Kripto Para Yasası ve Tübitak’ın Yetkileri
Yazar: Av. Murat Osman KANDIR / Bilgisayar Yüksek Mühendisi
1.Giriş
Hayatın her alanında yaşanan dijitalleşmenin doğal sonucu olarak günlük yaşamdaki kavramlar değişmekte ve dijitalleşmektedir. Metaverse kavramının hayatımıza girmesi yaşadığımız dünyanın ötesini hayal edebilmemize olanak sağladı. Bilgisayar donanımlarında yaşanan gelişmeler ile işlemci gücü ve depolama alanları artık kısıt olmaktan çıkarak yapay zekâ teknolojilerinin tekrar altın çağını yaşamasını sağladı. Bir yandan yeni teknolojiler yaşamımıza konfor katarken bir yandan da klasik kavramlar yerini yeni kavramlara bırakmaya başladı. Blokchain kavramı her telaffuz edildiğinde akla öncelikle Kripto paraları getiriyor olsa da merkeziyetsizlik düşüncesinin temelini oluşturmaktadır. Merkezi bir otorite yerine birçok düğümün aynı otoriteyi sağlama düşüncesinin temelidir Blockchain teknolojisi. Tarım alanından sağlık alanına birçok sektörde kullanım çalışmaları devam ederken finans alanında da yaygın olarak kripto varlıklar ile karşımıza çıkmaktadır. Özellikle finans alanında gerçekleştirilen işlemlerin mutlak bir kaydının tutulması zorunluluğu merkezi bir kontrol otoritesine ihtiyacın kaçınılmazlığını ortaya koymaktadır. Blockchain teknolojisi ile yapılan işlemlerin dağıtılmış birçok deftere kaydedilmesi ve bu defterlerin sürekli birbirleriyle senkronize olmaları sonucunda değiştirilemez kayıtların sağlanması finans alanında da yeni ürünlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
2.Kripto Varlıklara Yönelik Düzenlemeler
Kripto varlıkların ortaya çıkması ve büyük ilgi görmesi hızlı bir şekilde yayılmasına neden olmuştur. Bu yeni ortaya çıkan varlıklar klasik finans ürünlerinden çok farklı niteliklere sahip olduklarından mevcut kanunlar ile düzenlenememektedirler. Birçok ülke kripto varlıklar için açık ve uygulanabilir yasal düzenlemelere sahip değildirler. Bazı uluslararası kuruluşlar yeknesaklığı sağlama çabasında çalışmalara devam etmektedirler. Ülkemizde şu ana kadar kripto varlıklar ile ilgili tek yasal düzenleme Finansal İstikrar Komitesi’nin 10 Ocak 2018 tarihinde kamuya yaptığı duyurudur. Bu duyuruda Kripto varlıklar ile ilgili olarak önemli uyarılar yapılmıştır. Kripto varlıkların ülkemizde yasal bir dayanağa sahip olmaması nedeniyle bu varlıklar ile yapılan işlemlerin bir resmi otoritenin güvencesi altında olmadığı hususu bu uyarılardan en önemlisidir diyebiliriz.
Her ne kadar bugüne kadar kripto varlıklar ile ilgili bir yasal düzenleme yapılmasa da bu alanda bir yasal düzenleme ihtiyacının olduğu her zaman hissedilmiştir. Kamuoyunda Kripto Para Yasası olarak bilinen yasal düzenlemeler aslında Sermaye Piyasası Kanununda yapılan değişikliklerdir. 6.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun amacı “Sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.” olarak kanunun ilk maddesinde açıklanmıştır. Kripto varlıkların işlem göreceği platformların faaliyetlerinden alım satım ve transferlerine kadar tüm kripto varlık işlemleri Sermaye Piyasası Kanununda yapılan değişikliklerle sağlanmaya çalışmaktadır. Kripto varlıkların ortaya çıkması ve işlem gördüğü platformların teknoloji tabanlı olmasından dolayı bu alanda ihtiyaç duyulan teknolojilerin yeterliliğinin kontrolü ihtiyacında görev Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na (TÜBİTAK) verilmiştir.
