E-Taciz

A. TACİZ KAVRAMI

1. TACİZ NEDİR?

            Arapça kökenli olan taciz kelimesinin kullanıldığı alana göre birçok anlamı bulunmaktadır. Türk Dil Kurumu’nun genel tanımına göre; ‘’Tedirgin etme, rahatsız etme’’ anlamına gelmektedir. Taciz kavramı genel olarak birçok kötü davranışı kapsamı alanına almıştır. Kelimenin hukuki boyutta kullanıldığı durumlarda; tehdit edici, rahatsızlık veren ve toplum tarafından onaylanmayan davranışlar olduğu görülmektedir. Taciz kelimesi önüne gelen kelimeye göre değişiklik gösterebilir. Örneğin; Cinsel Taciz, Irkçı Taciz, Dinsel Taciz, Psikolojik Taciz vb. şeklinde birçok örneği mevcuttur. Özellikle ifade özgürlüğünün ciddiye alındığı toplumlarda ısrarla tekrarlanan ve doğru olmayan ifadeler de hukuki boyutta taciz olarak kabul edilmektedir. Psikoloji alanında kabul gören genel tanımına göre ise; kişinin bedensel, zihinsel ve duygusal sınırlarını tehdit edici her türlü davranışı taciz olarak nitelendirmektedir. (e-taciz)

2. TACİZ KAVRAMI VE DÜNYA

Amerika Birleşik Devletleri: 1969 yılında Savunma Bakanlığı tarafından taslağı çıkartılan İnsan Amaçları Beyannamesi, işyeri ortamında tacizi yasaklayan kurallar oluşturulması noktasına öncülük ettiği, kadın ve erkek eşitliğine saygı gösterilmesini resmileştirmiştir.

Kanada: 1983 yılında Kanada İnsan Hakları Kanunu yürürlüğe girmiştir. İşbu kanun uyarınca federal hükümet, işyeri ortamında cinsel taciz fiilini ve bu fiile benzerlik gösteren tüm fiilleri yasaklamış ve ağır yaptırımlar getirmiştir.

Birleşik Krallık: 1994 yılında yürürlüğe giren Cezai Adalet ve Kamu Düzeni Kanunu ve 1997 yılında yürürlüğe giren Tacizden Korunma Kanunu ile İngiltere taciz kavramını özel kanunlarla düzenleyen sayılı ülkelerden biri olarak yerini almıştır.

Türkiye: 26 Eylül 2004 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nun 105.maddesi uyarınca cinsel taciz suç olarak kabul edilmiştir. Ayrıca ilgili hükmün nitelikli hali olarak cinsel taciz fiilinin bir işyeri ortamında gerçekleşmesi durumunda verilecek ceza oranı arttırılacaktır. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 2021 Suç Atlasına göre: vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar 81 ilin 62’sinde ilk sıradadır. Kişinin hürriyeti ve beden bütünlüğüne zarar veren hak ihlallerinin belki de başında sayılan taciz fiili ülkemizde her geçen gün artmaktadır.

3. TACİZ KİMLERE KARŞI UYGULANMAKTADIR?

İşbu davranışı yapan kişilerde bir sınırlama olmamakla birlikte genellikle güçlü insanların güçsüz ve yardım kaynakları kısıtlı kişilere (engelliler, farklı cinsel yönelimi olan kişiler, kadınlar, yaşlılar, çocuklar vb.) karşı yaygın olarak uygulandığı görülmektedir. Taciz sistematik bir şekilde uygulanır. Sürekli ve belirli periyotlarla tekrar eden bir fiildir. Taciz fiili kaynağını güç, sevgi, sahiplenme ve aşırı koruyuculuktan da alabilir. Taciz eden kişi, taciz edilen kişiyi kendi kontrolünün altına almaya ve dolayısıyla güçlü hissetmeye ihtiyaç duymaktadır. Taciz eden, taciz edilen kişiyi yalnızca bir nesne olarak görüp onun insancıl davranışlarını dikkate almaz. Taciz edilen kişi kendisine olan saygı ve sevgisini kaybeder. Dolayısıyla bu sevgi ve saygı eksikliğinin sonucu olarak kendisini değersiz ve umutsuz hissetmeye başlar. Bu kişi kendini yavaş yavaş sosyal hayatından soyutlar, yalnızlığa ve ümitsizliğe kapılır.

