Marka Haklarının Metaverse Dünyasında Kullanılması, İhlali, Korunması, Hukuki Yollar ve Hakların Devri

Yazar: Av. Ali ERŞİN (LL.M.) / Hukuk ve Bilişim Dergisi Genel Koor.

1. Genel Olarak

Kullanıcıların yoğun talebinin sonucu olarak birçok marka metaverse içerisinde mağazalar açmış, bu platformlarda markalarını tanıtmaya, ürün modelleri geliştirmeye başlamışlardır.[1] Bu sebeplerle bazı markalar marka haklarını metaverse içerisinde de korumak için marka başvurularında bulunmuş ve hukuki olarak önlemlerini almaya çalışmışlardır. Bunun yanında marka başvurularında bulunan markalardan bazıları birbirlerinden farklı şekilde başvurular yapmış, marka otoriteleri de bunlara karşı aşağıda ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz üzere farklı işlemler gerçekleştirmişlerdir.[2] Sonuç olarak metaverse açısından marka haklarının gerek marka kurumları gerekse doktrin açısından net bir zemine oturmadığı söylenebilecektir.

Metaverse dışarısındaki markaların metaverse içerisinde kullanılmasının yanında markaların doğrudan ilk olarak metaverse içerisinde yer edinmesi de mümkündür. Bu markalar doğrudan metaverse dünyasına özel iş modelleri geliştirebilecek markalar olması sebebi ile gerek fiziki dünyada gerekse aynı platformda veya diğer metaverse platformlarında bu markaların haklarının korunması da büyük önem arz etmektedir.

İşte bu bölümümüzde metaverse dışarısındaki markaların metaverse içerisindeki ve metaverse içerisindeki markaların metaverse dışarısında ve diğer metaverse plaatformlarında kullanımı, tescil süreçleri; bu markaların fiziki dünyada ve diğer metaverse platformlarında kullanımları ve mutlak ve nisbi red nedenlerinin farklı açılardan incelenmesi, yine bu markaların hükümsüzlük halleri ve marka hakkına fiziki dünyada tecavüz durumu ve gerçekleşebilecek yaptırımlar ele alınacaktır. Çalışmamızda yukarıdaki açılardan en başta metaverse dünyaları açısından marka olabilecek işaretler incelenecek, metaverse içerisinde marka koruması için hangi tescil sınıfına başvuru yapılması gerektiği değerlendirilecek, marka başvurularının mutlak ve nisbi red sebepleri açısından incelemesi yapılacak ve marka haklarına tecavüz açısından değerlendirmeler gerçekleştirilecektir. Yine hükümsüzlük ve iptal halleri ile markaların metaverse içerisinde tecavüze uğramaları halinde açılabilecek davalar ve yaptırımların uygulamalarına yer verilecektir.

2. Metaverse Dünyasında Marka Hakkı ve Marka Kullanımının Hukuki Değerlendirilmesi

2.1. Metaverse Dünyasında Marka Hakkı ve Marka Kullanımı Kullanımı ve Markanın Tescil Edildiği Nice Sınıfının Bu Kullanıma Etkileri

Bu bölümümüzde marka tescili ve kullanımlarının metaverse dünyaları açısından değerlendirilmesine yer verilecektir. Bunun yanında bu bölümümüzde hem metaverse dışarısındaki markaların metaverse platformları açısından değerlendirmeleri hem de metaverse dünyasındaki markaların gerek fiziki dünyamız açısından gerekse diğer metaverse dünyalarındaki durumları açısından değerlendirmeler yapılacaktır.

Markaların metaverse dünyasındaki geçerliliği bakımından değerlendirme yapmak için ilk olarak SMK m.4’teki marka olabilecek işaretlerde bulunması gereken özelliklere ve metaverse içerisindeki uygulamasına bakmamız gerekmektedir. Metaverse dünyaları çalışmamızın ilk kısmında da belirttiğimiz üzere fiziki dünyamızda yapılabilen eylemlerin çoğunu yapabildiğimiz dünyalar olarak tasarlanmıştır ve o misyonu taşımaktadır. Bunun yanında markaların tescilli olduğu sınıf açısından kullanımlar ve koruma kapsamları ise aşağıda ayrıntılı değerlendirilecek olmakla birlikte, markanın kullanılmış sayılması için kural olarak tescil edildiği şekilde ve marka işlevine uygun kullanılması gerekmektedir.[3] Bunun yanında Çolak’a göre marka kullanımının sınırları markanın temel fonksiyonu olan kaynak gösterme fonksiyonu dışında reklam, iletişim, yatırım, kalite ve garanti fonksiyonlarını da kapsayacak şekilde geniş tutulmalıdır.[4] Metaverse dünyalarında da istenilen görseller ve işaretler kişilerin istediği şekillerde kullanılabilmektedir. Bu sebeplerle m.4’te yer alan unsurlara sahip bir işaretin metaverse içerisinde işlevine uygun ve kaynak gösterme fonksiyonu, reklam, iletişim vb. fonksiyonlarına uygun kullanılması durumunda marka kullanılmış sayılacağı görüşündeyiz.

Markaların doğrudan metaverse dünyası için özel iş modeli geliştirmesi ve özel markalar oluşturması da pek tabi ki mümkündür. Fiziki dünya için gerçekleştirilen markalardan çok daha geniş tasarımlara ve özelliklere sahip marka türleri, metaverse özelinde tasarlanabilecektir. Zira yukarıda da belirttiğimiz gibi farklı marka türleri için m.4’teki şartların olması durumunda artık tescil mümkündür.

Marka hakkı yukarıda bahsettiğimiz gibi tescille elde edilebilmektedir. Bunun yanında bazı durumlar da birtakım marka haklarından yararlanabilmeyi sağlamaktadır. Bunlar tanınmış marka olmak ve kullanımdır.[5] Bunlardan hiçbir yolla marka korumasından yararlanamayan marka sahipleri ise haksız rekabet hükümlerine göre markalarını koruyabilecektir.[6] Bunun yanında markaların marka sahipleri tarafından mı yoksa marka sahibi olmayanlar tarafından mı kullanıldığı marka hukuku açısından farklı esaslara tabi olacaktır.

SMK m.6/3’te markanın kullanımıyla hak kazanılması sonrası itiraz üzerine marka başvurusunun reddedileceği düzenlenmiştir. Acaba “metaverse dünyasında bir markanın kullanılması bu madde uyarınca hak verecek midir?

Marka hakkının kazanılma yöntemlerinden tescil için ilk olarak marka araştırması yapılmakta ve bir tescil stratejisi oluşturulmaktadır. Bu stratejiye göre de doğru marka sınıfı için Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil başvurusu yapılmakta ve yukarıdaki bölümde anlattığımız şekilde marka tescil süreci yürümektedir. Günümüzde baktığımızda, metaverse içerisinde markalarını tanıtmak ve/veya metaverse için iş modeli yürütmek isteyen markaların, marka başvurularında bulunduğu görülmektedir.   

Marka başvurusunda da ise yukarıda açıkladığımız şekilde tescil sınıflarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Zira metaverse içerisinde kullanılacak markanın, metaverse içerisinde tescil edilebilmesi için doğru tescil sınıfında marka başvurusu yapılmalıdır. Yine garanti markası, ticaret/hizmet markası, ortak marka türlerinden hangisi için başvuru yapılacağının belirlenmesi de önemlidir.[7]

Yine bir önceki bölümde ifade ettiğimiz gibi markalar metaverse içerisinde gerek tabelalarda, gerek afişlerde, gerekse metaverse ürünlerinin üzerinde sair yerlerde markalarını sergileyebilecek ve işletmelerinin marka konumlandırmalarını gerçekleştirebileceklerdir. Burada şunu da belirtmekte fayda var ki, metaverse platformlarında bazı markalar fiziki dünyadaki markalarının satışı için hizmetlerde bulunmakta iken, bazıları ise doğrudan metaverse platformlarına özel sanal ürünler oluşturmaktadırlar. Tüm bunların yanında bazı markalar ise fiziki dünyadaki ürünlerinin metaverse üzerinde deneyimlenmesi için iş modelleri gerçekleştirmiştir.[8] Tüm bu modellerin marka hukuku açısından değerlendirmeleri de aşağıda ayrıntılı inceleyeceğimiz üzere ayrı esaslara tabi olacaktır. Tüm bu kullanımlarda markanın tescil edildiği Nice sınıfı da önem kazanacaktır.

2.1.1. Nice Sınıfları ve Markanın Tescil Edildiği Nice Sınıfının Metaverse Dünyasındaki Kullanımlara Etkileri

  Yukarıda bahsettiğimiz üzere, birçok farklı sektörden birçok marka, metaverse içerisinde ürünlerini tanıtmak, ürünlerini satarken aracılık etmek veya doğrudan ürünlerini satmak için metaverse içerisinde adım atmış, bazıları da marka başvurularında bulunmuştur.

  SMK m.11/4’e göre markaların aynı sınıfta yer almaları benzer olduklarına karine teşkil etmez. Bunun yanında Kurum incelemesinde Nice sınıfları benzerlik incelemelerinde kullanılacaktır. Zira marka sadece tescili istenen mal veya hizmet grupları açısından koruma sağlayacaktır.[9] Bunun yanında eğer marka metaverse dünyasına giriş yaptı veya giriş yapmayı düşünüyor ise doğru Nice sınıfında bir tescil gerçekleştirmediği durumlarda o tescil sınıfında başka bir kişi, aynı marka adına mutlak ve nisbi ret nedenleri çerçevesinde marka başvurusunda bulunabilecek ve asıl markanın metaverse içerisindeki faaliyetlerini engelleyebilecektir.

45 sınıfın da alt dalları mevcuttur. Bu alt dallar ana sınıfların içerisindeki alanlardır. Fiziki dünyadaki hizmetleri için marka hakkına sahip olan markalar, çoğunlukla hizmet türlerine uygun sınıflarla marka başvurularını gerçekleştirmektedirler. Metaverse dünyasına giriş yapan veya yapmayı planlayan markaların ise buna uygun başvuruları yapmaları gerekmektedir.

  Burada 2 sorunun çözülmesi gerekmektedir: Birincisi markaların fiziki dünyada kendi mal ve hizmetlerinde sahibi oldukları marka hakkının metaverse dünyasında ayrı bir tescil sınıfında tescile gerek olmadan geçerli olup olmayacağı; ikincisi ise eğer geçerli olmayacak ise metaverse dünyasında da marka haklarını korumak için hangi tescil sınıfında başvuru yapmaları gerektiğidir.

