Dünyada Fikri Mülkiyet Bağlamında Yazılımların Korunması

1.Giriş

Günlük hayatımızda birçok yere sahip olan ve öneminin gittikçe arttığı bilişim teknolojileri ve yazılımlar hızla gelişmekte olup, günümüzün vazgeçilmezlerinden biri haline gelen büyük bir araçtır. Hayatımızı kolaylaştıran bu teknoloji yaşamımızda büyük bir rol oynamaktadır. Bu teknolojiler sayesinde insanlar birçok kitleye ulaşabilmekte ve bilgilerini bu kitlelerle paylaşmaktadırlar. Hal böyle olunca insanların yazılıma olan ilgisi gün geçtikçe artmaktadır. Önem verilmesinin nedenlerinden birçoğu artık insanlar sosyal medya üzerinden bilişim teknolojileri ve yazılımlar sayesinde paralar kazanıp daha çok ilgi ve önemi artmaya başlamıştır. Bu yazımda yazılımın ne olduğu, dünyada sınai mülkiyet korumasının nasıl olduğu ve bununla ilgili yapılan anlaşmalardan bahsedeceğim.

2.Yazılım Nedir?

Bir bilgisayarda donanıma hayat veren ve bilgi işlemde kullanılan programlar, yordamlar, programlama dilleri ve belgelemelerin tümü. (TDK Sözlük) Yazılım sayesinde elektronik aletleri oluşturan dijital parçalar birbiriyle iletişim halinde olur. Kişilerin iş verimliliği artar ve kısa sürede daha fazla üretmeleri sağlanır. Zaman tasarrufu, iletişim kolaylığı, iş bitiricilik yazılımın en temel yararlarındandır. Web yazılımı, masaüstü yazılım ve mobil yazılım olmak üzere üç çeşit yazılım bulunmaktadır. Ancak kaydedilen teknolojik gelişmeler sonucunda kullanıcıların ihtiyaçlarına en hızlı şekilde yanıt verebilen mobil yazılım ile web yazılımı daha yoğun bir şekilde kullanılır.

3.Bir Eser Türü Olarak Yazılım

Telif Hakları: Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği eserleri üzerinde hukuken sağlanan korumadır. Ülkemizde telif hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) çerçevesinde düzenlenmektedir Bilgisayar programları (yazılım), 5846 sayılı Kanun’a göre ilim-edebiyat eseri olarak korunmaktadır. Ayrıca bir sonraki aşamada bilgisayar programı oluşturabilecek sahibinin hususiyetine taşıyan hazırlık tasarımları da bu koruma kapsamındadır. Ara yüzler de sahibinin hususiyetini taşımak ve şekillenmiş olmak koşuluyla eser sayılır. Ancak ara yüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar.

4.Yazılımlar Üzerinde Eser Sahipliği

5846 sayılı Kanun gereğince bir yazılımın sahibi, onu meydana getirendir ve meydana getirdiği yazılım üzerinde mali ve manevi haklara sahiptir. İstihdam ilişkisi kapsamında çalışanlar tarafından meydana getirilen yazılımlar üzerindeki mali hakları kullanma yetkisi aksi öngörülmedikçe ise yazılım şirketlerine aittir. (FSEK.Md.18) Yazılımlar, kullanıldıkları makina ve benzeri cihazlardan bağımsız olarak korunmak istendiğinde telif hakkı koruması kapsamında değerlendirilmektedir. Yazılımlar da dahil olmak üzere eserler, meydana getirildiği andan itibaren başlayan otomatik bir korumadan yararlanır. Korumanın başlaması için yazılımın herhangi bir kuruma kaydettirilmesine ya da onaylattırılmasına gerek yoktur. Bununla birlikte eserlerin noter aracılığıyla ya da Bakanlığımızca hak sahiplerinin talebi üzerine kayıt ve tescil ettirilmesi mümkündür. Yazılımların hak sahibinin izni olmaksızın kullanımı halinde 5846 sayılı Kanun kapsamında hukuk ve ceza davalarının açılması mümkün bulunmaktadır.