3. TÜBİTAK Sorumluluk ve Yetkileri
Kripto varlıkların ilk satışları da dahil olmak üzere kripto varlıklarla ilgili hizmet sağlayacak olan kuruluşlar kanunda Kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak tanımlanmıştır. Bu kuruluşlar kripto varlıklar ile ilgili işlemlerin yapıldığı platformlara da sahip oldukları gibi kripto varlıkların muhafaza edilmesi hizmetini de vermektedirler. Bu kuruluşların tüm bu işlemleri yaparken kripto varlıkların doğası gereği teknoloji güvenliğini sağlama zorunlulukları da bulunmaktadır. Bu teknoloji yeterliliklerini kontrol etme görevi TÜBİTAK’a verilmiştir.
Kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluşlarına ve faaliyetlerine başlamalarına Sermaye Piyasası Kurulu tarafından izin verilmeden önce bu kuruluşların bilgi sistemlerinin ve teknolojik alt yapılarının TÜBİTAK tarafından belirlenen kriterlere uygunluğunun sağlanması gerekmektedir. TÜBİTAK Sermaye Piyasası Kanununun 35/B Maddesinde yapılan değişiklikle Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının teknoloji yeterlilik kriterlerini denetleme yetkisine sahip olmuştur.
Sermaye piyasasında işlem görecek kripto varlıklara yönelik esasların belirlenme yetkisi Sermaye Piyasası Kuruluna verilmiştir. Ancak bu esasların belirlenmesi sürecinde TÜBİTAK’tan teknik rapor isteyebilecektir. Platformlarda işlem görecek kripto varlıkların belirlenmesi sürecinde yetki Sermaye Piyasası Kurulundadır. Kripto varlıkların teknolojik özelliklerine yönelik görüş ihtiyacı ortaya çıktığında TÜBİTAK veya ilgili diğer kurum ve kuruluşlardan görüş talep edebilecektedir. Görüldüğü üzere blockchain teknolojisinin ürünlerinden olan kripto varlıklar konusunda teknolojik danışmanlık alanında TÜBİTAK kanunun 35/C Maddesinde de yetkilendirilmiştir.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının mali ve bilgi sistemleri denetimi konusuyla ilgili değişiklikler kanunun 99/B maddesinde yapılmıştır. Söz konusu denetim usul ve esaslarını belirleme yetkisi Kurula verilirken TÜBİTAK ise Kurula görüş verecek kurum ve kuruluşların başında yer almaktadır. Özellikle son yıllarda Kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yapılan siber saldırılar ve ortaya çıkan kripto varlık kayıpları sonrasında Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının bilgi sistem altyapılarının güvenliği büyük önem taşımaktadır. Söz konusu teknoloji altyapısının bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetiminin yapılması hususu kanunda yer almıştır.
4. Sonuç
Mevcut yasal düzenlemelerin gelişen teknolojiye ayak uydurması oldukça zordur ve doğal olarak da tam anlamıyla bunu başarması beklenemez. Her geçen gün bilinirliği artan ve yaygınlaşan kripto varlıklar konusunda yasal düzenlemenin yapılmış olması ülkemiz adına sevindirici bir gelişmedir. Geçmişten gelen tecrübelere dayanarak gelecekte artan ihtiyaçlar ve ortaya çıkan yeni teknolojilere yönelik yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulacaktır. Bu alanda gelecekte yapılacak düzenlemelere bir temel teşkil eden Sermaye Piyasası Kanununda yapılan değişikliklerin bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda en büyük ihtiyaçlardan birisinin de teknik altyapılar olduğu ve bu nedenle TÜBİTAK’ın yetki ve sorumluluklarının her geçen gün artacağı da yapılan yasal düzenlemelerde görülmüştür.
Yazarın tüm Blog yazılarını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazarın 9. Sayı’mızda yayınlanan “Yapay Zeka ve Geleceğin Mahkemeleri” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.