  Bu soruların cevabı için metaverse dünyasındaki ürünlerin hangi nice sınıfına dahil olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi metaverse evreni sanal bir evrendir ve metaverse içerisindeki ürünler sanal ürünlerdir. Metaverse içerisinde bir araba satışı olması durumunda dahi metaverse içerisindeki araba ürünleri şu an için gerçek bir araba yerine geçemeyecektir. Bunun yanında yukarıda belirttiğimiz gibi markalar fiziki dünyadaki ürünlerini metaverse içerisinde de satabilmektedirler.

Metaverse dünyasındaki varlıkların hukuki niteliği konusunda doğrudan bir hukuki düzenleme mevcut olmasa da kripto varlıklar hakkında ülkemizde düzenleme metaverse dünyalarını ilgilendiren bir düzenlemedir. 16 Nisan tarihli “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik”te kripto varlıklar “gayrimaddi varlık” olarak tanımlanmıştır. Marka tescil sınıfları açısından ise doğrudan bu değerlendirme yeterli olmayacağından metaverse içerisindeki ürünlerin hangi Nice sınıfları aşağıda değerlendirilecektir.

  Şu ana kadar gerek ülkemizde gerek dünyada metaverse için yapılan marka başvurularına bakıldığında en başta “9. sınıfta” yer alan “indirilebilir sanal mallar[10] (downloadable virtual goods)” olarak başvuruların yapıldığı görülmektedir. Örneğin Amerika marka otoritesine (USPTO) “American Express” markasının yaptığı 7 başvurunun 6 tanesinde “9. Sınıf” tercih edilmiştir. Yine spor ürünleri markası “Nike” markasının “97096236” seri numaralı “Just do it” işaretli başvurusunda da“indirilebilir sanal ürünler”, 35. Sınıftaki “sanal dünyada kullanım için ayakkabı, çanta, gözlük, spor ekipmanı” (Retail store services featuring virtual goods…) ve 41. Sınıftaki “sanal ortamlarda kullanılmak üzere çevrimiçi eğlence hizmetleri…” sınıflarının tercih edildiği görülmektedir.[11] “Gucci” markasının da aynı sınıflarda USPTO’ya başvuru yaptığı görülmektedir.[12]

  Bu kapsamda, metaverse içerisinde markaların korunması için Nice sınıflandırmasına göre 9. sınıf indirilebilir sanal mallar(downloadable virtual goods), 35. Sınıf sanal dünyada kullanım için sanal ürünler, ayakkabı, çanta… (Retail store services featuring virtual goods…) ve 41. sınıfeğlence hizmetleri…(Entertainment services…) mal ve hizmet sınıflarının tercih edilebileceği söylenecektir.

  Bunun yanında marka başvurusunda sınıf seçmek zorunlu olsa da mal veya hizmet alan isimleri tercihe göre de belirlenebileceğinden Türk Patent nezdinde yapılacak başvurularda da bu isimler ve bu sınıf numaraları tercih edilebilecektir.[13]

Marka tescil başvurularında dikkat edilmesi gereken diğer husus da SMK m.6/1 uyarınca aynı veya benzer mal türleri açısından aynı veya benzer marka başvurularının nisbi red hükümleri uyarınca red edileceğinden fiziki dünyadaki tescilli markaların da özellikle 35 ve 41. sınıfları kapsaması şeklindeki Kurum’un yorumu ile nisbi redde uğrayabileceğidir. Bu konuda USPTO nezdindeki “Gucci” kararı önemlidir. Gucci markası 9, 35 ve 41. markalar nezdinde marka başvurusu yapmış olsa da, Gucci’nin hali hazırdaki fiziki dünyadaki hizmetlerinin, 35. sınıfı da kapsadığı iddiasıyla itiraz sonucu, USPTO bu başvuruyu 35. sınıf açısından reddetmiştir. USPTO, Gucci’nin hâlihazırdaki tescil sınıfı olan “perakende mağaza hizmetleri”nin dijital mal ve hizmetleri de kapsayacağını yorumlamıştır.[14]

2.2. Metaverse Dünyasında Marka Kategorileri ve Marka Olabilecek İşaretlerin Değerlendirilmesi

              2.2.1. Marka Kategorileri ve Metaverse

Farklı kategorilerde tescil edilen markalar marka çeşidine uygun alanlarda kullanılmak üzere metaverse dünyalarında da yer alabilecektir. Örneğin garanti markaları hizmetleri ile ilgili olacak şekilde metaverse dünyalarında da yer alabilecektir.[15] Bu anlamda örneğin Uluslararası Yün Birliği’ne ait “WOOLMARK”markası ürünlerinin satışını metaverse içerisinde yapmak amacıyla bu işaretle yer alabilecek ve ürünlerini tanıtabilecektir. Bir ortak marka da metaverse içerisinde temsil edilebilecektir. Yine ferdi bir marka olan “Adidas” markası da metaverse içerisinde yer alabilecektir. Tabi ki markaların metaverse dünyalarında yer alması, tescil edildiği mal ve hizmetlerde kullanılmalarına bağlıdır. Zira SMK m.9 gereğince tescil edilen mal ve hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan markalar iptal edilecektir.[16]

“Tanınmış markaların” metaverse içerisinde kullanımı değerlendirildiğinde ise tanınmış markaların SMK m.6/4 ve 6/5 bakımından nisbi red engellerinde yer aldığından bu başlığımızda metaverse dünyasında tanınmış bir markanın tanınmış marka kategorisinde yer alıp alamayacağı değerlendirilecektir. Tanınmış markalar, tescilin yapıldığı ülkede aynı veya benzer mallar için bilinirliğin yüksek olduğu marka türleridir. Bu anlamda sadece metaverse içerisinde kullanılan bir markanın tanınmış marka kriterlerini[17] taşıması halinde tanınmış marka korumasından faydalanacağını söyleyebiliriz.

Markanın ülkesel açıdan kullanılması bakımından değerlendirmelerimize ise yukarıda “marka korumasının coğrafi sınırı” bölümümüzde yer vermiştik. Buna göre dikkat edilmesi gerekilen nokta bu dünyalardaki kullanımların hangi ülkeleri hedeflediğinin ve ticari etkinin nerede gerçekleştiğinin belirlenmesidir. Somut olaya göre değerlendirmeler yapılarak kullanımın ticari etki yaptığı ülke tespit edilecektir.[18] Ayrıca metaverse dünyalarında yer alan markaların hangi tescil sınıfında yer alması gerektiği ve metaverse içerisindeki markaların hangi sınıfa dahil olduğunu değerlendirmeleri, tanınmış marka koruması için de önem arz edecektir.

2.2.2. Marka Olabilecek İşaretlerin Metaverse Dünyaları Açısından Değerlendirilmesi

Metaverse teknolojisi üzerinde harfler, sözcükler, rakamlar, resimler ve hatta 3 boyutlu işaretler olmak üzere çoğu işaretin kullanılabilmesine imkan vermektedir. Bu anlamda açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaret”(SMK m.4)  metaverse dünyalarında da kullanılabilecek ve marka başvurularına konu olabilecektir. Metaverse içerisindeki mağaza tabelalarında ve sair tabelalarda işaret kullanımları gerçekleşebilmektedir. Bunun yanında doğrudan avatar isimlerinin de SMK m.7/3-d uyarınca marka olarak kullanılabileceği kanaatindeyiz.[19] Yine metaverse dünyaları şekillerin, renklerin ve üç boyutlu cisimlerin rahatlıkla kullanılabilmesine de uygun teknolojiye sahiptir.

Fiziki dünyamızda üç boyutlu şekillerin marka olarak tescili konusunda başvuracağımız mevzuat “SMK’nın Uygulanmasına Dair Yönetmelik”tir. Yönetmelik’in 7/3. maddesine göre ise, koruma konusunun açıkça belli olacağı ve markanın tek yönden veya birkaç yönden görünümünü içerecek şekilde (en fazla 6 farklı açı) gösterimlerinin Kurum’a sunulması gerekmektedir. Bu kapsamda bu markalar da, 3 boyutunu doğru aktaracak şekilde metaverse dünyasında gösterildiği haliyle, diğer şartların da sağlanması durumunda kullanılmış sayılacak ve marka sahibi marka sahipliğinden doğan haklarını burada da kullanabilecektir.

“Renkler” ve “sesler” de marka olarak tescil edilebilecek olup, şartların sağlanması durumunda metaverse dünyasında da bu markalar kullanılabilecek ve marka sahibi haklarını kullanabilecektir. Metaverse içerisinde de seslerin dinlenmesi ve saklanmasına elverişli bir ortam mevcuttur. Bu bilgiler ışığında ses markalarının da rahatlıkla metaverse içerisinde, hatta ki fiziki dünyamızdan daha kolay bir şekilde kullanılmasının mümkün olduğu söylenebilecektir.

“Kokular ve tatlar”da sicilde kesin olarak gösterilebildiği halde marka olarak tescil edilebilecek olsa da Türk hukukunda bu markalar kesin gösterilebilir olarak kabul edilmemektedir[20]. Bunun yanında USPTO ise Play-Doh kararında kokunun tescil edilebileceği görüşünü vermiştir.[21] [22]  Tadı uzağa ileten teknolojinin prototipleri üretilmiş olsa da sicilde kesin gösterilebilir olma açısından şu an için Ülkemizde tescili mümkün gözükmemektedir.[23]

SMK’daki “her tür işaret” belirtmesi ile hareket markalarının tescil edilebileceği de kabul edilmelidir. SMKY’de hareket markalarının nasıl gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna göre hareket markalarının görüntü dizisi hareketsiz veya hareketli olarak Kuruma sunulması gerekmektedir.[24] Metaverse dünyalarında da hareket markalarının kullanılabileceği açıktır.

            4. Mutlak ve Nisbî Red Nedenlerinin Metaverse Açısından İncelenmesi

              4.1.Mutlak Red Nedenleri

              4.1.1. Genel Olarak Mutlak Red Nedenleri

Markanın doğuştan ayırt edici niteliğe sahip olması ve dolayısıyla tescil edilebilir olması mutlak tescil engellerini aşması anlamına gelmektedir. Bunun yanında bu şartlar taşınsa da hukuken korunan başka bir marka veya hakka yakın olması nedeni ile tescil edilemeyebilecektir. Bu husus ise nisbi ret nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.[25]

Mutlak tescil engelleri Kurum tarafından re’sen incelenmektedir. Şayet bu engeller mevcutsa marka tescil edilememektedir.[26]Mutlak ret nedenleri, SMK m.5’te düzenlenmiş olup aşağıda ayrıntılı şekilde incelenecektir.