5.Yazılımlarda Sınai Mülkiyet Koruması

Yazılımlar genel olarak, telif hakları koruması altında olmakla birlikte bazı koşullarda sınai mülkiyet koruması da sağlanabilmektedir. Eğer bir yazılım;

• Aynı zamanda bir makine veya aygıtla beraber çalışıyorsa,

• Bir makineyi veya cihazı çalıştıran bir yazılım ise veya buna bağlıysa,

O cihaz, makine veya sistemle birlikte, şartları varsa patentlenebilmektedir. Teknik bir problemi çözen yöntemi gerçekleştiren bilgisayar programı da şartları varsa patent ile korunabilmektedir. Bu koruma 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında olup buna ilişkin işlemleri yürütmekte Türk Patent Ve Marka Kurumu yetkilidir. Dünyada yazılımların hukuken korunması için oluşturulmuş uluslararası kuruluşların en başta geleni Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’dür.

6.Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO)

14 Temmuz 1967 tarihinde Stockholm’ de imzalanan sözleşme ile kurulan örgütün merkezi İsviçre’nin Cenevre kentindedir.

WIPO’nun temelleri 1883 tarihli Sınaî Mülkiyetin Korunmasına İlişkin Paris Sözleşmesi ve 1886 tarihli Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi’ne dayanır. 1967’de imzalanan WIPO Anlaşması 1970’de yürürlüğe girmiş, 1979 yılında yeniden gözden geçirilmiştir. Hükümetler arası bir kuruluş olan WIPO, 1974’ten itibaren Birleşmiş Milletler ’in teşkilat sistemi içinde yer alan uzmanlaşmış kuruluşlardan biri olmuştur. Paris ve Bern Anlaşmaları ile oluşturulan Uluslararası Bürolar 1893’te birleştirilmiş ve Fikri Mülkiyetin Korunmasına İlişkin Birleşmiş Uluslararası Büro (BIRPI) adını almıştır. 1970 yılında BIRPI, yerini WIPO’ ya bırakmıştır. 1996 yılında WIPO, Dünya Ticaret Örgütü ile işbirliği anlaşması imzalayarak fikri mülkiyet haklarının küresel ticaretteki önemine dikkat çekmiş ve bu alanda kendi rolünü genişletmiştir. Türkiye’nin WIPO’ ya katılımı 14 Ağustos 1975 tarih ve 7/10540 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla uygun bulunmuş, 12 Mayıs 1976’dan itibaren de Türkiye örgütün üyesi haline gelmiştir. Günümüzde WIPO’ ya üye 188 ülke bulunmaktadır.

7.Yazılımların Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi

Avrupa Konseyi’nin Bilgisayar Programlarının Hukuki Korunmasına İlişkin 14 Mayıs 1991 tarihli Yönergesi’nde, 9 Eylül 1886 tarihli Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi’ne uygun olarak yazılımların fikir ve sanat eserleri hukuku kapsamında “eser” olarak korunması esas alınmıştır. Bern Sözleşmesi, fikir ve sanat eserlerinin ulusal sınırlar ötesinde de korunmasını sağlamak amacıyla oluşturulan ilk uluslararası nitelikteki çok taraflı anlaşmadır.9 Eylül 1886 tarihinde İsviçre’nin Bern şehrinde toplanan devletlerarası bir konferansta kabul edilen Sözleşme, sonuncusu 1979’da olmak üzere birçok kez revize edilmiştir. Bu sözleşme, ekonomik haklara, yani korunan eserlerin telif hakkı sahibinin izni olmadan ve tazminat ödenmeden kullanılabileceği durumlarda, belirli sınırlamalara ve istisnalara izin verir.

8.  Sınai Hakların Korunması Hususunda Paris Sözleşmesi

Paris Sözleşmesi; 20 Mart 1883 tarihinde imzalanmıştır. Sınai hakların korunması için, bu sözleşmenin uygulandığı ülkeler tarafından bir Birlik kurulmuştur. Sınai hakların korunması, patentler, faydalı modeller, endüstriyel tasarımlar, ticaret markaları, hizmet markaları, ticaret unvanları, menşe adları ve mahreç işaretleri, haksız rekabetin önlenmesi gibi hususları kapsar. Patentler, ithal patentleri, ıslah ve ikmal patentleri, ek patentler ve belgeler vb. gibi Birlik ülkelerinin kanunlarınca tanınan çeşitli sanayi patentlerini içerecektir.