B. E-TACİZ NEDİR?

Teknolojinin artması ile birlikte birçok yeni ve farklı sorun gün yüzüne çıkmıştır. Özellikle sosyal medya platformlarının kullanımının artması ile birlikte taciz sorunu da gündeme gelmektedir.  Dünya genelinde internet kullanıcısı sayısı 5 milyarı geçmiştir. Bu sayı dünya nüfusunun %63’üne tekâmül etmekle birlikte 4.65 milyar kişinin de sosyal medya hesabı mevcut olup bu sayıda dünya nüfusunun %58’ine denk gelmektedir. ‘’We Are Social’’ araştırmasına göre Türkiye’deki insanların günlük 7.5 saati internette, 3 saati ise sosyal medya platformlarında geçmektedir. Azımsanamayacak kadar çok olan bu durumun getirdiği zorluklardan biri de taciz vakalarının her geçen gün artmasıdır.

E-Taciz kavramı genel olarak, taciz fiilinin fiziki ortamda değil sanal ortamda gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Özellikle e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları veya sosyal medya platformları, forumlar, blog benzeri platformlar üzerinden sürekli ya da belirli aralıklarla istenmeyen, küfürlü ve cinsel içerikli mesaj, yorum veya fotoğraf ve video yollanması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle birçok sosyal medya platformunda görüldüğü üzere taciz eden insanlar taciz edilenlere karşı cinsel içerikler göndermektedir. Taciz edenler kurbanlarını izinsiz görüntülü arayarak cinsel niyetle vücudunun tümünü ya da bir kısmını göstermekte, cinsel organını göstererek ya da mastürbasyon yaptığı videoları taciz edilenle paylaşmakta, karşısındakinin kendisiyle cinsel anlamda bir birliktelik yaşamasını istemediğini bilmesine karşın cinsel içerikli fotoğraf ya da içerik göndermesi gibi birçok eylem son zamanlarda karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal medya üzerinden taciz eden kişiler taciz fiilini gerçekleştirirken taciz edilen insanları korkutmakta onları tehdit etmektedir. Bir genelleme yapmak gerekirse genellikle 18-30 yaş arasındaki erkeklerin 14-30 yaş arasındaki kadınlara karşı bu fiili gerçekleştirmektedir. Fiili gerçekleştiren erkekler özellikle seçtikleri kişilerin aileleri genelde tutucu ailelerdir. Taciz edilen kişiyi fotoğraflarını aile üyeleri ile paylaşmakla, mesajları göstermekle bazen de öldürmekle tehdit etmektedir. Ülkemizin acı bir durumu da ailelerinden korkan bu tacize uğrayan kadınlar tacizcisinin her isteğini yapmaktadır. Başka şansı olmadığını, kendisinin kadın/çocuk/engelli/yaşlı olduğunu bilen ve karşısındakinin sözü karşısında kendisinin sözünün hiçbir değerini bilmeden boyun eğen kişidir taciz edilen. Taciz edileni kimse korumaz, kimse bilmez kendi dünyasında neler yaşadığını. Toplum sadece dışlar onu. Bildiği tek şeyi yapar taciz edilene karşı.

1. Türkiye ve E-TACİZ

Ülkemizde düzenlenen Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesi uyarınca: ‘’ Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ Şeklinde olup taciz fiilini gerçekleştiren kişiye verilecek cezanın alt sınırı 3 ay, üst sınırı da 2 yıldır. İlgili maddenin D bendinde; ‘’posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi halinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında arttırılır.’’ Şeklindedir. Ceza Kanunlarının düzenlenmesindeki en önemli amaç: Daha önceden suç işlemiş olan bireylerin yeniden suç işlemelerini engellemek ve suç işleme eğiliminde olan bireyleri de bu davranışı gerçekleştirmekten caydırmaktadır. Bu yaklaşım, cezalandırmanın önde gelen temel amacının caydırıcılık olduğunu göstermektedir.

Çok yakın tarihte birçok gazetede ve sosyal medya platformlarında gördüğümüz üzere ünlülerinde  bu taciz ve tehdit fiiline birlikte maruz kaldığı görülmektedir. Oyuncu Kubilay Aka’nın müstehcen fotoğraflarının medya kuruluşları ile paylaşılacağı tehdidi üzerine oyuncudan 40.000-$ para alan şahıslar ikinci kez para istemiş ve oyuncu akabinde Cumhuriyet Savcılığında suç duyurusuna bulunmuştur. Görüldüğü üzere çağımızın en büyük tehdidi olan taciz kavramı artık herkesin başına gelebilmektedir.

2. Yargıtay’ın taciz fiiline ilişkin olarak önemli kararları

Whatsapp Üzerinden Cinsel Taciz Suçu

            Sanığın cinsel taciz eylemini whatsapp uygulamasından gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; kurulan hükümde cezanın TCK’nın 105/2-d maddesi ile artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi- Karar : 2021/29433).