Başvurusu yapılan markaların SMK m.4. teki marka olabilecek işaretlerden birisi olmaması mutlak red nedeni olarak sayılmıştır. (SMK m.5/1-a) Kanunumuz bu bentte soyut ayırt edicilik unsurunu marka olmak için asli unsurlardan birisi saymıştır. Bu anlamda bu bent uyarınca “marka tanımına uymayan, uygulandıkları mal veya hizmet ne olursa olsun rakiplerinden ayırt edilemeyen ve sicilde açık, kesin ve net şekilde temsil edilemeyen işaretlerin mutlak ret sebeplerine göre red edileceği belirtilmiştir.[27]

Marka başvurusunda ayırt edici niteliği olmayan işaretlerin kulllanılması da mutlak red nedenidir.(SMK m.5/1-b) Bu anlamda “tescilin kapsadığı mal veya hizmetler açısından hiçbir ayırt ediciliği bulunmayan“ işaretler mutlak ret sebeplerine göre tescil edilmeyecektir.[28] [29]    “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler” mutlak red nedeninin yanında aynı zamanda m.25/f.1 gereği hükümsüzlük sebebi sayılmıştır.(SMK m.5/1-c) Marka hukukunda tanımlayıcı işaret kavramı ile ilgili çevrelerin gözünde uygulandığı ürünün özelliklerini yansıtan, bunları betimleyen ibareler kastedilmektedir. Bu esaslara göre 3 önemli ret sebebi mevcuttur: Ayırt edici karakter eksikliği, işaretin herkesin tasarrufuna açık tutulmasındaki üstün kamu menfaati ve tüketici hafızasındaki yer edemeyecek derecede zayıflıklar.[30] Kanunda yer alan sayım da sınırlayıcı olmayıp algılanan veya algılanabilecek özellikler burada sayılacaktır.[31]

“Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer” işaretlerin tescili “ç” bendi gereği mutlak red nedenleri arasında düzenlenmiş olup, benzer bir düzenleme de SMK m. 6/1 gereği nisbi ret nedenidir. Bu yasak “hak sahibinin tekliği” ve “önce gerçekleştirilen tescilin menfaatini” korumaktadır. Doktrinde bu maddenin karıştırılma ihtimalini de düzenlediğini ve“aynı veya benzer” şeklinde de anlaşılabileceğini belirtenler olduğu gibi,[32] bu madde uyarınca “aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer” ifadesinden karıştırılma tehlikesinden daha üstün bir iltibasın gerektiği de savunulmaktadır.[33]

“Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler”de tekelliği önlemesi ve herkes tarafından kullanılabilirliği sağlama açısından mutlak tescil engellerindendir.[34] Örneğin “mobilyacı” isminde bir marka tescil edilemeyecektir. Bu yasağın değerlendirilmesinde ilgili çevrenin algı ve dikkati ile yabancı dil bilgisinin yanı sıra, işaretin kullanılış biçimi, amacı, bilinirliği, ürün ile özdeşleşmesi hususları dikkate alınmaktadır.[35]

İşaret, malın doğasının zorladığı şekilden ya da nitelikten ibaretse, malda elde edilen teknik şekil veya nitelik ise veya mala önemli değer veren şekil veya özelliği ifade ediyor ise tescil edilemeyecektir.(SMK m.5/1-e) İşaret için yapılan başvuru Kurum tarafından ret edilecektir. Örneğin “otomobil lastiği” veya “fotoğraf makinesi” işareti, o malın işlevi ile ilgilidir ve bu maddedeki sebeplere örnektir.[36] Yine mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretlerin tescili de Kanun’umuzca yasaklanmıştır.(SMK m.5/1-f) Bu anlamda yanıltma ihtimalinin olması yeterli olup, halkı yanıltmasının gerçekleşmesi gerekmemektedir.[37]

Paris Sözleşmesi’nin ikinci mükerrer altıncı maddesine göre de “birlik ülkelerine ait bayrakların, armaların, diğer Devlet amblemlerinin, bu ülkelere kabul edilmiş resmi kontrol ve teminatı belirten resmi işaretler ve ayar damgalarının ve hanedan armacılığı anlamında taklitlerinin” marka olarak tescili Kanun’umuzca mutlak ret nedenleri arasında yer almıştır. Yine “bu madde kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler”de mutlak ret nedenleri arasındadır. Görüldüğü üzere ikici mükerrer altıncı madde kapsamında yer almayan bazı işaretler de mutlak ret nedenleri arasındadır. Bu anlamda özellikle bazı dini ve milli değerlerimizin marka olarak kullanılması korunmuştur.

Tüm bunların yanında toplumumuzun en önemli değeri olan dini değerlerimizi içeren işaretlerin, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretlerin; tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler de tescil edilemeyeceklerdir. (SMK m.5/1-h ve i) Ülkemizde yaşayan yurttaşlarımızın sahip olduğu genel değerler ve kamu düzenimizin sağlanmasına aykırı işaretler de mutlak ret nedenleri arasında sayılmıştır.[38] Ayrıca halkın bir kısmı için bile iftira ve kırıcılık içeren markalar da tescil edilemezler. Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık markanın kendisinden değil de kullanılacağı ticari faaliyetten doğuyorsa tescil başvurusu yine reddedilmelidir.[39] SMK’a SMK m.5/1-i’e göre coğrafi işaretler, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işaretlerdir. Coğrafi işaretler, özelliklerine göre menşe adı veya mahreç işareti olarak tescil edilir.[40]

              4.1.2. Metaverse Dünyaları Açısından Mutlak Red Nedenleri

  Metaverse dışarısındaki markalardan m.5’e göre tescil edilebilen markalar SMK m.7 kapsamında[41] metaverse dünyalarında da kullanılabilecek olup, SMK m.5 uyarınca metaverse dünyaları açısından özellik arz eden hususlar bu başlığımızda değerlendirilecektir. İnceleme yapılırken hem metaverse dışarısındaki markaların metaverse dünyasına yönelik marka başvurularına etkisi hem de metaverse içerisindeki markaların fiziki dünyadaki marka başvurularına etkisi değerlendirilecektir.

  İlk olarak marka başvurularında “Metaverse” kelimesinin kendisinin kullanılmasının mutlak red ile karşılaşacağını düşünmekteyiz. Zira bunları konu alan marka tescil başvuruları ayırt edici karakter eksikliği, işaretin kendi tasarrufuna açık tutulmasındaki üstün kamu yararı ve tanımlayıcı işaretin tüketici hafızasında yer edinmesi zayıflığı nedenlerinden dolayı reddedilecektir.[42] Bunun yanında madde metninde “aynı veya benzer mal veya hizmet türleri” ifadesi de kullanılmadığından, genel bir ifade ile “ticaret alanında” ifadesi kullanıldığından dolayı, tüm mal ve hizmet türlerini kapsadığı söylenebilecektir. Madde metninde bir sınırlama yapılmamasından dolayı metaverse içerisindeki ürünler hakkında bu tür bir ifadeyi esas unsur olarak içeren işaretler de mutlak tescil engeli ile karşılaşacaktır. Aynı şekilde metaverse içerisinde markasını konumlandırmak için metaverse dünyasına özgü meslekleri içeren işaretler de mutlak tescil engelleri ile karşılacaktır (SMK m.5/1-d) Örneğin “sanal dünya” veya “metaverse uzmanı” gibi işaretler günümüzde meslek grubunu ifade etmektedir.

Burada dikkat edilmesi gerekilen diğer nokta metaverse içerisinde yukarıda bahsettiğimiz sınıflarda markasını tescil ettirmek isteyen kişilerin daha önce aynı veya benzer mal veya hizmet türünde aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin tescili veya önceki tarihli tescili ile karşılaşmaları durumunda mutlak ret ile karşılacaklarıdır. Örneğin daha önce “sanal ortamlarda kullanılmak üzere çevrimiçi eğlence hizmetleri” (41. sınıf) için tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir işaretin olması durumunda metaverse için bu işaret ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri işaretin başvurusu mutlak ret nedenleri çerçevesinde reddedilecektir.

Yine Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler. de (e) bendi uyarınca reddedileceğinden “NFT, blokzincir, merkeziyetsiz”gibi isimlerle yapılan marka başvuruları da mutlak ret nedenleri kapsamında ret edilecektir.

Beşinci maddenin ikinci fıkrasında ayırt edici nitelik kazanan işaretlerin (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilmeyeceği belirtilmiştir. Acaba burada yer alan ayırt edici nitelik, metaverse dünyası içerisinde mevcut ayırt edicilikleri de kapsamakta mıdır? Madde metninde başvuruya konu mal ve hizmetler açısından kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanması belirtilmiştir. Bir işaretin ayırt ediciliğinin belirlenmesinde karıştırma ihtimali değerlendirmesinde olduğu gibi, ilgili mal ve/veya hizmete yapılan referans ile toplumun ilgili kesimindeki bir kişinin eğer dava konusu mal günlük yaşamda sıkça kullanılan bir mal ise halktan dikkatli, tedbirli tüketicinin makul beklenti ve algısı dikkate alınacaktır. Ayırt edici olmayan bir markanın kullanım yoluyla ayırt edici hale gelebilmesi için en başta belirli yoğunlukta ve belirli süre kullanılmış olması ve bu uzun süreli, yoğun kullanım sonucunda ilgili olduğu sektördeki mal veya hizmet ile özdeşleşmiş olmalıdır. Bu durum tüketicilerin artık o işaret isminden o mal veya hizmetin veya coğrafi yerin adınıdeğil, bir işletmenin markasını algılaması ile gerçekleşmiş sayılacaktır.[43] Metaverse dünyalarına yönelik marka başvurularında da aynı mal ve hizmetler için başvuru olacağından, bu maddenin metaverse içerisindeki ayırt edici nitelikler için de geçerli olacağını düşünmekteyiz. Örneğin bir “pixel” markası, metaverse içerisinde ayırt edici hale geldi ise, 2. fıkra hükmü uygulanacaktır. Yine benzer şekilde örneğin metaverse içerisinde “meta ürün” ismindeki bir işaretin ayırt edici nitelik kazanması mutlak red sebebi olacaktır.