9.Fikir Mülkiyeti Haklarının Ticari Niteliklerine İlişkin Anlaşma (TRIPS)

Uluslararası ticaretteki engel ve çarpıklıkların azaltılmasını, düşünce ürünleri üzerindeki mülkiyet haklarının etkili ve yeterli bir şekilde korunmasını geliştirme gereksinmesinin dikkate alınmasını ve düşünce ürünleri üzerindeki mülkiyet haklarının meşru ticarete engel oluşturmaması için gerekli önlem ve yöntemlerin saptanmasını arzu edilmiştir. TRIPS anlaşmasıyla fikri ve sınai mülkiyet haklarının asgari koşulları belirlenmiştir. Bilgisayar tabanlı fikirler TRIPS anlaşması kapsamında 2 türlü değerlendirilebilir. Anlaşmanın 10. ve 11.maddeleri bilgisayar programları hakkındadır. 10. maddede belirtilen “kaynak ve nesne kodundaki bilgisayar programları Bern Sözleşmesi (1971) kapsamında edebi eser olarak korunacaktır” ifadesi ile bilgisayar programlarının kaynak ve nesne kodlarının telif hakkı ile korunacağı vurgulanmıştır. Söz konusu madde sayesinde bilgisayar tabanlı buluşları ortaya çıkaran yazılımların kaynak ve nesne kodları da telif hakkı sayesinde korunma imkânına sahip olmuştur.

10.Dünyada Yazılımların Korunması

Bilgisayar tabanlı buluşların patentlene bilirliği günümüzde hala tartışmalı bir konudur. TRIPS anlaşmasıyla bu alandaki buluşların patentlene bilirliğinin ülkelerin kendi takdirlerine bırakılması sonucu ülkeden ülkeye değişen uygulamalar ortaya çıkmıştır. Kimi ülkelerde bilgisayar tabanlı buluşların patent ile korunabilmesi için buluşun somut, yararlı bir sonuç üretmesi beklenirken kimi ülkelerde de bilgisayar tabanlı buluşların teknik karakter içermesi ve teknik bir problemi çözmesi gerekmektedir. Bazı ülkelerin patent kanunlarındaki belirsizlikler sonucunda da bilgisayar tabanlı buluşların patentlene bilirliği konusu mahkeme kararlarıyla şekillendirilmiştir. Öyle ki yazılım sektöründeki değişen durumlara bağlı olarak hukuki içtihatlarda da değişmeler görülebilmektedir.

10.1.Amerikan Patent Kanunu

ABD, bilgisayar tabanlı buluşların patentlene bilirliği konusunda tartışmaların da en yoğun yaşandığı ülkelerden birisidir. Tarihsel sürece bakıldığı zaman bilgisayar tabanlı buluşların patentlene bilirliğinin kapsamı 2000 li yıllara kadar hızla artarken 2000’li yılların sonunda bir yavaşlama görülmektedir. ABD’de patent tescil süreçleri Amerikan Patent ve Marka Ofisi (USPTO) tarafından yürütülmektedir. ABD Yüksek Mahkemesi’nde ‘Güneşin altında bulunan ve insanlar tarafından yapılmış her şey patentlenebilir’ ifadesi kullanılmıştır. Bir buluşun ABD’de patentlenebilmesi için her şeyden önce geçerli patentlenebilecek bir konu (statutory subject matter) içermesi zorunludur. Yazılım ve iş metodu ile ilgili buluşlar 1960-70 yılları arasında patentlenemeyen buluş konuları olarak kabul ediliyordu. Yazılım ve iş metotlarının patentlenebilmesi için soyut fikirlerin manipüle edilmesinden çok bir bütün olarak ortada pratik bir uygulama olması zorunludur. Metot istemi içeren buluşlar, bu testleri geçtikleri takdirde patent kanununun 101. kısmına göre geçerli patentlenebilecek bir konu içerdiği kabul edilmektedir. Testi geçemeyen buluşlar ise 101 kısımda belirtilen buluş tanımına uymayan buluşlar olarak kabul edilerek reddedilmektedir.

Bir buluşun hangi durumlarda geçerli patentlenebilecek bir konu içerip içermediği USPTO’nun 1996 yılında hazırlamış olduğu Bilgisayar Tabanlı Buluşlar için İncele Kılavuzu’nda geniş bir şekilde bahsedilmiştir.