Facebook Üzerinden Cinsel Taciz Suçu Cezasının Belirlenmesi

            Sanığın, mağdura yönelik 2014 yılı Temmuz ayında başlayan cinsel taciz eylemlerini, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde açtığı hesaplardan mesaj göndermek suretiyle gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanığa hükmedilen cezada, 6545 sayılı Kanunun 61. maddesi ile değiştirilen ve suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 105/2-d madde, fıkra ve bendi gereğince ½ oranında artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde cinsel taciz suçundan dolayı eksik ceza tayini bozma nedenidir (Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar : 2019/7225).

İnternet Üzerinden Cinsel Taciz Suçunun Cezası

            Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, bilirkişi raporları, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın, kendisini bayan ismiyle tanıtarak arkadaş olduğu on bir yaşındaki mağdureye olay günü internet üzerinden cinsel içerikli yazılar göndermesi eyleminin mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyip, bedensel temas içermemesi sebebiyle cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek suç tarihi itibarıyla lehe sayılan 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 105/1. maddesine göre mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi-Karar: 2021/4103).

            Yukarıdaki Yargıtay kararlarından da açıkça görüleceği üzere Yüksek Mahkeme, fiilin gerçekleştirdiği platformu dikkate alarak cezalandırılması gerektiğini belirtmiş ve suçun sübuta erdiği hallerde cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir.

C. SONUÇ

Teknolojinin belki de en kötü sonucu olan taciz fiili maalesef ki ülkemizde özel bir kanuni düzenlemeye ve bu nedenle de bir yaptırama bağlanmamıştır. Yapılan eylemler genel ceza kanunları uyarınca değerlendirilmekte ve bu şekilde cezalandırılmaktadır. Ancak işbu suça ilişkin düzenlenen cezanın üst sınırının 2 yıl olması ve elektronik ortamda işlendiğinde 3 yıl olması kanaatimce taciz eden/taciz edecek şahıslarda caydırıcılık unsuru oluşturmamaktadır. Bu nedenle de kanaatimce, özellikle sosyal medya platformu üzerinden tacize uğrayan kişilerin korunması için bu konuda özel bir kanun düzenlenmeli ve verilecek cezanın üst sınırı mevcut cezadan çok daha fazla olmalıdır. Belki bu şekilde ceza kanunlarının oluşturulmasında temel ilke olan caydırıcılık ilkesi, taciz fiilinde bulunacak kişilerin önüne bir engel olur ve kanun yapması gerekeni yaparak gerçekten tacize uğrayanları/uğrayacakları korur.

Taciz eden şahıslar yapılan istatistikler uyarınca kadınları hedef almakta ve birçok kadın her gün taciz edilebilme ihtimali ile karşı karşıyadır. Ayrıca bu fiili gerçekleştiren kişiler incelendiğinde genellikle eğitim seviyesindeki düşüklük ve aile yapısında kadınların/çocukların/yaşlıların/engellilerin/farklı cinsel yönelimi olanların küçük görüldüğü ailelerde yetiştiği görülmektedir. Bu nedenle bu zincirinin kırılması için öncelikle kendi ailemizden başlamalı, ifade özgürlüğüne, yaşama hakkına, kimsenin istemediği bir şeyi zorlanamayacağı fikrini çocuklarımıza ve ailemize öğretmemiz gerekmektedir.

Bilişim Suçları alanındaki tüm Blog yazılarımız için bağlantıya tıklayınız.

Av. Berkcan Kurtuluş’un 9. Sayı’mızdaki “Fikri Haklara Saldırı” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Yazar: Av. Berkcan KURTULUŞ / İstanbul Barosu

KAYNAKÇA

https://tr.wikipedia.org/wiki/Taciz

https://sendeanlat.harassmap.org/tr/nedir

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/cinsel-icerikli-fotografla-tacize-istinaftan-onama-1942328

https://turkcenedemek.com/kelime/taciz/

https://www.dpsikiyatri.com/taciz.asp

https://www.cnnturk.com/video/turkiye/turkiyenin-2021-suc-atlasi

https://www.internethaber.com/kubilay-akanin-ifsasi-ortaya-cikti-ciplak-fotograf-ve-videolari-icin-binlerce-dolar-odedi-2269863h.htm

http://acikerisim.aku.edu.tr/xmlui/handle/11630/3569

https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/internetten-sosyal-medya-uzerinden-cinsel-taciz-sucu-cezasi.html

Türk Ceza Kanunu