              4.2. Nisbi Red Nedenleri

4.2.1. Genel Olarak Nisbi Red Nedenleri

Nisbi ret nedenleri SMK m.6’da düzenlenmiştir. Bu red nedenleri de aynı zamanda hükümsüzlük nedeni olup itiraz üzerine incelenirler ve re’sen dikkate alınmazlar.[44]

SMK m.6/1’e göre karıştırılma ihtimaline yol açan benzer markalar itiraz üzerine reddedilecektir. Buna göre “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş ya da önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği ve kapsadığı mal ya da hizmetlerin aynılığı veya benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş ya da önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”

Karıştırılma ihtimali sadece bir tescil engeli olmayıp aynı zamanda SMK m.29 uyarınca marka hakkına tecavüzdür.[45] Karıştırılma tehlikesi ortalama tüketicilerin karşılaştırılan işaretler arasında bağlantı kurması olarak belirtilebilir.[46] TPMK Marka İnceleme Kılavuzu’nda karıştırılma tehlikesinin kriterleri markaların benzerlik derecesi, önceki markanın ayırt edicilik gücü, tanınmışlığın derecesi, mal veya hizmetler hakkında tüketicilerdeki bilinç ve dikkat düzeyi olarak belirlenmiştir.[47] Şunu da belirtmek gerekir ki karıştırılma ihtimali halk nezdinde olmalıdır.[48] Tüketiciler markaya bütünsel bir bakış açısı ile baktıklarından karıştırılma ihtimali açısından da bütünsel bir bakış açısıyla inceleme gerekmektedir..[49] Tüm bunların yanında karıştırılma ihtimaline kıstas olacak “karşılıklı bağımlılık prensibi’nden” de bahsetmek gerekmektedir. Bu prensip uyarınca, işaretin benzerliği ile mal veya hizmetin benzerliği birlikte değerlendirilecek ve birbirini dengeleyecektir.[50] Yani işaretlerin birbirinden uzak olması durumunda mal veya hizmetlerin benzerliğinin artması karıştırılma ihtimalini doğurabilecek veya tam tersi şekilde de karıştırılma ihtimali doğabilecektir.

  Karıştırılma ihtimalinin oluşumuna yönelik 3 yaklaşım mevcut olup, bu yaklaşımlar metaverse dünyası ile fiziki dünyalar arasındaki mallar arasında karıştırılma ihtimalini doğurabileceğine yönelik değerlendirmeler açısından da önem arz etmektedir. Bu yaklaşımlar şunlardır[51]: Hedef kitlenin markaların aynı işletmeye sahip olduğunu düşünmelerini konu edinen “dar anlamda karıştırılma ihtimali”, marka sahibinin işarette küçük değişiklikler gerçekleştirdiğinin algılandığı “dolaylı karıştırılma ihtimali” ve tescilli marka ile markaya tecavüz eden taraf tarafından kullanılan işaretler arasında bağlantı olma ihtimalini düşüncesini ortaya çıkarabilecek “geniş anlamda karıştırılma ihtimali.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bir kararında “tescilli marka ile kullanılan işaret arasında görsel ve sesçil (fonetik) yönden benzerlik bulunmasa, hatta genel görünüş açısından ayniyet veya benzerlik bulunmasa dahi, halk arasında bunlar arasında herhangi bir şekilde bir bağlantı bulunuyorsa karıştırılma ihtimalinin mevcudiyeti kabul olunacaktır.[52]” şeklinde belirterek halk arasında bağlantı bulunmasını yeterli görmüştür.

Ticari vekil veya temsilcisinin izinsiz olarak markayı kendi adına tescil ettirmesi de  nisbi ret nedeni olarak düzenlenmiştir. (SMK m. 6/2) Markanın ticari vekili veya temsilcisinin, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini temsil ettiği kişiler adına değil, kendi adına, haklı sebep olmadan tescil için başvurması durumunda başvuru itiraz üzerine red edilecektir. Aynı zamanda bu durum bir hükümsüzlük nedenidir.[53] Burada ticari vekil ve ticari temsilci kavramları da geniş yorumlanmalıdır.[54]

Bunun yanında başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden önce tescilsiz marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmiş ise bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilecektir (SMK m.6/3). Buna göre bir markayı ihdas ve istimal eden kimse o markanın gerçek sahibidir ve açıklayıcı etkiye sahip olan tescile karşı üstün ve öncelikli hakka sahiptir.[55] Aynı zamanda gerçek hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlük kararı verilebilmesi için, marka sahibinin mutlaka Türkiye’de bulunması ve Türkiye’de satış yapması da gerekmemektedir. Zira Paris Sözleşmesi 8. Maddesinde sözleşmeye taraf ülkelerde tescilli ticaret ünvanlarının, Türkiye’de tescilsiz olsa bile korunmasını gerektirmektedir.[56]

Madde metnindeki “ticaret sırasındaki kullanılan başka bir işaret”ten anlaşılması gereken haksız rekabet hükümleri dışarısında korunan “ticari işletme adı, tescilsiz ticaret unvanı” gibi işaretleri kapsamaktadır. Bunun yanında SMK m.6/3 kapsamında koruma için hak elde edilmesi de gerekmekte olup, hak elde etme için de tanınmış hale gelme gerekli olmayıp bilinir olma yeterlidir.[57]

SMK m.6/4’e ve ve m.6/5’e göre tanınmış markaların tescili aynı zamanda nisbi red engeli olarak karşımıza çıkmaktadır.[58] [59] Madde 6/4 tanınmış markayı aynı veya benzer mal ve hizmetler bakımından korurken m.6/5 farklı mal ve hizmetler yönünden korumaktadır.[60] Buna göre madde metinleri şu şekildedir:

SMK m.6/4 Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi[61] bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.”

SMK m.6/5: “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.

Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de tanınmış markalar için şu şekilde tanımlamıştır[62]:  “bir şahsa veya teşebbüse sıkı şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak tarif etmek mümkündür.”

Tanınmış markaların farklı mallar için de korunabilmesi için “tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği” ihtimallerinin birisinin gerçekleşmesi gerekmektedir.[63] SMK m.6/4’ün atıf yaptığı Paris Sözleşmesi uyarınca ise aynı veya benzer mal ve hizmetlerde koruma sağlanacaktır.

(Paris Sözleşmesi Anlamında tanınmışlık – Arzu Oğuz – Yasaman Makaleler / Pelin Hoca Selçuk Hukuk Makale kaynakları.)

  SMK m.6/6 gereği başkasına ait isim, fotoğraf, telif hakkı veya sınai mülkiyet hakkı da nisbi tescil engelidir. Buna göre tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde hak sahibinin itirazı üzerine marka başvurusu reddedilir. Altıncı fıkra açısından belirtmek gerekir ki toplumda yer edinmiş bazı isimlerin bu fıkra kapsamında reddedilecektir.[64] Yine başkasına ait telif hakkı açısından da benzer değerlendirmenin yapılabileceğini düşünmekteyiz. Zira her marka başvurusunda toplumdaki tüm telif haklarının incelenmesi ve dikkate alınması mümkün değildir. Yine ünlü veya ayırt edici hale gelmiş telif hakları açısından uygulanabileceği söylenebilecektir.[65]

            SMK’da nisbi red nedeni olarak düzenlenen başvuru türlerinden birisi de kötüniyetli marka başvurularıdır. 556 sayılı KHK döneminde kötüniyet hükümsüzlük sebebi iken SMK’da itiraz sebebi olarak düzenlenmiştir.[66] Bu ret sebebi kaynağını TMK m.2[67] çerçevesindeki dürüstlük kuralından almış olup, kötüniyetin her olayın koşullarına göre özel olarak incelenmesi gerekmektedir.[68] Türk Patent ve Marka Kurumu’na göre kötüniyet, “bilerek veya haksız avantaj kazanmak ya da başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul görmüş ahlaki ve ticari ilkelerin dışında davranan kişilerin durumu” olarak tanımlanmıştır.[69] Marka başvurusunun kötüniyetli olması genellikle bir başkasının marka itibarından faydalanma şeklinde tezahür etmektedir[70]

SMK m.6’nın 7 ve 8. Fıkralarında ise kullanmama veya yenilenmeme sebebi ile marka korumasının sona ermesi sonrası, belli süreler içerisinde eski marka tescil sahiplerinin itirazı ile yeni başvuruların redde uğrayacağı belirtilmiştir. Buna göre;

“Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.

Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.“

Garanti markası veya ortak marka için tanınan imkan daha kısıtlı koşullarla olmak üzere diğer markalar için de benimsenmiştir.[71] SMK m.6/8’e göre Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.” SMK’nın 23. maddesi ise şu şekildedir: Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler hâlinde yenilenir. Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. ” Ortak veya garanti markasında yenileme süresinin sonunda 3 yıl içerisine itiraz imkanı varken, diğer markalarda bu süre 2 yıldır. Markası yenilenmeyen marka sahibinin başvuruya itiraz edebilmesi için iki yıllık süre içerisinde markasını kullanmış olması gerekmektedir.[72]

            Marka başvurusunun yukarıdaki esaslar dâhilinde incelenmesi sonrası, marka sicile kaydedilecektir. SMK m.22/1’e göre başvurusu eksiksiz gerçekleşmiş veya eksiklik varsa giderilmiş, 16. Madde uyarınca incelenmiş, yayımlanmış, hakkında itiraz yapılmış veya itiraz sonrası olumlu sonuçlanmış ve tüm evrakları tamamlanarak süreci tamamlanmış marka başvuruları, sicile kaydedilecek ve bültende yayınlanacaktır.[73]

4.2.2. Metaverse Dünyası Açısından Nisbi Red Nedenleri

Nisbi red nedenlerinin markaların odak noktası haline gelen metaverse dünyaları açısından da birçok etkileri mevcuttur. Zira metaverse dünyaları bir yandan sanal dünya iken diğer yandan da gerek ticari gerek sosyal açıdan fiziki dünyanın alternatifi olmayı misyon edinen platformlardır. Bu başlığımızda da nisbi red nedenleri hem metaverse dünyalarına yönelik başvurular açısından hem de metaverse içerisindeki markaların metaverse dünyası dışarısındaki markalara etkisi açısından değerlendirmeler birlikte yapılacaktır.

Nisbi red nedenlerinden önceki tarihli tescil veya başvurusu yapılan marka ile karıştırılma ihtimali açısından fiziki dünyada kullanılmak üzere başvurusu yapılmış ve metaverse dünyası için tescil edilmiş ve kullanılan markalar arasında değerlendirme yapıldığında ilk olarak tescil başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliğinin olması ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı veya benzerliğinin birlikte arandığı görülecektir. Bu sebeple metaverse dünyaları içerisindeki markalarla fiziki dünyada başvurusu yapılmış işaretin karıştırılma ihtimali de aynı veya benzer mallar için söz konusu olacaktır. Bunun sonucu olarak da örneğin “indirilebilir sanal mallar” sınıfında metaverse dünyasına özel “gözlük” aksesuarları satan tanınmış marka sınıfında olmayan bir marka ile aynı veya benzer olan bir işaretin fiziki dünya için marka sınıfları açısından başvurusu yapıldığında karıştırılma tehlikesi kapsamında nisbi red şartları oluşmayacaktır. Zira metaverse içerisindeki gayrimaddi mallar ile fiziki dünyadaki mallar aynı veya benzer olarak değerlendirilemeyecektir.