10.2.Geçerli Olmayan Buluş Konuları

Aşağıdaki konular geçerli olmayan buluş konuları arasında yer almaktadır. Fonksiyonel tanımlayıcı materyaller (descriptive materials): Veri yapılarının ve program dökümünün kendisidir. Fonksiyonel olmayan tanımlayıcı materyaller ve elektrik, manyetizma gibi doğal fenomenler,sadece matematiksel hesaplamalardan oluşan fikirler ve soyut bir fikrin manipüle edilmesidir.

10.3.Geçerli Olan Buluş Konuları

Ürün ve metot istemleri olmak üzere 2 şekildedir.

a) Geçerli Ürün İstemleri; İstemlerde yararlı ürün veya makinelerin fiziksel yapıları sadece donanım veya donanım ve yazılımla birlikte ifade edilirse buluş konusu patentlenebilmektedir.

b)USPTO’nun hazırlamış olduğu bilgisayar tabanlı buluşlar ile ilgili inceleme kılavuzuna göre, ‘post computer process activity’ ve ‘pre-computer process activity’ olmak üzere kabul edilen 2 çeşit metot istem türü vardır. Bunlar ‘Yasal Ayrıcalıklar (Safe Harbors)’ olarak da bilinmektedirler. ‘Post-Computer Process Activity’ istemleri, bilgisayar içerisindeki program basamaklarının tamamlanmasıyla bilgisayar dışında oluşan bağımsız fiziksel etkiyi tanımlamaktadır. Söz konusu metot istemleri bilgisayar tarafından üretilen sonucu farklı fiziki yapılara dönüştüren bir veya daha fazla ‘post-computer’ işlem adımı içermektedir. ‘Pre-Computer Process Activity’ istemleri ise bilgisayar programı adımlarının tamamlanmasından önce bilgisayar dışında oluşan fiziksel etkiyi tanımlamaktadır. Söz konusu bu istemler dışarıdaki fiziki nesnelerin ve aktivitelerin ölçüm değerlerinin bilgisayar verisine dönüşüm adımlarını içermektedirler.

Dolayısıyla bilgisayar programının kendisi ABD’de fonksiyonel tanımlayıcı materyaller olarak görüldüğünden dolayı patent ile korunamamaktadır. Ancak herhangi bir bilgisayar tarafından okunan cihazda depo halinde iken ve pratik, somut bir sonuç ortaya çıkarıyorsa patent belgesi alabilmektedir.

11. Gottschalk v. Benson Kararı

Davaya konu olan buluş ‘bilinen bilgisayarlarda çalışan ve ikili kodda yazılan onluk sayıların (Binary coded decimal- BCD) ikili sayılara çeviren bir programlama metodu’ ile ilgilidir. USPTO’daki patent uzmanı söz konusu başvuruyu ‘buluş konusunun sadece matematiksel bir algoritma veya mental adım olduğunu ve bu konunun da 35. başlıktaki Patent Kanunu’nun 101. kısmına göre geçerli bir buluş konusu içermediği gerekçesiyle reddetmiştir. Başvuru sahibi sonra bir üst karar merci olan USPTO bünyesindeki Patent Temyiz Kurulu’na (BPAI) müracaat etmiştir. Buradan çıkan kararda da patent uzmanının kararı doğru bulunmuş ve başvuru reddedilmiştir. Bu kararından ardından başvuru sahibi Gümrük ve Patent Temyiz Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur. Bu mahkeme USPTO’nun kararını yanlış bularak dosyayı geri göndermiştir. Başvuru son olarak Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne (Supreme Court) taşınmıştır. Yüksek Mahkeme’de oybirliği ile alınan kararda, matematiksel bir algoritmanın kendi başına patentlenemeyeceği; buluş konusunun patent belgesi alabilmesi için ortamda mutlaka fiziksel bir yapının olması veya nesnenin farklı bir duruma (kimyasal veya fiziksel) dönüşmesi gerektiği belirtilmiştir. 82 Bu kararla yazılımların kendi başlarına patentlenemeyeceği anlaşılmış olup, bundan sonraki başvurular için vekiller algoritmaları bilinen bir bilgisayarda programlanmış olarak yapmaya başlamışlardır.

