvurmak gerekmektedir.
2.2. Hukuki Çözümler ve İnternetten İçerik Kaldırma
Sextortion suçlarında mağdurun cinsel içerikli görüntüleri internete düşerse 5651 sayılı kanun kapsamında özel hayatın gizliliğinin ihlali gerekçesiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep edebilir. Mahkeme, talep edilen içerik hakkında en geç 24 saat içinde karar vermek zorundadır.
Ancak bu durum sadece http protokolüne sahip siteler için geçerlidir. Keza Sulh Ceza Hakimliği’ne http protokolüne sahip olmayan siteler hakkında da başvuru yapılabilmekle beraber hakimliğin verdiği kararı yerine getiren Erişim Sağlayıcıları Birliği bu kararı icra edemez. Instagram, YouTube, TikTok, Twitter gibi sosyal medya platformları için erişim engellenmesi talebi, ilgili platformların kendi içerik kaldırma hizmetleri aracılığıyla yapılmalıdır. Aynı zamanda arama motorlarında yer alan ilgili bağlantılar için de talepte bulunulabilir.
Sonuç
Sextortion gibi siber suçlarla mücadelede hukuk sisteminin etkin bir şekilde kullanılması ve mağdurların bilinçli davranarak hukuki yardım alması, bu suçların cezasız kalmasının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır.
Zeynep Ebrar KAYA’nın Dünya’nın İlk Robot Avukatı isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin 18. Sayı’sında yayınlanan “Metaverse Dünyasında Telif Hakları” isimli yazıyı bağlantıdan okuyabilirsiniz.