Bunun yanında “Z” markasının metaverse içerisinde fiziki ürünlerini satarak elektronik ticaret gerçekleştirmek için 35. sınıfta bir tescil yapılmış ise fiziki dünyada da aynı veya benzer bir işaret ile gözlük satışı için gerçekleştirilen başvurular nisbi red nedenleri ile reddedileceği görüşündeyiz.  Zira bu durumda karıştırılma ihtimali doğacaktır.(Pelin hocaya tekrar sorulacak.)

            Metaverse içerisindeki bir marka ile karıştırılma ihtimalinin gerçekleşme ihtimali fiziki dünyadaki markalarla karıştırılma ihtimalinden daha düşük olsa da mümkün olduğunu düşünmekteyiz. Burada da yine mal veya hizmetlerin aynı veya benzer olması aranacaktır. Metaverse içerisinde sanal ürün satan markalar açısından fiziki dünyada sonradan marka başvurusu yapılması durumları ile sık karşılaşılmasa da, yine metaverse içerisindeki ürünlerin fiziki dünyada satılması için marka başvurusu gerçekleştirilmesi durumunda karıştırılma ihtimalinin doğacağını söyleyebiliriz. Mal markalarının yanında hizmet markaları için de karıştırılma ihtimali doğacaktır. Örneğin metaverse içerisinde hizmette bulunmak için “DP” ismi ile başvuruda bulunan bir dijital pazarlama şirketi ile aynı veya benzer işaretle fiziki dünyada hizmette bulunmak için gerçekleştirilen marka başvurusu da karıştırılma tehlikesinin oluşacağından SMK m.6/1’e göre itiraz üzerine nisbi red ile karşılaşacaktır.

Tüm bunların yanında, yukarıda “Tescil Sınıfı” başlığında belirttiğimiz üzere, bir şirketin fiziki dünyada kullanmak için tescil ettirdiği bir marka, bazı sınıflar açısından metaverse dünyasında reddedilebilecektir. Bu konuda yukarıdaki USPTO Gucci Kararı’ndan bahsetmiş idik.[74]

SMK m.6/3’ten doğan kullanımla kazanmada ilk olarak metaverse dünyasındaki kullanımın da kullanım sayılıp sayılmayacağı akla gelmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir mi markanın kullanılması ticari faaliyetlerde kullanılmasıdır.[75] Aynı zamanda markanın kullanılmasını düzenleyen SMK m.9’a göre de “Türkiye’de ciddi biçimde” kullanım arandığından, burada da Türkiye’de ciddi biçimde kullanım aranacaktır. Tüm bunların yanında Kanun’umuz nelerin kullanım olacağı[76], kullanım yöntemi ve platformu konusunda düzenleme yapmadığından metaverse dünyalarında gerçekleşen kullanımlar da diğer şartları sağladığı takdirde geçerli bir kullanım olacaktır. Türkiye’de kullanımın hangi şartlarda gerçekleşeceği açısından İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2008 tarihli kararı önem taşımaktadır.[77] Karara konu olayda 2001 yılına kadar Türkiye’de de yayın yapan bir kanalın, 2001 yılından sonra Ülkemizde karasal yayını kesmesi ve bu durumunda Türkiye’de kullanım olup olmadığının tespiti ile ilgilidir. Davalı 2001 yılında Türkiye’de yayın olmasa da internet ortamında o kanalın yayınları mevcut olduğundan Türkiye’de kullanımın gerçekleştiğini iddia etmiştir. Mahkeme de aynı kanaate vararak Türkiye’de kullanım için üretimin Türkiye’de olması zorunlu değildir. Bu kapsamda Mahkeme’ye göre Türkiye’de kanalın izlenebilmesi Türkiye’de kullanım için yeterlidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de bu kararı 2011 tarihinde onamıştır.[78] Biz de bu kararın metaverse dünyaları açısından uygulanabileceğini ve diğer şartların gerçekleşmesi halinde metaverse dünyalarına Ülkemizden giriş yapılmasının Türkiye’de kullanım olacağı kanaatindeyiz. Bu sebeplerle metaverse dünyasında kullanılarak hak elde edilen bir marka veya ticaret alanında kullanılan işaret de SMK m.6/3 uyarınca nisbi red engeline tabi olacaktır.

Tanınmış markalar açısından yukarıda açıkladığımız üzere Paris Sözleşmesi uyarınca gerçekleşen düzenleme aynı veya benzer mal türleri için nisbi tescil engeli olarak karşımızda iken, 5. fıkra uyarınca sağlanan şartların mevcut olması halinde ise aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlere ilişkin başvuru olması farketmeyecektir.

Dördüncü fıkra kapsamında tescilin yapıldığı ülkede aynı veya benzer mallar için iyi şekilde tanınması gereklidir. Zira tanınmış markanın düzenlendiği SMK m.6/4, Paris Sözleşmesi 6 mükerrer 1. maddeye atıf yapmıştır. Buna göre tescilin yapıldığı ülkede aynı veya benzer mallar için iyi tanınması gerekmektedir. [79] Bu anlamda ülkemizdeki bir tanınmış markanın metaverse içerisinde kullanılması durumunda tanınmış marka korumasından mevzuatımızdaki marka koruması şartlarını da taşıması halinde yararlanabileceğini söyleyebiliriz. Markanın ülkesel açıdan kullanılması bakımından değerlendirmelerimize ise yukarıda “marka korumasının coğrafi sınırı” bölümümüzde yer vermiştik. Buna göre dikkat edilmesi gerekilen nokta bu dünyalardaki kullanımların hangi ülkeleri hedeflediğinin ve ticari etkinin nerede gerçekleştiğinin belirlenmesidir. Somut olaya göre değerlendirmeler yapılarak kullanımın ticari etki yaptığı ülke tespit edilebilecektir.[80] Ayrıca gerek SMK gerekse Paris Sözleşmesi uyarınca, tanınmış markanın aynı veya benzer mallar için geçerli olduğunu tekrar hatırlatmak gerekmektedir. Zira metaverse dünyalarında yer alan markaların hangi tescil sınıfında yer alması gerektiği ve metaverse içerisindeki markaların hangi sınıfa dahil olduğu değerlendirmeleri tanınmış marka koruması için de önem arz edecektir. Örneğin “haber ajansı hizmetleri”(38. Sınıf) sınıfında tanınmış bir markanın metaverse içerisinde faaliyette bulunmak için “reklamcılık faaliyetleri” alanında 35. sınıf için yapılmış tescil başvuruları, itiraz üzerine reddedilecektir.

Aynı şekilde bir metaverse platformu içerisinde tanınmış hale gelerek tescil konusu ülkede de tanınmış hale gelen markalar hakkında yapılan aynı veya benzer işaretler, aynı veya benzer mal veya hizmet türleri için itiraz üzerine reddedilecektir.

Beşinci fıkra uyarınca metaverse dünyasında tanınmış bir markanın tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ihtimallerinin birisinin yer alması durumunda nisbi red engelinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin değerlendirilmesi durumunda ise yine belirtmek gerekir ki sadece metaverse dünyasında kullanılsa da Türkiye’de tanınmış marka kriterlerini sağlayan bir [p1] marka tanınmış marka olarak değerlendirileceğinden nisbi red engeline takılacaktır. Zira tanınmışlığın hangi platformda gerçekleştiği farketmeksizin Türkiye’de tanınmış bir marka hizmet veya mal sınıfı farketmeksizin nisbi red gerçekleşecektir. Metaverse içerisinde faaliyette bulunmak üzere marka oluşturulması durumlarında da tanınmış marka kriterine ve bu şartlardan birisinin oluşma ihtimalinin olup olmadığına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Yine benzer şekilde daha önce de belirttiğimiz üzere, metaverse içerisinde tanınmış bir marka haline gelen marka hakkında fıkradaki şartları içerecek şekilde fiziki dünyada veya diğer metaverse platformlarında iş modeli gerçekleştirmek için yapılan başvurular itiraz üzerine reddedilecektir.

Tüm bunların yanında altıncı fıkra kapsamında bir avatarın metaverse içerisinde çekilmiş bir fotoğrafının fiziki dünyada marka tesciline konu olup olamayacağı değerlendirildiğinde ise kişinin telif haklarına girecek bir avatarın altıncı fıkra kapsamında nisbi red engeli içerisinde sayılacağı söylenecektir. Zira avatarlar kişinin doğrudan fotoğrafı olmasa da kişilerin belli oranda hususiyetlerini taşıyan ve kişileri temsil eden grafiklerdir. Yine avatar isimleri de kişilerin hem gerçek isimleri, hem ticaret ünvanları hem de fikri mülkiyet hakları olabileceğinden yine nisbi red kapsamında reddedilebileceklerdir.

Nisbi red nedenlerinden kötüniyet[81] açısından ise bir markanın itibarından faydalanarak metaverse dünyasında yer edinme niyetinin kötüniyet teşkil edip etmediği sorusu sorulabilir. Bu sorunun cevabını verebilmek için en başta kötüniyeti tespit etmek gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu m.2’de dürüstlük kuralı ve m.3’te iyiniyet düzenlenmiştir. Kötüniyet dürüstlük kuralına aykırı davranma ve iyiniyetli olmama olarak belirtilebilebilecektir.[82] Yine yargı uygulamalarına baktığımızda da marka sahibinin ticarette kullandığı markasının aynısının veya benzerinin, marka sahibi olunmamasına rağmen markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği durumlarda kullanılmasının kötüniyet olarak yer aldığıgörülmektedir.[83]  Tekinalp de kötüniyetin geniş yorumlanıp, gerçekte kullanmayıp, yedekleme veya marka ticareti amacıyla veya şantaj amacıyla markanın tescil başvurusunun kötüniyet olarak algılanması gerektiğini belirtmektedir.[84]

  Tüm bu değerlendirmeler ışığında fiziki dünyamızdaki bir markanın marka değerinden ve bilinirliğinden faydalanmak amacıyla, metaverse dünyası için tescil başvurusu yapılmasının kötüniyet teşkil edeceğinin söyleneceği kanaatindeyiz. Marka sahipleri bu başvurulara itiraz edebileceklerdir. Bunun yanında fiziki dünyada yer alan bir markanın itibarından metaverse içerisinde faydalanmanın yanında metaverse içerisinde marka itibarı yüksek bir markanın itibarından fiziki dünyada yararlanmak da kötüniyet teşkil edecektir. Örneğin metaverse içerisinde eğlence hizmetleri sunan bir işletmenin markasının itibarından faydalanmak için veya o markanın fiziki dünyadaki veya diğer metaverse dünyaları içerisindeki konumunu ele almak için gerçekleştirilecek marka başvuruları da reddedilecektir. Zira marka sahibinin markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı olduğu hallerde kötüniyet amacının olduğu sayılmaktadır.[85] Yargıtay’ın kararları da bu yöndedir.[86]