12.Japonya Patent Kanunu

Japon patent kanununda buluş, “doğa kanunlarından yararlanarak yaratılmış yüksek seviyedeki teknik fikirler” olarak tanımlanmıştır. Bilgisayar programları Japon Patent Kanunu’nda ‘özel bir sonuç üretmek için bilgisayara verilen komutlar zinciri ve bilgisayar veya benzerleri tarafından çalıştırılan diğer bilgiler’ olarak tanımlanmıştır. Japonya’da bilgisayar tabanlı buluşların patentlenmesi USPTO’da olduğu gibi bazı şartlara bağlıdır. Söz konusu buluşların değerlendirilmesi için ilk önce ABD’de olduğu gibi buluşun geçerli patentlenebilir bir konu içerip içermediği tespit edilmektedir. Buluşun tespiti, buluşun doğa kanunlarından yararlanılarak elde edilip edilmediği, buluşa bir bütün olarak ele alınmasından sonra ortada somut bir uygulamanın var olup olmadığına bakılarak yapılmaktadır. Japon Patent Ofisine (JPO) göre diğer buluşlarda olduğu gibi bilgisayar tabanlı buluşlar, özel bir amacı gerçekleştirmeye yönelik pratik bir uygulama olmak zorundadır. Bilgisayar veya internetle ilgili herhangi bir teknoloji, bir teknik fikrin işlem adımlarına yönelik kullanılırsa, buluş teknik olarak değerlendirilmektedir. Sonuç olarak patent başvurusunu hazırlayanlar başvurularında bütün olarak bilgisayarın veya internetin kullanıldığını belirtmek zorundadırlar.

12.1.JPO uygulamalarında buluşlar için aşağıdaki durumlarla karşılaşıldığında buluş basamağı kriteri yok sayılmaktadır.

· İyi bilinen teknolojilerin diğer özel alanlarda uygulanması.

· Buluşa yeni olarak herkesçe bilinen bileşenlerin eklenmesi

· Otomasyon programları.

· Bilgisayar ortamında iyi bilinen bir olayın yeniden gerçekleştirilmesi.

· Programın bilgisayar tarafından okunan cihazlara kaydedilmesi.

· Verilerin taşınmasını sağlayan taşıyıcılar.

13.Sonuç        

             Yazılımların patentlenebilirliği ve telif hakları konusu, bilgi ve iletişim sektöründe yaşanan ilerlemelere bağlı olarak tüm dünyada hala tartışmalı bir konudur. Patent sisteminin yazılım sektörüne faydalarının ve zararlarının incelendiği, büyük firmaların yazılımlar için ayırmış olduğu Ar-Ge kaynaklarının patente nasıl dönüştüğünün araştırmasının da yapılması gerekmektedir. Yazılımlar ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde telif haklarıyla korunmaktadır. Ayrıca yaşanan bunca tartışmaların sonucu olarak belki de yazılımların korunabilmesine yönelik yeni bir koruma türü geliştirilebilir.

Yazar: Tuğba Nur IRMAK / Marka Uzmanı

14.Kaynakça

[1] https://www.telifhaklari.gov.tr/resources/uploads/2020/06/26/yazilim-brosur.pdf

[2] https://www.telifhaklari.gov.tr/resources/uploads/2020/06/26/yazilim-brosur.pdf

[3] https://www.telifhaklari.gov.tr/resources/uploads/2020/06/26/yazilim-brosur.pdf

[4] http://www.softwaresuccess.org/papers/ykgs2008%20Cd/pdfBildiriler/22ykgs2008_24.pdf

[5] https://www.wipo.int/portal/en/index.html

[6] https://tr.wikisource.org/wiki/Bern_S%C3%B6zle%C5%9Fmesi

[7] https://www.pem.org.tr/wp-content/uploads/2020/05/30-Paris-So%CC%88zles%CC%A7mesi.pdf

[8] teftis.ktb.gov.tr 

[9.1] A.B.D Yüksek Mahkemesi Kararı, Diamond – Chakrabarty Davası,

[9.1] https://www.copyright.gov/

[9.2] USPTO Bilgisayar Tabanlı Buluşlar İçin Hazırlanmış İnceleme Kılavuzu

[9.3] USPTO Bilgisayar Tabanlı Buluşlar İçin Hazırlanmış İnceleme Kılavuzu

[10] https://en.wikipedia.org/wiki/Gottschalk_v._Benson

[11] Japon Patent Kanunu,

[11.1] JPO, Bilgisayar Tabanlı Buluşlar için Hazırlanmış İnceleme Kılavuzu