5.    Marka Korumasının Kapsamı ve Marka Korumasının İstisnaları

5.1. Genel Olarak Marka Korumasının Kapsamı ve Marka Korumasının İstisnaları

Markaları sahipleri marka haklarına tecavüz gerçekleştiğinde başlayan tecavüzü men, eylemleri durdurma, tecavüzün sonuçlarını giderme ve tazminat davaları açabilmektedirler.[87]

İhlal oluşturan eylemler çeşitli şekillerde gerçekleşebilmektedirler. Bu olasılıklar Kanun’da sayılı olmayacak şekilde düzenlenmiş olmakla birlikte genel olarak markasal ve ticari kullanımlar korumaya konu edilmiştir. Örneğin ürünün üzerinde veya web sayfasında kullanım mümkündür.[88]

5.1.2. Marka Korumasının Kapsamı

SMK m.7 uyarınca marka sahipliğinin marka sahibine sağladığı bazı haklar mevcuttur. Marka sahipleri izinsiz olarak bazı fiilleri önleme yetkisine sahiptirler.[89]

Bu fiillerden ilki aynı işaret ve tescil kapsamındaki aynı mal ve hizmet bakımından söz konusudur. Buna göre Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.” marka sahibi tarafından engellenebilecektir.(SMK m.7/2-a) Kural olarak bir markanın bir sahibi olmalıdır. Markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar fark olduğunda da bu koruma olacaktır.[90]

Markanın karıştırılma ihtimali durumunda da marka sahibi bu kullanımı engelleyebilecektir. Hem markayı iktibas hem de iltibas eylemleri başkasının markasına tecavüz oluşturmaktadır. İltibasın büyüklüğü farketmeksizin markanın tescil ve kullanımla kazanılan itibar ve şöhretinden yararlanma mevcuttur. Bu husus m. 7/3/1-b’de şu şekilde düzenlenmiştir.[91]: “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.“ Tanınmış markaların düzenlendiği bu fıkradaki marka koruması içerisine dahil olma şartlarının aynı zamanda SMK m.6/5 uyarınca nisbi red nedenleri için de düzenlendiğini belirtmek isteriz. Burada da markanın ve mal veya hizmet sınıflarının benzer olması yeterli olup, aynı zamanda karıştırılma ihtimali gerçekleşmesi gerekmektedir. Karıştırılma tehlikesi aşağıda metaverse dünyaları açısından değerlendirilecek şekilde ayrıntılı olarak incelenmiştir.

Tanınmışlık da marka sahiplerine koruma sağlayan durumlardan birisi olarka karşımıza çıkmaktadır. m.7/1-c’de düzenlenen bu koruma, “tanınmış markalara” özgü korumadır. Tanınmış markalara ilişkin yukarıda ayrıntılı açıklamalar yapıldığından, burada bu kadar değinmek yeterli olacaktır.

Tüm bunların yanında Kanun’un 7. maddesinin 3. fıkrasında bazı işaret kullanım hallerininmarka koruması kapsamında yasaklanabileceği de düzenlenmiştir. 3. fıkrada 2. fıkraya da atıf yapıldığından, bu haller 2. fıkra kapsamına giren kullanımlarda geçerli olacaktır.[92] Aşağıdaki şekillerde yapılan kullanımlar da marka sahipleri tarafından yasaklanabilecektir:

“a) İşaretin mal yada ambalaj üzerine konulması.

b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, malların teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması yada işaret altında hizmetlerin sunulması veya sunulabileceğinin teklif edilmesi.

c) İşareti taşıyan malın ihraçveyaithal edilmesi.

ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakları ve reklamlarında kullanılması.

d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı ya da benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması.

e) İşaretin ticaret unvanı veya işletme adı olarak kullanılması.                                                                                                                 

f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.”

5.1.3. Marka Hakkına Getirilen Korumaların İstisnaları

Yukarıda belirttiğimiz şekilde, marka hakkı sahiplerine münhasır haklar vermişse de, bu hakların istisnaları da mevcuttur.

Marka sahipleri SMK m.7/5’te belirtilen bazı durumlarda markalarının dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içerisindeki kullanımlarını yasaklayamayacaklardır. Buna göre gerçek kişilerin ad ve adreslerini belirtmeleri, malların ya da hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamaları ve özellikle yedek parça, aksesuar gibi ürünlerde ürünün kullanım amacının belirtilmesi durumlarında kullanım halinde marka sahibi kullanımı engellenemeyecektir(SMK m.7/5).

Marka hakkının tükenmesi halinde de bu kullanım engellenemeyecektir. Tükenme ilkesi bir fikri mülkiyet ürününün bir kez satılmasından sonra ikinci satımında hak sahibinin müdahale yetkisinin olmaması durumudur. Bu ilke ulusal ve uluslararası çerçevede de uygulanmaktadır.[93] Tükenmenin geçerli olabilmesi için iki şart gerçekleşmelidir: Ürün hak sahibi tarafından ya da izniyle piyasaya sürülmelidir ve sonradan yapılan satış orijinal olmalıdır.[94] Yukarıda belirttiğimiz gibi fikri mülkiyet haklarından “yayma hakkında” da tükenme ilkesi mevcuttu. Fikri mülkiyet hukukundaki bu tükenme ilkesine “ilk satış doktrini” de denilmektedir.[95]

Tüm bunların yanında marka sahibinin sessiz kalması durumunda da bazı haklar kullanılamayacaktır. Bu durum kişinin uzun süre kullanmadığı hakkını daha sonra kullanmaya kalkması halinde zarar görecek iyi niyetli üçüncü kişileri ve onların güvenini korumak için kabul edilmiştir. Bir fikri mülkiyet hakkı sahibi, bir kişiye karşı hakkını kullanmayacağı yönünde uzun süre intiba uyandırmışsa, bu hakkını sonradan kullanamaz.[96]

5.2. Metaverse Dışarısındaki Markalar Açısından Marka Korumasının Kapsamı ve Koruma Kapsamının İstisnaları

  Bu başlıkta marka sahibinin marka koruması kapsamında önleyebileceği fiiller metaverse dünyaları açısından değerlendirilecektir.

  7. maddenin (a) ve (b) bentleri uyarınca, yukarıda “marka sınıfları” başlığında belirttiğimiz sınıflarda veya benzer sınıflarda tescilli marka ile aynı veya ilişkilendirilme ihtimali olan herhangi işaretin, metaverse içerisinde kullanılması durumunda marka sahibi bu kullanmanın önlenmesini talep edebilecektir. Bu anlamda örneğin 9. sınıftaki bir marka ile aynı veya karıştırılma ihtimali olan bir işaretin metaverse içerisinde kullanılması durumunda marka sahibi (a) ve (b) bentleri uyarınca haklarını kullanabilecektir.

Bu bent uyarınca metaverse dünyalarındaki markalar ve fiziki markaların aynı sınıfta olması karıştırılma ihtimali açısından ürün benzerliğine karine teşkil etmeyeceği gibi, farklı sınıflarda olması da ürünlerin benzemediğine karine olmayacaktır. Bunun yanında karıştırılma ihtimalinin bu Kanun kapsamında gerçekleşmesi mümkün olmaması durumunda haksız rekabet hükümlerine karşı belli sorumlulukları doğması mümkün olacaktır. Örneğin aynı veya benzer mal türleri olmayan bir markanın başka bir metaverse platformu içerisindeki veya fiziki dünyada haksız rekabet teşkil edecek tarzda kullanılması Türk Ticaret Kanunu m.56 vd. uyarınca haksız rekabet hükümleri uyarınca sorumlulukları doğurabilecektir.

  (b) bendi açısından ilk olarak karıştırılma ihtimali hakkında değerlendirme yapmamız gerekmektedir. Bu kapsamda fiziki dünyamızdaki markalar ile aynı veya benzer olan ve “karşılıklı bağımlılık prensibi’nin” de uygulanması ile herhangi şekilde bağ kurma ihtimali olan kullanımlar marka korumasının kapsamına girecektir. Fıkra düzenlemesinde aynı veya benzer mal ve hizmetler ifadesi kullanıldığından burada da yukarıda “nisbi red nedenleri” içerisinde “karıştırılma ihtimali” başlığımızda belirttiğimiz şekilde metaverse içerisinde sadece sanal ürünlerin satılması durumunda koruma kapsamına girmeyeceği, aynı veya benzer mal veya hizmetlerde karıştırılma ihtimalinin doğması için en azından fiziki ürünlerini metaverse dünyalarında satmak veya pazarlamak amaçlarının olması gerektiği söylenecektir. Mal ürünlerinin yanında hizmet ürünleri doğrudan metaverse dünyasında da yer alabileceğinden, örneğin bir hukuk bürosu markasının metaverse içerisinde de yer alması durumunda bu fıkra uyarınca marka korumasının gerçekleşecektir.

Tanınmış markalar için aynı veya benzer mal veya hizmetler için kullanma şartı olmadığından metaverse dışarısındaki herhangi bir tanınmış markanın metaverse içerisinde markanın itibarını zedeleyecek veya itibarından haksız yarar elde edecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek şekilde kullanılması durumunda marka korumasından faydalanılacaktır. Bu tanınmışlığın ise Türkiye’de olması gerekmektedir. Örneğin Ülkemizde tanınmış bir marka olan “Selpak” markasının metaverse içerisinde izinsiz ve yukarıdaki şartlayacak şekilde kullanılması durumunda bu marka marka korumasından faydalanacaktır. Ayrıca burada “selpak” markasının 9 veya benzer marka sınıfları için tescil edilmesi zorunluluğu da mevcut değildir.

  SMK m.7/3’te düzenlenen markaların üçüncü fıkrada düzenlenen şekillerde kullanımlarının metaverse içerisinde yasaklanabilmesi için yine ikinci fıkradaki şartların gerçekleşmesi aranacaktır. Örneğin mal veya ambalaj üzerine konulan işaretin ya 2. maddenin (c) bendinde yer alan şartları taşıyan tanınmış markalar üzerinde gerçekleşmesi ya da (a) veya (b) fıkraları uyarınca karıştırılma ihtimali olan aynı veya benzer mal ve hizmetlerde olması gerekmektedir.

Metaverse içerisindeki bir mal veya ambalaj üzerindeki marka farklı mal veya hizmet sınıflarında fiziki dünyadaki bir fiziki mal üzerine eklenmesi hali metaverse içerisindeki marka (c) bendi kapsamında tanınmış marka değil ise yasaklanamayacaktır. Zira farklı mal veya hizmetlerın olması durumunda (c) bendindeki şartları taşıyan Türkiye’de tanınmış marka statüsüne sahiplik aranacaktır. Bunun yanında metaverse içerisindeki bir işletme danışmanlığı hizmet markası fiziki dünyada da kullanılıyor ve bu marka ile alakalı bir ambalajda veya iş evrakında vb. kullanılması durumunda bu madde uyarınca yasaklanabileceğini düşünmekteyiz. Zira bu durumda aynı veya benzer mal veya hizmet şartı gerçekleşmiş sayılacaktır.

Bunun yanında karıştırılma ihtimalinin bu Kanun kapsamında mümkün olmadığı durumlarda haksız rekabet hükümlerine karşı belli sorumluluklar doğabilecektir. Örneğin aynı veya benzer mal türleri olmayan bir markanın başka bir metaverse platformu içerisindeki veya fiziki dünyada haksız rekabet teşkil edecek tarzda kullanılması Türk Ticaret Kanunu m.56 vd. uyarınca sorumluluklar oluşturacaktır.[97]

Yukarıda sayılan kapsamda markanın metaverse dünyasında mal veya ambalaj eklenmesi (SMK m.7/3-a), elektronik ticarete elverişli şekilde malların piyasaya sunulması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması, hizmet teklif edilmesi veya hizmet sunulması ve diğer eylemlerin gerçekleştirilmesi (SMK m.7/3-b); iş evrakı veya reklam(SMK m.7/3-ç); ticaret unvanı veya işletme adı(SMK m.7/3-e) veya karşılaştırılmalı reklam (SMK m.7/3-f) olarak kullanılması yasaklanabilecektir.

SMK m.7/3-d’de ise internet ortamında belli biçimlerde kullanmalardan bahsedilmiştir. Bentte belirtilen “ve benzeri biçimlerde kullanılması” ifadesi ile sınırlayıcı bir sayma yoluna da gidilmediğinden metaverse dünyalarında gerçekleşen eylemlerin de bu bent kapsamında korunmasının mümkün olduğu görüşündeyiz.

Yukarıdaki hakların sınırları ve istisnaları mevcut olup bunlar 7. maddenin 5. fıkrasında ve sair yerlerdedüzenlenmiştir.

  5. fıkrada dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içerisinde olmak şartıyla fıkradaki bentlerdeki şekilde kullanımının marka kullanımı sınırları içerisinde olduğunu düzenlenmiştir. Bu anlamda fiziki dünyadaki markaların metaverse içerisinde de bu sınırlara uygun kullanımı, uygun düştüğü ölçüde hukuka uygun olacaktır.

  Gerçek kişilerin metaverse içerisinde ad ve adresini belirtmek için marka isimlerini kullanması bu istisna kapsamında olacaktır. Tamamen metaverse içerisindeki bir marka hakkında bu fıkranın uygulanması ise bir sonraki bölümümüzde değerlendirileceğinden, şimdilik bu kadarı değerlendirmenin yeterli olacağını düşünmekteyiz.

Yukarıda belirttiğimiz gibi büyük otomobil markalarından metaverse dünyasına adım atan çoktur. Bu markalar ürünlerini metaverse üzerinde sergilediği gibi, üçüncü kişiler de yedek parça, aksesuar gibi ürünleri belirtirken bu markaları kullanabilecektir.

  Yine marka hakkının tükenmesi durumunda markanın kullanımı da marka sahibi tarafından engellenemeyecektir. Fiziki dünyadaki bir marka ürününün metaverse içerisinde elektronik ticaret kapsamında satışa sunulması tükenme hakkı sayılacağından marka sahibi tarafından engellenemeyecektir..[WK2] 

5.3.      Metaverse Dünyasındaki Markalar Açısından Marka Koruması ve Marka Korumasının İstisnaları

Bu başlıkta metaverse dünyasındaki marka sahibinin marka koruması kapsamında önleyebileceği fiillerin değerlendirilmesi yapılacaktır.

Öncelikle bir metaverse platformu içerisinde kullanılmak için tescillenmiş yukarıda “marka sınıfları” başlığında belirttiğimiz sınıflarda veya benzer sınıflarda tescilli marka ile aynı veya ilişkilendirilme ihtimali olan herhangi işaretin, fiziki dünyada veya başka bir metaverse dünyasında kullanılması durumunda marka sahibi bu kullanmanın önlenmesini talep edebilecektir(SMK m.7/3-a). Bu anlamda örneğin 9. sınıftaki bir marka ile aynı veya karıştırılma ihtimali olan bir işaretin başka bir metaverse dünyası içerisinde kullanılması bu hakkı doğuracaktır. Gerçekten de özellikle geçtiğimiz yıl oldukça yaygın şekilde fiziki dünyamızdaki arsaların metaverse içerisinde satılması farklı metaverse dünyalarında aynı veya benzer markaların izinsiz satılabileceğine örnek teşkil etmiştir.[98]

Tanınmış markalar açısından getirilen korumada pek tabi ki metaverse içerisindeki tanınmışlığın ülkemizde de tanınmışlık şeklinde olması gerekmektedir. “Marka korumasının coğrafi sınırı”nı değerlendirdiğimiz bölümümüzde de bahsettiğimiz gibi burada markanın metaverse içerisinde yaptığı ticari etkinin Türkiye’de de olması aranacaktır.[99]

Metaverse içerisindeki bir markanın fiziki dünyadaki bir fiziki mal üzerine eklenmesi durumunda metaverse içerisindeki marka tanınmış marka değil ise metaverse dışarısında yasaklanamayacaktır. Zira aynı veya benzer tür mal veya hizmetle alakalı karıştırılma ihtimali olan mal veya hizmet değildir.

Farklı metaverse platformları arasında ise genel olarak bu şartların sağlanacağı aşikardır. Zira metaverse dünyalarındaki mallar sanal mallar olup benzer mal ve hizmet sınıflarına girmektedirler.

Yukarıdaki hakların sınırları ve istisnaları mevcut olup, bu başlıkta bunların metaverse dünyalarına yansımalarını değerlendirme zorunluluğu hasıl olmuştur. Bu sınırlar 7. maddenin 5. fıkrasında ve sair yerlerde düzenlenmiştir:

5. fıkrada, dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içerisinde olmak şartıyla fıkradaki bentlerdeki şekilde kullanımının sınır içerisinde olduğunu belirtilmiştir. Metaverse içerisindeki markalar da bu sınırlar içerisinde fiziki dünyada ve diğer metaverse platformlarında kullanılabilecektir.

Yazarın “Metaverse Dünyalarının Hukuki Niteliği” isimli yazısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazarın tüm Blog yazılarına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazar: Av. Ali ERŞİN (LL.M.) / Hukuk ve Bilişim Dergisi Genel Koor.


[1] Bkz: Metaverse’e özel ofis hizmetleri için: https://mediarubic.com/neler_yapiyoruz/meta_ofis?gclid=Cj0KCQjw1bqZBhDXARIsANTjCPIY7lBSINCxg7GoR_q8nV-mhr3VrAPbAWJ9oJ98o3YA45ltqqZuvbcaAs5cEALw_wcB

[2] Amerika marka otoritesi USPTO’ya American Express şirketi 9 başvurudan 7’sinda 9. Sınıfı tercih etmiştir. Başvuru için bkz: Yine USPTO’a Nike 35. Sınıftan marka başvurusu gerçekleştirmiştir. Başvuru için bkz: https://tmsearch.uspto.gov/bin/showfield?f=doc&state=4809:re1g46.2.1

[3] Uzunnallı Sevilay, Prof. Dr., Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2019, s.121

[4] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, 4. Baskı, İstanbul 2018, s.434-436

[5] SMK m.6/3: Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.

[6] İbrahim ARSLAN, Doç. Dr., Tescilsiz Markaların Korunması, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 16, Sayı 1, Yıl 2008, s.31

[7] Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.35

[8] Bu iş modellerinden hem dijital ürünleri hem de fiziki ürünlerin metaverse dünyasında deneyimlenmesini sunan modele örnek için bkz: https://about.nike.com/en/newsroom/releases/nike-launches-swoosh-a-new-digital-community-and-experience , Erişim Tarihi: 21.11.2022

[9] Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.41

[10] Arslan Tuğba Nur, Metaverse Dünyasında Marka Koruma, Hukuk ve Bilişim, Erişim Tarihi: 25.09.2022, Erişim Adresi: https://hukukvebilisim.org/metaverse-dunyasinda-marka-koruma/

[11] Bkz: https://tmsearch.uspto.gov/bin/showfield?f=doc&state=4808:2goq7e.5.1

[12] Bkz: https://tmsearch.uspto.gov/bin/showfield?f=doc&state=4809:re1g46.2.1

[13] Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.43

[14] Güner Mine, Tezer Fulden, Fiziksel Mal Ve Hizmetler İçin Yapilan Marka Tescilleri Metaverselerde Koruma-Saglamaya Yetecek Mi? Usptonun Gucci Ve Prada Kararlari Bu Konuya İsik Tutuyor, Erişim Tarihi: 06.10.2022, Erişim Adresi: https://iprgezgini.org/2022/09/30/fiziksel-mal-ve-hizmetler-icin-yapilan-marka-tescilleri-metaverselerde-koruma-saglamaya-yetecek-mi-usptonun-gucci-ve-prada-kararlari-bu-konuya-isik-tutuyor/

[15] Gerçekten garanti markaları SMK 31’de şu şekilde düzenlenmiştir: “Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir.”

[16] SMK m. 9: “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.”

[17]  ”WIPO Tanınmış Markaların Korunmasına İlişkin Ortak Tavsiye Kararları”ndan tanınmışlığın tespitinde genel olarak; toplumun ilgili kesiminde markanın bilinme ve tanınma derecesi, markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve kullanım derecesi, marka promosyonlarının kapsadığı coğrafi alan, promosyon süresi ve derecesi, markanın tanınmışlığını ya da kullanım derecesini yansıtacak derecedeki tesciller ya da tescil başvurularının kapsadığı coğrafi alan, markanın yetkili makamlar tarafından tanınmış marka olarak kabulüne dair uygulama örnekleri, markaya atfedilen değer, kriterlerinin uygulamaktadır.

[18] Yasaman Zeynep, Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, On İki Levha Yayıncılık, Aralık 2020, s.471

[19] Ege Önder, Marka Hakkına Tecavüz ve Hukuksal Koruma Yolları, Seçkin Yayınevi, Ankara 2021,  s.50-58

[20] [20] Aykurt Karaca Elif, Play-Doh Koku Markası USPTO Tescil Kararı, Mayıs 2018, https://iprgezgini.org/tag/koku-markalari/, Erişim Tarihi: 21.11.2022

[21] USPTO kararı için bkz: C-273/00 sayılı ve 12 Aralık 2002 tarihli Ralf Sieckmann v. Deutsches Patent und Markenamt

[22] Aykurt Karaca Elif, Play-Doh Koku Markası USPTO Tescil Kararı, Mayıs 2018, https://iprgezgini.org/tag/koku-markalari/, Erişim Tarihi: 21.11.2022

[23] Bkz: https://www.paranotlari.com/2022/01/metaverse-tatlandi-yalanabilen-ekran.html

[24] Sarı Onur, Marka Hakkı Edinme Süreci, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2020. S.171

[25] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.71

[26] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.72

[27] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Şubat 2019, s.360

[28] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Şubat 2019, s.360

[29] Markalar, mutlaka marka sınıflarına göre tescil edileceklerdir. Bu anlamda soyut bir marka tescili mümkündeğildir.

[30] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Şubat 2019, s.368

[31] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Şubat 2019, s.371

[32] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.93

[33] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s.479

[34] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.108

[35] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s.542

[36] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.110

[37] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.112

[38] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.115

[39] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.116

[40] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.191

[41] SMK m.7 marka tescilinden doğan hakları düzenlemekte olup, madde metni şu şekildedir: “Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”

[42] Memişoğlu Sami Özgür, Marka Hukukunda Mutlak Ret Sebepleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Şubat 2019, s.388

[43]Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.36

[44] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.197

[45] Mintaş Hazal, Marka Hukukunda Karıştırılma Tehlikesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s. 83; Bozbel Savaş, Fikri Mülkiyet Hukuku, On İki Levha Yayınları, Ankara 2015, s.408

[46] Asıl Kaynak: Pıtırlı Burak, Turhan Berkay, Markalar Arasında Karıştırılma İhtimali, Bursa Barosu Dergisi, Mart 2020, s.86; Arkadaki Kaynak: Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.191

[47] Mintaş Hazal, Marka Hukukunda Karıştırılma Tehlikesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s. 85

[48] Mintaş Hazal, Marka Hukukunda Karıştırılma Tehlikesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s. 85

[49] Mintaş Hazal, Marka Hukukunda Karıştırılma Tehlikesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s. 85

[50] Türk Patent ve Marka Kurumu, Marka ve Patent İnceleme Klavuzu, s.611

[51] Epçeli, Sevgi, Marka Hukukunda Karıştırılma İhtimali, Legal Yayınevi, s.2

[52] Yargıtay HGK, E. 2013/22-1521 K. 2015/852 T. 25.2.2015, www.kazanci.com.tr

[53] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.330

[54] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.330

[55] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.333

[56] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.334

[57] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.188

[58] Tanınmış markalara ilişkin kesin bir kriter olmasa da, ”WIPO Tanınmış Markaların Korunmasına İlişkin Ortak Tavsiye Kararları”ndan tanınmışlığın tespitinde genel olarak; toplumun ilgili kesiminde markanın bilinme ve tanınma derecesi, markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve kullanım derecesi, marka promosyonlarının kapsadığı coğrafi alan, promosyon süresi ve derecesi, markanın tanınmışlığını ya da kullanım derecesini yansıtacak derecedeki tesciller ya da tescil başvurularının kapsadığı coğrafi alan, markanın yetkili makamlar tarafından tanınmış marka olarak kabulüne dair uygulama örnekleri, markaya atfedilen değer, kriterlerinin uygulandığı söylenebilecektir.

[59] Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayınladığı “Markaların Tanınmışlık Düzeyleri ile İlgili Esaslar ve Uygulama Kriterleri” şu şekildedir:
1.Markanın tescilinin ve kullanımının süresi
2. Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam.
3. Markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı nedir?
4. Markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (özellikle de Türkiye’deki promosyon çalışmalarının) özellikleri nelerdir? (Promosyonun süresi, devamlılığı, yayıldığı coğrafi alan, kapsam, promosyona harcanan para, promosyonun niteliği (TV reklamı, yerel gazete ilanı, sadece çocuk sahiplerine yönelik yapılan tanıtım vs.)
5. Reklam niteliğinde olmayan ancak markanın tanıtımına faydalı olabilecek nitelikte faaliyetler var mıdır?
6. Markanın tanınmışlığını gösteren bir mahkeme kararı var mıdır veya marka sahibinin markasını koruma yolundaki etkin çabaları nelerdir?
7. Marka ne derece orijinaldir, markanın ayırt edicilik niteliği nedir?
8. Markanın tanınmışlığına ilişkin yapılmış kamuoyu araştırmaları varsa bunların sonuçları.
9. Markanın sahibi firmaya ilişkin özellikler
10. Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle özdeşleşiyor mu? Marka kelime veya şekil olarak görüldüğü anda refleks olarak belli bir ürünü çağrıştırıyor mu? Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle ilgili olarak belli bir kaliteye veya statüye işaret ediyor mu?
11. Markayı taşıyan ürüne veya marka sahibi firmaya ilişkin olarak alınmış belgeler, ödüller (TSE, TSEK, ISO vb. kalite belgeleri, kalite ödülü, çevre ödülü, mavi bayrak vs.) var mı?
12. Markayı taşıyan ürünlerin dağıtım kanalları (marka sahibi firmanın kendine ait dağıtım kanallarının dışında) ve söz konusu ürünlerin ithalat ve ihracat olanakları nelerdir’?
13. Eğer marka bir satışa konu olmuşsa, marka üzerinde kıymet takdiri yapılmışsa markanın parasal değeri nedir? Markanın parasal değeri, marka sahibinin yıllık bilançosunda gösterilmiş midir?
14. Marka tescillerinin kapsadığı mal ve/veya hizmet portföyünün genişliği nedir? (örnek:sadece “gazozlar” için tescilli bir marka ile, tüm elektronik eşyaları içine alan bir tescil.)
15. Marka halk nezdinde tanınan bir marka ise bu tanınmışlık düzeyini ne kadar süredir korumaktadır?
16. Markanın tanınmışlığından ötürü, bu niteliğine yönelik tecavüz fiilleri var mıdır? Marka üçüncü kişilerce taklit ediliyor mu? (Markaya benzer başvuruların yoğunluğu, markanın piyasada haksız yere üçüncü kişilerce kullanılıp kullanılmadığı vs.). Marka üçüncü kişilerce kullanılmakta ise bu kullanım, şekil ve üzerinde yayıldığı coğrafi ve ticari alan itibariyle tanınmış marka sahibine zarar veriyor mu?
17. Marka, üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin niteliği itibariyle (Örnek:araba markası ile ciklet markası) veya potansiyel ve fiili kullanıcı kitlesinin niteliği itibariyle (doktorlara yönelik bir ürün ile çocuklara yönelik bir ürün markası) tecavüze açık mı, değil mi?
18. Yukarıda sayılanların ispatına yönelik olan veya bir markanın tanınmış olduğunun ispatına yönelik her türlü belge.

[60] Ercan Tayfun, Akbulut Teke Nebile, Tanınmış Marka Kavramı, Hukuken Korunması ve Uluslararası Ticaretteki İşlevi, Adalet Yayınevi, Ankara 2020, s.74

[61] Paris Sözleşmesi 1 inci mükerrer 6 ıncı maddesi şu şekildedir: “Birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. (2) Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. (3) Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilmeyecektir.”

[62] Yargıtay 11. HD, 13.03.1998 tarih, E. 1997. 5647, K. 1998/ 1704

[63] Ercan Tayfun, Akbulut Teke Nebile, Tanınmış Marka Kavramı, Hukuken Korunması ve Uluslararası Ticaretteki İşlevi, Adalet Yayınevi, Ankara 2020, s.74

[64] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.403

[65] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.407

[66]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.154

[67] Türk Medeni Kanunu m.2: Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

[68]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.155

[69]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.155

[70]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.155

[71]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.153

[72]Savaş, Taner, Sayın, Murat, Marka Tescil Süreci, Seçkin Yayınları, Ankara 2020, s.153

[73] Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 4. Baskı, s.414

[74] Güner Mine, Tezer Fulden, Fiziksel Mal Ve Hizmetler İçin Yapilan Marka Tescilleri Metaverselerde Koruma-Saglamaya Yetecek Mi? Usptonun Gucci Ve Prada Kararlari Bu Konuya İsik Tutuyor, Erişim Tarihi: 06.10.2022, Erişim Adresi: https://iprgezgini.org/2022/09/30/fiziksel-mal-ve-hizmetler-icin-yapilan-marka-tescilleri-metaverselerde-koruma-saglamaya-yetecek-mi-usptonun-gucci-ve-prada-kararlari-bu-konuya-isik-tutuyor/

[75] Tekinalp Ünal, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2012, s.459

[76] Karaca Osman Umut, Markayı Kullanma Zorunluluğu ve Kullanmamanın Hukuki Sonuçları, Lykeidon Yayınları, Ankara 2018, s.25

[77] İstanbul 4. FSHHM, 08.10.2008 T., 2006/667 E., 2008/233 K. Sayılı Kararı

[78] Yargıtay 11. HD, 03.03.2011 T., 2009/3437 E., 2011/2191 K.

[79] Paris Sözleşmesi m.6 mükerrer 1 şu şekildedir: “Birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır.”

[80] Yasaman Zeynep, Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, On İki Levha Yayıncılık, Aralık 2020, s.471

[81] SMK m.6/9: “Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”

[82] Can Ozan, Türk Hukukunda Kötüniyetli Marka Başvuru ve Tescilinde İptal ve Hükümsü”zlüğün Kapsamı Üzerine Düşünceler, TFM 2015/1, s.49

[83] Yargıtay HGK 2008/11-501 E. ve 2008/507 K.

[84] Asıl Kaynak: Can Ozan, Türk Hukukunda Kötüniyetli Marka Başvuru ve Tescilinde İptal ve Hükümsüzlüğün Kapsamı Üzerine Düşünceler, TFM 2015/1, s.49; Arkadaki Kaynak: Tekinalp, Ünal, Fikri Mülkiyet Hukuku, 3. Baskı, İstanbul 2004, s. 366

[85] Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.203

[86] 11. HD, 12.06.2013. E.2011/11371, K. 2013/12306

[87] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.177

[88] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.178

[89]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s. 207

[90] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.18-183

[91] Güneş İlhami, Sınai Mülkiyet Kanunu Işığında Uygulamalı Marka Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.185

[92] Sınai Mülkiyet Kanunu m.7/3

[93]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.10-11

[94]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.11

[95]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.11

[96]Karasu R., Suluk C., Nal T.(2021), Fikri Mülkiyet Hukuku(5. Baskı), İstanbul: Seçkin Yayıncılık, s.16

[97]Mintaş Hazal, Marka Hukukunda Karıştırılma Tehlikesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2019, s. 98

[98] Bkz: https://www.webtekno.com/metaverse-evreninden-arsa-satin-alabileceginiz-platformlar-h119400.html

[99] Yasaman Zeynep, Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, On İki Levha Yayıncılık, Aralık 2020, s.471